Abbas’tan iki devletli çözümün kurtarılması çağrısı

Filistin lideri, Nekbe’nin inkarının suç sayılmasını istedi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün BM Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün BM Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. (AFP)
TT

Abbas’tan iki devletli çözümün kurtarılması çağrısı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün BM Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün BM Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. (AFP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nu uluslararası bir barış konferansı düzenlemeye çağırdı. Abbas, bunun iki devletli çözümü kurtarmak ve bölge ve tüm dünyanın güvenlik ve istikrarını tehdit eden koşulların daha da kötüleşmesini önlemek için son şans olabileceğini vurguladı.

Genel Kurul’un 78’inci oturumunda konuşan Mahmud Abbas, İsrail’in iki devletli çözümü sistematik olarak yok ettiğini belirterek, BM’ye yükümlülüklerini yerine getirene kadar kendisine karşı caydırıcı tedbirler alması çağrısında bulundu. Ortadoğu’da barışın sağlanmasını Filistin halkının tüm haklarını elde etmesi şartına bağlayan Abbas, ülkesinin, devam eden suçları nedeniyle İsrail’e karşı ilgili uluslararası kurumlara şikayette bulunma niyetinde olduğuna dikkat çekti. Abbas, önceki konuşmalarına benzer şekilde ülkelere Filistin Devleti’ni tanımaları ve BM’ye tam üye olmasını kabul etmeleri yönündeki çağrısını yineledi.

Nekbe’yi anma

Abbas, Filistin Nekbe’sinin inkarının suç sayılması ve her yıl 15 Mayıs'ın, bu olayı ve öldürülen, köyleri yıkılan veya yerinden edilen yüz binlerce Filistinliyi anmak için uluslararası bir gün olarak kabul edilmesi çağrısında bulundu.

Fotoğraf Altı: Filistin lideri Mahmud Abbas dün Birleşmiş Milletler Genel Kurul’una hitap etti. (AFP)
Filistin lideri Mahmud Abbas dün Birleşmiş Milletler Genel Kurul’una hitap etti. (AFP)

Abbas, BM üyesi devletlere, ilgili uluslararası meşruiyet kararları ve uluslararası hukuk temelinde pratik adımlar atmaları, Filistin Devleti’ni henüz tanımamış olan devletlerin de tanıdıklarını ilan etmeleri ve Filistin Devleti’nin BM’ye tam üye olmasını kabul etmeleri çağrısı yaptı. Filistin Devlet Başkanı ayrıca, dönemin Dışişleri Bakanı Moşe Şaret tarafından yazılı beyanla sunulan yükümlülükler yerine getirilene kadar, 181 ve 194 sayılı kararların uygulanması da dahil olmak üzere BM’ye katılım koşullarına uymayan İsrail’e karşı caydırıcı önlemler alması gerektiğini vurguladı.

Yemen uyarısı

Filistin Devlet Başkanı’nın konuşmasının yanı sıra BM Genel Kurulu’nun New York’taki 78’inci yıllık oturumu öncesinde devlet liderlerinin resmi konuşmalarının üçüncü gününde Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid Muhammed el-Alimi, uluslararası toplumdaki herhangi bir gevşekliğe veya devletin hukuki statüsünün ihmal edilmesine, hatta milislerle fiili bir otorite olarak ilgilenmeye karşı uyardı. Alimi, bunun, baskı uygulamasını ve kamu özgürlüklerinin ihlalini hiçbir koşulda ortadan kaldırılamayacak bir davranış haline getireceğini vurguladı.

Fotoğraf Altı: Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. (Reuters)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. (Reuters)

Uluslararası toplumun Yemen meselesiyle ilgili ortak tutumuna dikkat çeken Alimi, Suudi Arabistan Krallığı ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) liderliğindeki, meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu’ndaki kardeşlerin dayanışmasını övdü. Alimi, bu ülkelerin pozisyonlarının Yemen devlet kurumlarının çöküşünü önlemek için güçlü bir çit teşkil ettiğini ve İran’daki Velayet-i Fakih rejimi tarafından desteklenen Husi milisleri ve onlarla ittifak kuran terör örgütleri karşısında Yemen Devleti’nin kararlılığını güçlendirdiğini vurguladı.

