Gazze’de ‘uzun bir savaş’ ve İsrail kuşatması hazırlıkları

Filistinli grupların talepleri arasında esirler ve Aksa…

Reuters
Reuters
TT

Gazze’de ‘uzun bir savaş’ ve İsrail kuşatması hazırlıkları

Reuters
Reuters

Salim Al-Rayes

İsrail ordusunun Gazze’ye karşı ve altyapıyı hedef alan saldırıları artarken Filistinli gruplar, Gazze Şeridi’ne yönelik bir İsrail kuşatması çerçevesinde ‘uzun bir savaşa’ hazırlanıyor.

Bombalama, 600’den fazla konut içeren 72 binanın ve kulenin tamamen yıkılmasına yol açtı. 5 binden fazla konut ise kısmen zarar gördü. Ayrıca camiler, bankalar ve hizmet binaları da hedef alındı.

İsrail’in gerilimi tırmandırması ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki vatandaşlara Gazze Şeridi’nde yer alan çeşitli kasaba ve mahallelerdeki evlerini boşaltmaları yönünde uyarı yapması neticesinde 80 binden fazla kişi, BM Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Gazze genelindeki okullarında hazırladığı 71 barınma merkezine taşındı.

İsrailli işgal güçleri, evlerini hedef almadan önce tüm vatandaşları uyarmadı. Nitekim bir ön uyarı yapmaksızın onlarca evi kasten bombalayarak, sakinlerinin başına yıktı. Bu durum, çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere Filistinli sivil kayıpların sayısının 510’a yükselmesine, 2 bin 750’den fazla kişinin de yaralanmasına yol açtı.

FOTO: 9 Ekim’de Gazze Şeridi’nin güneyinde İsrail bombalarıyla yıkılan bir binanın enkazı üzerinde duran Filistinliler (Reuters)
9 Ekim’de Gazze Şeridi’nin güneyinde İsrail bombalarıyla yıkılan bir binanın enkazı üzerinde duran Filistinliler (Reuters)

Al Majalla’ya konuşan Filistinli siyasi analist ve yazar Şurahbil el-Garib’e göre İsrail’in gerilimi tırmandırması ve masum sivillerin hedef alınması, işgal güçlerinin izlediği politikanın bir parçası ve bu politikayı ilk kez uygulamıyor. İşgal güçleri, Filistinlilere en fazla kaybı verdirmeyi hedefleyerek içinden geçtikleri krizi ihraç etmeye çalışıyor. Bu daha önce de kullanılan bir yöntem.

Analist Garib, İsrail’in sivillerin hedef alınmasını yoğunlaştırma yöntemi izlemesini, Filistinli gruplara mensup unsurların Gazze Şeridi’nin doğu sınırlarındaki ayrım duvarından sızma operasyonu sırasında 48 saat içerisinde verdiği kayıplara bağladı. Ayrıca işgal ordusunun ifadesine göre çatışmalarda 800’den fazla asker ve yerleşimci öldürüldü ve onlarca kişi de yakalanıp Gazze Şeridi’ne götürüldü. Bununla birlikte Hamas bir sayı açıklaması yapmadı.

“Çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere Filistinli sivil kayıpların sayısı 510’a yükselirken, 2 bin 750 kişi de yaralandı”

İsrail’in tepkisinin öngörülür olduğunu belirten Garib, “İsrail, baygınlıktan ve uğradığı şoktan ayılmaya başladı. Dolayısıyla bence Filistin iç cephesine saldırmak ve Filistin direnişinin halk kucağını sarsmak suretiyle Filistin direnişine baskı uygulamayı hedefleyerek bu boyutta bir tepki vermesi beklenen bir şeydi” değerlendirmesini yaptı.

Hamas hareketinin askerî kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, hareketin daha önce rehin alıp Gazze Şeridi’ne götürdüğü 4 İsrailli askerin İsrail’in Gazze’yi bombalaması sırasında öldüğünü açıkladı ve işgal ordusunun, bombalama operasyonları sırasında esir askerlerini öldürdüğünü belirtti. Ayrıca direnişçileri desteklemek ve çatışmaları sürdürmek için pazartesi sabahı Gazze Şeridi’nin kuzey sınırlarından yeni savaşçıların girdiğini de doğruladı. Bu gelişme, işgal ordusunu, Gazze Şeridi’nin en kuzey sınırında yer alan Beyt Hanun kasabasına yönelik saldırılarını yoğunlaştırmaya sevk etti.

