Cezayir ve Avrupa Birliği ilişkilerine antipati hâkim

AFP
AFP
TT

Cezayir ve Avrupa Birliği ilişkilerine antipati hâkim

AFP
AFP

Rebia Hurays

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf’a, geçtiğimiz Eylül ayının başında, Budapeşte'de Macar mevkidaşı Péter Szijjártó ile ortak bir basın toplantısında, Avrupa-Cezayir ilişkilerinin geleceği hakkında bir soru sorulmuştu. Attaf, ilişkilerin ‘taraflar arasında imzalanan ortaklık anlaşmasının çıkmaza girmesinden dolayı tıkanma noktasına geldiğini’ teyit etmiş ve bu krizi aşmak ve ilişkileri güçlendirmek için Macar hükümetinin önemli bir rol oynaması çağrısında bulunmuştu.

Bu açıklamalar, Avrupalılarla olan ilişkilerin geleceğini sorgulamasına neden oldu. Bu ilişkiler, derin ve birikmiş anlaşmazlıklar nedeniyle uzun süredir soğuk bir dönemden geçiyor. Bu anlaşmazlıklardan ilki, Cezayir'in gözden geçirilmesini ve içeriğindeki dengesizliklerin düzeltilmesini talep ettiği ortaklık anlaşması. Anlaşmanın tek faydalanıcısı Avrupa Birliği (AB) olduğu için, Cezayir'in ülkeye olumlu bir etkisi olmadığını düşünüyor. Yerel pazarlar, Avrupa malları için bir çöplük haline geldi ve birçok şirketin uğrak yeri oldu. 2014 yılına kadar, Cezayir'in 2012-2014 yılları arasındaki dış ticaret istatistiklerine göre, AB ülkeleri ülkenin ana ortakları arasındaydı. Bu dönemde, AB ülkeleri, Cezayir'in ithalatının yüzde 80'inden fazlasını oluşturan en önemli ortaktı. En önemli tedarikçiler arasında Fransa ilk sırada yer aldı ve ithalatın yüzde 11'inden fazlasını sağladı. Çin ve İspanya ise sırasıyla yüzde 11 ve yüzde 9'luk paylarla ikinci ve üçüncü sırada yer aldı.

Cömert tavizler döneminin sonu

Ancak bundan sonra işler tersine döndü ve AB artık ülkenin ilk ticaret ortağı olmaktan çıktı ve Pekin liderliğe yükseldi. Ardından Türkiye, Rusya, Katar ve eski kıtanın dost ülkeleri İtalya ve Portekiz geldi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun hükümetini, AB ile olan ortaklık anlaşmasını, baştan aşağı, milliyetçi bir bakış açısıyla ve karşılıklı yarar sağlayan bir yaklaşımla gözden geçirmeye çağırmıştı. Bir basın açıklamasında, "AB ile ortaklık anlaşmasının gözden geçirilmesi, ulusal ürünün çıkarlarını gözetmeli ve endüstriyel bir doku ve istihdam yaratmaya odaklanması gerekir" demişti.

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf'ın açıklaması, ülkesinin ortaklık anlaşmasındaki dengesizlikleri düzeltme arzusunu gösteren birçok mesaj içeriyor. Bu bağlamda, Cezayir Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Profesörü olan Dr. Kahi Mebruk, "Cezayir Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması, milliyetçi bir bakış açısıyla ortaklık anlaşmasını baştan sona gözden geçirme çağrısını içeriyordu. İlişki, işbirliği veya ortaklık değildi, aksine daha güçlü olan taraf lehine olan bir çıkar ilişkisiydi. Açıklama aynı zamanda, Avrupalıların önceki aşamada elde ettiği cömert tavizlerin sona erdiğini ve ilişkilerin artık her iki tarafın da yararına olacak şekilde yeniden kurulması gerektiğini de içeriyordu" dedi.

“AB artık ülkenin ilk ticaret ortağı değil ve Pekin lider konumda, onu Türkiye, Rusya, Katar ve eski kıtadaki İtalya ve Portekiz gibi dost ülkeler izliyor.”

