Irak: Yerel seçimlerde suikast ve devlet kaynaklarının sömürülme korkusu

Çocuklarını öldürmekle tehdit edilen kadın aday geri çekildi

:  Irak Başbakanı, Seçim Komisyonu ile önceki toplantısında (Irak Başbakanlık Ofisi)
: Irak Başbakanı, Seçim Komisyonu ile önceki toplantısında (Irak Başbakanlık Ofisi)
TT

Irak: Yerel seçimlerde suikast ve devlet kaynaklarının sömürülme korkusu

:  Irak Başbakanı, Seçim Komisyonu ile önceki toplantısında (Irak Başbakanlık Ofisi)
: Irak Başbakanı, Seçim Komisyonu ile önceki toplantısında (Irak Başbakanlık Ofisi)

Geçmişte 5 parlamento ve 3 yerel seçim yapılan yıllardan farklı olarak, çoğu Irak vilayetinde şu anda nispeten sakin ve güvenli bir ortam hâkim olsa da önümüzdeki 18 Aralık'ta yapılacak yerel seçimlerde rakiplerine ve muhaliflerine yönelik suikastlar ve devlet kaynaklarının kötüye kullanılması gibi olayların yaşanmasından endişe ediliyor. Bu tür olaylar, önceki tüm parlamento ve yerel seçimlerde meydana geldiği için, gözlemciler bu olayların gerçekleşmesinin muhtemel olduğundan bahsediyor.

2014 yılında yapılan üçüncü genel seçimlerde, farklı listelerden en az 15 aday öldürüldü ve diğer seçimlerde de benzer olaylar meydana geldi. Bu nedenle, listelerden aday olan kişilerin öldürülme olasılığı yüksektir. Diyala İl Meclisi için ‘el-Esas’ ittifakından aday olan Zina Hafiz es-Salihi, geçtiğimiz Pazartesi günü, seçime katılması halinde oğlunun öldürüleceğine dair tehditler aldığını söyleyerek adaylıktan çekildiğini açıkladı. Salihi’nin adaylığı onaylanma aşamasındaydı.

Salihi, Facebook hesabından yayınladığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "En karanlık koşullarda yanımda olan siz değerli kardeşlerim, size tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Darbeleriniz yolsuzları yaraladı, onların akıl ve insaniyetlerini kaybetmelerine neden oldu ve bana bu dünyada sahip olduğum en değerli şey üzerinden savaş açtılar. Tehditleri can parçalarıma çocuklarıma kadar uzandı. Bunların hepsi adayların isimleri onaylanmadan ve seçim yarışı başlamadan önceydi. Hatta seçimlere katıldığım takdirde oğlumu öldürmekle bile tehdit ettiler, hatta Allah'ın lütfuyla önüne geçmeseydik onu kaçırmaya da kalkıştılar.”

Salihi sözlerini şöyle tamamladı: "Sevgili dostlarım, yanımda olduğunuz için teşekkür ediyorum ve seçim yarışından çekildiğimi duyuruyorum. Sizi temsil etmesini uygun gördüğünüz kişiyi seçmek konusunda mutlak özgürlüğünüz var ve umarım o gün baskı ve tehdit olmadan demokratik aday gösterme ve seçme hakkımızı özgürce kullanabileceğimiz zaman gelecek.”

Fotoğraf Altı: Çekilen aday Zina Salihi'nin sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafı
Çekilen aday Zina Salihi'nin sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafı

Seçim sürecinin güvenliği

Öte yandan, Şarku’l Avsat’a konuşan Yüksek Seçim Komisyonu Sözcüsü Cumana el-Gulay, 'Komisyonun Yüksek Güvenlik Komitesi’nin tüm seçim sürecinin güvenliğinden sorumlu olduğunu ancak çekilen adaydan özel bir şikayet almadığını söyledi. Gulay ayrıca diğer adaylardan da benzer bir şikayet gelmediğine dikkat çekti.

Gulay, seçim kampanyaları başlamadan önce bazı listelerin ve ittifakların seçim sıra numaralarını duyurmaları hakkında ise “Aday veya ittifakın seçim sıra numarasını açıkladığı tespit edilirse ve şikâyet komisyona ulaşırsa, komisyon gerekli işlemleri ve cezaları uygulayacaktır” dedi.

Sözcü ayrıca, “Kampanyalar, adayların listelerinin nihai olarak onaylanması ve uygunluklarının doğrulanmasının ardından başlayacak. Onaylama bu ayın sonunda veya önümüzdeki ayın başında olması bekleniyor. Ardından kampanyaların başlaması ilan edilecek ve oy verme başlamadan 24 saat önce sona erecektir” dedi.

Siyasi suikastlar

Öte yandan, Parlamento Güvenlik ve Savunma Komitesi Üyesi Salah Zeyni et-Temimi, 'siyasi suikastlar' konusunda uyardı. Temimi, önceki açıklamalarında, 'Seçimler, halkın her kesimine oy verme ve il meclislerinde temsilcilerini seçme hakkı veren demokrasinin ruhudur. Ancak bazı güçler bunun anlamını idrak edemiyor ve kaybetmekten korkuyor, bu yüzden siyasi suikastlara yönelerek rakipleri korkutmaya çalışıyorlar” dedi.

Temimi ayrıca, 'Diyala'daki Irak el-Esas İttifakı'nın liderlerinden birine gerçekleştirilen suikast girişimi siyasi bir suikasttır. Biz, bu suikastın arkasında kimlerin olduğunu bulmak ve onları Irak yargısına teslim etmek için baskı yapıyoruz. Siyasi suikastların tekrarlanması, seçim sürecine ağır bir zarar verecek ve kontrol altına alınamayan halk öfkesini tetikleyecektir” dedi."

