Elon Musk'ın hayatının sırları: Uzayın fethini takıntı haline getirdi ve şiddetin ortasında büyüdü...

Rahatsızlığını ifade ettiğinde "şeytani bir duruma" giriyor, öngörülemeyen ruh hali değişimleri yaşıyor ve can sıkıntısından "X" platformunu satın aldı

Elon Musk’ın adı, otobiyografisinin başlığını oluşturuyor (Fotoğraf, fikri mülkiyet haklarına tabidir- sosyal paylaşım siteleri)
Elon Musk’ın adı, otobiyografisinin başlığını oluşturuyor (Fotoğraf, fikri mülkiyet haklarına tabidir- sosyal paylaşım siteleri)
TT

Elon Musk'ın hayatının sırları: Uzayın fethini takıntı haline getirdi ve şiddetin ortasında büyüdü...

Elon Musk’ın adı, otobiyografisinin başlığını oluşturuyor (Fotoğraf, fikri mülkiyet haklarına tabidir- sosyal paylaşım siteleri)
Elon Musk’ın adı, otobiyografisinin başlığını oluşturuyor (Fotoğraf, fikri mülkiyet haklarına tabidir- sosyal paylaşım siteleri)

Fadia es-Seyyid 

ABD'de Milyarder Elon Musk'ın biyografisine ilişkin yeni bir kitap yayımlandı. Bu kitapta Tesla, X (eski adıyla Twitter), SpaceX'in uzayı fethi ve sert yönetim yöntemlerine takıntılı başkanlığını ortaya koyuyor.

Apple'ın kurucu ortağı Steve Jobs (2011), Albert Einstein ve diğerleri hakkında daha önce başka başarılı biyografi kitapları yayınlayan yazar Walter Isaacson, Musk'la tanışmak için benzeri görülmemiş bir fırsat yakaladı.

Tartışmalı iş insanıyla çeşitli vesilelerle toplantılar yaptı.

Isaacson, Elon Musk'un biyografisinin yazılmasıyla ilgili olarak bu çalışmanın 'daha önce yaptığı hiçbir şeye benzemediğini' söylüyor.

Financial Times'a verdiği röportajda Musk'tan iki yıl boyunca yanında kalmasını ve neredeyse her gün onunla konuşmasını istediğini ekledi.

Musk da bu toplantıların gizliliğini umursamadan iş toplantılarına katılmasına izin vererek bunu kabul etti.

ABD'li gazeteci, Musk'ın çocuklarıyla birlikte yediği akşam yemeği gibi aile etkinliklerine katıldığını da dile getirdi. 

Isaacson ayrıca, 2022'nin sonlarında, kuvvetlerinin SpaceX'in Starlink iletişim sistemini kullandığı sırada Musk'un Ukrayna hükümetiyle yaptığı görüşmelere de katıldı.

Musk, Ukraynalıların Starlink sisteminin aktif hale getirilmesi yönünde sunduğu talebi reddederek, Ukrayna'nın Karadeniz'deki Rus filo üssüne yönelik bir saldırıyı önledi.

Isaacson, Musk'ın kendisine Ukrayna Dijital Dönüşüm Bakanı Mikhailo Fedorov ile olan tüm şifreli mesajları, Ukraynalılara sormadan verdiğini belirtti. Bunların bir kısmı kitapta yer alıyor.

Daha da dikkat çekici olanı Isaacson, Musk'ın nihayet bir yapay zeka şirketi kurma yönünde şimdiye kadar gizli olan bir girişime girişmesini de izledi.

Öyle görünüyor ki Musk, X ve Tesla'nın devasa veri depolarını, OpenAl gibi diğer yapay zeka şirketleriyle rekabet etmek için kullanmayı umuyor. Bu durum, yapay zeka sektörü için büyük ticari öneme sahip olabilir.

Can sıkıntısından X'i satın aldı

10 yıl önce Musk'ın iki şirketi Tesla ve SpaceX neredeyse borç batağındaydı. Ancak 2021 yılına gelindiğinde Tesla, neredeyse bir milyon araba sattı ve SpaceX, 31 başarılı fırlatma gerçekleştirdi.

Bu patlama, Musk'ı dünyanın en zengin adamı yaptı ve Time ve Financial Times, yeşil ulaşımı ve uzay yolculuğunu dönüştürme vizyonu nedeniyle onu 'Yılın Kişisi' seçti.

Ancak "Daha sonra her şey o kadar iyi gidiyordu ki Musk, rahatsız olmaya başladı" diyor Isaacson.

