BM’den İran'a yeni başörtüsü yasasını yürürlükten kaldırma çağrısı

İran’da kadınların yönetimin başörtüsü kararlarına tepkili. (AP)
İran’da kadınların yönetimin başörtüsü kararlarına tepkili. (AP)
TT

BM’den İran'a yeni başörtüsü yasasını yürürlükten kaldırma çağrısı

İran’da kadınların yönetimin başörtüsü kararlarına tepkili. (AP)
İran’da kadınların yönetimin başörtüsü kararlarına tepkili. (AP)

Birleşmiş Milletler cuma günü, İranlı yetkililere başörtüsünü çıkaran kadınlara yönelik cezaları önemli ölçüde ağırlaştıran yeni yasayı yürürlükten kaldırmaları çağrısında bulunarak bunu baskıcı ve aşağılayıcı olarak nitelendirdi.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi, başörtüsü takma özgürlüğü talep eden İranlı kadınları 10 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya bırakan sözde ‘İffet ve Hicap Yasası’nın kabul edilmesinden derin üzüntü duyduğunu açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Ofis Sözcüsü Ravina Shamdasani Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, yasanın ‘hapis cezalarını önemli ölçüde arttırdığını ve zorunlu kıyafet kurallarına uymayan kadın ve kız çocuklarına büyük para cezaları getirdiğini’ söyledi.

Uzun hapis cezaları ve ağır para cezalarının yanı sıra, yasayı ihlal eden kadınlar kırbaçlanabiliyor ve seyahat kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalabiliyor.

Shamdasani, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri ‘Volker Türk'ün bu katı yasa tasarısının uluslararası hukukla açıkça çeliştiğini ve rafa kaldırılması gerektiğini yinelediğini’ de sözlerine ekledi.

İran'da yaptırımların sıkılaştırılması yönündeki baskılar, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin başörtüsü sebebiyle tutuklanmasının ardından ölümüyle başlayan protesto dalgasından bir yıl sonra geldi.

Söz konusu dönemden bu yana giderek artan sayıda İranlı kadın, başörtüsü takmadan ya da çok dar veya herhangi bir şekilde açıkta bırakan kıyafetlere karşı kurallara uymadan toplum içinde görülüyor.

Resmi IRNA haber ajansı, İran yasama organının ‘İffet ve Hicap Kültürünün Teşvik Edilmesi Yoluyla Aileye Destek Yasası’ başlıklı kararnameyi üç yıllık bir deneme süresi için onayladığını bildirdi.

Shamdasani ise yasaya ilişkin şunları söyledi:

 “Ne yazık ki yasa tasarısı daha öncekilerde daha da kötü. Mahsa Amini'nin öldürülmesinin ardından yaşanan öfkeye rağmen maalesef çok fazla ilerleme kaydedemedik. İran'da kadın hakları konusunda durum iyileşmedi.”

Shamdasani, İranlı yetkilileri baskıcı ve aşağılayıcı olarak nitelendirdiği yasa tasarısını iptal etmek için adım atmaya çağırdı: “Kadınlara ve kız çocuklarına ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılmamalıdır” dedi. ‘yetkililerin tüm İranlıların haklarına eşit bir şekilde saygı göstermek ve korumakla yükümlü olduğunu’ vurguladı.

İran yasasının uluslararası düzeyde kınanması, aktivistlerin İran'ın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Sosyal Forumu başkanlığına seçilmesinden duydukları endişeyi dile getirdikleri ve İran'ın başkanlığının önümüzdeki Kasım ayında başlamasının planlandığı bir döneme denk geldi.

Belucistan eyaletinin merkezi Zahedan'ın önde gelen Sünni din adamı ve Cuma İmamı Abdülhamid İsmail Zahi, İran Parlamentos’unun ‘Hicap ve İffet Yasası’nı kabul etme kararını eleştirdi.

İsmail Zahi bugünkü cuma hutbesinde, “Eğer doğru hareket etmiş olsaydık, Parlamento'ya sert ve karmaşık bir yasa sunmamıza ve kadınlara polislik yapmamıza gerek kalmazdı” dedi.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü de geçen yılki protestoları bastırmak için yetkililer tarafından uygulanan şiddet sırasında Al Ain'de en az 138 kişinin yaralandığını bildirdi. Örgüt, yaralananların yüzde 56'sının kadın olduğuna dikkat çekti.



