Derne’nin yeniden inşası için Türk şirketlerine başvurulması planlanıyor

Libya İstikrar Hükümeti, Derne’nin yeniden inşası için adımlarına hız verdi.

Hammad'ın Türk şirketleri eşliğinde Derne turu ( Libya İstikrar Hükümeti)
Hammad'ın Türk şirketleri eşliğinde Derne turu ( Libya İstikrar Hükümeti)
TT

Derne’nin yeniden inşası için Türk şirketlerine başvurulması planlanıyor

Hammad'ın Türk şirketleri eşliğinde Derne turu ( Libya İstikrar Hükümeti)
Hammad'ın Türk şirketleri eşliğinde Derne turu ( Libya İstikrar Hükümeti)

Libya İstikrar Hükümeti Başbakanı Usame Hammad, ülkenin doğusunda etkili olan Daniel Kasırga’ndan en çok etkilenen bölge Derne şehrinin yeniden inşasına yönelik çabaların birleştirilmesi yönünde artan uluslararası talepler doğrultusunda, Türk şirketlere ‘şehirdeki yeniden yapılanmaya hazırlık aşamasında hasarın boyutu’ hakkında bilgi verdi.

Libya Ulusal Ordusu Bakanı Mareşal Halife Hafter’in oğlu Sıddık’ın eşlik etmesiyle Hammad hükümeti, önceki akşam Türk şirketlerinin yönetim kurullarının başkanlarından oluşan bir heyet ile Derne halkının ve kent sakinlerinin taleplerinin karşılanması için bölgeyi gezerek, uluslararası şartnamelere ve standartlara göre yeniden yapılanma çalışmaların başlamasına hazırlık amacıyla yeniden imar çalışmalarına başlandı. Hammad hükümeti, zor ve hasarlı bölgelerde inşaat alanında uzmanlaşmış bu şirketlerin, afet bölgelerinde, özellikle de son dönemde Türkiye'de yaşanan yıkıcı depremin yaşandığı bölgelerde tecrübesi olduğunu vurguladı.

Hafter bir süre önce şehrin hızlı bir şekilde yeniden inşa edilmesi konusundaki ısrarını vurgulamış ve vatandaşlara sosyal dokunun bütünlüğünü koruma ve bazılarının kriz sırasında şehir içinde yaymaya çalıştığı çekişmeleri ortadan kaldırma çağrısında bulunmuştu. Hafter önceki akşam yaptığı toplantıda, Cebel el-Ahdar ve doğu kıyısındaki şehirlerin şeyhleri ve ileri gelenlerine bölgeyi vuran sel felaketi mağdurlarına başsağlığı dilerken, Libya'nın tüm şehirlerinden, kardeş ve dost ülkelerden gelen sivil kurumlar, yerel ve uluslararası kurtarma ekiplerinin eşlik ettiği subay ve askerlerin sürekli çabalarına övgüde bulundu.

Hafter bölge şeyhlerine, ileri gelenlere, alimlere ve gençlere ‘bu kritik aşamada önemli bir rol oynamaya’ çağrısında bulunarak, görevini yerine getirirken ihmalkar davranan veya yemininin aksine konumunu istismar etmeye cüret eden herkesin izlerini kesmeye kararlı olduklarını vurguladı. Ayrıca Derne felaketinin kendilerine yağmalanan milyarlarca doları, yozlaşmış siyasi kimliği, bu katilleri, suçluları ve bu suça katılan herkesi yargılama sözü veren Libya halkına dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Avrupa Birliği (AB) misyonu da buna karşılık Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Batili’nin Libya’nın doğusunu vuran yıkıcı sellere yanıt vermek için birleşik bir Libya ulusal mekanizması kurma çağrısına güçlü desteğini ifade etti. UNSMIL, AB üye devletlerinin Libya'daki diplomatik misyonlarıyla yaptığı açıklamada, Libyalı liderleri ‘Libya halkını destekleyecek böyle bir mekanizma üzerinde anlaşmaya varmaya’ çağırdı.

