Irak: Şii Koordinasyon Çerçevesi Hor Abdullah anlaşmasının geçersizliğinde ısrarcı

Şii Koordinasyon Çerçevesi Irak Yüksek Mahkemesi’nin kararının bir kopyasını BM’ye tevdi etmesini talep etti

 Irak Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi, geçtiğimiz perşembe günü milletvekili Şeyh Fahd Felah bin Cami başkanlığındaki Kuveyt Ulusal Meclisi üyelerinden oluşan bir heyeti kabul etti (Irak Parlamentosu)
Irak Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi, geçtiğimiz perşembe günü milletvekili Şeyh Fahd Felah bin Cami başkanlığındaki Kuveyt Ulusal Meclisi üyelerinden oluşan bir heyeti kabul etti (Irak Parlamentosu)
TT

Irak: Şii Koordinasyon Çerçevesi Hor Abdullah anlaşmasının geçersizliğinde ısrarcı

 Irak Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi, geçtiğimiz perşembe günü milletvekili Şeyh Fahd Felah bin Cami başkanlığındaki Kuveyt Ulusal Meclisi üyelerinden oluşan bir heyeti kabul etti (Irak Parlamentosu)
Irak Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi, geçtiğimiz perşembe günü milletvekili Şeyh Fahd Felah bin Cami başkanlığındaki Kuveyt Ulusal Meclisi üyelerinden oluşan bir heyeti kabul etti (Irak Parlamentosu)

Irak Yüksek Federal Mahkemesi’nin Kuveyt devleti ile yapılan Hor Abdullah Anlaşması’nın iptaline ilişkin verdiği karar, Irak parlamentosu ve siyasi çevreler tarafından halen ilgi ve takip konusu olmaya devam ediyor. Bu kararın son yansımalarından biri olarak, dün Federal Parlamento’daki 174 milletvekili, mahkeme tarafından verilen kararın bir kopyasının “Irak’ın Hor Abdullah üzerindeki tarihi hakkını korumak için” Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği ve Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne (IMO) tevdi edilmesini talep etti.

İmzalar, milletvekili ve eski Ulaştırma Bakanı Amir Abdulcabbar’ın ofisinden Dışişleri Bakanı’na gönderilen önceki bir talebe dayanıyor. Belgelere göre milletvekillerinin talebi, Kuveyt’in anlaşmanın bir kopyasını yukarıda adı geçen iki kuruluşa tevdi etmesine misilleme olarak geldi.

Talebi imzalayan milletvekillerinin çoğunluğunun Şii Koordinasyon Çerçevesi güçlerinden olduğu anlaşılıyor.

Geçtiğimiz ağustos ayında Irak Yüksek Federal Mahkemesi, İran’ın müttefiki Hizbullah Tugayları’na (Ketaib Hizbullah) bağlı Hukuk Bloğu’ndan milletvekili Suud es-Seadi’nin sunduğu itiraza dayanarak, Irak Parlamentosu’nun 2013 yılında Irak ile Kuveyt arasında Hor Abdullah’ta deniz seyrüseferini düzenleyen anlaşmaya verdiği onayın geçersiz olduğuna hükmetmişti.

Mahkeme, Daimi Anayasa’nın 61. maddesinde belirtildiği üzere parlamento üyelerinin üçte iki çoğunluğunun sağlanamaması sebebiyle oylamanın anayasaya aykırı olduğuna karar vermişti.

İlgili bağlamda, Parlamento Hukuk Komitesi üyesi Raid el-Maliki dün Kuveyt’i Federal Mahkeme’nin kararını kabul etmeye ve deniz sınırlarını çizmek için yeni bir anlaşma imzalamak üzere Irak hükümetiyle iletişime geçmeye çağırdı.

Maliki yaptığı açıklamada “Kuveyt’in Hor Abdullah Anlaşması’nın geçerliliğinde ısrarcı olması ve mevcut haliyle kalmasını savunması normal. Ne de olsa anlaşma tamamen Kuveyt’in çıkarı için ve Irak’ın menfaati aleyhine Irak tarafından taviz verilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.

