Lavrov: Ortadoğu’daki durumun normalleşmesi için bağımsız bir Filistin devleti kurulmalı

Irak Başbakanı Sudani’den Körfez'e sınırı olan ülkeler için yeni bir forum kurulması çağrısı

Lavrov, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuştu (AFP)
Lavrov, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuştu (AFP)
TT

Lavrov: Ortadoğu’daki durumun normalleşmesi için bağımsız bir Filistin devleti kurulmalı

Lavrov, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuştu (AFP)
Lavrov, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuştu (AFP)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ülkesini temsilen katıldığı Birleşmiş Milletler’in (BM) New York'taki Genel Merkezi'nde gerçekleşen 78. Genel Kurul oturumundaki konuşmasında ‘Batılı ülkelerin uluslararası sistem üzerindeki hegemonyasını’ eleştirdi. Rus yetkili, en büyük uluslararası forum olan BM Genel Kurul oturumlarının en çok öne çıkan konusu olmasına rağmen Ukrayna savaşına değinmekten kaçındı.

Bakan, BM’nin kuruluşundan bu yana ilk kez, küresel meselelere gerçekten demokratik bir yaklaşım getirebilme fırsatının oluştuğuna inandığını ifade etti. Lavrov, “Bu bize ve uluslararası hukukun üstünlüğüne inanan, BM’yi uluslararası siyaseti koordine eden, çıkarlar dengesini korurken sorunları birlikte çözmeye yönelik kararlar alan bir organ olarak yeniden canlandırmak isteyen herkese umut veriyor” ifadelerini kullandı.

ABD’yi ve onunla birlikte hareket eden ülkeleri ‘çatışmaları körüklemeye ve insanlığı bölmeye devam etmekle’ suçlayan Lavrov, “Adil, çok kutuplu bir dünya düzeninin oluşmasını engellemek ve dünyayı, kendi kurallarıyla oynamaya zorlamak için ellerinden geleni yapıyorlar” dedi.

ABD’yi Küba’ya uyguladığı ablukayı ve Venezuela’ya uyguladığı yaptırımları kaldırmaya çağıran Lavrov, ABD’nin ve Avrupa’nın Suriye’ye uyguladıkları yaptırımların da durdurulması çağrısında bulundu. Her türlü baskıya ve BMGK’nın hiçe sayılmasına son verilmesi gerektiğini vurgulayan Rus yetkili, Batı'nın BMGK’nın yaptırım sistemini, kendi emirlerine uymayan ülkelere baskı yapmak ve onları manipüle etmek için kullandığını söyledi.

xascdf
Lavrov, BM Genel Kurul'daki konuşmasının ardından basın toplantısı düzenledi (Reuters)

Batı ülkelerine yönelik suçlamalarına devam eden Lavrov, ‘NATO’yu genişletmemeye dair verdikleri sözleri yerine getirmedikleri ve Ukrayna rejimini silahlandırmaya devam ettiklerini söyledi. BMGK’nın genişletilmesi ve temsilci sayısının arttırılması çağrısında bulunan Rusya Dışişleri Bakanı, bunun ‘Batı hegemonyasından kurtulmak için gerekli’ olduğunu vurguladı.

Lavrov, ‘Ortadoğu'daki durumun normalleşmesi’ için ise ‘İsrail-Filistin anlaşmazlığının BMGK kararları ve Arap Barış Girişimi temelinde çözülmesi gerektiğini’ vurguladı. Bakan, Filistinlilerin kendi devletlerini kurmaları için 70 yıldır beklediğini hatırlattı. Müzakere sürecini ABD’nin yönettiğini dile getiren Lavrov, bunun da ABD’li yetkililerin ‘barışın gerçekleşmemesi için ellerinden geleni yaptıkları anlamına geldiğini’ söyledi.

Bakan Lavrov, bu konuda sorumluluk taşıyan tüm ülkelere, Filistinliler ile İsrailliler arasında doğrudan müzakereler için uygun koşulların oluşturulması amacıyla güçlerini birleştirmeleri çağrısında bulundu. Rus yetkili, Arap Birliği'nin (AL) rolünü güçlendirmesinden, Suriye'nin AL üyeliğine geri dönmesinden ve Şam ile Ankara arasında başlayan ‘normalleşme’ sürecinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.

axsc
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesinde konuşma yapıyor (AFP)

Suriye’nin egemenliğine dayalı bir çözüm öneren Astana Süreci’ndeki çabaların olumlu gelişmelere katkıda bulunduğunu söyleyen Lavrov, 10 yılı aşkın süredir büyük sıkıntıların yaşandığı Libya’da Rusya’nın yardımıyla genel seçim hazırlıklarının yapılmasını umduğunu ifade etti. Rus yetkili, Libya’nın devletin dağılmasına yol açan, terörün Sahra ve Sahel bölgelerine yayılmasına izin veren NATO’nun saldırgan etkisinden kurtulamadığını belirtti. Moskova’nın ‘Kore Yarımadası’nın askerileştirilmesi’ konusundaki endişelerini de dile getiren Lavrov, Sudan’daki trajik gelişmelerin, Batı’nın Batı demokrasisini ihraç etme deneylerinin bir yansıması olduğunu öne sürdü.