Yazar, "İşlerin iyi gitmesinden hoşlanmaz. Drama bağımlısıdır. Musk, belki de can sıkıntısından, artık X olarak bilinen sosyal medya devi Twitter'ı satın almak için bir plan yaptı" ifadelerini kullandı.

Walter Isaacson, "Bunu duyduğumda, onun biyografisini yazan kişi olarak zorlu bir yolculuğa çıkacağımı biliyordum. Bunun çılgınca olduğunu düşündüm. Musk'un empati yeteneği yok, dolayısıyla Twitter ona pek uygun değildi" ifadelerini kullandı. 

Musk, platformla ilgili olarak "İlk başta bunun benim daha büyük temel görevlerime uymadığını düşündüm. Ancak bunun medeniyeti koruma misyonunun bir parçası olabileceğine ve toplumumuzun çok gezegenli hale gelmesi için daha fazla zaman kazanabileceğine inanmaya başladım" dedi. 

Musk, 2022 baharında platformu satın almak için 44 milyar dolar teklif etti ve çalışanları, medya, kullanıcılar ve liberal politikacılarla yıkıcı bir savaşa girdi.

Ancak Musk, biyografisini yazan kişiyi kovmadı. Bunun yerine Isaacson, "Haftalar boyunca kenarda oturup notlar alıyordum. Tüm şirket toplantıları için konferans odasındaydım ve onun Zoom çağrılarına katıldım" şeklinde konuştu.

Babasıyla olan ilişkisi

Başlığı Elon Musk'ın adı olan kitaptan alıntılarda Isaacson, Musk'ın kökenleri Güney Afrika'ya uzanan kişiliğinden ve yaşadığı şiddetli ruh halinden bahsetti.

Yazar, "Bana bipolar olduğunu düşündüğünü ama kendisine hiç teşhis konmadığını söyledi" dedi. 

Musk'un dalgalanmalarına gelince Isaacson, bunun temel olarak çocukluğunda yaşadığı acılardan kaynaklandığını, çünkü apartheid döneminde Güney Afrika'da şiddetin ortasında büyüdüğünü ve babasıyla zor bir ilişkisi olduğunu söylerken, "Bu ilişki ona kendini yabancı gibi hissettiriyordu ve sürekli kendini kanıtlama ihtiyacı, onu rahatsız ediyordu" şeklinde konuştu. 

Karmaşık kişilik

BBC'ye göre Isaacson, Musk'ı etrafındaki insanlarla, özellikle de eşleri, çocukları ve şirketlerinde çalışanlarla insani düzeyde iletişim kurma becerisinden yoksun, karmaşık ve ıstıraplı bir karakter olarak tasvir etti. 

Ayrıca Musk'un gündelik nezaketi, sıcaklığı ve sevilme arzusunu üreten duygusal alıcılara sahip olmadığını söyledi. 

Babayı hem duygusal hem de fiziksel olarak sömürücü bir kişi olarak tanımlayarak, babası Errol ile olan ilişkisinin kendisine hâlâ eşlik eden bir travma kaynağı olduğuna dikkati çekti. 

Musk, babasıyla tanışmadan yıllar geçirdi, ardından 2016'da onunla görüşmeyi kabul etti. Kitapta bu toplantıyla ilgili olarak Musk'un arkadaşlarından biri, "Elon'un ellerinin titrediğini gördüğüm tek an oydu" dedi.

Isaacson, "Musk'ın beyninde şeytani bir köşeyi işgal eden ve onda soğuk öfke uyandıran bazı kişiler var. Bunların başında babası geliyor" ifadelerini kullandı. 

Musk'ın sık sık dövüldüğüne ve babasının onu çok azarladığına dikkat çekti. Ancak 10 yaşındayken, anne ve babasının boşanmasından birkaç yıl sonra onunla yaşamayı seçti.

Elon Musk ve biyografi yazarı Walter Isaacson
Elon Musk ve biyografi yazarı Walter Isaacson

Büyük çocuk

Isaacson, dünyanın en zengin adamını, okulda sürekli zorbalığa maruz kaldığı bir çocukluk döneminin damgasını taşıyan 'büyük bir çocuk' olarak tanımlıyor.

Elon Musk, biyografi yazarına kendisine otizmin bir türü olan Asperger Sendromu tanısı konulduğunu ve başkalarıyla ilişkilerinde ilişkisel sinyalleri çözme konusundaki zayıf yeteneğinin nedeninin bu olduğunu söyledi.

Yazar, Musk'ın fırtına ve dramadan etkilendiğini belirtirken, yönettiği şirketleri yönetme biçiminde kendini gösteren 'öngörülemeyen duygusal dalgalanmalara' maruz kaldığını vurguladı. 

