Kuzey Kore: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ABD'nin sözcüsüdür

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (ortada), 24 Mart 2022'de Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesini inceliyor. (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (ortada), 24 Mart 2022'de Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesini inceliyor. (AP)
TT

Kuzey Kore: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ABD'nin sözcüsüdür

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (ortada), 24 Mart 2022'de Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesini inceliyor. (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (ortada), 24 Mart 2022'de Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesini inceliyor. (AP)

Kuzey Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nı (UAEA) ABD öncülüğündeki baskı kampanyasına katıldığı ve nükleer programlarıyla ilgili bir karar taslağı hazırladığı için kınadı. Ayrıca UAEA’yı Washington'un ‘kiralık sözcüsü’ olarak nitelendirdi.

Pyongyang Nükleer Enerji Endüstrisi Bakanlığı'ndan ismi açıklanmayan bir sözcü, geçtiğimiz cuma günü UAEA'nın genel konferansında kabul edilen ve Kuzey Kore'yi nükleer programlarını sınırlamaya çağıran kararı eleştiren bir bildiri yayınladı. Sözcü, kararı ABD ve müttefiklerinin ‘komplosunun sonucu’ olarak nitelendirdi ve Kuzey Kore'nin nükleer silah sahibi devlet statüsünün zaten ‘geri döndürülemez’ hale geldiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansı'ndan (KCNA) aktardığına göre sözcü şu ifadeleri kullandı: “Düşman güçlerin bu tür bir komedisi, nükleer silahların yayılmasının önlenmesine karşı uluslararası rejime yönelik ciddi tehdit oluşturan suç eylemlerini örtbas etme ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ne yönelik düşmanca politikalarını meşrulaştırma yönündeki kötü niyetlerini ortaya koyuyor.”

Sözcü ayrıca UAEA Başkanı Rafael Grossi'yi, “yaklaşan bir nükleer test hakkında yanlış bir hikâye yayarak Kuzey Kore üzerinde bir baskı atmosferi yaratma girişiminde bulunmakla” suçladı. Grossi geçen yıl, Kuzey Kore’nin 2017'den bu yana ilk kez nükleer testlere devam edebileceği konusunda uyarmıştı.

Sözcü, ABD'nin nükleer yayılımı ve Japonya'nın yıkılan Fukuşima Nükleer Santrali’nden arıtılmış su tahliyesi olarak adlandırdığı olaya atıfta bulunarak “UAEA, ABD'nin kiralık sözcüsü olarak uluslararası eleştiriden kaçınmak istiyorsa, kendisini uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu zorluklara adamak daha iyi olur” dedi.

UAEA, Pyongyang'ın 2009 yılında müfettişlerini sınır dışı etmesi ve ardından nükleer testlere yeniden başlamasından bu yana Kuzey Kore'ye giremedi.



Batı Şeria'da öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi İsrail'i suçluyor ve bağımsız soruşturma talep ediyor

Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi  tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
TT

Batı Şeria'da öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi İsrail'i suçluyor ve bağımsız soruşturma talep ediyor

Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi  tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen bir protesto gösterisi sırasında vurularak öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi, İsrail ordusunu bir sivili ‘vahşice’ öldürmekle suçlayarak, kızlarının ölümüyle ilgili bağımsız bir soruşturma başlatılmasını talep etti. 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi, dün (Cuma) işgal altındaki Batı Şeria'nın Beyta beldesinde düzenlenen gösteride ‘başından bir kurşunla’ vuruldu. İşgal karşıtı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nde gönüllü barış aktivisti olan kurbanın ailesi yaptığı açıklamada şunları söyledi: “O, İsrail ordusu tarafından hukuka aykırı bir şekilde hayatımızdan koparıldı. ABD vatandaşı olan Ayşenur, İsrail askeri tarafından öldürüldüğünde barışçıl bir şekilde adaleti savunuyordu.”

Kurbanın ailesi bağımsız bir soruşturma talep etti. Aile tarafından yapılan açıklamada, “Ayşenur'un ölüm koşulları göz önüne alındığında, bir İsrail soruşturması uygunsuz olacaktır. Başkan Joe Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı bir Amerikan vatandaşının hukuksuz bir şekilde öldürülmesine ilişkin bağımsız bir soruşturma talimatı vermeye ve sorumluların tam olarak hesap vermesini sağlamaya çağırıyoruz” denildi.