 FOTO: 9 Ekim’de Gazze’de bir ambulansta oturan iki yaşlı Filistinli (Reuters)
9 Ekim’de Gazze’de bir ambulansta oturan iki yaşlı Filistinli (Reuters)

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları ve sivillerin hedef alınması devam ederken Filistinli grupların elinde bulunan seçeneklere dair de yorum yapan Garib’e göre İsrail’in direnişe baskı uygulamak amacıyla sivillere yönelik tepkilerine ve davranışlarına bir baskı ve kafa karışıklığı halinin hâkim olduğu açık. Yazar, Filistinli grupların şimdiki gibi durumlara kendilerini iyi hazırladıklarını ve İsrail’in 2014 yılındaki saldırılarına karşı koyma yeteneklerine kıyasla saldırı ve savunma yetenekleriyle araçlarını ikiye katladıklarını düşünüyor.  Bilindiği üzere gruplar 2014 yılında saldırılara 51 gün dayanabilmişti.

Garib’in değerlendirmesine göre İşgal güçleriyle mevcut çatışmaya girmeye karar verdikleri ilk andan itibaren grupların talepleri açık: Gazze Şeridi’ne yönelik kuşatmanın kaldırılması, esirlerin serbest bırakılması, Mescid-i Aksa’ya dokunulmaması ve yerleşimci baskınların engellenmesi, Batı Şeria’nın şehirleri ve köylerinde Filistinlilere yönelik tekrarlanan saldırıların durdurulması. Bu, Kassam Tugayları Başkomutanı Muhammed ed-Dayf’ın cumartesi günü, Kassam Tugayları’nın işgal edilmiş topraklara yüzlerce roket fırlatmasından kısa bir süre sonra ve Hamas hareketi savaşçılarının sınır çitlerine baskın düzenlemesiyle eşzamanlı olarak yayınlanan kayıtlı açıklamasında da teyit edildi.

“İşgal güçleriyle mevcut çatışmaya girmeye karar verdikleri ilk andan itibaren grupların talepleri açık: Gazze Şeridi’ne yönelik kuşatmanın kaldırılması, esirlerin serbest bırakılması, Mescid-i Aksa’ya dokunulmaması ve yerleşimci baskınların engellenmesi, Batı Şeria’nın şehirleri ve köylerinde Filistinlilere yönelik tekrarlanan saldırıların durdurulması”   

Filistinli siyasi analist Şurahbil el-Garib

Garib, Çin haber ajansı Xinhua’nın pazar akşamı, Katar’ın acil bir esir değişimi anlaşması için Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki arabuluculuğuna dair yayınladığı bilgilere de değinerek, “Hamas’ın son iki günde rehin aldığı kadın esirlerin, işgal güçlerinin hapishanelerinde bulunan ve Filistinli Mahkûmlar Derneği belgelerine göre sayıları 250’yi aşan tüm kadın, çocuk ve yaşlı esirlerle takas edilmesi konuşuluyor. Bu acil esir değişimi senaryosu İsrail, saldırılarını durdurma konusunda ciddiyse gerçekleşebilir. Acil değişim belki de Filistin direnişinin taleplerinin ve tüm meselelerin tartışıldığı bir geçici ateşkes ya da insani bir ateşkes imkânı verir.”

