Marakeş’te deprem sırasında görülen mavi ışık nedir?

Marakeş depremi sırasında mavi ışığı (görüntünün solunda) gösteren bir güvenlik kamerası çekimi
Marakeş depremi sırasında mavi ışığı (görüntünün solunda) gösteren bir güvenlik kamerası çekimi
TT

Marakeş’te deprem sırasında görülen mavi ışık nedir?

Marakeş depremi sırasında mavi ışığı (görüntünün solunda) gösteren bir güvenlik kamerası çekimi
Marakeş depremi sırasında mavi ışığı (görüntünün solunda) gösteren bir güvenlik kamerası çekimi

Fas’taki güçlü deprem meydana gelmeden çok kısa bir süre önce, gökyüzünde mavi ışıkların belirdiğini gösteren videolar sosyal medyada yayıldı.

Şubat ayında Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve Suriye’nin bazı bölgelerini de vuran, Richter ölçeğine göre 7,8 büyüklüğündeki deprem anında da benzer görüntüler ortaya çıkmıştı.

Bu ışıklar nedir?

Nadir görülen bir olay olan deprem ışıklarını bilim insanlarının açıklaması oldukça zor.

Deprem esnasında ortaya çıkan bu ışıkların her seferinde farklı şekilde görülmesi, sıradan yıldırımlardan UFO’lara  kadar çeşitli teorilere kapı aralıyor.

San Jose Üniversitesi fizik profesörü ve NASA araştırmacısı olan Friedman Freund, 2014 yılında National Geographic’e verdiği röportajda, bu ışıkların birçok farklı şekil, form ve renkte olabileceğini söyledi.

Tarih boyunca deprem ışıkları

1600 yılına kadar uzanan bu tür ışıklara ilişkin 65 kaydı inceleyen Freund ve meslektaşları, elde ettiği bulguları 2014’te Sismolojik Araştırma Mektupları adlı dergide yayınladı.

Örneğin 12 Kasım 1988’de Kanada Quebec'teki güçlü bir depremden 11 gün önce insanlar, St. Lawrence Nehri boyunca parlak mor-pembe bir ışık küresinin görüldüğünü bildirdi. 

2007’de Peru’nun Pisco kentinde yaşanan ve Richter ölçeğine göre 8 büyüklüğüne ulaşan deprem öncesinde de gökyüzünü aydınlatan parlak bir ışık ortaya çıktı. Bu ışıklar, güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.

Ayrıca 2009’da İtalya’nın L’Aquila şehrindeki depremden önce de gökyüzünde 10 santimetre uzunluğunda bir ışık belirmişti.

Bu ışıklar gerçek mi?

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), deprem ışıklarının gerçekten var olup olmadığı konusunda ihtiyatlı davranıyor.

USGS’nin web sitesinde konu hakkında şunlar yazıyor:

Jeofizikçiler, bir depremin merkez üssü ve zamanına yakın görülen sıra dışı ışıklar ve bunların deprem ışıkları olarak kabul edilip edilmediği hakkındaki raporların doğruluğu konusunda hemfikir değiller.

Deprem ışıklarına ne sebep olur?

2014 yılındaki çalışmada, 65 deprem ışığı olayını desen açısından analiz eden Freund ve meslektaşları, ışıkların sismik aktivite sırasında belirli kaya türlerinde etkinleştirilen elektrik yüklerinden kaynaklandığına dair bir teori ortaya attı.

Ekip, olaya ilişkin ‘sanki yer kabuğundaki bir pili çalıştırmışsınız gibi’ ifadelerini kullandı.

Örneğin bazalt ve gabro kayalarının kristallerinde elektrik yüklerini havaya salabilecek küçük kusurlar vardır. 

FOTO: Kahramanmaraş depreminden saniyeler önce ortaya çıkan beyaz ışıklar
Kahramanmaraş depreminden saniyeler önce ortaya çıkan beyaz ışıklar

Bilim insanlarının tahminine göre, bu ışıkların oluşmasını sağlayan koşullar, dünya çapındaki depremlerin yüzde 0,5’inden daha azında mevcut. Bu da ışıkların nispeten nadir görüldüğünü açıklıyor. 

Ayrıca deprem ışıklarının deprem sonrasında değil, öncesinde veya sırasında daha sık görüldüğü belirtiliyor.

Daha önceki bir çalışmada, tektonik stresin, kuvars içeren kayaların belirli bir şekilde sıkıştırıldığında güçlü elektrik alanları ürettiği, ‘piezoelektrik etki’ olarak adlandırılan bir etki yarattığı öne sürüldü.

Ancak deprem ışıklarını incelemenin zorluklarından biri de, bunların öngörülemez ve kısa ömürlü olmaları. 