sdfvg
OPEC Uluslararası Kalkınma Fonu, Libya'daki yardım ve toparlanma çabaları için 500 bin dolar değerinde acil yardım hibesini onayladığını duyurdu. (Reuters)

OPEC Uluslararası Kalkınma Fonu, Libya'daki yardım ve iyileştirme çabaları ve etkilenen nüfusa acil ve orta vadeli yardım sağlamak için 500 bin dolar değerinde acil bir yardım hibesini onayladığını duyurdu. Açıklamada, hibenin Libya Kızılay Derneği'nin operasyonlarını desteklemeye yönlendirileceğine işaret edilerek, felaket sonrası yardım çabalarını desteklemek için önlemler alındığı kaydedildi.

Bu bağlamda Libya Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Bilhak, Temsilciler Meclisi’nin Derne ve Cebel el hdar’daki selden etkilenen bölgelerin yeniden inşası için hazırlanan yasayı onayladığını duyurdu.

 Bilhak, yasanın TM Başkanı Akile Salih’in imzalamasının ardından yayınlandığını, Salih’in iki yasanın Yüksek Ulusal Seçim Komisyonu'na gönderilmesi talimatı verdiğini söyledi.

Diğer yandan Libya Devlet Yüksek Konseyi, ülkede seçimlerin yapılabilmesi için Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesinin Fas'ta düzenlenen toplantılarda imzaladığı taslaklara bağlılığını duyurdu.



Rusya, yeniden yapılanmanın başlamasıyla birlikte Suriye arenasına geri dönüyor

Şeybani, Moskova'da Lavrov ile görüşmesinde güçlü bir diplomatik beden dili sergiledi (AFP)
Şeybani, Moskova'da Lavrov ile görüşmesinde güçlü bir diplomatik beden dili sergiledi (AFP)
TT

Rusya, yeniden yapılanmanın başlamasıyla birlikte Suriye arenasına geri dönüyor

Şeybani, Moskova'da Lavrov ile görüşmesinde güçlü bir diplomatik beden dili sergiledi (AFP)
Şeybani, Moskova'da Lavrov ile görüşmesinde güçlü bir diplomatik beden dili sergiledi (AFP)

Mustafa Rüstem

Sonunda ilk kez, birbiri ile savaşan eller tokalaştı. Rusya'nın siyasi karar alma süreçlerinin mutfağı olan Moskova Dışişleri Bakanlığı'nın lüks salonundaki beyaz masanın etrafında, on yıldır birbirine hasım olan gözler buluştu. Bu, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani’nin, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mahir eş-Şara'nın da aralarında bulunduğu üst düzey bir heyetin eşlik ettiği ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldiği bu türden ilk ziyaretiydi.

Bu ziyaret, on yıllardır ittifak dilinin baskın olduğu iki ülke arasındaki diplomatik kartların yeniden karılması açısından son derece önemli görünüyor. İttifak, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin akabinde Moskova'ya kaçmasının ardından değişti. Ancak Kremlin’in kapıları, Esed iktidarını devirme hareketinin başlamasıyla birlikte katıldığı Suriyeli muhalif güçlerin saflarındaki siyasi ve askeri mücadelesinin başlangıcından bu yana, “Ebu Ayşe” lakaplı Bakan Şeybani'ye açıldı.

Yeni bir beyaz sayfa

Siyaset dünyasının en meşhur sözü olan “bugünün düşmanı yarının dostu olabilir” doğrudur. Mutlak anlamda ne düşmanlık ne de dostluk vardır. Ancak görüşmelerdeki beden dili söyleyeceğini söyledi ve Rus diplomasisinin, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'yı 15 Ekim'de Moskova'da yapılması planlanan Rus-Arap zirvesine davet ederek de olsa, Suriye topraklarına ve Akdeniz'e erişimini koruma konusundaki “aceleci” tavrını özetledi.