Görünüşe göre, AB’yi çevreleyen koşullar, onu er ya da geç masaya oturmaya zorlayacak. Dr. Mebruk, "AB'nin bugün karşı karşıya olduğu zorlukların boyutu, uzun vadede istikrar sağlamak için komşu güney ülkesi ile ilişkileri iyileştirmeyi ve ekonomik entegrasyonu gerçekleştirmeyi zorunlu kılıyor. Gerçek ve muhtemelen daha da kötüleşebilecek tehditlerle karşı karşıya. İlk doğrudan tehdit, Avrupa güvenliğinin mekanizmalarını ve ayrıca bloğun güç dengesini değiştiren Rusya-Ukrayna savaşı. Ardından, küresel sistemin kökten değiştiğini yansıtan ve enerji krizini tetikleyen iddialı bir ekonomik ve siyasi cephe olan BRICS bloğu ortaya çıktı. Ayrıca, Avrupa Birliği'nin karşı karşıya olduğu en büyük dosyalardan biri olan düzensiz göç gibi diğer zorluklar da var." dedi.

Yeni sömürge politikası

Cezayir'de Arap yönetiminin ve uluslararası yönetimin zorlukları üzerine akademik araştırmacı Dr. Nur es-Sabah Aknuş, Al-Majalla'ya konuşan kendisi şunları söyledi: "Saha, her iki tarafın çıkarlarını olumlu yönde destekleyen yeni bir stratejik ortaklık inşa etmek için Avrupalıların elinde. Biz sadece bir pazar değiliz, Avrupa'nın Ukrayna savaşı ve koronavirüs (Kovid-19) salgınının kalıntılarından kaynaklanan yapısal daralmasından sonra ihtiyaç duyduğu nesnel bir ortağız. Bu nedenle, Barcelona Süreci'ni değerlendirmek ve yeni oyun kuralları oluşturmak gerekir. Bu bağlamda Cezayir'in mesajları açıktır ve Avrupa bunu iyi anlıyor, ancak Avrupa'daki bölünmeler, çıkar çatışmaları ve lobiler ve kurumlar arasındaki mücadele nedeniyle yeni uluslararası sistemde yeni kümeler ve aktörlerin lehine tek bir şekilde okunmuyor.”

Tebbun ve Cinping (AFP)
Tebbun ve Cinping (AFP)

Yeni sömürgecilik eğilimi, Avrupa Birliği'nin temel oyuncularının tutumlarını hala kontrol ettiğinden, Cezayir, İtalya gibi Avrupa ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirdi. Cezayir-İtalyan ilişkileri, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerde örnek teşkil edecek bir model haline geldi. Bu bağlamda, Cezayir'in Ulusal Siyasal ve Uluslararası İlişkiler Profesörü Dr. Kahi Mebruk, "Cezayir'in Avrupa Birliği ile ilişkisi, Avrupa Birliği'nin içinde bulunan Avrupa ülkeleriyle olan ilişkisinden farklıdır. Örneğin, Cezayir'in İtalya ile ilişkisi örnek teşkil edecek bir seviyeye ulaştı. Hükümetler değişse de çıkarlar aynı kaldı." diyor. Mebruk, Cezayir'in İspanya ile ilişkilerinin Mart 2022'den bu yana dondurulmuş olduğunu belirterek, "İspanya'nın, Sahra Çölü bölgesindeki çatışma konusundaki tutumunda ani bir değişiklik olması nedeniyle, Cezayir için Portekiz de bir alternatif haline geldi" dedi.

Cezayir'in kozları

Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli Al Majalla dergisinden aktardığı habere göre Ekonomi uzmanları, Cezayir'in şu anda stratejik çıkarlarını savunmak için güçlü bir konumda olduğuna hemfikirler. Cezayir'in Ulusal İş İdaresi Profesörü Dr. Yusuf Atiye, "Cezayir, kışın yaklaşması ve kıtanın soğuk hava dalgaları tehdidi altında olduğu göz önüne alındığında, önümüzdeki dönemi iyi değerlendirmelidir. Bu, geçen sezon yaşadığımız senaryodur. Avrupa'nın Rusya'dan enerji arzını yasaklaması ve batılı şirketlerin petrol ve gaz keşiflerinde faaliyet alanını genişletmesi nedeniyle, Avrupa Birliği'nin ev içi kullanım veya imalat için artan yakıt ve gaz talebini karşılamak için çok fazla seçeneği olmayacak. Özellikle, 1 Temmuz 2023'te altı ay boyunca Avrupa Birliği'nin dönem başkanlığını üstlenen İspanya, liderliği sırasında Avrupa sanayisini yeniden canlandırmayı umuyor” şeklinde konuştu.

