Irak'ta aileler parçalanıyor... Bütün yollar boşanmaya çıkıyor

Ekonomik ve sosyal sorunlar çiftleri kuşatıyor; iki ay içinde 12 binden fazla boşanma vakası kaydedildi

Irak mahkemeleri geçen ağustos ayında 4 bin 888 anlaşmalı boşanma ve 2 bin 85 mahkeme kararı ile boşanma davasının kaydedildiğine tanık oldu
Irak mahkemeleri geçen ağustos ayında 4 bin 888 anlaşmalı boşanma ve 2 bin 85 mahkeme kararı ile boşanma davasının kaydedildiğine tanık oldu
TT

Irak'ta aileler parçalanıyor... Bütün yollar boşanmaya çıkıyor

Irak mahkemeleri geçen ağustos ayında 4 bin 888 anlaşmalı boşanma ve 2 bin 85 mahkeme kararı ile boşanma davasının kaydedildiğine tanık oldu
Irak mahkemeleri geçen ağustos ayında 4 bin 888 anlaşmalı boşanma ve 2 bin 85 mahkeme kararı ile boşanma davasının kaydedildiğine tanık oldu

Cabbar Zeydan

Irak'ta boşanma krizi son yıllarda daha da derinleşti. Mahkemeler toplumdaki korkunç rakamları ve çok tuhaf boşanma hikayeleri kaydetti. Bu olgu toplumun ilgi alanında geniş bir yer işgal etmiyor.

Boşanmanın pek çok nedeni vardır. Boşanmaların çoğu ekonomik, sosyal ve psikolojik faktörlerden kaynaklanmaktadır.

Bunların yanı sıra, evlilikteki sadakatsizlikten kaynaklanan boşanma davalarının büyük bir bölümünü oluşturan sosyal medya da bir başka faktör.

Yüksek Yargı Konseyi, ağustos ayında Irak'taki evlilik ve boşanma davalarının istatistiğini yayımladı.

Mahkemeler 4 bin 577'si mahkeme dışında onaylanan toplam 14 bin 840 evlilik sözleşmesi, 4 bin 888 anlaşmalı boşanma ve 2 bin 85 mahkeme kararıyla boşanma davasına tanık oldu.

İstatistiklere göre geçen temmuz ayında Irak'ta, Kürt Bölgesel Yönetimi hariç diğer vilayetlerde 5 bin 808 boşanma davası kaydedildi.

Garip hikayeler

Ekonomik ve sosyal koşullar, yaygın işsizlik ve istihdam olanaklarının olmayışı nedeniyle çok sayıda kişinin evliliğe isteksiz olmasının yanı sıra boşanmaların yaygınlaşması sonucunda günümüzde evliliğe yönelik adımlar birçok genç için zorlaştı.  

27 yaşındaki Hedil Ammar, ailesinden ve arkadaşlarından duyduğu hikayelerin ardından evliliği düşünmediğini söylüyor.

Çalışan ve evlenme çağında olan Hedil, tuhaf sayılabilecek boşanma hikayeleri anlattı.

Akrabalarından birinin üniversiteden bir arkadaşıyla buluştuğunu ve yaşadıkları aşk hikayesini anlatan Hedil, "Dört yıldan fazla süren buluşmalar ve aile ziyaretleri devam etti, süreç nişan ve ardından evlilikle sona erdi. Ancak bu ilişki çok uzun sürmedi ve romantik ilişkilerinde yaşanan sorunlar, uyumsuzluk ve gerçeklik farkı nedeniyle sadece iki ay sonra ayrıldılar" dedi.

Hedil, sözlerine şöyle devam etti:

Bu hikaye ve diğer hikayeler, her ne kadar bu kural herkes için geçerli olmasa da şu anda evlilik fikrini dışlamama neden oldu. Günümüzde, ister kız ister erkek olsun, eş seçmek çok zor hale geldi.

Ailesinin müdahalesi nedeniyle eşinden ayrılan Nur Muhammad ise şunları söyledi:

Akrabalarımdan biriyle geleneksel bir evlilik yaptım ve bir kızımız oldu, ancak kocamın ailesinin evlilik hayatımıza müdahale etmeleri nedeniyle iki yıl süren sorunlardan sonra ayrıldım. Kocamın aile evi dışında başka bir evde yaşama imkanı olmadığı için ayrılık, sorunlardan kurtulmanın tek yolu haline geldi. Birçok aile, evli çiftlerin hayatlarına müdahale ederek başlarına dert açıyor. Her kadının reddedeceği en küçük ayrıntılara dahi müdahale edilmesi sonucu ailem yok oldu.