Beyaz Saray bugün (Cumartesi) erken saatlerde, Filistinli yetkililere göre ABD vatandaşı aktivistin öldürülmesinden ‘derin rahatsızlık’ duyduğunu belirterek, İsrail'e uluslararası toplumda büyük tepkilere neden olan cinayeti soruşturması çağrısında bulundu.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Washington'un ‘daha fazla bilgi için İsrail hükümetine ulaştığını ve olayla ilgili bir soruşturma talep ettiğini’ belirterek, trajik ölüm karşısında derin bir şok yaşadıklarını ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Bu trajik kayıptan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Yapılması gereken en önemli şey, gerçek bilgileri toplamaktır” diyerek, eylemlerin ve sonuçların ‘gerçeklere dayanacağını’ kaydetti.

Filistin yanlısı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nin üyesi olan Eygi'nin dün İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen haftalık gösterinin bir parçası olarak Beyta beldesinde bulunduğu belirtildi. Filistin topraklarında yabancı gönüllüleri organize eden Uluslararası Dayanışma Hareketi, İsrail güçlerinin dün sabah haftalık protesto sırasında uluslararası insan hakları aktivistini ‘kasten vurarak öldürdüğünü’ bildirdi. Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığı habere göre hareket gönüllünün ismini vermedi.

 Filistinli sağlık görevlileri, Batı Şeria'da yerleşim karşıtı protesto gösterisinde İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedini taşıyor. (AP)Filistinli sağlık görevlileri, Batı Şeria'da yerleşim karşıtı protesto gösterisinde İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedini taşıyor. (AP)

Uluslararası Dayanışma Hareketi’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “Çoğunlukla erkek ve çocukların namaz kıldığı gösteri, bir tepede konuşlanmış İsrail ordusu tarafından şiddetle karşılandı. Gönüllü, Nablus'taki yerel bir hastaneye kaldırıldıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.”

Türkiye ve Katar, Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin Batı Şeria'da Nablus'un güneyindeki Beyta beldesinde ‘yerleşimlere karşı barışçıl bir gösteriye’ katıldığı sırada öldürülmesini kınadı. Filistin resmi haber ajansı WAFA, bir ABD vatandaşının Batı Şeria'nın kuzeyinde yerleşim karşıtı yürüyüşe katıldığı sırada İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldüğünü bildirdi. Türkiye, aktivistin ‘İsrail işgal askerleri’ tarafından öldürüldüğünü söylerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu ‘vahşi’ eylemi kınadı.

WAFA’nın tıbbi kaynaklara dayandırdığı haberinde, Eygi’nin kritik kafa travmasıyla hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybettiği belirtildi.

Nablus Valisi Gassan Daglas, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan bir hastane morgunda, Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi ve 13 yaşındaki Filistinli Bana Bekr’in cesetleri önünde konuşuyor. (AFP)Nablus Valisi Gassan Daglas, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan bir hastane morgunda, Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi ve 13 yaşındaki Filistinli Bana Bekr’in cesetleri önünde konuşuyor. (AFP)

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail ordusu, güçlerinin ‘askerlere taş atan ve onlara tehdit oluşturan şiddet kışkırtıcısına ateş ederek karşılık verdiğini’ belirtti.

Son yıllarda Filistin yanlısı göstericiler, Beyta beldesine bakan ve aşırı sağcı İsrailli bakanlar tarafından desteklenen Eviatar yerleşimine karşı haftalık protestolar düzenliyor. Birleşmiş Milletler (BM), Eygi'nin dünkü gösteri sırasında başından vurulduğunu ve Rafidiya Hastanesi de aldığı yaralar nedeniyle öldüğünü doğruladı.

İsrail 1967'den bu yana Batı Şeria'yı işgal altında tutuyor ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın patlak vermesinden bu yana bölgedeki operasyonlarını yoğunlaştırdı. Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail güçleri ya da yerleşimciler 7 Ekim'den bu yana, Batı Şeria'da en az 660 Filistinliyi öldürdü. İsrailli yetkililere göre aynı dönemde bölgedeki Filistinlilerin saldırılarında aralarında güvenlik personelinin de bulunduğu en az 23 İsrailli öldürüldü.