Kitapta Elon Musk'un, çalışanları beklentilerini karşılamadığında sinirlendiği ve kendisine direnmeleri halinde onları küçük düşürmekten çekinmediği öfke nöbetlerinden birkaç örnek veriliyor.

Elon Musk, drama bağımlısı (Fotoğraf fikri mülkiyet haklarına tabidir- Sosyal paylaşım siteleri)
Elon Musk, drama bağımlısı (Fotoğraf fikri mülkiyet haklarına tabidir- Sosyal paylaşım siteleri)

Şeytani durum

Musk'un eski hayat arkadaşı şarkıcı Grimes, yazara milyarderin rahatsızlığını dile getirirken Musk'ın şeytani ve çok fazla kaos yaratan bir duruma girdiğini söyledi. 

Isaacson, Kanadalı sanatçının Elon Musk'tan üçüncü bir çocuğu olduğunu açıkladı.

İki eski ortağı, şu ana kadar sadece iki çocuğu açıklamıştı.

Bununla birlikte Elon Musk'un bilinen yaşayan çocuklarının sayısı 11'e yükselmiş oldu.

Bunlardan ikisi, sperm bağışladığı Neuralink şirketindeki bir kadın yetkiliden. 

Yazara göre 2021'de doğan ikizlerin annesi Shivon Zillis, Musk'ın 'insanların çocuk sahibi olmasını istediğini' söyledi.

Kızıyla olan ilişkisi

2022'de Musk'un eşi Justine Wilson'la olan kızı 18 yaşına girecek.

Kitaba göre Marksist olan Xavier adında bir erkek çocuk olarak doğan ve daha sonra cinsiyet değiştirip kız olan çocuğu, Musk'a "Senden ve temsil ettiğin her şeyden nefret ediyorum" dedi. 

Aynı yıl, kızı Kaliforniya mahkemesine isminin Vivian Gina Wilson olarak değiştirilmesi için dilekçe verdi.

Dilekçenin gerekçesi olarak "cinsiyet kimliğindeki değişiklik ve artık biyolojik babasıyla yaşamadığı ya da onunla hiçbir biçimde bir ilişkisi olmasını istemediği" gerçeğini öne sürdü.

BBC'ye göre şu anda babasını görmeyi reddediyor.

Musk, Isaacson'a suçun bir kısmını Los Angeles'taki ilerici lisede olduğunu söyledi.

Gezegensel kolonizasyon

Yazar, iş adamının bir takıntısı olduğunu, onun da uzay şirketi SpaceX aracılığıyla insanları "birden fazla gezegenin" sakinleri yapma arzusu olduğunu belirtti. 

Musk'ın azınlıkların konumunu güçlendirmeye ve savunmaya yönelik aktif çabalar olan Uyanmış Zihin Virüsü olarak adlandırılan virüsün, başta Mars olmak üzere diğer gezegenlerin kolonileştirilmesini engellemekle tehdit ettiğine inandığını ekliyor.

Musk'a göre çünkü virüs, genel olarak insanlığa karşıdır ve durdurulması gerekir.

Kitap, Musk'ın bir yapay zeka şirketi kurma kararının kısmen nüfus kıtlığıyla ilgili endişelerden kaynaklandığını belirtti. 

Musk, insanların yeterli sayıda çocuğu olmaması nedeniyle insan zekasının azaldığına, aynı zamanda bilgisayar zekasının da dramatik bir şekilde arttığına inanıyor.

Ayrıca bir noktada biyolojik beyin gücünün, dijital beyin gücünün yanında gölgede kalacağına inanıyor.

Bu nedenle yapay zekanın temsil ettiği dijital güce karşı çıkmanın tek çözümünün daha fazla çocuk sahibi olmak ve nüfus azalması sorunuyla mücadele etmek olduğuna inanıyor.

Trump'ı sevmiyor

Popüler algının aksine Isaacson, Musk'un 'dolandırıcı' olarak gördüğü eski ABD Başkanı Donald Trump'tan hoşlanmadığı konusunda ısrar etti. 

Ancak aynı zamanda, yazara "oy vermiş olsaydı 2020'de Biden'a oy vereceğini" söylemesine rağmen mevcut Başkan Joe Biden'ın destekçisi de değil.

Kitaba göre Musk, Biden'la yıllar önce yaptığı bir toplantıyı şöyle anlatıyor:

O kadar sıkıcıydı ki, ipi çektiğinizde aynı aptalca şeyleri tekrar tekrar söyleyen kuklalar gibiydi.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
TT

Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)

Tom Cruise'un geliştirme aşamasındaki uzay temalı yeni filminden kötü haber geldi.