Yüksek Yargı Konseyi'nin aylık dergisinde, Mart 2021'de yayımlanan bir çalışma, kocanın ailesiyle birlikte yaşamasının çoğu zaman eşlerin hayatlarına olumsuz yönde müdahale edilmesine yol açtığını ortaya koydu.

Söz konusu çalışmaya göre, kocanın mali açıdan ailesine bağımlılığı ve Irak'taki zorlu ekonomik koşullar göz önüne alındığında iş fırsatları elde etmenin zorluğu ve ayrıca sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla evlilikte sadakatsizlik birden fazla boşanmaya yol açtı.

2003'ten sonra, Irak'ın tanık olduğu fikri açılım ışığında, sosyal paylaşım siteleri Iraklı ailelerin büyük ölçüde ilgisini çekti ve evlilikte sadakatsizliğin ve ailelerin bütünüyle parçalanmasının nedenlerinden biri haline geldi.

Ailenin parçalanması

Boşanmanın içsel ve sosyal olarak parçalanmış bir ailede büyüyen ve ayrılmış eşler arasında bir bağ kuran çocukların psikolojisi üzerinde ciddi nedenleri ve sonuçları var.

Bu bağlamda insan hakları savunucusu Vasan ed-Düleymi, boşanmanın ekonomik, sosyal ve psikolojik olmak üzere pek çok nedeninin olduğuna dikkat çekti.

Düleymi, "Vakaların çoğunun ekonomik, yaşamsal, sosyal ve psikolojik yansımaları var. Bu da önce yabancılaşmaya, sonra da ayrılığı doğuran psikolojik sorunların birikmesine neden oluyor. Her iki tarafta reşit olmayan veya genç bir çiftin evliliğinde hayatı yönetme, engelleri aşma ve evlilik ilişkisini sürdürme konusunda deneyim eksikliği var. Bu durum bazı kişilerin ekonomik ve yaşam koşulları nedeniyle başvurduğu uyuşturucunun yaygınlaşmasının yanı sıra şiddete ve evlilik ve sosyal görev ihmallerine de yol açmaktadır" diye konuştu.

Düleymi'ye göre boşanma vakaları toplum için tehlikeli bir gösterge:

Pek çok aile parçalanması vakası, çocukların kaybına, dağılmasına ve değerlerinin yok olmasına yol açarak ilerleyemeyen, üretemeyen ve veremeyen parçalanmış bir nesil yaratıyor.

Bir adamın, karısının modem bağlantısını kesmesinden dolayı eşinden boşandığını söyleyen Düleymi, avukat olarak yaptığı işin doğası gereği karşılaştığı tuhaf boşanma hikayesini şöyle anlattı:

Modem bağlantısının kesilmesinin ardından adam karısına şiddet uyguladı ve onu darp etti. Bu da kadının vücudunda çeşitli kırıklar ve morluklar oluşmasına neden oldu ve dolayısıyla ilişki ayrılıkla ve kocanın hapsedilmesiyle sonuçlandı.

Sosyal sorun

Bu bağlamda sosyal araştırmacı Belkıs ez-Zamili, son dönemde Iraklı aileleri etkileyen en önemli sorunun boşanma olduğunu belirterek, mahkeme dışında gerçekleşen kayıt dışı davaların yanı sıra yetkili mahkemelere her ay binlerce başvuru geldiğine dikkat çekti.

Özellikle ayrılan çiftlerin çocuk sahibi olması durumunda bunun toplum üzerinde ekstra boyutları ve etkileri olacağını vurgulayan Zamili sözlerine şöyle devam etti:

Çocuk, babasından ve annesinden uzakta ya da çatışmaların, tartışmaların, anlaşmazlıkların olduğu bir ailede yaşarsa sarsılmış bir kişilikle, özgüven eksikliğiyle büyür. Verimsiz olur, içten içe kırılır. Görevlerini yerine getiremez, arzu ve emellerine ulaşamaz. Boşanmanın nedenleri çok ve çeşitlidir; bunlar arasında işsizlik, iş fırsatlarının olmaması, internetin yanı sıra sosyal medya, uyuşturucu ve diğer yasaklanmış şeyler de vardır.

Çözümlerle ilgili olarak Zamili, eşlerin haklarını ve görevlerini bilmeleri, ilişki ve evliliğin değerini, aile kurma ve çocuk sahibi olmanın sorumluluklarını anlamaları için sosyal, dini ve kültürel farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çekti.

Eşlere olumlu bir şekilde aile müdahalesinin gerekliliğini vurgulayan Zamili, "En büyük sorumluluk ise devlette. Bu sorumluluk gençlere iş fırsatları sağlamanın yanı sıra sivil toplumun, dini ve devlet kurumlarının bilinçlendirme rollerini harekete geçirmekte kendini gösterir" diye konuştu.

Independent Arabia - Independent Türkçe



HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.


Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.