Lübnan’ın zorlukları

Genel Kurul’un çalışmaları, geçen çarşamba gecesi geç saatlere kadar devam etti. Lübnan Başbakanı Necib Mikati, yaptığı konuşmada Lübnan parlamentosunun ‘Lübnanlıların etrafında birleşeceği bir cumhurbaşkanı seçerek’ egemenlik rolünü yerine getireceği yönündeki umudunu dile getirdi. Mikati, Lübnan’ın zayıflamış uluslararası sistem, gerilim ve zorluklarla dolu bölgesel iklim ortasında birbiriyle örtüşen birçok krizle mücadele etmeye çabaladığına dikkat çekti.

lü

Lübnan’daki birincil zorlukların ‘cumhurbaşkanlığı boşluğu, yeni bir cumhurbaşkanı seçilememesi, bunun sonucunda ortaya çıkan kurumsal ve siyasi istikrarsızlık, ekonomik ve mali krizin şiddetlenmesi ve reform ve toparlanma planlarının başlatılmasındaki zorluklar’ olduğunu söyledi. İkinci zorluğun ise Suriye savaşından 12 yıl sonra Lübnan’ın ‘arka arkaya gelen yerinden edilme dalgaları altında halen acı çekiyor olması’ olduğunu belirten Mikati, Lübnan’daki krizleri derinleştiren yerinden edilmenin olumsuz yansımaları konusunda uyardı. Necib Mikati ayrıca, Suriye’deki yerinden edilme krizine, etkileri kontrolden daha da kötüleşmeden önce çözüm bulmak için uluslararası toplumdaki tüm ilgililerle işbirliği içinde bir yol haritası geliştirilmesi çağrısını yineledi. Lübnan Başbakanı, üçüncü bir meseleye daha değinerek, “İsrail’in güneydeki topraklarımızı işgal etmeye devam etmesi, günlük saldırılarını sürdürmesi ve Lübnan egemenliğine yönelik ihlalleri, Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararını ihlal etmektedir” dedi.

İran nükleer programı

Diğer yandan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, New York’ta gazetecilere yaptığı açıklamada, Başkan Joe Biden yönetiminin resmi olarak 2015 Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak bilinen nükleer anlaşmaya geri dönme arzusu göstermesi halinde ABD ile ilişkilerin ilerleyebileceğini dile getirdi. Reisi, ilk adımın yaptırımları hafifletmek olduğuna dikkat çekti.

iran

ABD’lilerin çeşitli kanallar aracılığıyla iletişim kurduğunu ve diyalog kurmak istediklerini belirten Reisi “Ancak biz buna eylemlerin de eşlik etmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi. İran Cumhurbaşkanı, yaptırımlara ilişkin çalışmanın devam eden tartışmalar için sağlam bir temel olabileceğini kaydeden Reisi “Müzakere masasından ayrılmadık” şeklinde konuştu. İbrahim Reisi, ülkesinin, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin yaptırımlar da dahil olmak üzere yükümlülüklerinin ihlali anlamına geldiği yönündeki tutumunu hatırlatarak, İran nükleer programının yalnızca barışçıl amaçlara yönelik olduğunu ve tarım ile petrol ve gaz altyapısında kullanıldığını yineledi. Reisi, İran’ın zenginleştirme düzeylerini artırdığına dair raporları da yalanlarken, “Bunlar asılsızdır” dedi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi ile görüşüp görüşmediği sorulduğunda ise Reisi, Mart ayı başında Tahran’da kendisiyle görüştüğü cevabını verdi. İran’ın UAEA ile çok iyi bir iş birliğine sahip olduğunu belirten İbrahim Reisi ayrıca, geçen hafta İngiltere, Fransa ve Almanya’nın, 2015 nükleer anlaşması kapsamında İran’a uygulanan ve Ekim ayında sona ermesi planlanan yaptırımları sürdüreceklerine dair açıklamasını eleştirdi.

Yasa dışı göç

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, sağcı hükümetinin göçmen akınına ilişkin endişelerini dile getirdi. Meloni, BM’ye yasadışı göçmenleri taşıyan teknelerin İtalya’nın Akdeniz’deki Lampedusa adasına yeniden yanaşmasının ardından, yasadışı göçmen ticaretine karşı küresel savaş çağrısında bulundu.

italya

Meloni, Genel Kurul önünde konuşma yaptı. Diğer yandan İtalya merkezli haber ajansı ANSA’ya göre İtalyan yetkililer, Afrika’dan gelen teknelerle birkaç saat içinde Lampedusa’ya 700’den fazla kişinin ulaştığını duyurdu. Aktarılana göre çarşamba gününden bu yana çoğu Tunus’tan olmak üzere 20’den fazla yeni tekne geldi.

