Azerbaycan'ın stratejik öneme sahip özerk bölgesi Nahçıvan hakkında bilinenler

Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasındaki tek kara bağlantısı (AFP)
Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasındaki tek kara bağlantısı (AFP)
TT

Azerbaycan'ın stratejik öneme sahip özerk bölgesi Nahçıvan hakkında bilinenler

Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasındaki tek kara bağlantısı (AFP)
Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasındaki tek kara bağlantısı (AFP)

Ermenistan, Türkiye ve İran arasında, dört yanı karayla çevrili özerk bir bölge olan Nahçıvan, 1923 yılından bu yana bağlı olduğu Azerbaycan’la coğrafi olarak hiçbir bağlantısı yok.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşmek üzere Nahçıvan’ı ziyaret etti.

Bazı uzmanlar, Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ’daki Ermeni ayrılıkçılara yönelik başlattığı antiterör operasyonun yol açabileceği sonuçları değerlendirdi. İran sınırındaki Ermenilerin kontrolünde olan Zengezur (Nahçıvan) koridorunun da bu sayede ilhak edilebileceğini savundu. Uzmanlar, Cumhurbaşkanı Aliyev'in bu sayede koridoru önce Nahçıvan’a, ardından Azerbaycan’ın müttefiki Türkiye'ye kadar uzatabileceğine dikkati çekti.

Nahçıvan’da şu an 5 bin 500 kilometrekarelik bir alanda (2009 yılında yapılan nüfus sayımına göre) yaklaşık 400 bin kişi yaşıyor. Dağlık Karabağ'ın aksine içlerinde neredeyse hiç Ermeni’nin olmadığı nüfusun çoğunluğunu Azeri Türkleri oluşturuyor.

Doğu Ermenistan 1921 yılında Sovyetler Birliği'ne katıldığında Stalin, yarı çöl dağlık bir bölge olan Nahçıvan’ı Azerbaycan’a ilhak ederek ona özerklik statüsü vermeye karar verdi. Şubat 1924’te Türkiye ile bölgenin özerk bir Sovyet sosyalist cumhuriyeti olmasını öngören anlaşma imzalandı.

Ermeniler, 1980’li yılların sonlarında Dağlık Karabağ'daki şiddet olayları sırasında sayıları azalınca buradan kaçtı. Daha sonra Ermeni kiliseleri ve Orta Çağ'dan kalma Culfa Ermeni Mezarlığı’ndaki mezarları yıkılarak, buradaki varlıkları sistematik olarak ortadan kaldırıldı.

Artık Hristiyan olan Ermeniler ile Müslüman olan Azeri Türklerinin bir arada yaşaması zorlaşmıştı.

Nahçıvan özerk bölgesi, 20 Ocak 1990 tarihinde ‘tam’ bağımsızlığını ilan ederek, Sovyetler Birliği güçlerinden bölgeyi terk etmesini istedi. Nahçıvan, daha sonraki yıllarda Bakü'nün Erivan'a uyguladığı enerji ablukasına karşılık Ermenistan'ın ekonomik ambargosunun kurbanı oldu.

Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ'da aldığı yenilgi sonrası patlak veren siyasi krizler, Haydar Aliyev ve destekçilerinin 1993’te yeniden iktidara gelmesinin önünü açtı. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçası olarak görülse de Azerbaycan’ın 1995 tarihli anayasası uyarınca, kendisine iç politika konularında bazı yetkiler veren anayasasına 1998’de kavuştu.

Aliyev ailesiyle evlilik yoluyla akrabalığı olan Vasif Talibov, 1995 yılından 2022 yılına kadar Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Meclis Başkanı olarak görev yaptı. Nahçıvan’da otoriter bir rejim kuran Talibov, basını ve muhalefeti şiddetle bastırmanın yanı sıra yolsuzlukla suçlandı. Talibov, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından 2011 yılında 'Basın özgürlüğü düşmanı liderler' listesine dahil edildi.



