ABD: Sudan'da sivillerin ölümüne sebep olan çatışmalardaki artış nedeniyle endişeliyiz

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, ABD'nin, Sudan'da sivillerin ölümüne neden olan, ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalardaki artıştan endişe duyduğunu belirtti

"Sudan halkı özgürlük, barış ve adaleti hak ediyor" (AA)
"Sudan halkı özgürlük, barış ve adaleti hak ediyor" (AA)
TT

ABD: Sudan'da sivillerin ölümüne sebep olan çatışmalardaki artış nedeniyle endişeliyiz

"Sudan halkı özgürlük, barış ve adaleti hak ediyor" (AA)
"Sudan halkı özgürlük, barış ve adaleti hak ediyor" (AA)

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, 10 Eylül'de başkent Hartum'un güneyini hedef alan ve en az 43 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısı ile Nyala'da ağustos sonunda en az 27 kişinin ölümüne neden olan Sudan Silahlı Kuvvetleri ile HDK arasında artan çatışmalar ve bombardımanlar nedeniyle endişe duyduklarını kaydetti.

Miller, "İki taraf da Sudan'da ölüm ve yıkıma sebep olan, amansız şiddete önayak oluyor. Daha önce dediğimiz gibi, iki taraf da sivillerin korunmasıyla ilgili olanlar dahil uluslararası insan hakları uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeli" ifadelerini kullandı.

"Sudan halkı özgürlük, barış ve adaleti hak ediyor"

Miller, insani ihtiyaçların karşılanmasını ve yardım faaliyetlerinin kolaylaştırılmasını öngören Cidde Bildirisi'ne rağmen tarafların sivillerin korunmasına yönelik sorumluluklarını yerine getirmediklerini vurguladı.

ABD'nin Sudan'da meydana gelen olayların sorumlularının yaptıklarından mesul tutulmasını desteklemeye devam ettiğini belirten Miller, "Savaş halindeki taraflar, bu zalim çatışmaya son vermeli. Sudan halkı özgürlük, barış ve adaleti hak ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

Sudan Doktorlar Sendikası, 10 Eylül'de ordu ile HDK arasında devam eden çatışmalarda başkent Hartum'un güneyindeki bir pazarı hedef alan hava saldırısında 43 kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.

Çatışan taraflar ise konuya ilişkin birbirini suçlayan açıklamalar yapmıştı.

Sudan'da ordu ile HDK arasındaki çatışmalar

Sudan ordusu, bir zamanlar desteklediği ancak bağımsız ve paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK'nin 2 yıl içinde tamamen orduya entegrasyonunu istemişti.

HDK'nin ise sivil hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan sözlü savaş ve gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında başkent Hartum ve çeşitli kentlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü.



İsrail güvenlik kabinesi Netanyahu'nun Gazze'yi işgal önerisini onayladı

Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de askerler ve tanklar- 5 Ağustos 2025 (AFP)
Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de askerler ve tanklar- 5 Ağustos 2025 (AFP)
TT

İsrail güvenlik kabinesi Netanyahu'nun Gazze'yi işgal önerisini onayladı

Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de askerler ve tanklar- 5 Ağustos 2025 (AFP)
Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de askerler ve tanklar- 5 Ağustos 2025 (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi, bugün erken saatlerde, “Kabine, Başbakan'ın Gazze Şeridi'nin tamamını kontrol altına alma önerisini onayladı” açıklamasını yaptı.

Ofis açıklamasında, bu plana göre İsrail ordusunun “Gazze şehrini kontrol altına almaya ve savaş bölgeleri dışındaki sivil halka insani yardım dağıtmaya hazırlandığını” belirtti.

Açıklamada, “Güvenlik Konseyi, çoğunluk oyuyla savaşı sona erdirmek için beş ilke kabul etti: Hamas'ın silahsızlandırılması, tüm esirlerin- ölü ve diri- iadesi, Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılması, Gazze Şeridi'nin İsrail'in güvenlik kontrolü altına alınması; ne Hamas'a ne de Filistin Yönetimi'ne bağlı olmayan alternatif bir sivil yönetim kurulması” denildi.

Açıklamada, "hükümet bakanlarının büyük çoğunluğunun, kabineye sunulan alternatif planın ne Hamas'ı yeneceğine ne de tutukluları geri getireceğine inandığı" doğrulanırken, daha fazla ayrıntı verilmedi.

Bu karar, Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısının ardından başlayan 22 aylık İsrail saldırısının daha da tırmanmasını temsil ediyor.

Gazze'deki askeri operasyonların genişletilmesi, sayısız Filistinlinin ve kalan yaklaşık 20 İsrailli rehinenin hayatını tehlikeye atarken, İsrail'in uluslararası izolasyonunu da artıracaktır.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail, halihazırda harap olmuş Şeridin yaklaşık dörtte üçünü kontrol ediyor.

Gazze'de rehin tutulanların aileleri, gerilimin artmasının sevdiklerinin ölümüne yol açabileceğinden endişe ediyor. Bazıları Kudüs'teki güvenlik kabinesi toplantısının dışında protesto gösterisinde bulundu. Eski üst düzey İsrailli güvenlik yetkilileri de plana karşı çıkarak, askeri açıdan çok az fayda sağlayacak bir askeri çıkmaza girileceği uyarısında bulundu.