Fotoğraf Altı:  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cezayir Devlet Başkanı Abdulmecid Tebbun, 15 Haziran 2023'te Moskova'da Kremlin'de yaptıkları görüşmelerin ardından imza törenine katıldı (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cezayir Devlet Başkanı Abdulmecid Tebbun, 15 Haziran 2023'te Moskova'da Kremlin'de yaptıkları görüşmelerin ardından imza törenine katıldı (AFP)

Dr. Atiye'ye göre, Cezayir'in enerji piyasasındaki güçlü konumunun yanı sıra, diğer ekonomik nitelikleri ve potansiyelleri de var. Dr. Atiye, "Avrupa Birliği'nin mevcut politikası, temiz, yenilenebilir ve teknolojik enerji kaynaklarını desteklemeye yöneliyor. Avrupa, aynı zamanda en büyük otomobil üreticilerine ev sahipliği yapıyor. Bu şirketlerin CEO'ları, özellikle elektrikli otomobil endüstrisinin gelişmesiyle birlikte, yeni Çinli otomobillerin rekabetçi tehdidinden büyük endişe duyuyor. Bu nedenle, Cezayir, otomobil ve yedek parça pazarında, Fas'taki Renault fabrikasına rakip olarak, Avrupa'nın Afrika'ya açılan kapısı olabilir" dedi.

Dr. Atiye, Cezayir'in sahip olduğu diğer güçlü kartlardan birinin de madencilik endüstrisi olduğunu söyledi. Dr. Atiye, "Madencilik endüstrisi, Avrupa sanayisinin temelini oluşturan hammaddeler için çok önemli bir kaynak olabilir. Özellikle, Cezayir, zengin yeraltı kaynaklarına sahip bir ülkedir ve çıkarılacak ve pazarlanacak daha fazla metal vardır" ifadelerini kullandı.

Cezayir, son iki yıldır madencilik sektörünü canlandırmak ve onu ekonominin itici gücü haline getirmek için büyük çaba sarf ediyor. Bunu, yabancı ortaklıklar, özellikle Çinli ortaklarla teknolojik kapasiteyi artırarak yapıyor. Enerji sektörü, maden arama programlarını yoğunlaştırmak, yatırım fırsatlarını artırmak ve yabancı ve yerli yatırımcıları teşvik etmek için çalışıyor. Son aylarda hayata geçirilen en önemli madencilik sanayi projeleri arasında fosfat dönüştürme projeleri (Tebessa), demir cevheri geliştirme projeleri (Bejaïa) ve kurşun ve çinko madeni projeleri (Tindouf) yer alıyor.

 * Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden tercüme edilmiştir.



Hamas, 7 Ekim saldırısını savundu: 77 yıldır bu anı bekliyorduk

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta bulunan Dünya Gıda Programı deposunun önünde toplanan yerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta bulunan Dünya Gıda Programı deposunun önünde toplanan yerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
TT

Hamas, 7 Ekim saldırısını savundu: 77 yıldır bu anı bekliyorduk

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta bulunan Dünya Gıda Programı deposunun önünde toplanan yerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta bulunan Dünya Gıda Programı deposunun önünde toplanan yerinden edilmiş Filistinliler (AFP)

Üst düzey Hamas yetkilisi Gazi Hamad, Gazze savaşını başlatan 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonunu savundu.

Hamad, CNN'e verdiği röportajda bu saldırı sayesinde dünyanın "İsrail'in işlediği zulmü ve vahşeti görüp kınadığını" belirtti.

"77 yıldır bu anı bekliyorduk" diyen Hamas yetkilisi "Bence bu, dünyanın tarihi değiştirmesi için altın bir fırsat" diye ekledi.

Hamas'ın saldırılarında şimdiye dek 1200 İsrailli öldürüldü. Filistinli örgüt 250'den fazla kişiyi de esir aldı. İsrail ordusuna göre Hamas, Gazze'de halen 48 kişiyi rehin tutuyor.

İsrail'in saldırılarındaysa çoğu kadın ve çocuk 65 bin 500'e yakın Filistinli öldürüldü. Birleşmiş Milletler bünyesindeki araştırma komisyonu, İsrail'in Gazze'de Filistinlilere karşı soykırım yaptığı sonucuna varmıştı.

Hamad, saldırıların Gazze'deki can kayıplarına değip değmediğini sorusuna şu yanıtı verdi:

Bunun bedelinin çok yüksek olduğunu biliyorum, ama tekrar soruyorum, başka seçenek var mı?