Araştırma: AB ülkelerindeki Müslümanların yarısı ayrımcılığa maruz kalıyor

Londra'nın Trafalgar Meydanı'nda Gazze'ye destek gösterisi (Reuters)
Londra'nın Trafalgar Meydanı'nda Gazze'ye destek gösterisi (Reuters)
TT

Araştırma: AB ülkelerindeki Müslümanların yarısı ayrımcılığa maruz kalıyor

Londra'nın Trafalgar Meydanı'nda Gazze'ye destek gösterisi (Reuters)
Londra'nın Trafalgar Meydanı'nda Gazze'ye destek gösterisi (Reuters)

Bugün (Perşembe) yayınlanan bir araştırmaya göre, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yaşayan Müslümanların neredeyse yarısı günlük yaşamlarında ayrımcılığa maruz kaldıklarını ve Hamas'ın Ekim 2023'te İsrail'e yönelik saldırısının ardından ‘nefretin keskin bir şekilde arttığını’ bildirdi.

AB Temel Haklar Ajansı Sözcüsü Nicole Roman AFP'ye yaptığı açıklamada, toplanan verilere göre ‘AB'de Müslüman olmanın giderek zorlaştığını’ belirtti.

Ekim 2021 ve Ekim 2022 tarihleri arasında 13 AB ülkesinde 9 bin 600 kişiyle yapılan araştırmaya göre, Müslümanların neredeyse yarısı günlük yaşamlarında ayrımcılıkla karşılaştıklarını söylerken, bu oran 2016'da yapılan son araştırmada yüzde 39'du.

Roman, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine saldırması ve Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesinden bu yana, Ortadoğu'daki çatışmanın körüklediği ‘Müslümanlara yönelik nefrette keskin bir artış’ olduğunu kaydetti.

AB Temel Haklar Ajansı ayrıca, temmuz ayında antisemitizmde belirgin bir artış olduğunu bildirdi.

Yeni araştırmaya göre Müslümanlara yönelik ayrımcılık en yüksek Avusturya'da (yüzde 71) görülürken, onu Almanya (yüzde 68) izledi. Fransa'da bu oran yüzde 39 iken, İspanya ve İsveç'teki ayrımcılık Avrupa'da en düşük seviyede.

Çalışma, özellikle işgücü piyasası ve konut arayışında, başörtüsü takan kadınlara ve daha az oranda da olsa İslami sınırlara uygun kıyafetler giyinen erkeklere karşı ayrımcılıkta ‘keskin bir artış’ olduğunu ortaya koydu.

Araştırmaya göre, ‘Müslümanlar sadece dinleri nedeniyle değil, aynı zamanda ten renkleri ve etnik kökenleri nedeniyle de hedef alınıyor.’

Bu ‘endişe verici’ bulguların bir sonucu olarak ajans, AB'nin Müslümanlara yönelik ırkçılıkla mücadeleye odaklanmasını tavsiye etti. AB Temel Haklar Ajansı Başkanı Serpa Rocio'ya göre bu olgu, ‘kıta genelinde gözlemlenen insanlık dışı söylemler’ nedeniyle daha da kötüleşiyor.

Pew Araştırma Merkezi'nin 2016'da yaptığı son nüfus sayımına göre AB'deki ikinci dini grup olan Müslümanların sayısı 26 milyon, yani 27 ülkeden oluşan bloğun toplam nüfusunun yüzde 5'i. Almanya ve Fransa blokta en fazla Müslüman nüfusa sahip ülkeler.

Raporda Müslümanların sayısının ‘Afganistan, Irak ve Suriye'deki çatışmalardan kaçanlar nedeniyle son yıllarda önemli ölçüde arttığı’ kaydedildi.

AB Temel Haklar Ajansı’nın yayınladığı ilk rapora, Avrupa Komisyonu'nun Müslüman karşıtı nefretle mücadele için bir koordinatör pozisyonu oluşturması eşlik etti.