Libya’nın durumu

Libya Gençlik Bakanı Fethullah ez-Zani, Daniel Kasırgası ve beraberinde gelen selle birlikte Libya’nın doğusunu vuran felaket nedeniyle toplantıda bulunmayan Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi adına bir konuşma yaptı. Zani, “10 Eylül Pazar sabahı Libyalılar ve tüm dünya, Derne şehrini vuran korkunç bir manzaraya ve büyük bir felakete uyandı” ifadelerini kullandı. “Sellerin şehrin dörtte birinden fazlasını süpürmesi sonrasında binlerce kişi öldü veya kayboldu” diyen Bakan, felaketin ölçeğinin tüm yerel standartları ve yetenekleri aştığını vurguladı.

gt

Fethullah ez-Zani, Yasemin Şehri olarak anılan Derne faciasından sonra Libya halkının, geçmişin yaralarını sarmak ve geleceğin özelliklerini politikacılar ve savaş tüccarlarının gözleriyle değil, kendi ve gelecek nesillerin gözleriyle ortaya koymak için siyasi bölünme ve iç savaş birikimlerinden kurtulma gerekliliğine dikkat çekti.

Moritanya

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Şeyh Gazvani de hükümetinin bir dizi sürdürülebilir kalkınma hedefinin göstergelerini iyileştirmeyi başardığını söyledi. Şeyh Gazvani konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“En savunmasız vatandaşların dayanıklılığını güçlendiren, satın alma güçlerini destekleyen ve sosyal sağlık sigortasını kademeli olarak kapsamlı sağlık sigortasına olanak sağlayacak şekilde genişleten geniş bir sosyal güvenlik ağı oluşturarak yoksulluk, kırılganlık ve dışlanmayla mücadele ettik.”

Fotoğraf Altı: Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Şeyh Gazvani, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuştu. (Reuters)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Şeyh Gazvani, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuştu. (Reuters)

Şeyh Gazvani, ülkesinin hükümetinin ‘Moritanya’nın dönem başkanlığını yürüttüğü Beşli Sahel Grubu ülkeleri genelinde güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesine katkıda bulunan entegre bir güvenlik stratejisini’ benimsediğine dikkat çekti. Moritanya Cumhurbaşkanı, ülkesinin Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki BM barışı koruma güçlerine katıldığını da hatırlattı.

Yapılan açıklamalar Moritanya’nın yüz bin Malili mülteciye ev sahipliği yaptığı yönünde.



Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin Moskova ziyaretinde Mısır ve Rusya arasındaki ikili iş birliğinin derinleştirilmesinin yanı sıra Gazze savaşındaki son gelişmeler ele alınacak. Sisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetiyle Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere dün Rusya'nın başkentine geldi.

Şarku’l Avsat’ın Mısır resmi haber ajansı MENA’dan aktardığına göre Sisi bu akşam Rus mevkidaşı ile bir araya gelecek. Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü münasebetiyle bugün Moskova'daki Kızıl Meydan'da askeri bir geçit töreni düzenlenecek ve ardından devlet başkanları Alexander Bahçesi'ndeki Meçhul Asker Anıtı'na gidecek... Sisi ve diğer devlet başkanları anıta çiçek bırakacak, ardından toplu fotoğraf çektirecek.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi Nezih en-Necari, Sisi'nin Zafer Günü'ne katılma davetinin Rus mevkidaşının kendisine duyduğu yakın ilişki ve sevgiyi yansıttığını söyledi. Mısır Nil televizyon kanalına verdiği demeçte en-Necari, Sisi'nin Moskova ziyaretinin ikili ilişkiler ile uluslararası ve bölgesel arenadaki durum, özellikle de Gazze Şeridi'ndeki durum, devam eden İsrail saldırganlığı ve kendi kaderini belirlemek ve kendi devletine sahip olma hakkını elde etmek isteyen Filistin halkı üzerindeki baskılar hakkında istişarelerde bulunmak için bir fırsat olacağını belirtti.