Maliki “Kuveyt sağduyuya teslim olmalı. Uluslararası hukuk kuralları -ki burada Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’ne dikkat çekmek istiyorum-, ulusal anayasa hükümlerine ve devletlerin iç kanunlarına aykırı olarak yapılan anlaşmalara bağlayıcılık statüsü vermediği gibi, devletin temsilcisini zayıflatmaya dayalı sözleşmeleri de tanımaz” dedi.

Öte yandan, eski Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, X platformunda (eski adıyla Twitter) yaptığı bir paylaşımda Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin New York’taki açıklamalarını yorumlayarak “Başbakan Sudani’nin New York’ta Irak’ın Kuveyt ile uluslararası anlaşmalara bağlı olduğunu söylemesi ve ondan önce Yüksek Yargı Konseyi Başkanı’nın benzer bir tutum sergilemesi, Federal Mahkeme’nin Hor Abdullah anlaşmasının onaylanmasının anayasaya aykırı gerçekleştiği yönündeki kararının hukuken ve anayasal olarak geçersiz olduğu anlamına gelir. Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından bir tutum sergilenmesi gerek” ifadelerini kullandı.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, BM Genel kurulu’nun 78’inci oturumuna katılımı sırasında perşembe günü Kuveyt Emiri Şeyh Ahmed Nevaf el-Ahmed es-Sabah ile görüşmesi sırasında “Irak’ın ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına, uluslararası hukuk ilkelerine, ortak sözleşmelere, iyi komşuluğa, kardeş Kuveyt devletinin egemenliği ve toprak bütünlüğüne bağlılığını” vurgulamıştı.

Daha önce yargıç ve hukuk uzmanı Rahim el-Akili “Federal Mahkeme, Hor Abdullah’taki denizcilik anlaşmasının, anayasayı veya Irak’ın haklarını ve deniz sınırlarını ihlal ettiği için anayasaya aykırı olduğuna hükmetmedi. Sadece, parlamento üyelerinin üçte iki çoğunluğu tarafından onaylanması şeklindeki resmi bir koşulu ihlal ettiği için yasanın anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Buna göre anlaşma tam olarak onaylanmamış olsa bile varlığını sürdürüyor ve geri dönülerek parlamentoda üçte iki çoğunluk sağlanarak yeniden onaylanması mümkün” demişti.

Kuveyt Bakanlar Kurulu daha önce Federal Mahkeme’nin kararını reddetmiş ve yaptığı açıklamada “kararın temelinin yanlış tarihi iddialar içerdiğini” ifade etmişti.



Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
TT

Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)

 

Suriye Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir eğitim kaynağı, Bakanlığın, ana gücü Kürtler olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen kuzeydoğu Suriye bölgelerinde genel ve temel ortaöğretim sınavlarının düzenlenmesi için bir anlaşma duyurmak üzere olduğunu açıkladı. Bu anlaşma, bölgede yaşayan öğrencilere ve sakinlere final sınavlarına kendi bölgelerinde girme imkânı tanıyacak.

Bu kaynaklara göre, Kamışlı, Haseke, Rakka ve Deyrizor kırsalında dört sınav merkezinin açılacağı duyurulacak. Merkezlerin denetimini, Millî Eğitim Bakanlığı ile Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusunda Kürt nüfusun yaşadığı bölgeleri yöneten "Özerk Yönetim"in Eğitim Kurumu yetkilileri birlikte yürütecek. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da tarafsız gözlemci olarak katılacak.