Irak Başbakanı Sudani BM Genel Kurul’da hitap etti

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, BM 78. Genel Kurul oturumundaki konuşmasında, su kaynaklarının azalması çerçevesinde iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Es-Sudani, bununla başa çıkabilme amacıyla Körfez'e sınırı olan ülkeler için yeni bir müzakere bloğu kurulması çağrısında bulundu.

Irak topraklarının bundan 2550 yıl önce suyla ilgili ilk uluslararası anlaşmanın imzalandığı yer olduğunu söyleyen Sudani, ‘Medeniyetin ve aydınlığın beşiği olan bir ülkenin susuzluktan ölmeye terk edilmemesi’ gerektiğini vurguladı. Başbakan, bölge ülkelerinin ‘birlikte çalışıp etkili bir koordinasyonla iklim anlaşması kapsamında bir müzakere bloğu kurmak ve sınır ötesi suların yönetimi için entegre bir mekanizma oluşturmada daha fazla çaba sarf etmeleri gerektiğini söyledi.

Sudani, ülkesinin uluslararası hukuk ilkelerine bağlı, tüm BM kararlarına saygılı ve başta komşu ülkeler olmak üzere herkesle en iyi ilişkileri kurma konusunda kararlı olduğunu dile getirdi. Her ne bahaneyle olursa olsun başka ülkelerin iç işlerine karışmayı reddettiğini vurgulayan Sudani, aynı şekilde Irak'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.

Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ülkemize yönelik herhangi bir ihlali önlemek için uluslararası hukuk ve anlaşmalarca onaylanmış, uygun önlemler alma hakkımızı saklı tutuyoruz. Tüm komşu ülkelere bölgemizin güvenliğini, istikrarını, ekonomik kalkınmasını ve refahını sağlamak için dost elimizi uzatıyoruz.

Bahreyn’den iyi komşuluk ilişkileri vurgusu

Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez-Zayani, Bahreyn'in hoşgörü, barış içinde bir arada yaşama, insan haklarına saygı ve dayanışma gibi değerleri destekleyici tutumundan bahsetti. Zayani, uluslararası insani yardım ve kalkınma çalışmaları alanındaki deneyimlerinden de söz etti. Bakan, savaşların sona erdirilmesinde ve anlaşmazlıkların giderilmesinde müzakereci bir dile ve barışçıl bir yaklaşıma öncelik verdiğini söyledi. Ülkesinin Ortadoğu bölgesindeki barış sürecinin ilerletilmesini ve Filistin halkının kendi bağımsız devletini kurma haklarında açıklama yapan Zayani, Yemen’de BM’nin arabuluculuğunda varılan ateşkesin sürmesini desteklediğini sözlerine ekledi. Zayani ayrıca, Suriye, Lübnan, Sudan, Libya ve Afganistan’daki krizlere kalıcı barışçıl çözümler bulunmasını istedi.

scdvf
BM 78. Genel Kurul oturumlarından bir kare (AP)

Zayani, Genel Kurul’a hitabında iyi komşuluk ilişkileri, devletlerin egemenlikleri ve diğer ülkelerin iç işlerine karışmama ilkelerine saygı gösterilmesini savundu. Ortadoğu bölgesindeki çatışmaların sona erdirilmesinde diyaloğun ve barışçıl yaklaşımın önceliğini vurguladı. Ülkesinin, Suriye'nin AL üyeliğine dönüşü ve Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlaması gibi bölgedeki olumlu gelişmelerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bahreynli yetkili, Hindistan’ı Ortadoğu üzerinden Avrupa kıtasına bağlayacak ticaret koridoru projesine de övgüde bulundu.

Somali’deki son durum

Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre, ülkesinin ‘radikalizmin kökünü kazımak ve ortadan kaldırmak için bir yandan demir yumruk kullanırken diğer yandan siyasi çözümlere kavuşturmada uzlaşmacı bir yaklaşım benimsediğini’ vurguladı.