İsrail bombardımanı ve kıtlıkla boğuşan Gazze Şeridi'nde martta Hamas karşıtı protestolar da patlak vermişti. Eylemciler, "Hamas defol" sloganları atarak yürüyüş düzenlemişti.

CNN, protesto görüntülerinin Hamas yetkilisine gösterildiğini, Hamad'ın bunları birkaç saniye izledikten sonra "Biliyorum, bunları gördüm. İnsanların acı çektiğinin farkındayım" dediğini aktarıyor.

Tel Aviv yönetimi, Filistinli örgütün rehineleri canlı kalkan olarak kullandığını da ileri sürüyor. Hamad, birçok kez dile getirilen bu iddianın asılsız olduğunu yineleyerek, tüm esirlere "İslami ilkelere uygun davranıldığını" belirtti.

Hamas yetkilisi, barış görüşmelerinin "askıya alındığını" söylerken, bunun hem İsrail hem de ABD'nin tutumundan kaynaklandığını savundu:

Amerikalıların sorunu bu; dürüst ve tarafsız arabulucular olduklarını kanıtlayamıyorlar.

Silahlı direnişten vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Hamad, Filistin devleti kurulması halinde ellerindeki silahların Filistin ordusuna devredileceğini söyledi. Hamas'ın Filistin'in geleceğinin bir parçası olduğunu ve savaş sonrası senaryolarının dışında tutulamayacağını belirtti.

CNN'in aktardığına göre Hamad, İsrail'in 9 Eylül'de Katar'ın başkenti Doha'da Hamas heyetinin yer aldığı binaya düzenlediği saldırıdan sağ kurtulanlardan. Heyet, ABD tarafından sunulan ateşkes şartlarını görüşmek için Doha'ya gitmişti. Örgütün açıklamasında, Hamas Siyasi Büro üyesi Halil el-Hayye'nin oğluyla 4 örgüt mensubunun hayatını kaybettiği belirtilmişti. Bir Katar polisi de saldırıda yaşamını yitirmişti.

Independent Türkçe, CNN, BBC


ABD’nin Gazze ateşkesi teklifinin detayları belli oldu

İsrail ordusu, savaşın başından bu yana çoğu çocuk ve kadın en az 65 bin 500 Filistinliyi öldürdü (AP)
İsrail ordusu, savaşın başından bu yana çoğu çocuk ve kadın en az 65 bin 500 Filistinliyi öldürdü (AP)
TT

ABD’nin Gazze ateşkesi teklifinin detayları belli oldu

İsrail ordusu, savaşın başından bu yana çoğu çocuk ve kadın en az 65 bin 500 Filistinliyi öldürdü (AP)
İsrail ordusu, savaşın başından bu yana çoğu çocuk ve kadın en az 65 bin 500 Filistinliyi öldürdü (AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze savaşını bitirmek için sunduğu planda, eski Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair önemli bir rol oynayabilir.

Financial Times'ın haberinde, ABD'nin planı kapsamında Gazze'deki geçiş sürecini yönetecek, uluslararası bir kurul tarafından denetlenecek bir yapı kurulması öngörülüyor.

Blair'ın da "Gazze Uluslararası Geçiş Yönetimi" adlı yapıda üst düzey bir pozisyonda yer almak istediği yazılıyor. Eski Birleşik Krallık liderinin temsilcilerinin yorum talebine yanıt vermediği aktarılıyor.

Blair ve Trump'ın damadı Jared Kushner'ın, ağustosta Beyaz Saray'da düzenlenen Gazze görüşmesine katılması da büyük yankı uyandırmıştı.

Washington'ın plan kapsamında kalıcı ateşkes için taraflara baskı yapacağı, Hamas'ın tüm rehineleri tek seferde serbest bırakmasını talep edeceği belirtiliyor.

Gazze'deki İsrail güçlerinin, ocak ve martta uygulanan geçici ateşkes sırasındaki mevzilerine yeniden konuşlandırılması, geçiş yönetimi kurulduktan sonra bölgeden tamamen çekilmesi öngörülüyor.

Hamas'ın geçiş komitesinde hiçbir rol oynamayacağı, örgüt yerine Filistin Ulusal Yönetimi'nin sürece dahil edileceği yazılıyor.

Haberde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü ABD'de Trump'la görüşeceği, planın ele alınacağı belirtiliyor.