Oyuncunun, Yarının Sınırında'nın (Edge of Tomorrow) yönetmeni Doug Liman'la birlikte hayata geçirmeyi planladığı projenin rafa kaldırıldığı öne sürülüyor. Merakla beklenen filmin sinema tarihinde bir ilke imza atması bekleniyordu.

Page Six'in haberine göre filmin çıkmaza girmesinin temel nedeni, Cruise'un NASA'yla çalışabilmek için ABD Başkanı Donald Trump'tan izin istemeye yanaşmaması. 

"Siyasi nedenlerle Trump'tan yardım istemedi"

Yayına konuşan bir kaynak, "Anladığım kadarıyla bu film için NASA'yla koordinasyon şarttı ve Tom Cruise, Donald Trump'tan yardımını rica etmek istemedi" dedi. Kaynak sözlerini, "Federal hükümetten izin alınması gerekiyor. Tom bunu siyasi nedenlerle yapmak istemedi" diye sürdürdü.

2020'de yapılan açıklamalarda Cruise'un, uzayda çekilen ilk kurmaca film üzerinde çalıştığı duyurulmuş, bir NASA yetkilisi de oyuncunun Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çekim yapacağını doğrulamıştı.

Ancak 2022'ye kadar projeyle ilgili neredeyse hiç gelişme paylaşılmadı. O yıl Universal Pictures'ın patronu Donna Langley, "Tom Cruise bizi uzaya götürüyor. Dünyayı uzaya taşıyor" diyerek projeyi doğrulamıştı.

Langley, o dönemde yaptığı açıklamada, "Tom'la geliştirme aşamasında harika bir projemiz var" demiş ve şöyle devam etmişti:

Bu proje, gerçekten bunu yapmasını öngörüyor. Bir roketle uzay istasyonuna gitmesi, çekim yapması ve umarız uzay istasyonunun dışında yürüyüş yapan ilk sivil olması hedefleniyor.

İsmi henüz açıklanmayan filmde Cruise'un, "şansı yaver gitmeyen ve bir şekilde Dünya'yı kurtarabilecek tek kişi haline gelen" bir karakteri canlandırması planlanıyordu. 

Oscarlı yönetmenin yeni filminde

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) yıldızının sıradaki projesi ise Diriliş'in (The Revenant) 4 Oscarlı yönetmeni Alejandro G. Iñárritu'nun imzasını taşıyan ve adı henüz açıklanmayan bir film. 

Yapım hakkında fazla detay bilinmese de 63 yaşındaki Cruise'un, Jesse Plemons, Emma D'Arcy, John Goodman, Sandra Hüller, Riz Ahmed ve Sophie Wilde'ın da yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosuna liderlik edeceği belirtiliyor.

Cruise ve Iñárritu'nun yeni filmi, 2 Ekim 2026'da vizyona girecek.

Independent Türkçe, Page Six, GamesRadar


Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
TT

Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)

Jim Carrey, Ron Howard'ın 2000 yapımı filmi Grinç'in (How the Grinch Stole Christmas) 25. yılı vesilesiyle, filmin yönetmeni ve makyajcısıyla Vulture'a verdiği röportajda, rolün perde arkasına dair çarpıcı ayrıntılar paylaştı. 

Dr. Seuss'un 1957 tarihli çocuk kitabından uyarlanan film, dünya genelinde 346 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir gişe başarısına imza atmış ve ABD'de 2000'in en çok kazanan yapımı olmuştu. 

Ancak Carrey için bu başarı, son derece zorlu bir dönüşüm sürecini de beraberinde getirmişti.

"Sadece yeşile boyayın"

Oyuncu, daha önceki röportajlarında Grinç'i ağır makyaj ve protezlerle canlandırmanın "işkence gibi" olduğunu açıkça dile getirmişti. Vulture'a verdiği yeni röportajda ise bu sürece dair daha önce paylaşmadığı ayrıntıları anlattı.

Carrey'nin yaşadığı zorlu sürece rağmen film, makyaj sanatçısı Rick Baker'a Oscar kazandırmıştı. Baker, stüdyonun başlangıçta Carrey'nin yalnızca yeşile boyanmasını istediğini hatırlattı. Baker, "Stüdyo bize, 'Jim'e 20 milyon dolar ödüyoruz ve onu görmek istiyoruz. Sadece yeşile boyayın' dedi" diye konuştu.

