'Yanlış harita' Mısır ile Kuveyt arasında neredeyse krize neden oluyordu

Mısır'da askeri akademide bir derste bir öğretim görevlisi, Kuveyt Devleti'nin yer almadığı bir Arap dünyası haritası sundu. Kahire özür diledi

Mısır ile Kuveyt arasında, son yıllarda iki ülke arasındaki resmi düzeydeki yakın ilişkilere rağmen bazı gerginlikler yaşandı / Fotoğraf: Sosyal medya
Mısır ile Kuveyt arasında, son yıllarda iki ülke arasındaki resmi düzeydeki yakın ilişkilere rağmen bazı gerginlikler yaşandı / Fotoğraf: Sosyal medya
TT

'Yanlış harita' Mısır ile Kuveyt arasında neredeyse krize neden oluyordu

Mısır ile Kuveyt arasında, son yıllarda iki ülke arasındaki resmi düzeydeki yakın ilişkilere rağmen bazı gerginlikler yaşandı / Fotoğraf: Sosyal medya
Mısır ile Kuveyt arasında, son yıllarda iki ülke arasındaki resmi düzeydeki yakın ilişkilere rağmen bazı gerginlikler yaşandı / Fotoğraf: Sosyal medya

İbrahim Mustafa

Mısır Askeri Akademisi'nde öğretim görevlilerinden birinin kasıtsız bir hatası, Kahire'nin hatayı düzeltmemesi ve özür dilememesi durumunda neredeyse Kuveyt ile Mısır arasında bir krize yol açacaktı.

Hikaye, Harp Akademisi'nin lisansüstü eğitim kurslarından birindeki bir öğretim görevlisinin, Kuveyt Devleti'nin uluslararası sınırlarını içermeyen bir Arap dünyası haritası sunmasıyla başladı.

Haritada Kuveyt, Irak sınırları içerisine yerleştirildi. Bazı Kuveytli subaylar bu pozisyona itiraz etti. Aralarında Irak'ın da bulunduğu Arap ülkelerinden 500'e yakın öğrenci dersten ayrıldı.

 
Parlamenter öfke

Bu olay Kuveyt'te parlamentoda öfkeye yol açtı. Kuveyt Ulusal Meclisi üyesi Hamad el-Matar yaşananları kınadı:

Fakülte özür dilemeli ve böyle bir hatayı tekrarlamayacağına dair söz vermeli. Kuveyt kırmızı çizgimizdir.

El-Matar ayrıca Kuveyt Savunma ve Dışişleri Bakanlarına "Kuveyt'in egemenliği ve varlığı" konusunda sağlam ve kararlı bir duruş sergileme çağrısında bulundu.

El-Matar sözlerini şöyle sürdürdü:

Öğretim görevlisi herkesin önünde derhal özür dilemeli ve Kuveyt'in de dahil olduğu Arap dünyasının gerçek haritasını yeniden sunmalı. Özür dilememeleri halinde tüm Kuveytli burslu öğrenciler Mısır'dan çekilip Ürdün'de eğitime gönderilir!

Milletvekili Saud el-Usfur da yaşananları eleştirip olayın özür gerektirdiğini belirterek, Kuveyt Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarına pozisyon alma ve açıklama yapma çağrısında bulundu.

Ayrıca Usfur bu fotoğrafı protesto eden ve öğretim görevlisinin özür dilememesi halinde derse katılmayacaklarını açıklayan Kuveytli subayların tutumunu takdir etti.

 
Acil özür

Olayın ortaya çıkmasından saatler sonra, Kuveyt'in Kahire Büyükelçiliği yaptığı açıklamada, Kahire'deki askeri ofisle temasa geçtiğini duyurdu.

Askeri ofis olayın nedenlerini öğrenmek için hızla Mısır Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle ve bu dersi düzenleyen tarafla iletişim kurdu.

Mısırlı yetkililer, söz konusu haritanın sergilenmesinin "öğretim görevlisi tarafından yapılan kasıtsız bir hata olduğunu" açıkladılar.

Mısırlı yetkililerin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Bu dersin organizatörleri, hiçbir şekilde Kuveyt Devleti'ne hakaret etme amacı taşımayan bu hatadan dolayı katılımcılardan özür diledi. İki kardeş ülkenin hükümetleri ve halkları arasındaki tarihi ve yakın ilişkilerin zarar görmemesi veya etkilenmemesi gerektiğini vurguluyoruz.

Kuveyt'teki Mısır Büyükelçiliği konuya ilişkin resmi bir açıklama yayımladı:

Mısır'daki Kuveytli subayların katıldığı derslerin birinde, Arap dünyasının hatalı bir haritasının gösterilmesiyle ilgili dolaşan iddialar araştırılıp incelendi. Olayın öğretim elemanlarından birinin kişisel, kasıtsız bir hatasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Ders sırasında öğrencilere açıklama yapıldı, Kuveyt'in ilgili resmi makamlarındaki kardeşlerimize de durum izah edildi.