Bu anlaşma, temel eğitim ve genel lise sınavlarına kayıtlı 25 binden fazla öğrenciyi kapsıyor. Bu öğrenciler, Haseke vilayetinden ve sadece bu vilayetin şehirlerinden geliyor. Ayrıca, Rakka vilayetinde ve Deyrizor vilayetinin kuzey ve doğu kırsalında, devlet okullarına devam eden binlerce öğrenci var. Geçen yılın sonunda Esed rejimin düşmesinden önce güvenlik bölgelerinde resmi müfredatla eğitim gördüler.

Öğrencilerin aileleri, sınavların düzenlenmesi için Şam ve Kamışlı arasında yürütülen görüşmelerin sonucunu sabırsızlıkla bekliyorlar, çünkü sınavların başlangıç tarihi önümüzdeki ayın başında.

Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları, Şam vilayetlerinde ve Suriye içinde çocuklarını kayıt ettirenlerin, sınavlar başlamadan önce, kayıtlarını bulundukları bölgelerdeki yeni merkezlere aktarabileceklerini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı, bölgedeki yaşam ve ekonomik koşulların kötüleşmesi, alandaki dalgalanmalar ve genel gelişmeler nedeniyle bugüne kadar kayıt yaptıramayanlar için kayıt süresini uzatacak ve kapıları yeniden açık tutacak.

Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)

Özerk Yönetim Eğitim Otoritesi Başkanı Halef el-Matar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Şam yönetiminin kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlenmesi konusunda Şam'dan resmi bir yanıt beklediklerini söyledi. Yetkililerin, "UNICEF ve Şam'daki hükümetin Eğitim Bakanlığı ile iletişim kurarak öğrencilerin haklarını güvence altına almak için yoğun çaba sarf ettiğini" vurguladı.

Bu eğitim yetkilisi, Şam Eğitim Bakanlığı'nın, yönetimin ilkokuldan ortaokula ve üniversiteye kadar olan eğitim kademelerini müfredata bağlamasının ardından, "Özerk Yönetim"in eğitim müfredatlarını ve mevcut okullarını tanımasını talep etti.

"Özerk Yönetim" yetkilileri, Şam hükümetinin, Kürtçe ve Süryanice öğrenmek isteyen öğrencilere, seçme özgürlüğünü velilere ve öğrencilere bırakarak, Kürtçe ve Süryanice dersleri tahsis etmesini ve "Özerk Yönetim" üniversitelerinin, yani Kamışlı'daki "Rojava", Rakka'daki "El-Şark" ve Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab ("Kobani") kentindeki üç üniversiteyi, devrik rejimden sonra İdlib ve Halep kentlerindeki diğer özel üniversitelerle aynı doğrultuda resmen tanımasını ve resmileştirilmesini talep ediyor.

Bu eğitim girişimleri, Genel İstihbarat Müdürü Hüseyin es-Seleme'nin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi ile Deyrizor kırsalındaki el-Ömer petrol sahasında, geçen mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile imzalanan anlaşmanın uygulanması amacıyla bu ayın 5'inde dördüncü müzakere oturumunu gerçekleştirmesinin ardından geldi. Anlaşma, SDG güçlerinin, ona bağlı sivil kurumların ve yerel yönetim meclislerinin Suriye devlet yapısına entegre edilmesini öngörüyor.

Suriye Eğitim Bakanı Muhammed Turko, geçen ay "Özerk Yönetim" yetkilileriyle eğitim konusuna ilişkin ön mutabakatlara varıldığını açıklamıştı.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Suriye'deki savaş ve çatışmaların eğitim üzerindeki etkisine ilişkin bir raporunda uyarıda bulunduğunu belirtmekte fayda var. Raporda, çatışmalar ve savaşların eğitim altyapısını tahrip etmesi sonucu binlerce çocuğun eğitiminde ciddi aksamalarla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Raporda ayrıca, iktidardaki otoritelerin Suriye'deki öğrencilerin eğitim geleceğini kurtarmak için acil ve hızlı önlemler almaması halinde, örgütün “nesiller boyu sürecek bir felaket” olarak nitelendirdiği durumun ortaya çıkabileceği belirtildi.