“Mısır her zaman Filistin davasının ilk savunma hattında yer almıştır” diyen en-Necari, Cumhurbaşkanı Sisi'nin bu konuda büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Rusya'nın uluslararası arenada önemli bir role sahip olduğunu ve Filistin davasına yönelik tarihi bir rolü olduğunu kaydeden en-Necari, İsrail'in acımasız saldırganlığını durdurmak için neler yapılabileceği konusunda iki cumhurbaşkanı arasında koordinasyon ve istişare gerektiğini vurguladı.

15 Ocak'ta Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varıldığı ve İsrail ile Hamas arasında Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda üç aşamada uygulanmak üzere esir ve mahkûm değişimi yapılacağı açıklanmış ve anlaşma 19 Ocak'ta yürürlüğe girmişti. İlk aşama, anlaşmanın başlamasından 42 gün sonra ateşkesi istikrara kavuşturacak bir anlaşmaya varılamadan sona erdi.

Mısır, ateşkesin istikrara kavuşturulması, esir ve mahkûmların serbest bırakılması ve insani yardım malzemelerinin Gazze Şeridi'ne girişi de dâhil olmak üzere anlaşmanın üç aşamasının uygulanmasını sağlamak için çabalarını sürdürüyor.

fgthyju
Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

Rusya'nın Kahire Büyükelçiliği, Sisi'nin Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Moskova'ya gelişini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Büyükelçilik dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın ‘Cumhurbaşkanı Sisi'yi eski ve değerli bir dost olarak’ karşıladığını belirtti. Büyükelçilik, 9 Mayıs Zafer Günü yıldönümü kutlamalarının ve bugün yapılması planlanan zirve düzeyindeki görüşmelerin, iki halk arasındaki derin karşılıklı sempati ve iki lider arasındaki güçlü ve yakın ilişkilere dayanan Rus-Mısır ortaklığına yeni bir ivme kazandıracağına inandığını kaydetti.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi en-Necari, Rusya ve Mısır devlet başkanları arasındaki görüşmelerde Sudan, Libya ve Suriye'deki durumların ele alınacağını, Mısır'ın bölgenin istikrarında tarihi bir rolü olduğunu ve bölgesel ortamın mümkün olduğunca istikrarlı hale getirilmesiyle ve kardeş Arap halklarının barış ve istikrar içinde yaşamasıyla ilgilendiğini ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Enformasyon Servisi’ne göre, Mısır-Rusya ilişkileri Cumhurbaşkanı Sisi döneminde yeni ve güçlü bir ivme kazanmış ve istikrarsızlıkla karakterize edilen mevcut uluslararası koşullar ışığında daha belirgin hale gelmiştir. Ayrıca Mısır'ın Rusya ile ilişkileri, Mısır-Rusya yakınlaşmasında önemli bir rol oynayan uluslararası düzeydeki siyasi koşullarla bağlantılıdır.

sdfrgt
Mısır ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler önemli büyüme kaydediyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)

Mısır ve Rusya arasındaki mevcut projelerle ilgili olarak en-Necari, iki devlet başkanının bu projelerin gerekli hız ve doğrulukla tamamlanması için siyasi irade yoluyla büyük bir itici güç oluşturduğunu ve bunun aralarında bir istişare konusu olduğunu belirterek, “Moskova, Mısır'daki Rus sanayi bölgesine büyük önem veriyor” dedi.

En-Necari, Mısır'ın BRICS grubuna üyeliğinin ticaret ve yatırım alanındaki ekonomik rolünün bir teyidi olduğunu ve gelecekte Mısır'a çok şey kazandıracağını vurguladı. Öyle ki BRICS, Mısır devletine, küresel ekonomiye ve dolayısıyla üye ülkelerin ekonomilerine daha fazla istikrar getirmek için izlenebilecek politikalar konusunda istişarede bulunma ve ticaret, yatırım ve teknoloji alışverişi alanlarında iş birliğini geliştirme imkânı veriyor.

Mısır ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler, iki ülke arasındaki ticari alışverişin yeni bir rekor seviyeye ulaşarak 2024 yılında 8 milyar dolara ulaşması nedeniyle önemli bir büyümeye tanıklık ediyor (Mısır bankalarında 1 ABD doları 50,6 cüneyh).