Büyükelçilik, "iki ülkenin hükümetlerini ve halklarını birbirine bağlayan, dokunulamayacak veya etkilenemeyecek tarihi ve yakın ilişkilerin ortak takdirinin" altını çizdi.

Kuveyt'in Irak sınırları içerisine dahil edilmesi tarihi bir hassasiyet taşıyor.

Bağdat, 1961'deki bağımsızlığından sonra Kuveyt topraklarının ilhakını talep etti. Irak kuvvetleri, 1990 yılında Kuveyt'i işgal etti.

Ertesi yıl işgale diplomatik ve askeri açıdan güçlü bir şekilde karşı çıkan Mısır liderliğindeki Arap ve yabancı ülkelerin ordularının katılımıyla Kuveyt kurtarıldı.

 
Gerginlikler

İki ülke arasında resmi düzeydeki yakın ilişkilere rağmen son yıllarda bazı gerginlikler yaşandı.

Kuveyt'te polis güçleri, 2020 yılında Kovid-19 salgını nedeniyle işlerini kaybettikleri halde ülkelerine dönemeyen Mısırlı işçilerle karşı karşıya geldi.

Yetkililerin kaçak işçileri sınır dışı etme yoluna gitmesiyle birlikte, Kuveyt'in ikamet yasalarını ihlal edenlerin tutulduğu bir barınakta bazı Mısırlı işçiler, yetkililerin "isyan" olarak adlandırdığı bir eylem gerçekleştirdiler.

Güvenlik güçleri bu eyleme müdahale etti. Bu durum Mısır halkının öfkesini ateşledi. Mısırlı bir işçinin bir mağazada dövülmesiyle öfke daha da arttı.

Geçen ocak ayında, İskenderiye Valiliği (Kuzey Mısır) yakınlarında bir yerde Kuveytli gençler ile idari güvenlik personeli arasında yaşanan kavgayı gösteren görüntüler internette dolaşmıştı.

Bu durum Kuveyt'te halkın ve parlamentonun öfkesine yol açtı. Mısır'daki Kuveyt büyükelçiliği daha sonra videoda görünenin Kuveytli öğrenciler arasındaki anlaşmazlığı çözmeye yönelik bir güvenlik müdahalesi olduğunu açıkladı.

Temmuz ayının başlarında, uydurma bir görüntü Mısır ile Kuveyt arasında neredeyse diplomatik bir krize neden oluyordu.

Kuveyt Dışişleri Bakanlığı, videoda Kuveyt bayrağını yakan Mısır vatandaşı hakkında yasal işlem başlatılması talebiyle Mısır büyükelçisine bir muhtıra sundu.

Daha sonra dolaşan görüntülerin eski olduğu ve Mısır'da çekilmediği ortaya çıktı.

Kardeşlik ilişkileri

Kuveyt'in Mısır Büyükelçisi Ganem Sakr el-Ganim geçen mart ayında basına verdiği röportajda şunları söylemişti:

Sosyal medyada zaman zaman öne çıkan sesler çoğunluğun sesleri değil bireysel seslerdir. Bunlar Arap halkları arasında kardeşlik, ortak değerler ve amaç ve kader birliği ile birbirine bağlanan köklü ve yerleşik kardeşlik ilişkilerini yansıtmamaktadır.

Resmi Kuveyt rakamlarına göre, Kuveyt'teki Mısırlı işçi sayısı 486 binden fazla kişiye ulaştı.

Bu rakam ülkenin işgücünün yüzde 17'sini Mısırlıların oluşturduğunu toplam Kuveyt işgücü piyasasında Hintlilerden sonra ikinci sırayı Mısırlıların aldığını ortaya koyuyor.

Kuveytli yetkililer, geçen yıl, resmî olarak istihdamı düzenlemeye ve komisyoncular ve ikamet bayileri ile yüzleşmeye yönelik tedbirlerin bir parçası olarak açıklanan bir adımla, Mısır'la yapılan iş gücü anlaşmasını iptal etti ve Mısırlılara çalışma izni vermeyi durdurdu.

Bu adımın belirli bir gruba yönelik olmadığını söyleyen Kuveytli yetkililer Mısırlı işçileri işten çıkarma niyetinde oldukları iddialarını yalanladılar.

Kuveyt'in Kahire büyükelçisinin daha önce yaptığı açıklamalara göre, Kuveyt'in Mısır'daki yatırımları yaklaşık 15 milyar doları buluyor.

