SDG, Suriye’nin doğusundaki Diban kasabasında sokağa çıkma yasağı ilan etti

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Resulayn şehrini gösteren trafik levhası (Şarku’l-Avsat)
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Resulayn şehrini gösteren trafik levhası (Şarku’l-Avsat)
TT

SDG, Suriye’nin doğusundaki Diban kasabasında sokağa çıkma yasağı ilan etti

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Resulayn şehrini gösteren trafik levhası (Şarku’l-Avsat)
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Resulayn şehrini gösteren trafik levhası (Şarku’l-Avsat)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), ülkenin doğusundaki Deyr-i Zor’un doğu kırsalındaki Diban kasabasında, kendileriyle çatışan silahlı kişilerin ilerlemesini önlemek amacıyla sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Söz konusu silahlı grupların kasabaya saldırmaya çalıştığı yönünde haberler çıkarken, SDG güçleri, militanların ilerleyişini engellemek ve onları takip edebilmek için Diban ve çevre kasabalarda sokağa çıkma yasağı uyguladı.

Diban kasabasındaki yerel kaynaklar, söz konusu silahlı kişilerin, Şam’a bağlı Ulusal Savunma Güçleri’nin üyesi olan milisler olduğunu, bunların Pazar ve Pazartesi gecesi ilçenin dış mahallelerine sızarak, SDG noktalarını hedef aldıklarını söyledi.

Bölge halkı ise, El-Latva, Et-Taimat ve Er-Ramliyye mahallelerinden patlama, top ve mermi sesleri duyduklarını ifade etti.

Deyr-i Zor’un doğu ve kuzey kırsalındaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve askeri güçlerin kontrolündeki birçok bölgede, geçtiğimiz ay Arap aşiretlerine mensup silahlı kişiler ve SDG arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.

Söz konusu çatışmalar, 27 Ağustos-8 Eylül tarihleri ​​arasında yaklaşık 10 gün sürdü.

O dönemde SDG Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Suriye rejimi, İran bağlantılı milisler ve Türkiye’ye yakın Suriyeli gruplar ‘bölge halkı arasında anlaşmazlık yaratmak için Arap aşiretleri’ desteklemekle suçlandı.

SDG ayrıca, söz konusu çatışmalarda kendi saflarından 25 unsur, karşı taraftan 29 milis ve 9 sivilin öldüğü bilgisini de verdi.

Irak sınırındaki Deyr-i Zor’un kontrolü, Suriye’de savaşın başladığı 2011 yılından bu yana bölünmüş durumda.

SDG güçleri ile Washington liderliğindeki Uluslararası Koalisyon, Fırat Nehri’nin doğu ve kuzey kıyılarındaki kontrollerini genişletiyor.

İran’a yakın yabancı milislerden oluşan gruplar tarafından desteklenen rejim güçleri ise, nehrin batı ve güney kıyılarını kontrol ediyor.

sc
2018 yılında, Türkiye’ye yakın Suriyeli gruplar bölgenin kontrolünü ele geçirmeden önce, ABD’ye ait bir askeri araç Resulayn’da devriye yapıyor (Şarku'l-Avsat)

Öte yandan, isminin açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynağa göre, Uluslararası Koalisyon güçleri, Türkiye’ye yakın muhalif grupların kontrolündeki Resulayn ilçesi kırsalındaki Mabrouka kasabasına bağlı Umm Calud köyüne düzenlediği çıkarma operasyonunda DEAŞ saflarında faaliyet gösteren iki önemli lideri yakaladı.

Uluslararası Koalisyon tarafından dün yapılan açıklamada da, örgütün iki liderinin, Haseke’nin kuzeyindeki Resulayn yakınlarındaki bir köye düzenlenen çıkarma operasyonu sırasında yakalandığı bilgisi verildi.