 Rusya, Esed'in devrilmesinden bu yana Moskova'ya yaptığı ilk ziyarette Şeybani'yi ağırladı (AFP)Rusya, Esed'in devrilmesinden bu yana Moskova'ya yaptığı ilk ziyarette Şeybani'yi ağırladı (AFP)

Suriyeliler, Lavrov ve Şeybani arasındaki görüşmede genel bir diplomatik denklik tablosuna ulaşmadan önce, Esed Suriyesi döneminde alışılan itaatkarlıktan uzak olduklarını açıklayan bir beden dili benimsemeye çalıştılar. Suriye Dışişleri Bakanı, ülkesinin Moskova'nın Esed rejimiyle ekonomik, güvenlik ve askeri alanlarda imzaladığı tüm önceki anlaşmaları kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirmeye çalıştığını gizlemedi. Bu yeniden değerlendirme, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğini şekillendirmeyi amaçlıyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise ülkesinin, Suriye halkının tercihlerine saygı duyduğunu ve Moskova'nın Şam'daki yeni yönetimle iş birliği yapma isteğini dile getirdi. Hatta yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu.

Şantaj mı yoksa oyunun kuralları mı?

GSM Merkezi Direktörü Dr. Asıf Melhem, The Independent Arabia'ya verdiği röportajda, “sözlü destek” sınırları içinde kalan Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması ve benzeri konularla ilgili özel görüşmelere rağmen, mevcut Suriye hükümetinin ABD ve Batılı ülkelere her zaman kesin olarak güvenmenin imkânsız olduğunu anladığını söyledi.

Melhem, iki yönetim arasındaki gergin tutumlarda gözle görülür bir değişim olduğunu ve Şam'ın Esed rejimine verdiği destek sebebiyle Moskova'ya şantaj yapmaya çalışırken, Rusların bir miktar esneklik gösterdiğini belirtiyor. Melhem, “Yeni hükümet, ‘sizin yardımınız olmasaydı Esed çoktan devrilmişti’ demek istedi ve bu nedenle Rus yönetiminden tazminat ödemesini ve Esed'i teslim etmesini talep etmeye başladı” diye devam etti.

Ciddi Suriyeli yetkililer, Suriye'deki askeri üslerin Rusya için acil bir ihtiyaç ve Moskova tarihinde bir dönüm noktası olduğuna inanıyor. Ama durum böyle değil. Rusya'nın ihtiyacı olduğu doğru, ancak beklendiği kadar acil ve kaçınılmaz değil.

Rus GSM Merkezi’nin Direktörü, siyasette her pozisyonun bir bedeli olduğuna inanıyor. Rusya, Suriye'deki üslerini elinde tutmakla ilgileniyor ve bunları korumanın yanı sıra, Esed iktidarından önce bile Suriye ile iyi olan ilişkilerini sürdürmek istiyor.

Haberler, Rus bombardımanı nedeniyle sivillerin zarar gördüğü olaylarda artış olduğunu ortaya koyuyor (AFP)Haberler, Rus bombardımanı nedeniyle sivillerin zarar gördüğü olaylarda artış olduğunu ortaya koyuyor (AFP)

Direktör şu açıklamada da bulundu: “Her halükarda, üsler Moskova için bir ölüm kalım meselesi değil. Örneğin Suriye kıyılarını ele alırsak, Ruslar açısından Akdeniz'e erişimin tek yolu Karadeniz, Cebelitarık Boğazı veya Süveyş Kanalı’dır. Bu koridorlar ise belirli anlaşmalara tabi. Bu nedenle, özellikle Rusya, herhangi bir bölgede yaşanabilecek beklenmedik gelişme korkusuyla askeri varlığını çeşitlendirmeye başladı. Sudan, Libya ve Eritre'de askeri üsler kurma girişiminde bulundu. Zira üslerinin bulunduğu ülkelerde bazı siyasi değişiklikler yaşanabileceğinin ve bu durumda üslerini korumanın zorlaşabileceğinin farkında.”

Ekim 2011'de Moskova, Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olarak, eski Suriye devlet başkanı Beşşar Esed'in istifasını isteyen Batı destekli kararlara karşı veto yetkisini kullanmaya başladı. Bu veto, 8 Aralık 2024'e kadar süren Suriye savaşı boyunca tekraren devam etti. Eylül 2015’te de askeri müdahalede bulundu. O dönemde Rus güçleri, DEAŞ ve terör örgütü olarak tanımladığı el-Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi de dahil olmak üzere muhalif grupları hedef aldıklarını kabul ettiler.

Bununla birlikte haberler, özellikle Kuzey Suriye'de Rus bombardımanları sebebiyle sivillerin zarar gördüğü olaylarda artış olduğunu ortaya koydu. Bu durum, milyonlarca insanın Türkiye yakınlarındaki veya sınırındaki kamplara göç etmesine yol açtı. Bu arada, Ekim 2016'da Moskova, BM İnsan Hakları Konseyi'ndeki koltuğunu kaybetti.

Rusya-Suriye ilişkileri, Suriye'nin bağımsızlığını tanıyan ilk rejim olan eski Sovyetler Birliği dönemine kadar uzanıyor. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre iki ülke arasında kurulan diplomatik ilişkiler ve stratejik ittifak, Hafız Esed'in Suriye'de iktidara gelmesiyle (1970'ten 2000'e) zirveye ulaştı.

Ekonomik ilişkiler

Tüm bunların bir uzantısı olarak Moskova, Şam ile ilişkilerini korumaya çalışıyor. Son görüşme de yeni bir koordinasyon aşamasının başlangıcı sayıldı. Rusya yalnızca siyasi ve askeri düzeylerde değil, ayrıca Suriye'nin yeniden inşası ve istikrarının sağlanması konusunda da kapsamlı yardım sunma isteğini dile getirdi.

Gözlemciler, bu görüşmenin kanlı bir dönemin ardından açık oynamaya ve yeni bir sayfa açmaya yönelik daha geniş bir çabanın parçası olduğuna inanıyor. Bu adımlar, sivillerin ölümüne ve geniş bir bölgede köy ve kasabalarda hâlâ görülebilen yıkıma yol açan bombardımanlar sebebiyle Rusya'nın kendileriyle karanlık bir geçmişe sahip olduğunu düşünen Suriyelilerin kızgınlığına rağmen atılıyor. Rusya'nın yeniden inşaya katılması yakıp yıktıklarını telafi etmenin, diğer yandan da yatırım ve çok sayıda anlaşmanın değerlendirilmesi yoluyla sıcak sulara dönüşün bir yolu olabilir.

 Dr. Asıf Melhem ise, Suriye ile Rusya arasında fosfat, petrol, doğalgaz ve Tartus Limanı alanındaki yatırımlar için imzalanan sözleşmelerin rejimin devrilmesinden çok önce iptal edildiğini vurguluyor. Bu sözleşmeler kapsamında Suriyeli şirketler ile ortak olan Rus şirketlerinin, hisselerini ortaklarına devrettiklerinin, dolayısıyla ziyaretin, bu anlaşma ve sözleşmelerin yeniden değerlendirilmesi bağlamında yapıldığının altını çiziyor.

Buna ilave olarak Rusya, Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi ve uluslararası alanda önemli bir varlığa sahip. Dünyanın en büyük ikinci gücü. Melhem bunun önemli olduğuna inanıyor, zira bu sebeple Rusya’nın görüşleri dikkate alınıyor. Dolayısıyla Rusya ile ilişkiler sürdürülmeli, bu durum şüphesiz Suriye'ye fayda sağlayacaktır.

Öte yandan Şam, Rusya'nın Suriye'ye ihtiyacı olduğunu iddia ederek durumu abartmaya çalışıyor. Melhem’e göre bu doğru değil, çünkü Suriye'nin toplam yüzölçümü Moskova ve kırsalının yüzölçümünü aşmıyor ve Rusya, eğer zorunda kalırsa ve bölgede kalmasının bedelinin elde edeceği faydadan daha büyük olduğunu görürse, sonunda bu üslerden vazgeçebilir.

*Bu analiz Şarku'l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir.