Ukrayna kış mevsiminde elektrik savaşına hazırlanıyor

Bir itfaiyeci, Rusya'nın Kiev'de Ukrayna'ya saldırısı sırasında Rus füze saldırısı sırasında hasar gören bir yerleşim bölgesinde çalışıyor (Reuters)
Bir itfaiyeci, Rusya'nın Kiev'de Ukrayna'ya saldırısı sırasında Rus füze saldırısı sırasında hasar gören bir yerleşim bölgesinde çalışıyor (Reuters)
TT

Ukrayna kış mevsiminde elektrik savaşına hazırlanıyor

Bir itfaiyeci, Rusya'nın Kiev'de Ukrayna'ya saldırısı sırasında Rus füze saldırısı sırasında hasar gören bir yerleşim bölgesinde çalışıyor (Reuters)
Bir itfaiyeci, Rusya'nın Kiev'de Ukrayna'ya saldırısı sırasında Rus füze saldırısı sırasında hasar gören bir yerleşim bölgesinde çalışıyor (Reuters)

Ukrayna'nın çoğu yerinde gündüzler ve geceler hâlâ açık ve yaz mevsimi havasında geçiyor. Havada hafif bir sonbahar esintisi var. Ancak Rusya amacına ulaşırsa kış erken gelecek. Los Angeles Times, Moskova'nın meşhur stratejisi geçtiğimiz kış sezonunda da uyguladığını bildirerek, bu yıl bir dizi saldırıyla yeniden faaliyete geçmeye başladığını aktardı. Ukraynalı yetkililer saldırının elektrik altyapısını ve ülkenin çeşitli bölgelerini hedef aldığını söylüyor.

Bir itfaiyeci, Rusya'nın Kiev'de Ukrayna'ya saldırısı sırasında Rus füze saldırısı sırasında hasar gören bir yerleşim bölgesinde çalışıyor ( Reuters)
Bir itfaiyeci, Rusya'nın Kiev'de Ukrayna'ya saldırısı sırasında Rus füze saldırısı sırasında hasar gören bir yerleşim bölgesinde çalışıyor ( Reuters)

21 Eylül'de altı ay aradan sonra ilk kez yaşanan saldırılar, başkent dahil altı ilde kısmi elektrik kesintisine neden oldu. Bu saldırılar gelecekte olacakların kötü alameti ve geçmişte yaşanan zorlukların hatırlatıcısı.

Her Ukraynalı ailenin geçtiğimiz kış elektrikten mahrum kalmasına dair anlatacak hikayeleri var. Karanlık hem büyük şehirlere hem de küçük köylere çöktü. Elektrik şebekesini korumak için önceden belirlenmiş bir elektrik kesintisinden önce jeneratörler ve mumlar kullanılırken, yemek pişirme, alışveriş yapma ve duş alma gibi günlük aktiviteler için yorucu programlar uygulamaya konuldu.

Zaporijya nükleer santralı ( AP )
Zaporijya nükleer santralı ( AP )

DPA’nın haberine göre, Kiev’de geçtiğimiz kış 20. Kattaki bir dairede yaşayan Iulia Statnik, “Zemin katta umutsuzca durduğumu, bebeğime hamile olduğumu ve elimde alışveriş poşetleri taşıdığımı hatırlıyorum” dedi. Bu yıl eşi ve 10 aylık bebeğiyle birlikte jeneratörlü bir eve yerleştirildi. Geçtiğimiz kış yaşananlardan kaçınmak umuduyla Ukrayna, elektrik şebekesini korumak ve güçlendirmek için harekete geçti; ancak güvenlik nedeniyle yetkililer alınan bazı özel önlemler konusunda temkinli davranıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, geçtiğimiz ayın ortasında ABD televizyonuna verdiği bir röportajda Rusya'yı, elektrik altyapısını hedef alma yönteminin geçtiğimiz kış olduğu gibi devam etmesi halinde Ukrayna'nın da aynı şekilde karşılık vermeyi düşüneceği konusunda uyarmıştı.

Zelenskiy hükümeti bu tür saldırıların sorumluluğunu resmi olarak kabul etmese de, Ukrayna geçtiğimiz yıl insansız hava araçlarıyla Moskova da dahil olmak üzere Rusya'nın derinliklerini hedef alabileceğini gösterdi.

Zelenskiy BCS’deki 60 Dakika programına verdiği röportajda, “Eğer Rusya elektriği keserse, bizi mahrum bırakırsa, bizi sudan, doğalgazdan mahrum bırakırsa, bilmelisiniz ki bizim de aynısını yapmaya hakkımız var” şeklinde konuştu.Ukrayna Devlet Başkanı, “ Ancak Ukrayna istese bile Rusya'nın sivil enerji altyapısına Rus güçlerinin yaptığı kadar kapsamlı, sistematik bir şekilde zarar verebilecek kapasiteye sahip değil” dedi.

Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre Ukrayna geçtiğimiz kış elektrik santraline yapılan saldırıları halkın moralini bozma ve ülkeyi teslim olmaya zorlama girişimi olarak tanımladı ancak birçok durumda yaşanan zorluklar toplum üyeleri arasında aidiyet duygusunun güçlenmesine yol açtı.

Geçtiğimiz Salı günü Kiev'de bir mühendis bir insansız hava aracının parçası üzerinde çalışıyor ( EPA)
Geçtiğimiz Salı günü Kiev'de bir mühendis bir insansız hava aracının parçası üzerinde çalışıyor ( EPA)

Kiev ve diğer yerlerdeki yüksek apartmanlarda komşular, elektriğin aniden kesilmesi ve insanların içeride mahsur kalması ihtimaline karşı su, atıştırmalıklar ve çocuklar için bebek bezi gibi acil durum malzemelerini asansörlere bırakmayı kabul etti.

Ancak birçok kişi yeni sezonda uzun süreli elektrik kesintileri ihtimalini korkuyla karşılıyor. Rekor düzeyde düşük sıcaklıklar ve kasvetli havayla karakterize edilen gelecek Şubat ayının, görünürde net bir sonu olmayan ezici bir çatışmaya dönüşen bu çatışmanın ikinci yıldönümünü kutlaması planlanıyor.

Geçtiğimiz kış gerçekleşen füze ve İHA saldırıları Ukrayna elektrik sektörünün yaklaşık yarısını etkileyerek enerji trafo merkezlerini, büyük trafoları ve elektrik altyapısının diğer büyük tesislerini hedef aldı.

Moskova yakınlarında iki İHA'nın düşürüldüğü alanı temizleyen işçilerin arşiv fotoğrafı ( EPA)
Moskova yakınlarında iki İHA'nın düşürüldüğü alanı temizleyen işçilerin arşiv fotoğrafı ( EPA)

Kiev Belediye Başkanı Vitali Klitschko, geçtiğimiz kış, elektrik kesintilerinin su sağlamayı imkansız hale getirmesi durumunda toplu tahliyelerin mümkün olabileceğinden bahsetmişti. Batı'nın desteği, Ukrayna'nın geçtiğimiz kış meydana gelen hasarı onarma ve güvenlik önlemlerini artırma çabalarını güçlendirdi. Destek ABD’den gelen 375 milyon dolar değerindeki elektrikle ilgili yardımı da içeriyor.

Kiev'de Rus insansız hava aracının patlama anı ( Reuters )
Kiev'de Rus insansız hava aracının patlama anı ( Reuters )

Yaz başında Ukrayna Enerji Bakanı Herman Haloshenko reform sürecini "enerji tesisleri tarihindeki en büyük kampanya" olarak tanımladı. DTEK Enerji Grubu CEO'su Maxim Timchenko, sadece bir buçuk ay içinde Kiev bölgesinde yaklaşık 6 bin mil enerji hattını ve 70'ten fazla yüksek gerilim trafo merkezini restore edebildiklerini söyledi. İngiliz gazetesi The Times'a önümüzdeki kışın "geçen kıştan daha az zor olmayacağını" aktardı.

48 yaşındaki Yuri Herasco, “Bu kış yine bizi kırmaya çalışacaklarını biliyoruz. Misyonumuz her türlü zor senaryoya hazırlıklı olmak. Mümkün olduğu kadar çok çalışıyoruz” dedi.

Kiev ve diğer yerlerdeki vatandaşlar en iyisini umuyor ancak en kötüsüne hazırlanıyor. Jeneratörlere olan talep yeniden arttı ve onlar için dizel yakıt satın alabilecekleri en iyi yer konusundaki tartışma günün konusu oldu. Mahalle sakinleri yakacak odun yığınları topluyor, el feneri ve pil arıyor.



Estonya, Rusya yanlısı siyasetçileri vatana ihanetten suçlu buldu

NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
TT

Estonya, Rusya yanlısı siyasetçileri vatana ihanetten suçlu buldu

NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)

Kasım 2023'te başlayan dava nihayet sonuçlandı ve Estonya yargısı, aynı yılın mart ayında tutuklanan politikacılar hakkındaki kararını verdi. 

Harju Bölge Mahkemesi'nde geçen perşembe görülen davada muhafazakar Koos partisinin kurucularından Aivo Peterson vatana ihanetten 14 yıl, Dmitri Rootsi ve Andrei Andronov ise 11'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

Ekim 2022 - Mart 2023'te Estonya devleti ve toplumunun hilafına Rusya'nın politikalarını desteklemekle suçlanan üç siyasetçi bu iddiaları reddediyor. 

Moskova'dan aldıkları emirlerle hareket etme iddialarının hedefindeki üçlü, temyize başvuracaklarını açıkladı. 

Partiden yapılan açıklamada da savcıların Estonya'nın anayasal düzeni ve güvenliğine nasıl zarar verildiğine dair somut kanıt gösteremediği savunuldu.

Estonya'nın Ukrayna'ya yardımına karşı çıkan Koos partisi, bu yıl düzenlenen belediye seçimlerinde ülke genelindeki oyların yalnızca binde 8'ini alabilmişti. 

2022'de kurulan parti, Baltık ülkesinin NATO'dan çıkıp tarafsızlığını ilan etmesini ve yabancı askerlerin ülke topraklarından çekilmesini isterken, diğer ülkeler arasındaki askeri çatışmalara doğrudan ya da dolaylı olarak karışılmasına karşı çıkıyor. 

Öte yandan Aivo Peterson, Ukrayna'dan 2014'te tek taraflı bağımsızlığını ilan eden ve Eylül 2022'de Rusya'ya katılma kararı alan Donetsk Halk Cumhuriyeti'ni 2023'te ziyaret etmişti. 

55 yaşındaki siyasetçi, Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşına dair bilgi almak için bölgeye gittiğini şu ifadelerle savunmuştu:

Estonya medyasından aldığımız bilgiler tek taraflı. Tüm gazetecilerimiz Kiev'i destekliyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova haziranda yaptığı açıklamada Estonya için "düşmanca davranan ülkeler arasında ilk sıralarda" ifadesini kullanmış, Tallin yönetiminin kendilerini yalanlarla bir tehdit gibi gösterdiğini öne sürmüştü. 

Independent Türkçe, ERR, RT


Barrack, Netanyahu’yu Gazze’de Türkiye’nin rolünü kabul etmeye ikna etmeye çalışıyor

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
TT

Barrack, Netanyahu’yu Gazze’de Türkiye’nin rolünü kabul etmeye ikna etmeye çalışıyor

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)

İsrail basınında yer alan haberlerde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ile pazartesi günü Kudüs’te yaptığı görüşmede, Trump yönetiminden “sert ve özel mesajlar” aldığı belirtildi. Görüşmenin, ay sonunda Florida’da yapılması planlanan ABD-İsrail zirvesi öncesinde gerçekleştiği aktarıldı. Barrack-Netanyahu görüşmesinin ana gündem maddelerinin Gazze, Suriye ve Trump’la yapılacak buluşma olduğu kaydedildi.

Gazze’de “kabul edilemez” açıklamalar

Gazze dosyasında, Ekim ayında başlayan kırılgan ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesi ele alınırken, Yedioth Ahronoth gazetesi Barrack’ın, Netanyahu’nun Türkiye’nin rolüne ilişkin kaygılarını gidermeye çalıştığını ve Türkiye’nin Gazze’de kurulması öngörülen uluslararası güce katılmasına ikna etmeye çalıştığını yazdı. Haberde, Barrack’ın Türkiye’nin Hamas üzerinde en fazla etkiye sahip ülke olduğunu ve silahsızlanma konusunda Hamas’ı ikna edebilecek en güçlü aktör konumunda bulunduğunu vurguladığı belirtildi.

frt
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şarm el-Şeyh Ortadoğu Barış Bildirgesi'ni imzalarken (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth’tan aktardığı habere göre Barrack, Türkiye’nin Trump planını imzaladığını ve Hamas adına silahların teslimini içeren maddeye taahhüt verdiğini Netanyahu’ya hatırlattı. Türkiye’nin katılımının, şu aşamada çekimser olan birçok ülkeyi de uluslararası güce katılmaya teşvik edeceğini savundu.

Haberde, Barrack’ın “Türkiye’nin dışlanmasının diğer ülkelerin de geri adım atmasına yol açtığını, Başkan Trump’ın bu planın başarısız olmasına izin vermeyeceğini” söylediği aktarıldı. Ayrıca Netanyahu’nun “Hamas’ın silah bırakacağına güvenmediği” yönündeki açıklamalarının ve İsrail’in bunu zorla sağlayabileceğine dair ifadelerinin “kabul edilemez” olduğu ve planı tehdit ettiği uyarısında bulunduğu kaydedildi.

Bu bilgiler, İsrail Kanal 12 televizyonunun aktardıklarıyla da örtüştü. Kanal 12, Beyaz Saray’ın Netanyahu’ya “özel ve sert” bir mesaj gönderdiğini ve Hamas’ın üst düzey askeri isimlerinden Raid Saad’ın öldürülmesinin, Trump arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasının ihlali olarak görüldüğünü bildirdi.

Kanal ayrıca, Gazze savaşını sona erdirmeyi amaçlayan anlaşmanın ikinci aşamasına geçiş konusundaki görüş ayrılıkları ve İsrail’in bölgedeki genel politikaları nedeniyle Trump yönetimi ile Netanyahu hükümeti arasında artan bir gerilim yaşandığını aktardı.

ABD’li iki yetkili, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Başkan Trump’ın damadı Jared Kushner’in Netanyahu’nun tutumundan “son derece rahatsız” olduğunu söyledi. Üst düzey bir ABD’li yetkiliye göre Netanyahu’ya verilen net mesajda şu ifadelere yer verildi: “Eğer itibarını zedelemek ve anlaşmalara uymayan bir lider olarak görünmek istiyorsan bu senin tercihin. Ancak Trump’ın arabuluculuğunda sağlanan Gazze anlaşmasının itibarını zedelemene izin vermeyiz.”

Batı Şeria ve bölgesel gerilim

Batı Şeria konusunda da Beyaz Saray’ın, Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik şiddetinden ve “Arap dünyasında provokasyon olarak algılanan” İsrail adımlarından giderek daha fazla endişe duyduğu belirtildi. ABD’li bir yetkili, Washington’un Netanyahu’dan İsrail’in güvenliğini tehlikeye atmasını değil, İbrahim (Abraham) Anlaşmaları’nın genişletilmesine zarar verecek adımlardan kaçınmasını istediğini söyledi.

Aynı yetkili, Netanyahu’nun son iki yılda uluslararası alanda giderek yalnızlaştığını savunarak, “Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin neden onunla görüşmeyi reddettiğini ve Abraham Anlaşmaları’nın üzerinden beş yıl geçmesine rağmen neden BAE’ye davet edilmediğini kendisine sorması gerekir” dedi. Yetkili, Netanyahu’nun tansiyonu düşürmeye hazır olmaması halinde Washington’un Abraham Anlaşmaları’nı genişletme çabalarına zaman ayırmayacağını da ifade etti.

Beyaz Saray’da Netanyahu’ya öfke

Trump’ın, son dönemde Netanyahu’nun sert eleştirilerine maruz kalan Barrack’ı Kudüs’e göndermesi dikkat çekti. Netanyahu, Barrack için “Amerika’daki Türk büyükelçisi gibi davranıyor” ifadesini kullanmıştı. Barrack’ın İsrail demokrasisine ilişkin sözleri de Netanyahu’nun tepkisini çekmiş, Barrack bu açıklamalar için özür dilemişti.

Yedioth Ahronoth yazarı Nahum Barnea, ABD’li kaynaklara dayandırdığı yazısında, Washington’un Netanyahu’nun Trump’ın barış planını hayata geçirme konusunda samimi olmadığı ve İsrail’in sürekli savaş halinde kalması için çaba gösterdiği kanaatine vardığını yazdı. Barnea, Beyaz Saray’da Netanyahu’ya yönelik sert ve ağır ifadeler kullanıldığını, bunların bir kısmının doğrudan Netanyahu’ya da iletilmiş olabileceğini belirtti.

Suriye’de “kırmızı çizgiler”

İsrail basınına göre Barrack, Netanyahu’ya Suriye konusunda da “kırmızı çizgiler” iletti. Trump yönetiminin, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’yı Washington’un bir müttefiki olarak gördüğü ve ülkenin istikrarı için desteklenmesi gerektiği görüşünde olduğu aktarıldı. ABD’nin, İsrail’in yoğun askeri operasyonlarının Suriye’de yönetimin çökmesine yol açmasından endişe duyduğu ve güvenlik anlaşmasına varılmasını istediği belirtildi.

Lübnan konusunda ise Trump’ın, İsrail’in Hizbullah’a karşı sınırlı baskıyı sürdürmesini desteklediği, ancak geniş çaplı bir savaşa onay vermediği ifade edildi.

İsrailli analistler, Netanyahu’nun Barrack’ın tüm taleplerini reddetmeyeceğini, ancak kesin taahhütlerden kaçınarak Trump’la 29 Aralık’ta Florida’da yapacağı görüşmenin önünü açmaya çalıştığını öne sürdü. Buna karşın Netanyahu’nun, Barrack’ın ofisine ulaşmasından hemen önce Suriye’ye hava saldırısı düzenlenmesi talimatı vererek bağımsız hareket ettiği mesajını da vermekten geri durmadığı kaydedildi.

vgt
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Pazartesi günü bir araya geldi (İsrail hükümeti)

Türkiye’ye mesaj olarak yorumlanan bir adımda ise Netanyahu’nun, Yunanistan Başbakanı ve Kıbrıs Rum Yönetimi lideriyle üçlü bir zirve düzenleme kararı aldığı belirtildi. İsrail’de bu toplantı, Türkiye’ye yönelik doğrudan siyasi mesaj olarak değerlendirildi. Barrack ise görüşme sonrasında, temasların “bölgesel barış ve istikrarı hedefleyen yapıcı bir diyalog” olduğunu söyledi.