Kaynaklar, yakalanan örgüt liderlerinden birinin Ebu Taha el-Iraki lakaplı bir Iraklı olduğunu ve Resulayn kırsalındaki Suluk beldesinde yaşayan bu kişinin, örgütün güvenlik liderleri arasında en öne çıkan isimlerden biri olarak kabul edildiğini söyledi.

Kaynaklara göre, Uluslararası Koalisyon güçlerinin yakaladığı bir diğer kişi ise, yine örgütte üst düzey bir güvenlik lideri olan Ebu Wael el-Fadaani el-Anzi’ydi.

Humus şehrinden yerinden edilmiş biri olan Ebu Wael, Suluk beldesinin Ez-Zaidi köyünde ikamet ediyordu.

Kaynaklar, bu iki kişinin Uluslararası Koalisyon’un arananlar listelerinde yer alan, örgütün en tehlikeli güvenlik liderleri arasında yer aldığını bildirdi.

Ayrıca, SDG güçlerinin ve ona bağlı güvenlik servislerinin, Uluslararası Koalisyon güçleri ve ABD’lilere istihbarat bilgisi sağladığını, söz konusu iki kişinin bulundukları yer hakkında doğru bilgileri toplayıp yakalanmalarını sağladığını da söylediler.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından geçtiğimiz Cuma günü yapılan açıklamada, SDG güçleriyle birlikte, Ağustos ayında Suriye’nin doğusunda DEAŞ’a karşı 8 operasyon gerçekleştirildiği bilgisi verildi.

CENTCOM, operasyonlarda örgüte bağlı uyuyan hücrelere mensup olduklarından şüphelenilen bir kişinin öldürüldüğü ve diğer 7 kişinin yakalandığını da bildirdi.



Smotrich ve Ben Gvir, Sinvar'ın öldürülmesinin ardından Gazze Şeridi'ne yönelik askeri baskının artırılması çağrısında bulundu

İsrail hükümetinin iki aşırı üyesi, Itamar Ben Gvir (solda) ve Bezalel Smotrich (AFP)
İsrail hükümetinin iki aşırı üyesi, Itamar Ben Gvir (solda) ve Bezalel Smotrich (AFP)
TT

Smotrich ve Ben Gvir, Sinvar'ın öldürülmesinin ardından Gazze Şeridi'ne yönelik askeri baskının artırılması çağrısında bulundu

İsrail hükümetinin iki aşırı üyesi, Itamar Ben Gvir (solda) ve Bezalel Smotrich (AFP)
İsrail hükümetinin iki aşırı üyesi, Itamar Ben Gvir (solda) ve Bezalel Smotrich (AFP)

Şarku'l Avsat'ın Times of Israel gazetesinden aktardığı habere göre, İsrail hükümetinden Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürülmesinin ardından Gazze Şeridi'ne yönelik askeri baskının artırılması çağrısında bulundu.

Smotrich, "X" platformunda, "Artık İsrail ordusu, Gazze'de Sinvar'ın öldüğünü bilmeyen hiçbir sakinin kalmamasını sağlamalı. Bu, Şerit'teki yoğun askeri baskıyı artırmalı, aynı zamanda rehinelerimizi geri verenlere ve silahlarını bırakıp Şeridi terk etmeyi kabul edenlere güvenli geçiş ve mali ödül sunmalı. On yıllar sonra terörizme askeri bir çözümün olduğunu kanıtladık” ifadelerini kullandı.

Ben Gvir ayrıca İsrail'e "mutlak zafere kadar tüm gücüyle devam etmesi" çağrısında bulundu.

Görsel kaldırıldı.Sinwar, 2021'de hareketinin üyeleri arasında (AP)

Mini Güvenlik kabinesi üyesi olan Yeni Umut Partisi Başkanı Gideon Sa'ar,“Netanyahu liderliğindeki hükümetin ağır siyasi baskıya boyun eğmemesi, tüm TV uzmanlarının tavsiyelerini dinlememesi ve Refah'taki misyonu tamamlamakta ısrar etmesi iyi oldu” dedi.