Bazı bilim insanları, bu soruna geçici bir çözüm bulma amacıyla, bu fenomeni laboratuvarda yeniden üretmeye çalıştı.

New Jersey Rutgers Üniversitesi’nden bir fizikçinin yürüttüğü ve 2014’te yayınlanan başka bir çalışmada ise, plastik diskler ve un gibi farklı malzeme parçacıklarının sürtünme sırasında elektrik yükü ürettiği görüldü.

Bilim insanları, bu etkiyi tanecikler arasındaki sürtünmeye bağladılar. Bu hem piezoelektrik teorisiyle, hem de Freund’un teorisiyle çelişiyordu.

Çelişkili bilimsel teoriler ortaya çıktığı sürece, deprem ışıklarının nedenleri konusundaki tartışmalar da devam edecek.



Gazze ateşkesi: Atılım için geri sayım başladı mı?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Atılım için geri sayım başladı mı?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)

Arabulucuların Gazze Şeridi'nde ateşkesin yeniden başlamasıyla ilgili olarak tarafların tutumlarında ‘kısmi ilerleme’ kaydedildiğine dair güvencelerinin ortasında, Hamas ile İsrail arasında bir anlaşmaya varılmasının, özellikle ‘savaşın nasıl sonlandırılacağı’ konusunda bir anlaşma sağlanamaması nedeniyle ‘zor’ olduğu tahmin ediliyor.

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani dün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Doha'da düzenlediği basın toplantısında, Gazze'de yeni bir ateşkese ulaşma çabalarında ‘bazı ilerlemeler kaydedildiğini, ancak İsrail ile Hamas arasında bir anlaşmaya varılmasının zor olduğunu’ söyledi. Al Sani, “Perşembe günü diğer toplantılara kıyasla bazı ilerlemeler kaydettik. Ancak en önemli soruya bir cevap bulmamız gerekiyor: Bu savaşı nasıl sona erdireceğiz? Tüm müzakerelerin odak noktası bu” ifadelerini kullandı.

Al Sani’ye göre Hamas, İsrail Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirirse kalan tüm İsrailli esirleri serbest bırakmaya hazır. Ancak İsrail, Hamas’ın ‘savaşı sona erdirmek için net bir vizyon ortaya koyulmadan esirleri serbest bırakmasını’ istiyor. Al Sani, “Taraflar arasında ortak bir hedef olmadığında, savaşı sona erdirme şansının çok zayıfladığını düşünüyorum” dedi.

Fidan, Türk yetkililerin Hamas'la yaptığı görüşmelerin, hareketin Gazze'deki ateşkesin ötesine geçen ve İsrail'le yaşanan krize iki devletli çözüm de dahil olmak üzere kalıcı bir çözüm getirmeyi amaçlayan bir anlaşmaya daha açık olacağını gösterdiğini söyledi.

Kapsamlı bir vizyon

Öte yandan Hamas, Gazze Şeridi'ne gönderilen yardım malzemelerinin azalmasının yarattığı baskı ve İsrail'deki sivil itaatsizlik çağrıları arasında ‘kapsamlı’ olmasını istediği ‘bir anlaşmaya varma çabalarının başarısını’ desteklemekten bahsediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşık iki hafta sonra bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde yaşanan bu gelişmeler, ‘yakın bir ateşkes için geri sayımın her zamankinden çok daha olası hale geldiğini’ gösteriyor. Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre, kapsamlı mı yoksa geçici mi olduğu konusunda görüş ayrılıkları bulunan olası bir anlaşmayı, ziyaret öncesi ABD'nin baskısı çözecek gibi görünüyor.

Dün Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas'tan bilgili bir kaynağa göre, hareket cumartesi günkü toplantıda Mısırlı arabulucu aracılığıyla, entegre bir girişim de dahil olmak üzere savaşı sona erdirmek için kapsamlı vizyonunu sundu. Kaynak, “Hamas tarafından Mısır aracılığıyla sunulan bu girişim, geniş çapta memnuniyetle karşılandı” dedi.

zxscdfrg
İsrail'in dün Gazze'nin orta kesiminde yer alan el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırının ardından Filistinli bir adam yaralı bir çocuğu taşıyor. (AFP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak, girişimin ‘saldırganlığın durdurulması, işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi, Filistin halkına acil yardım sağlanması, beş ila yedi yıl arasında değişen uzun vadeli bir ateşkesin kabul edilmesi, Gazze Şeridi'nin bir toplum destek komitesi aracılığıyla yönetilmesi için Mısır vizyonuna bağlılık, yeniden inşa çabalarının desteklenmesi ve anlaşmanın uygulanmasını kolaylaştırmak için açık ve uygulanabilir garantiler sağlanması karşılığında tüm İsrailli esirleri içeren bir takas anlaşmasının uygulanmasını’ öngördüğünü söyledi.