Foto: 9 Ekim’de Sderot yakınlarında İsrail’e ait kundağı motorlu bir topçu (DPA)  
9 Ekim’de Sderot yakınlarında İsrail’e ait kundağı motorlu bir topçu (DPA)

“Özellikle Filistinli direnişçilerin 1948 yılından beri işgal edilen İsrail tarafında İsrailli güçlerle olan çatışmalarının üçüncü gününde devam ettiği göz önüne alındığında yaşanan hadiseler, istihbarat servislerinin başarısız olduğu ortaya çıkan Tel Aviv’in beklentilerinin üstünde. Şurası açık ki Filistinli gruplar ellerindeki seçeneklere tutunuyor, esirler ve Mescid-i Aksa baskınları konusunda herhangi bir başarı elde etmeden geri adım atmayı veya taviz vermeyi reddediyorlar” diyen Garib’e göre işgal altındaki topraklarda çatışmaların devam etmesi, mücadelenin devam ettiğini gösteriyor. Mevcut durumu sonlandıracak senaryolardan bahsetmek de ancak, mevcut tutumu ve İsrail’in tansiyonunu kontrol altına almaya çalışan uluslararası arabulucuların müdahalesi ve İsrail hükümetinin Batı Şeria’ya, Gazze’ye ve Kudüs’e yönelik tüm işgal uygulamalarından vazgeçmesiyle mümkün. Aksi takdirde işler, daha da karışacak ve işgal güçleriyle askerî çatışmalara dönüşecek.

Filistinli grupların, çatışmaları yöneten Kassam Tugayları liderliğindeki askerî kolları, İsrail’le uzun süreli bir çatışma için önceden hazırlandıklarını ve araçlarını da hazırladıklarını duyurdu. Siyasi analist bunu, “Olup bitenin, bölgede Filistin direnişini destekleyen iki büyük güç İran ve Lübnanlı Hizbullah’la koordinasyon içinde yapıldığına dair önemli göstergeler var” diyerek yorumladı.

“Filistinli gruplar kendi seçeneklerine tutunuyor, esirler ve Mescid-i Aksa konusunda herhangi bir başarı elde etmeden geri adım atmayı veya taviz vermeyi reddediyorlar”

İsrail’in ordusunun pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre 3 savaşçı, Lübnan’ın güneyinden işgal edilmiş İsrail topraklarının kuzeyine sızma operasyonu düzenledi. Savaşçıların tespit edilmesinden sonra ise işgal ordusuyla çatışmalar yaşandı ve savaşçılardan ikisi öldürülürken diğeri geri çekilmeyi başardı. Daha sonra başka savaşçılar tarafından ikinci bir sızma operasyonu gerçekleşti. Çatışma sırasında savaşçılar, üç işgal askerini orta derecede yaralayınca işgal ordusu Hizbullah’ın çeşitli mevzilerini bombaladı. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi’ne yönelik ‘mutlak bir kuşatma’ uygulanması emri verdi ve yaptığı açıklamada, “Gazze’ye tam bir abluka uyguluyoruz. Ne elektrik var ne yiyecek ne su ne de gaz. Her şey kapalı” dedi.

İsrail, 16 yılı aşkın bir süredir kuşatma uyguluyor ve mevcut askerî operasyonun ilk gününde Kassam Tugayları Başkomutanının dile getirdiği talepleri ve operasyonları ile Filistin direnişi de bu kuşatmayı sona erdirmeyi hedefliyor.

*Bu çeviri Şarku'l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden yapılmıştır.



Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Medya raporları, İsrail'in Güney Sudan ile Filistinlileri bu ülkeye yerleştirmek için görüşmeler yaptığını ortaya koydu. Diğer yandan Mısır'ın tutumu ve İsrail'in Gazzelileri nakletme planını engellemedeki rolü hakkında sorular ortaya atıldı. Cuba'nın bu konuda İsrail tarafıyla herhangi bir görüşme yaptığını yalanlamasına rağmen, ‘Mısır'ın Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı yaptığı’ haberleri çıktı.

Mısır, Filistinlileri Gazze Şeridi’nden, ister kendi topraklarına ister başka bir ülkeye olsun, yerinden etme girişimlerini ‘Filistin meselesinin tasfiyesi’ olarak değerlendirerek resmi ve tekrarlı bir şekilde reddettiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi olasılığını görüşmek üzere görüşmeler yapıldı. Bunun İsrail'in Gazze Şeridi'nden toplu göçü kolaylaştırmak için daha geniş çaplı çabalarının bir parçası olduğu bildirildi.

Ancak Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanladı. Bakanlık tarafından çarşamba akşamı yapılan açıklamada, “Cuba, Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi için İsrail ile görüşmeler yaptığına dair son medya haberlerini kesin olarak yalanlıyor. Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok; Güney Sudan'ın resmi tutumunu ve politikasını yansıtmıyor” ifadeleri yer aldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze nüfusunun büyük bir kısmını ‘gönüllü göç’ olarak nitelendirdiği bir şekilde başka ülkelere yerleştirmek istediğini söylemişti. Netanyahu salı akşamı yaptığı açıklamada, “Savaş hukukuna göre, nüfusun ayrılmasına izin vermek doğru olur” dedi.

Güney Sudan'ın tutumunu memnuniyetle karşılayan Filistin Devlet Başkanlığı, dün yaptığı açıklamada, ‘Cuba'nın İsrail işgal makamlarının yürüttüğü soykırım, açlık ve yerinden etme girişimlerine örtülü olarak katılmamasını’ övdü.

İsrail medyası, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini başka ülkelere nakletmek için diğer ülkelere teklifler sunduğunu belirtti. İsrail Kanal 12 televizyonu, Netanyahu hükümetinin ‘Endonezya, Somali, Uganda, Güney Sudan ve Libya’ olmak üzere 5 ülkeyle, Gazze Şeridi'nden sürülecek Filistinlileri kabul etmeleri için görüşmeler yaptığını bildirdi.

AP, Mısırlı yetkililerin ‘İsrail'in Filistinlileri kabul edecek bir ülke bulma çabalarından, Güney Sudan ile yaptığı temaslar da dahil olmak üzere, aylardır haberdar olduklarını’ söylediğini aktardı. Yetkililer, ‘Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı uyguladıklarını’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi Üyesi Büyükelçi Salah Halime, Mısır'ın İsrail'in Filistinlileri yerleştirmek için bahsettiği ülkelerle temas halinde olduğunu düşünüyor. Halime, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kahire, temaslarıyla Filistinlileri yerinden etme girişimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Arap, İslam ve Avrupa ülkelerinin bunu reddettiğini vurgulamayı hedefliyor” dedi.

Halime sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistinlileri yerinden etme çağrıları Arap ve uluslararası kamuoyu tarafından reddediliyor. Buna rağmen İsrail bu çağrılarda ısrar ediyor. Kahire, bu önlemleri reddetmek için diplomatik temaslarını yoğunlaştırıyor. İsrail hükümetinin son uygulamaları, Filistin meselesini ortadan kaldırarak, sözde ‘Büyük İsrail’ hayalini gerçekleştirmek amacıyla yapılıyor.”

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, geçtiğimiz temmuz ayında Güney Sudanlı mevkidaşı Monday Simaya Kumba'dan bir telefon aldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, görüşmede ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yolları’ ele alındı.

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Mısır'ın Filistinlilerin yerinden edilmesini reddeden tutumu, diğer ülkelerin tutumlarına müdahale etmek anlamına gelmez. Mısır'ın bu konudaki tutumu sabit ve açıktır. Filistin meselesini korumak için bunun gerçekleşmemesi konusunda uyarıda bulunur, ancak diğer ülkelere kendi tutumunu dayatmaz” ifadelerini kullandı.

Fehmi'ye göre İsrail, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden yerinden edilmesini kabul ettirmek için bazı Afrika ve Arap ülkelerindeki kriz ve çatışmalardan yararlanmaya çalışıyor. Fehmi, “Uluslararası toplumun yerinden edilme çağrılarını reddeden tutumu göz önüne alındığında, bu hamleler İsrail'in planının başarıya ulaşacağı anlamına gelmiyor” dedi.

Filistinlilerin Güney Sudan'a yerleştirilmesi konusunda tartışmalar, Güney Sudan Dışişleri Bakanı'nın geçen hafta İsrailli mevkidaşının daveti üzerine Tel Aviv'i ziyaret etmesinin ardından başladı. Güney Sudan medyası ise İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Sharren Haskel'in Cuba'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirerek iki taraf arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi için yollar aradığını bildirdi.