Carrey ise kostümü giymeyi kendisinin istediğini ancak bundan nefret ettiğini anlattı. Oyuncu, Grinç'i canlandırırken ağır makyaj ve maske nedeniyle burnundan nefes alamadığını söyledi. Maske üzerinde nefes almasına izin verecek delikler açmakta zorlandıklarını belirten Carrey, "Sonunda tüm film boyunca ağzımdan nefes almak zorunda kaldım" dedi.

Carrey, kostümün "dayanılmaz derecede kaşındırıcı" olduğunu ve gün boyu onu "çıldırttığını" da sözlerine ekledi. Yüzüne dokunamadığını ya da kaşınamadığını anlatan oyuncu, günde 8 saat makyaj koltuğunda oturduktan sonra projeden ayrılmayı ciddi ciddi düşündüğünü söyledi.

"20 milyon dolarını geri vermeye hazırdı"

Yönetmen Ron Howard da Carrey'nin o dönemde rolü bırakmaya çok yaklaştığını doğruladı. Howard, "20 milyon dolarını geri vermeye bile hazırdı. Bunu ciddi ciddi söylüyordu" dedi.

Ekip, çözümü eski bir özel harekat eğitmeni olan Richard Marcinko'yu projeye dahil etmekte buldu. Carrey, Marcinko'yu "CIA ajanlarına ve özel kuvvetlere işkenceye dayanmayı öğreten biri" diye tanımladı. Oyuncu, Marcinko'nun kendisine stresle başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler öğrettiğini anlattı.

Bee Gees'e minnettar

Carrey, makyaj sürecini asıl katlanılır kılan şeyin ise Bee Gees'in müzikleri olduğunu söyledi. Oyuncu, makyaj süresince Bee Gees albümleri dinlediğini anlattı: 

Müzikleri inanılmaz derecede neşeli. Barry Gibb'le hiç tanışmadım ama ona teşekkür etmek istiyorum.

Independent Türkçe, Variety, Vulture, CBR.com


James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
TT

James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)

James Cameron, Godzilla Minus One'ın devam filmi için heyecanını gizlemekte zorlanıyor. Ünlü yönetmen o kadar hevesli ki gerekirse sette yardımcı olmayı bile teklif etti.

Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'ün (Avatar: Fire and Ash) Japonya'daki tanıtımı sırasında, sahneyi Godzilla Minus One'ın yönetmeni Takashi Yamazaki'yle paylaştı ve esprili bir dille, "Minus Zero'yu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi. 

"Benim için büyük bir onur"

Cameron sözlerini şöyle sürdürdü: 

Yamazaki sırf burada olmak için setten erken ayrılıp geldi, bu benim için büyük bir onur. Ben de kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim.

Yamazaki ise bu teklife gülerek, "Bu durumda işimi elimden alırsınız" diye karşılık verdi. Cameron da "Bence her şey kontrolünüz altında" yanıtını verdi.

II. Dünya Savaşı sonrası Japonya'da geçen Godzilla Minus One, Kamiki Ryunosuke'nin canlandırdığı eski kamikaze pilotu Shikishima Koichi'yi merkezine alıyordu. 

Godzilla'yla ölümcül bir karşılaşmadan sağ kurtulan Koichi, yıllar sonra canavarın yeniden ortaya çıkmasıyla Japonya'yı kurtarmaya çalışan bir askeri ekibe katılıyordu.

Akademi Ödülleri'nde En İyi Görsel Efekt dalında Oscar kazanan Godzilla Minus One, bu başarıya ulaşan ilk Godzilla filmi olmuştu. Yapım, aynı zamanda bu kategoride ödül alan ilk Japon filmi olarak tarihe geçmişti.

Kasım 2023'te Japonya'da gösterime giren yapım, 7,65 milyar yenin (yaklaşık 50 milyon dolar) üzerindeki hasılatıyla ülkede en çok kazanan Godzilla filmi unvanını elde etmişti. 

Film, Kuzey Amerika'da da 56 milyon dolar hasılat elde ederek, tüm zamanların en yüksek gişe gelirine ulaşan Japonca canlı çekim yapımı olmuştu.

2026 sonunda izleyiciyle buluşacak

Devam projesinin 2026'nın sonlarına doğru vizyona girmesi planlanıyor. Kamiki'nin Kōichi rolüyle geri dönmesi, Minami Hamabe'nin ise karakterin sevgilisi Noriko'yu yeniden canlandırması bekleniyor. Ancak filmin konusuna dair henüz hiçbir detay paylaşılmadı ve proje gizemini koruyor.

71 yaşındaki Cameron cephesinde ise sıradaki proje, Avatar: Ateş ve Kül. Jake ve Neytiri bu kez, yeni bir Na'vi kabilesiyle karşı karşıya gelecek.

Merakla beklenen film, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant