İsrail’de güvenlik alarmı verildi

Netanyahu, Ben Gvir’in mahkumlarla ilgili kararını iptal edecek

Cuma günü Batı Şeria’daki Kafr Kaddum’da İsrail güçleri ile Filistinli protestocular arasında çıkan çatışmalardan bir görüntü (AFP)
Cuma günü Batı Şeria’daki Kafr Kaddum’da İsrail güçleri ile Filistinli protestocular arasında çıkan çatışmalardan bir görüntü (AFP)
TT

İsrail’de güvenlik alarmı verildi

Cuma günü Batı Şeria’daki Kafr Kaddum’da İsrail güçleri ile Filistinli protestocular arasında çıkan çatışmalardan bir görüntü (AFP)
Cuma günü Batı Şeria’daki Kafr Kaddum’da İsrail güçleri ile Filistinli protestocular arasında çıkan çatışmalardan bir görüntü (AFP)

Kendisine ‘el-Ayyaş Tugayı’ adını veren ve Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin’de faaliyet gösteren Filistinli bir grup, dün (10 Eylül Pazar) Ram- On Yahudi yerleşkesine doğru ev yapımı bir füze fırlattığını açıkladı. Tugay, yaptığı açıklamada bunun ‘sürekli hazırlık ve gelişme çerçevesinde ve işgal suçlarına yanıt olarak’ gerçekleştiğini söyledi.

Öte yandan İsrail ordusu, yaptığı açıklamada Menashiya bölgesine füze fırlatma girişiminin başarısız olduğunu belirtirken, fırlatma platformunun Silat el-Harithiya kasabası yakınlarında bulunduğunu dile getirdi.

asdwef
Batı Şeria’daki Salfit’te bulunan Filistin topraklarında yerleşimcilerin kurduğu çadırların arşiv fotoğrafı (WAFA)

İlk deneme değil

Bu, Cenin civarında yaşanan ilk füze fırlatma girişimi değil. Öyle ki grup, daha önce 6 kez girişimde bulundu. Bu gruba, 1990’larda Batı Şeria’daki Hamas hareketinin en önde gelen patlayıcı üreticisi olan ve daha sonra Gazze Şeridi’nde İsrail tarafından suikasta uğrayan Yahya Ayaş’ın adı verildi.

Tugay, füzenin ilkel bir üsten fırlatıldığını gösteren bir video yayınladı, ancak hedefe ne ölçüde ulaştığı netlik kazanmadı. Cenin’den gelen füzeler genellikle hedeflerine ulaşmıyor ve ordu her seferinde fırlatma rampaları ve yerleşim yerlerine herhangi bir tehdit oluşturmadan Filistin topraklarında patlayan ilkel füzelerin kalıntılarını buluyor. Ancak füze fırlatma konusundaki ısrar, İsrail güvenlik kurumunun dikkatini ve endişesini artırıyor.

rth
İsrail sağı, 7 Eylül’de Kudüs’te düzenlediği toplantıda Netanyahu’nun bir fotoğrafını taşıyor (EPA)

Demir Kubbe

Şu anda fırlatılan füzeler gerçek bir tehdit oluşturmasa da İsrail’de en çok endişe yaratan konu, bu tür füzelerle başlayan Gazze Şeridi modelinin kopyalanması. İsrailliler, son operasyonlara rağmen Cenin’in nasıl başını kaldırmaya devam ettiğini izliyor.

Saldırı girişiminin ardından Bölgesel Konsey Başkanı Gilboa, Demir Kubbe savunma sisteminin bölgeye konuşlandırılması çağrısı yaptı. Oved Nour ise yaptığı açıklamada, “Bölgemizde Demir Kubbe’nin konuşlandırılmasını ve vatandaşlara zarar verme noktalarının azaltılması için yönetimin topraklarında proaktif bir şekilde hareket edilmesini talep ediyoruz” dedi. Yeni girişim, İsrail’in geçen hafta Cenin’e düzenlediği ve İsrail’in roket fırlatma girişimlerine katılan aktivistlerin tutuklanmasıyla sonuçlandığını belirttiği saldırının ardından geldi.

Tugay, üyelerinden herhangi birinin yakalandığı haberlerini yalanladı. Füze fırlatma testi, İsrail’in Yahudi bayram sezonunda olası bir gerilime ilişkin korkularını güçlendirdi. İsrail, bu ayın ortalarında başlayacak Yahudi bayramlarında, İbrani Yeni Yılı, ardından Yom Kippur ve Sukot kutlamalarıyla çok cepheli bir çatışmaya dönüşebilecek beklenen bir gerginliğe hazırlanıyor.

Uyarılar yükseliyor

İsrail medyası, Filistin saldırılarına ilişkin uyarıların sayısının artmasıyla birlikte güvenlik kuruluşlarının, bayramlar sırasında maksimum alarm durumunu yükseltmeye karar verdiğini söyledi. İsrailli güvenlik yetkilileri, gerginliğin Batı Şeria’da başlayacağına, Gazze ve Lübnan’a sıçrayacağına inanıyor. Güvenlik birimleri ayrıca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun başkanlığında bir değerlendirme masasına otururken, Yahudi bayramları öncesinde ve sırasında saldırı gerçekleştirilme olasılığına ilişkin artan uyarıların ardından görüşmelerin askıya alınmasına karar verildi.

xscd
İsrail yerleşim yeri Pisgat Zeev’i, Kudüs’ün doğu kesiminden bir duvar ayırıyor (AFP)

Toplantı, salı günü siyaset ve güvenlik konseyi (kabine) tarafından gerçekleştirilen ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir’in Filistinli mahkumlara ziyaretleri sınırlandırma kararına odaklanılan bir tartışmaya hazırlık amacıyla yapıldı. İsrail güvenlik güçleri, durumun daha da kızışacağı korkusuyla şu anda Filistinli tutuklulara karşı herhangi bir önlem alınmasına karşı çıkıyor.

Ben Gvir prosedürleri

İsrail medyası, Netanyahu’nun Ben Gvir’in Filistinli ailelerin esirleri ziyaretleriyle ilgili tedbirlerini iptal edeceğinin tahmin edildiğini aktardı. İsrail hapishanelerinde tutulan esirler, Ben Gvir’in kararlarına yanıt olarak perşembe günü açlık grevi başlatmaya karar verdi. Esirler Hareketi Yüksek Ulusal Komitesi, ‘düşman ve onun araçları, bu kararından ve tehdit ettiği her şeyden geri adım atmadığı taktirde’ perşembe günü açlık grevinin başlayacağını söyledi.

İsrail, esirlerin greve başlamasından ve bunun da gerilimi artıracağından korkuyor.

Beklenen saldırı öncesinde Gazze’deki Filistinli gruplar, salı günü ‘sert sütun 4’ adlı bir manevra başlattı. Bu manevranın başlatılması, yeni bir çatışmanın simüle edilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Direniş Grupları Ortak Odası, manevraların, direniş güçlerinin herhangi bir acil duruma tepki verme hızını ölçmeyi ve savaşçıların harekete geçip saldırıya karşı koymaya hazır olup olmadıklarını test etmeyi amaçladığını söyledi.

Manevralar, bu sefer karadan ve denizden oluşacak ve yerleşim yerlerine saldırı ve İsrail askerlerinin kaçırılması senaryolarının tatbikatını gerçekleştirecek.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.