Hamas'ın Kahire ziyareti, geçen hafta Türkiye'de Fidan ile yapılan görüşmenin ardından bir hafta içinde ikinci kez gerçekleşirken, hareketten iki kaynak o dönemde Şarku’l Avsat'a, Hamas’ın ‘aralarındaki iyi ilişkiler’ ışığında ‘kapsamlı anlaşma’ konusundaki vizyonunu Trump yönetimine iletmek için Türkiye'den destek istediğini doğruladı.

Büyük bir fırsat

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail meseleleri konusunda uzman bir akademisyen olan Dr. Ahmed Fuad Enver, ‘üç ay önce göreve başlamasının arifesinde yaptığına benzer bir anlaşmayı tekrarlamak isteyen Trump'ın önümüzdeki ay bölgeye gelecek olması nedeniyle müzakerelerde somut ilerleme sağlamak için büyük bir fırsat olduğuna’ inanıyor. Enver, “Sadece insani ya da geçici bir ateşkes değil, savaşın sona erdirilmesi konusunda da iyi haberler gelmesi muhtemel” dedi.

Filistin'in eski Kahire Büyükelçisi Berekat el-Ferra, ‘Hamas'ın önerilen bu anlaşmayla seçeneklerini tüketmesinden sonra, bir atılım için geri sayımın artık kesin olduğuna’ inanıyor. El-Ferra, ‘bir sonraki anlaşmanın şu anda kapsamlı olmayacağını, daha ziyade kapsamlı bir anlaşmaya yönelik müzakereleri içerecek geçici bir anlaşma olacağını’ belirtti.

Hamas konusunda uzman bir Filistinli siyasi analist olan İbrahim el-Medhun, ‘hareketin girişimi ve ciddiyetinden sonra topun tamamen İsrail'in sahasında olduğu’ değerlendirmesinde bulundu. El-Medhun'a göre ‘İsrail işgali, kapsamlı ve nihai bir anlaşmaya varmayı reddederek oyalamaya devam edecek.’

cvdfg
İsrail'in dün Gazze'nin orta kesiminde yer alan el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırının ardından yıkılan evlerin enkazı arasında duran Filistinli bir kadın (AFP)

Medhun, “Hamas'ın, işgalin öldürme ve yıkıma geri dönmesine izin verecek herhangi bir kısmi ya da kırılgan geçici çözümü reddeden kesin tutumunda ısrar etmesi muhtemel. Hamas'ın kesin tutumu ışığında kısmi bir anlaşmaya varma olasılığı pek mümkün görünmüyor” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray'dan yapılan son açıklamaya göre Trump'ın 13-16 Mayıs tarihleri arasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yapacağı ziyaret için geri sayım sürerken ve Binyamin Netanyahu hükümeti savaşın sona ermesini talep eden ve sivil itaatsizlik tehdidinde bulunan gösterilerle baskı altındayken, İsrail Hamas'ın gündeme getirdiği öneri hakkında yorum yapmadı.

Sivil itaatsizlik

İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in (Şabak) eski direktörü Ami Ayalon, cumartesi günü binlerce İsraillinin Netanyahu hükümetine karşı esirlerin iadesi talebiyle düzenlediği gösterilere katılımı sırasında yaptığı açıklamada, İsrail'i korumanın bir görev olduğunu düşünerek barışçıl sivil itaatsizlik çağrısında bulundu.

Mart ayının başından bu yana sınır kapılarının kapatılması, Gazze Şeridi'ne gıda ve insani yardım malzemelerinin girişinin engellenmesi ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını yeniden başlatmasıyla birlikte, Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) işgal altındaki Filistin topraklarındaki kıdemli insani işler görevlisi Jonathan Whittall dün yaptığı basın açıklamasında malzemelerin tükenmekte olduğunu doğruladı.

Enver, İsrail'in iç baskılarının arttığına ve Trump'ın baskısının Netanyahu'nun bir anlaşmayı kabul etmesiyle sonuçlanabileceğine inanırken, el-Medhun ‘ciddi ve kararlı bir ABD müdahalesinin denklemi değiştirebileceğini’ vurguladı. El-Ferra'ya göre bu baskılar ışığında Trump'ın ziyareti yakın bir atılımı kolaylaştırabilir ve önce kısmi bir anlaşmaya, ardından da bölgedeki çıkarlarını güvence altına almak için ciddi ve gerçek bir ABD baskısının ardından kapsamlı bir anlaşmaya varılabilir.