Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Rusya'ya gitmek üzere zırhlı treniyle yola çıktı

Kuzey Kore lideri Kim ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında bir önceki görüşme (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında bir önceki görüşme (AFP)
TT

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Rusya'ya gitmek üzere zırhlı treniyle yola çıktı

Kuzey Kore lideri Kim ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında bir önceki görüşme (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında bir önceki görüşme (AFP)

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un, Rusya'ya gitmek üzere zırhlı treniyle pazar günü öğleden sonra Pyongyang'dan ayrıldığı bildirildi.

Kuzey Kore'nin resmi Kore Merkezi Haber Ajansına (KCNA) göre, Kim'e seyahati sırasında hükümet ve silahlı kuvvetlerin önde gelen yetkilileri eşlik edecek.

Kim'in Rusya'ya gitmek üzere pazar günü öğleden sonra Pyongyang'dan ayrıldığı ve iktidardaki İşçi Partisi Merkez Komitesinin üst düzey yetkililerin Kim'i uğurladığı belirtildi.

Özel zırhlı trenle yapacağı yolculuğunun yaklaşık 20 saat sürmesi beklenen Kim'in, Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'na katılacağı tahmin ediliyor.

KCNA, daha önce yeri ve zamanına ilişkin detayların paylaşılmadığı ziyarette Kim'in Putin ile görüşeceğini açıklamıştı.

Kremlin de Kuzey Kore lideri Kim'in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetiyle yakında Rusya'yı ziyaret edeceğini bildirmişti.

The New York Times'ın ABD'li yetkililere dayandırdığı haberde, Kim'in Putin ile "Ukrayna'daki savaşta Moskova için daha fazla silah sağlama ve farklı alanlarda askeri işbirliği olasılıklarını ele almak üzere" bir araya geleceği öne sürülmüştü.

Kim son olarak 2019'da Rusya'yı ziyaret ederek Vladivostok şehrinde Putin'le görüşmüştü.



Güvenlik Konseyi'nden önce Lübnan, iletişim cihazı patlamaları nedeniyle İsrail'i 'terörizmle' suçladı

 Lübnan'daki durumu görüşmek üzere toplanan BM Güvenlik Konseyi oturumu (EPA)
Lübnan'daki durumu görüşmek üzere toplanan BM Güvenlik Konseyi oturumu (EPA)
TT

Güvenlik Konseyi'nden önce Lübnan, iletişim cihazı patlamaları nedeniyle İsrail'i 'terörizmle' suçladı

 Lübnan'daki durumu görüşmek üzere toplanan BM Güvenlik Konseyi oturumu (EPA)
Lübnan'daki durumu görüşmek üzere toplanan BM Güvenlik Konseyi oturumu (EPA)

Lübnan Dışişleri Bakanı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, bu hafta ülkesinde binlerce iletişim aracının patlatılmasını “terörist” bir saldırı olarak nitelendirdi ve İsrail'i suçladı.

AFP'nin haberine göre Abdullah Buhabib, BM Güvenlik Konseyi'ne yaptığı açıklamada, iki gün boyunca Lübnan genelinde onlarca kişinin ölümüne neden olan patlamaların “vahşet ve terörizm açısından eşi benzeri görülmemiş bir savaş yöntemi” olduğunu söyledi.

Buhabib, “Evlerinde, sokaklarda, işlerinde, alışveriş merkezlerinde işlerine giden her yaştan binlerce insanı hedef almak tek kelimeyle terörizmdir” dedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, dün Güvenlik Konseyi'nde, uluslararası hukukun sivil cihazlara “bubi tuzağı” kurulmasını yasakladığını vurguladı.

Bu hafta Lübnan'da Hizbullah iletişim cihazlarının eş zamanlı olarak patlatılmasının ardından Cezayir tarafından talep edilen bir toplantı sırasında yaptığı açıklamada Türk, “Siviller arasında terör yaymayı amaçlayan şiddet eylemlerinde bulunmak bir savaş suçudur” ifadesini kullandı.

Volker Türk, “Savaşın kuralları vardır,” diyerek ‘bağımsız, kapsamlı ve şeffaf’ bir soruşturma yapılması çağrısını yineledi. Türk, “İster sivil ister silahlı grup üyesi olsun binlerce kişinin, ilgili teçhizatı kimin taşıdığı, bulundukları yer ve saldırı anındaki ortamları bilinmeden eş zamanlı olarak hedef alınması, uluslararası insancıl hukuku ve uygulanabildiği yerlerde uluslararası hukuku ihlal etmektedir” dedi.

“Bu koşullar altında, bu tür saldırıların ayrımcılık, orantılılık ve ihtiyatlılık temel ilkeleriyle nasıl tutarlı olabileceğini görmek zordur” diyen BM Komiseri sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu saldırılar savaşta iletişim araçlarının silaha dönüştüğü yeni bir gelişmeyi temsil ediyor (...) Bu yeni normal olamaz.”

Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan binlerce iletişim cihazının salı ve çarşamba günleri patlatılması sonucu 37 kişinin öldüğü ve 2,931 kişinin yaralandığı operasyonun ardından, İsrail ordusu ile İran destekli Hizbullah arasındaki saldırılar perşembe gününden bu yana yoğunlaştı.