Son antiterör operasyonlarında teröristlere karşı askeri, mali ve ideolojik açıdan niteliksel bir ilerleme kaydettiklerini söyleyen Barre, terör örgütü Şebab Hareketi’nin işgal ettiği bölgelerin yüzde 45'inden fazlasını, bir yıldan kısa bir sürede temizlemeyi başardıklarını söyledi.

7ıl68l
Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre, BM Genel Kurul’a hitap etti (Reuters)

Somali’deki Afrika Birliği Geçiş Misyonu’nun (ATMIS) ‘cesaretine ve fedakarlığına’ övgüde bulunan Somali Başbakanı, ülkesinin ‘güvenlik geçiş planını tam olarak uygulama ve ATMIS’in tamamen çekilmesinden sonra güvenliği sağlama konusundaki tüm sorumluluklarını yerine getirmekte kararlı olduğunu vurguladı. Barre, BMGK tarafından 1992'den bu yana Somali'ye uygulanan silah ambargosunun ‘tamamen ve koşulsuz olarak kaldırılması’ çağrısında bulundu.

İngiltere’den yapay zeka vurgusu

İngiltere Başbakan Yardımcısı Oliver Dowden, New York’ta düzenlenen BM 78. Genel Kurul’daki konuşmasında, dünyanın, yarının yapay zekasına (AI) hazırlık yapması gerektiğini söyledi. Dowden, ülkesinin yapay zeka alanında ön planda olmaya kararlı olduğunu belirtti. İngiltere’nin yapay zekayı başarılı ve güvenli kılmak için gerekli temele sahip olduğunu belirten Dowden,, “Özel şirketler ve uluslar, sınırları olabildiğince zorlamaya çalışırken küresel rekabetin fitili ateşlendi. Alacağımız en önemli önlem, uluslararası tedbirler olacak. Uluslararası toplum, insanlığın kaderini belirleyecek bir konuda birlikte çalışma becerisiyle ilgili bir sınav verecek” ifadelerini kullandı.

Dowden'ın konuşması, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın gelecek kasım ayında düzenleyeceği yapay zeka zirvesine giriş niteliğindeydi.

Pakistan-Hindistan anlaşmazlığı

Pakistan Başbakanı Anverul Hak Kakar, Genel Kurul’daki konuşmasında ülkesinin Hindistan da dahil olmak üzere tüm komşularıyla barışçıl ve verimli ilişkiler kurmak istediğinin altını çizdi.  Keşmir sorunu çözümünün iki ülke arasındaki ‘barışın anahtarı’ olduğunu vurgulayan Pakistan Başbakanı, Yeni Delhi'yi ‘BMGK’nın Cemmu ve Keşmir anlaşmazlığına ilişkin kararlarını uygulamaktan kaçınmaya devam etmekle’ suçladı.

Hak Kakar, Hindistan'ın 2019 yılından bu yana yasadışı olarak işgal edilen Cemmu ve Keşmir bölgesine 900 bin asker konuşlandırdığını söyledi. Başbakan dünya güçlerini, Yeni Delhi’yi İslamabad'ın stratejik ve gelişmiş silahlarına karşılıklı olarak sınırlama getirilmesi teklifini kabul etmesi için ikna etmeye çağırdı.

Pakistan'da 2024 yılında genel seçimlerin yapılacağını söyleyen Hak Kakar, hapisteki eski başbakan İmran Han’ın partisinin kazanamaması için sonuçlara müdahale edileceğine dair iddiaları reddetti.

Haiti’deki çeteler sorunu

Öte yandan Haiti Başbakanı Ariel Henry, BM Genel Kurul’daki konuşmasında, çete şiddetine maruz kalan ülkesine yardım amacıyla bir uluslararası polis gücü kurulması için ‘acil eylem planı’ çağrısında bulundu. Henry, BM tarafından böyle bir polis gücü oluşturulması halinde Kenya’nın buna liderlik edeceğini açıklamıştı. Haiti halkının günlük hayatta büyük zorluklar çektiğini vurgulayan Henry, BMGK’nın Haiti’de çok uluslu bir polis ve askeri destek misyonunun konuşlandırılmasına izin vererek acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Başbakan, ülkesinde fidye için adam kaçırma, yağmalama, kundakçılık, toplu cinayetler, cinsel saldırılar, cinsiyete dayalı şiddet, organ kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, yargısız infazlar, çocukların silah altına alınması ve ana yolların kapatılması gibi halkın çetelerden gördüğü zulümleri sıraladı. Haiti Başbakanı, konuşmasında, “Uluslararası toplumdan harekete geçmesini ve hızlı davranmasını rica ediyorum” ifadelerini kullandı.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.