 

Independent Arabia - Independent Türkçe



Dibeybe, Libya sağlık sektöründeki ‘yolsuzlukla’ mücadele sözü verdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
TT

Dibeybe, Libya sağlık sektöründeki ‘yolsuzlukla’ mücadele sözü verdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)

Resmi raporlara göre Libya Ulusal Birlik Hükümeti’ni (UBH) çevreleyen yolsuzluk suçlamalarının ortasında, Başbakan Abdulhamid Dibeybe ‘vatandaşların çıkarlarına zarar veren hiçbir uygulamaya’ müsamaha göstermeyeceğine ve tüm sektörlerdeki suiistimallerin üzerine gideceğine söz verdi.

Libya Denetim Bürosu, UBH de dahil olmak üzere ülkedeki birçok tarafın kamu parasını ‘israf’ ettiğini ortaya çıkardı. Ancak Libya Avukatlar İttifakı’na atfedilen bir raporda UBH Sağlık Bakanlığı öne çıkarıldı ve ‘mali ve idari yolsuzluk vakaları’ bu bakanlığa atfedildi.

Libya Avukatlar İttifakı tarafından yalanlanan raporda, ‘zimmete büyük miktarda para geçirme’ ve ‘500 milyon dinardan fazla değeri olan kanser ilacı kaçakçılığı’ (1 dolar = 5,47 dinar) suçlamalarının yanı sıra böbrek hastaları için ilaç ve tıbbi malzeme alımında ve hastane bakımında yolsuzluk ve suiistimal suçlamaları da yer aldı.

Bu suçlamalar karşısında Dibeybe pazar akşamı sağlık sektörü yetkilileriyle genişletilmiş bir toplantı yaparak sağlık sektöründeki yolsuzlukla mücadelenin hükümetinin en önemli önceliği olduğunu vurguladı. Dibeybe, ‘bu hassas dosyaya herhangi bir şekilde karışılmaması ya da gevşeklik gösterilmemesi’ konusunda uyarıda bulunarak, ‘vatandaşlara sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesinden ödün verilmemesi’ gerektiğini belirtti.

UBH’nin bazı bakanları yolsuzluk davalarında hapis cezasına çarptırıldı. Son olarak Eğitim Bakanı Musa Mugaryif, mart ayı ortasında Trablus'taki bir mahkeme tarafından ders kitaplarının basım ihalelerinde ‘kayırma yaptığı’ gerekçesiyle üç yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dibeybe o dönemde, “Eğitim Bakanı, bakan olarak dokunulmazlığı olmasına rağmen kitapların tedarikini geciktirdiği için birkaç yıl hapis cezasına çarptırıldı” demişti.

 Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık ofisi)Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık ofisi)

Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur, UBH Kültür Bakanı Mebruke Tuği Osman ile eski Sağlık Bakanı Ali ez-Zanati ve yardımcısı Semir Koko'nun ‘yolsuzluk’ davalarına karıştıkları, mali ve idari ihlallerde bulundukları suçlamasıyla tutuklu yargılanmalarına karar vermiş, ancak bu kişilerin tamamı serbest bırakılmıştı.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2021 raporuna göre Libya, yolsuzluktan en çok etkilenen ülkeler listesinde 180 ülke arasında 172. sırada yer alıyor.

Bakanlığın yanıtı

Sağlık Bakanlığı kendisine yöneltilen suçlamalara cevaben, ilaç ve tıbbi malzeme tedarikinde yolsuzluk yapıldığına dair tüm haberleri ‘ulusal sağlık kurumunun itibarını zedeleyecek bir iftira’ olarak nitelendirdi ve ‘personelinin çabalarının dürüstlüğünü sorgulamayı ve kişisel çıkarlar ya da dar siyasi kazanımlar elde etmek için hastaların acılarını istismar etmeyi’ amaçladığını söyledi.

Bakanlık, ‘özellikle onkoloji hastaları için yapılan tüm ilaç ve tıbbi ekipman ithalatının sıkı kontrol prosedürlerine uygun olarak ve ilgili düzenleyici makamlarla koordinasyon içinde gerçekleştirildiğini ve tüm yetkili makamların denetimine açık resmi kayıtlarla belgelendiğini’ kaydetti.

UBH dün yaptığı açıklamada, yeni kurumların kurulması da dahil olmak üzere tıp sektörünü geliştirmek için çalıştığını söyledi. UBH ayrıca, ‘temel sağlık hizmetlerinin etkinliğini arttırmak amacıyla’ çeşitli bölgelerdeki klinikleri ve sağlık merkezlerini denetleyecek bir temel tıbbi bakım otoritesinin kurulacağını duyurdu.

Libyalıların yurtdışında tedavi edilmesi konusuna da değinen UBH, Dibeybe'nin ‘yurtdışına gönderilen hasta sayısındaki artışı sınırlandırmak için ek kontroller oluşturulması’ gerektiğini vurguladığını belirterek, ‘ulusal sağlık kurumlarının kapasitelerini arttırmak ve yurtdışında tedaviye bağımlılığı azaltmak için bu dosyayı ülke içinde tedaviyi yerelleştirme planlarıyla ilişkilendirmenin’ önemini vurguladı.