Bondi Plajı saldırganına müdahale ederken yaralanan Ahmed el-Ahmed, ameliyat edildi

TT

Bondi Plajı saldırganına müdahale ederken yaralanan Ahmed el-Ahmed, ameliyat edildi

Bondi Plajı saldırganına müdahale ederken yaralanan Ahmed el-Ahmed, ameliyat edildi

Bondi Plajı’ndaki saldırganlardan birini etkisiz hâle getirerek silahını alan manav Ahmed el-Ahmed’in, saldırı sırasında yaralanmasının ardından ameliyata alındığı bildirildi. El-Ahmed’in ailesi, oğullarını “kahraman” olarak nitelendirirken, hastanedeki tedavisi sürerken kendisi için başlatılan bağış kampanyasına yoğun destek geldi.

El-Ahmed’in, Avustralya yayın kuruluşu ABC’ye konuşan anne ve babası, oğullarının omzundan dört ila beş kurşunla vurulduğunu, vücudunda hâlâ çıkarılmamış mermiler bulunduğunu söyledi. Ailesi, Ahmed el-Ahmed’in 2006 yılında Avustralya’ya geldiğini, kendilerinin ise Suriye’den Sidney’e yalnızca birkaç ay önce ulaştıklarını ve uzun süredir oğullarından ayrı olduklarını belirtti.

Kuzeni Hozay el-Kenc, pazartesi günü basına yaptığı açıklamada, Ahmed el-Ahmed’in ilk ameliyatının başarıyla tamamlandığını söyledi. El-Kenc, “İlk ameliyatını geçirdi. Durumuna bağlı olarak iki ya da üç ameliyat daha gerekebilir” dedi.

Aileden hükümete çağrı

El-Ahmed’in anne ve babası, yaşlarının ilerlemesi nedeniyle oğullarının iyileşme sürecinde yeterli destek verememekten endişe duyduklarını ifade ederek, Başbakan Anthony Albanese hükümetinden yardım talep etti. Aile, Almanya’da ve Rusya’da yaşayan iki kardeşin Avustralya’ya gelerek destek olabilmesi için vize kolaylığı istediklerini belirtti.

sdfg
Ahmed Al-Ahmed'in babası Muhammed Fateh Al-Ahmed (Videodan alınan ekran görüntüsü).

Anne, “Şu anda yardıma ihtiyacı var çünkü engelli kaldı. Diğer çocuklarımızın buraya gelmesini istiyoruz” dedi. Ahmed el-Ahmed’in, saldırganın mermileri bittiğinde silahını elinden aldığı sırada vurulduğunu da aktardı.

Başbakan Albanese, Ahmed el-Ahmed’in cesaretinin hayatlar kurtardığını söyledi. ABD Başkanı Donald Trump da el-Ahmed’i “çok, çok cesur bir kişi” olarak nitelendirdi.

Bağışlar 750 bin dolara yaklaştı

Reuters’ın aktardığına göre, 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed için başlatılan bağış kampanyasında toplanan miktar yaklaşık 750 bin ABD dolarına ulaştı. GoFundMe üzerinden başlatılan kampanya, bir gün içinde 1,1 milyon Avustralya dolarını (yaklaşık 744 bin ABD doları) aştı.

Ailesinin anlattığına göre el-Ahmed, Bondi’de bir arkadaşıyla kahve içerken silah seslerini duydu. Ağaç arkasına saklanan silahlı kişiyi fark eden el-Ahmed, saldırganın cephanesi tükendiğinde arkadan yaklaşarak silahını almayı başardı.

Hanuka Bayramı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte gerçekleşen silahlı saldırıda en az 15 kişi hayatını kaybederken, 42 kişi yaralandı. Saldırının Navid Akram (24) ile babası Sajid Akram (50) tarafından gerçekleştirildiği açıklandı.

Başbakan Chris Minns, hastane ziyaretinin ardından yaptığı paylaşımda, “Ahmed’in gösterdiği cesaret olağanüstüydü. Hayatını büyük bir riske atarak saldırganı etkisiz hâle getirdi” dedi.

El-Ahmed’in, silahlı saldırgana arkadan koşarak uzun namlulu tüfeğini aldığı anlara ait görüntüler dünya genelinde medya kuruluşları tarafından yayımlandı ve sosyal medyada 22 milyondan fazla kez izlendi.