Haaretz'in analizindeyse Beyaz Saray'ın ateşkes planının Netanyahu'nun politikalarıyla ters düştüğüne dikkat çekiliyor. İsrail lideri, Mahmud Abbas yönetiminin geçiş hükümetinde yer almasına müsaade etmeyeceğini defalarca söylemişti.

Ayrıca Netanyahu'nun tehlikedeki siyasi kariyerini savaş sayesinde ayakta tuttuğu, çatışmaların sonlanması halinde iktidardaki radikal sağcı koalisyonun çökebileceği ifade ediliyor.

Planda, İsrail'in Gazze'de yerleşim birimleri kurmasına ilişkin herhangi bir madde bulunmuyor. Trump, Netanyahu'nun Batı Şeria'yı ilhak etme planının gerçekleşmesine izin vermeyeceğini de söylemişti.

ABD ziyaretinde Netanyahu'ya İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer de eşlik edecek. Dermer, ateşkes planının hazırlanmasında Blair ve Kushner'la birlikte çalışmıştı. Analizde, gittikçe artan sayıda Batılı devletin Filistin'i tanımasıyla ve Tel Aviv yönetimine boykot çağrılarının artmasıyla, İsrail'in "uluslararası sahnede Rusya'yla birlikte" parya konumuna düşebileceği yazılıyor.

Guardian'ın analizinde, İsrail yönetiminin Ekim 2023'ten bu yana Filistin Ulusal Yönetimi'ne mali baskı uyguladığı, ABD'nin de BMGK'de konuşma için ülkeye gitmek isteyen Mahmud Abbas'a vize vermediği hatırlatılıyor. Washington ve Tel Aviv'in, mevcut haliyle Abbas yönetimine geçiş komitesinde sınırlı rol vereceği ifade ediliyor. Uzun vadede Ramallah'taki yönetimden köklü reformlar talep edileceği belirtiliyor.

Independent Türkçe, Financial Times, Times of Israel, Guardian, Haaretz


İsrail ordusu, son 24 saat içinde Gazze'deki yaklaşık 140 hedefe saldırı düzenledi

25 Eylül 2025'te Gazze Şeridi'nin merkezinden görüldüğü gibi askeri operasyon sırasında İsrail hava saldırısının ardından duman yükseliyor (Reuters)
25 Eylül 2025'te Gazze Şeridi'nin merkezinden görüldüğü gibi askeri operasyon sırasında İsrail hava saldırısının ardından duman yükseliyor (Reuters)
TT

İsrail ordusu, son 24 saat içinde Gazze'deki yaklaşık 140 hedefe saldırı düzenledi

25 Eylül 2025'te Gazze Şeridi'nin merkezinden görüldüğü gibi askeri operasyon sırasında İsrail hava saldırısının ardından duman yükseliyor (Reuters)
25 Eylül 2025'te Gazze Şeridi'nin merkezinden görüldüğü gibi askeri operasyon sırasında İsrail hava saldırısının ardından duman yükseliyor (Reuters)

İsrail ordusu sözcüsü Cuma günü, hava kuvvetlerinin son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde 140'tan fazla hedefe saldırı düzenlediğini açıkladı.

İsrail ordusunun operasyonları, Hamas'ı askeri olarak yenilgiye uğratmak ve rehineleri kurtarmak amacıyla 16 Eylül'de Gazze Şehri'ni işgal etmek için başlattığı genişletilmiş saldırının bir parçası.

 İsrail'in Gazze Şehri'ne düzenlediği hava saldırısında 10 Filistinli öldürüldü.

Filistin Haber ve Enformasyon Ajansı (Wafa), işgalci hava kuvvetlerinin Gazze Şehri mahallelerine yoğun bombardımanını sürdürmesi sonucu 10 Filistinlinin şehit olduğunu aktardı.

u78ı
 Filistinli bir erkek ve kadın, Nuseyrat kampında İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı üzerinde yürüyor (AFP).

Wafa, İsrail uçaklarının şehrin batısındaki Al-Rimal mahallesindeki Friends of the Patient Hastanesi yakınlarında bir grup sivili bombaladığını, altı kişinin öldüğünü, dört kişinin ise şehrin batısındaki Al-Şati kampına düzenlenen saldırılarda öldüğünü bildirdi. Medya kuruluşları ölü sayısının 29'a yükseldiğini aktardı.

Gazze Şeridi'ndeki Filistin Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana  65 bin 427 kişinin öldürüldüğünü yaralı sayısının ise 167 bin 376 kişiye ulaştığını belirtti.