Burkina Faso cuntası eşcinselliği yasakladı

Dünyanın en genç liderlerinden birine sahip Burkina Faso, tıpkı müttefikleri Nijer ve Mali gibi, eski sömürgecileri Fransa'yla ilişkileri keserek Rusya'yla yakınlaşıyor (AFP)
Dünyanın en genç liderlerinden birine sahip Burkina Faso, tıpkı müttefikleri Nijer ve Mali gibi, eski sömürgecileri Fransa'yla ilişkileri keserek Rusya'yla yakınlaşıyor (AFP)
TT

Burkina Faso cuntası eşcinselliği yasakladı

Dünyanın en genç liderlerinden birine sahip Burkina Faso, tıpkı müttefikleri Nijer ve Mali gibi, eski sömürgecileri Fransa'yla ilişkileri keserek Rusya'yla yakınlaşıyor (AFP)
Dünyanın en genç liderlerinden birine sahip Burkina Faso, tıpkı müttefikleri Nijer ve Mali gibi, eski sömürgecileri Fransa'yla ilişkileri keserek Rusya'yla yakınlaşıyor (AFP)

Batı Afrika ülkesi Burkina Faso'daki askeri yönetim, eşcinselliği yasaklayan bir kanuna imza attı.

Eşcinsellere 5 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören yasa taslağı, geçiş parlamentosunun seçilmemiş 71 üyesinin tamamı tarafından kabul edildi. 

Adalet Bakanı Edasso Rodrigue Bayala, devlet televizyonu RTB'ye şöyle konuştu:

Bu yasa, 2 ila 5 yıllık hapis cezasının yanı sıra para cezası da öngörüyor. Bir kişi eşcinsellik ya da benzer eylemlerde bulunursa tüm bu tuhaf davranışların sonucu hakimin önüne çıkmak olacak.

Bayala, yabancı ülke yurttaşlarının bu kanunu çiğnemeleri halinde sınır dışı edileceğini aktardı. 

Afrika'da eşcinsellik karşıtı kanunların son örneği bu oldu. 30 civarındaki ülkede benzer adımlar atılmış durumda. 

Burkina Faso'nun müttefiki Mali'deki cunta yönetimi Kasım 2024'te eşcinselliği yasadışı ilan eden bir kanun çıkarmıştı.

Gana ve Uganda'daki eşcinsellik karşıtı kanunlar son yıllarda sertleştirildi.

Uganda'da yapılan değişikliğe göre "ağırlaştırılmış eşcinselliğin" cezası, müebbet hapis ve ölüme varabiliyor.

Mevcut askeri yönetimin Cumhurbaşkanı Yüzbaşı İbrahim Traore, Eylül 2022'de yaptığı darbeyle, Ocak 2022'de yine darbeyle başa geçen Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba'yı devirmişti.

O dönem 34 yaşında olan Traore, dünyanın en genç lideri unvanını almıştı.

Traore, cumhurbaşkanı olarak yemin ettiğinde ülkedeki güvenlik durumunu iki-üç ay içinde düzeltme sözü vermiş ve seçimlerin Temmuz 2024'te düzenleneceğini duyurmuştu.

Ancak Mayıs 2024'te askeri cunta, 5 yıl daha ülkeyi yöneteceğini belirterek sivil yönetime geçişi ertelemişti.

Burkina Faso'daki askeri yönetim, 2018'de kaldırılan idam cezasını geri getirmek istediğini beyan ederek Kasım 2024'te bir kez daha dünya gündemine girmişti.

Ülkedeki son idam infazlarıysa 19 Eylül 1989'da yapılmıştı.

Independent Türkçe, France 24, AFP


Woody Allen, yeni filminde Donald Trump'ı oynatmak istiyor

Fotoğraf: Reuters/AFP
Fotoğraf: Reuters/AFP
TT

Woody Allen, yeni filminde Donald Trump'ı oynatmak istiyor

Fotoğraf: Reuters/AFP
Fotoğraf: Reuters/AFP

Donald Trump'ı "çok iyi" bir oyuncu diye tanımlayan Woody Allen, ABD Başkanı'nı yeni bir filmde yönetmek istediğini söyledi.

İkili, Allen'ın 1998 yapımı filmi Şöhret'te (Celebrity) birlikte çalışmıştı. Trump, Manhattan'ın ikonik Aziz Patrick Katedrali'ni yıkarak yerine "güzel" bir ofis bloğu inşa etme planlarını anlattığı bir sahnede kendisini oynamıştı.

Bill Maher'in Club Random podcast'indeki röportajda Maher, Allen'a "iptal kültürünün" 89 yaşındaki sinemacıyı Trump destekçisi olmaya itip itmediğini sordu.

Allen şöyle yanıt verdi:

Hayır, Trumpçı değilim. Trump'ı yönettiğini söyleyebilecek birkaç kişiden biriyim. Trump'ı Şöhret'te yönetmiştim. Onunla çalışmak bir zevkti ve çok iyi bir aktördü. Çok nazikti, görevini eksiksiz yerine getirdi, her şeyi doğru yaptı ve gösteri dünyasına doğuştan yatkın biriydi.

"Keşke şimdi onu yönetebilseydim. Şimdi başkan olduğu için onu yönetmeme izin verseydi, sanırım harikalar yaratabilirdim" diye devam eden Allen, Maher'ın kahkaha atmasına neden oldu. 

Ama onunla çalışmak çok kolaydı.

Maher'ın Trump'ı "kişisel olarak farklı" diye tanımlamasının ardından Allen konuya açıklık getirdi:

Ben bir Demokratım. Kamala Harris'e oy verdim. Onunla çoğu konuda, belki yüzde 95, hatta yüzde 99 oranında aynı fikirde değilim ama bir oyuncu olarak çok iyiydi. Son derece ikna ediciydi ve karizmatik bir havası vardı. Politikaya atılmak istemesine şaşırdım.

Geçen ay Allen'ın Jeffrey Epstein'a 63. doğum günü münasebetiyle bir mektup gönderdiği ve bu mektupta gözden düşmüş finansçının akşam yemeği partilerini şaka yollu Drakula'nın şatosuna benzettiği ortaya çıkmıştı.

Notta, yazar ve eşi Soon Yi'nin "birçok kez" akşam yemeğine davet edildiği belirtiliyor.

Mektupta, "her zaman kabul ettikleri" çünkü orada bulmayı umdukları çeşitli ve seçkin bir topluluk nedeniyle "her zaman ilginç" geldiği, yemeğin her zaman "görkemli ve bol" olduğu ve "iyi servis edildiği" belirtiliyor.

Mektupta, 1931 yapımı filmde bu rolü oynayan Macar asıllı Amerikalı aktöre atıfta bulunularak, "İyi hizmet diyorum, çoğu zaman profesyonel bir hizmetli tarafından, çoğu zaman da [Bela] Lugosi'nin üç genç kadın vampirle hizmet verdiği Drakula Şatosu'nu hatırlatan birkaç genç kadın tarafından" deniyor.

Buna Jeffrey'nin büyük bir evde tek başına yaşadığı da eklendiğinde, insan onu nemli toprakta uyurken hayal edebiliyor.

Trump, Epstein'e doğum günü mektubu gönderdiği yönündeki haberler nedeniyle Wall Street Journal'a hakaret davası açıyor.

Independent Türkçe


Putin: Rusya kimseye saldırmak istemiyor… Ukrayna'nın NATO üyeliği kabul edilemez

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

Putin: Rusya kimseye saldırmak istemiyor… Ukrayna'nın NATO üyeliği kabul edilemez

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin Ukrayna'daki tek amacının kendi çıkarlarını korumak olduğunu belirterek, Rusya'nın hiçbir zaman kimseye saldırma niyetinde olmadığını ve olmayacağını vurguladı.

Putin, eski ABD Başkanı Donald Trump ile önceki görüşmelerin, yeni yönetimin Rusya'yı dinlediğini gösterdiğini belirterek, Washington ile yapıcı diyaloğun devam etmesini umduğunu ifade etti.

Moskova'nın Zaporijya Nükleer Santrali’nde ABD temsilcileriyle iş birliği yapmaya hazır olduğunu vurgulayan Putin, santral konusunda ABD ve Ukrayna ile üçlü iş birliği olasılığını da dışlamadı.

Slovakya Başbakanı ile yaptığı görüşmede Putin, “Ukrayna'ya gaz arzını kesin. Böylece onlar da başkalarının çıkarlarını ihlal etmenin sınırları olduğunu hemen anlayacaklar” ifadelerini kullandı.

Ukrayna'nın Rusya'ya zarar vermeye çalıştığını, ancak bu zararın ortaklarına da yayıldığını ifade eden Putin, Moskova'nın Kiev'in NATO üyeliğini kabul edilemez bulduğunu vurguladı.

Putin ayrıca, Ukrayna'ya güvenlik garantisi verilmesi konusunda uzlaşma sağlanmasının mümkün olduğunu söyledi.