Fotoğraf Altı:  Irak Seçim Komisyonu'nun internet sitesinde yerel seçimlerin yapılmasına yönelik hazırlık toplantısından yayınlanan bir fotoğraf
Irak Seçim Komisyonu'nun internet sitesinde yerel seçimlerin yapılmasına yönelik hazırlık toplantısından yayınlanan bir fotoğraf

Ayrıca adayların tasfiye edilmesi ve öldürülmesi konusundaki endişelerin yanı sıra, yeni adayların çoğu, baskın güçlerin ve partilerin devlet kaynaklarını kullanarak seçmenlerin kendilerine oy vermesini ikna etmelerinden korkuyor. Bu endişeler, yıllardır devam eden ve gerçekçi olan endişelerdir. Birçok durumda, üst düzey yetkililer devlet kaynaklarını seçim kampanyalarını tanıtmak için kullandılar.

Birkaç gün önce, seçimlerle ilgili en-Nur Örgütü, ‘siyasi güçlerin, seçim kampanyalarından önce devlet kaynaklarını ve devlet dairelerini seçim amaçlı kullanarak, erken reklamlar için bunları seferber ettiğini, bunların arasında asfaltlama, elektrik hizmetleri ve görev ve yetki alanları dışındaki hizmet dosyaları yer aldığını’ duyurdu.

Örgüt, bir basın açıklamasında, 'Diyala'daki seçimlerin yüzde 80'inin devlet parasıyla finanse edildiğini, bu da sahiplerinin, diğer güçlerle rekabetten bağımsız olarak, il meclisinde sandalye kazanma şansının en yüksek olduğu anlamına geldiğini' açıkladı.



Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
TT

Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)

 

Suriye Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir eğitim kaynağı, Bakanlığın, ana gücü Kürtler olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen kuzeydoğu Suriye bölgelerinde genel ve temel ortaöğretim sınavlarının düzenlenmesi için bir anlaşma duyurmak üzere olduğunu açıkladı. Bu anlaşma, bölgede yaşayan öğrencilere ve sakinlere final sınavlarına kendi bölgelerinde girme imkânı tanıyacak.

Bu kaynaklara göre, Kamışlı, Haseke, Rakka ve Deyrizor kırsalında dört sınav merkezinin açılacağı duyurulacak. Merkezlerin denetimini, Millî Eğitim Bakanlığı ile Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusunda Kürt nüfusun yaşadığı bölgeleri yöneten "Özerk Yönetim"in Eğitim Kurumu yetkilileri birlikte yürütecek. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da tarafsız gözlemci olarak katılacak.

Bu anlaşma, temel eğitim ve genel lise sınavlarına kayıtlı 25 binden fazla öğrenciyi kapsıyor. Bu öğrenciler, Haseke vilayetinden ve sadece bu vilayetin şehirlerinden geliyor. Ayrıca, Rakka vilayetinde ve Deyrizor vilayetinin kuzey ve doğu kırsalında, devlet okullarına devam eden binlerce öğrenci var. Geçen yılın sonunda Esed rejimin düşmesinden önce güvenlik bölgelerinde resmi müfredatla eğitim gördüler.

Öğrencilerin aileleri, sınavların düzenlenmesi için Şam ve Kamışlı arasında yürütülen görüşmelerin sonucunu sabırsızlıkla bekliyorlar, çünkü sınavların başlangıç tarihi önümüzdeki ayın başında.

Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları, Şam vilayetlerinde ve Suriye içinde çocuklarını kayıt ettirenlerin, sınavlar başlamadan önce, kayıtlarını bulundukları bölgelerdeki yeni merkezlere aktarabileceklerini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı, bölgedeki yaşam ve ekonomik koşulların kötüleşmesi, alandaki dalgalanmalar ve genel gelişmeler nedeniyle bugüne kadar kayıt yaptıramayanlar için kayıt süresini uzatacak ve kapıları yeniden açık tutacak.

Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)

Özerk Yönetim Eğitim Otoritesi Başkanı Halef el-Matar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Şam yönetiminin kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlenmesi konusunda Şam'dan resmi bir yanıt beklediklerini söyledi. Yetkililerin, "UNICEF ve Şam'daki hükümetin Eğitim Bakanlığı ile iletişim kurarak öğrencilerin haklarını güvence altına almak için yoğun çaba sarf ettiğini" vurguladı.

Bu eğitim yetkilisi, Şam Eğitim Bakanlığı'nın, yönetimin ilkokuldan ortaokula ve üniversiteye kadar olan eğitim kademelerini müfredata bağlamasının ardından, "Özerk Yönetim"in eğitim müfredatlarını ve mevcut okullarını tanımasını talep etti.

"Özerk Yönetim" yetkilileri, Şam hükümetinin, Kürtçe ve Süryanice öğrenmek isteyen öğrencilere, seçme özgürlüğünü velilere ve öğrencilere bırakarak, Kürtçe ve Süryanice dersleri tahsis etmesini ve "Özerk Yönetim" üniversitelerinin, yani Kamışlı'daki "Rojava", Rakka'daki "El-Şark" ve Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab ("Kobani") kentindeki üç üniversiteyi, devrik rejimden sonra İdlib ve Halep kentlerindeki diğer özel üniversitelerle aynı doğrultuda resmen tanımasını ve resmileştirilmesini talep ediyor.

Bu eğitim girişimleri, Genel İstihbarat Müdürü Hüseyin es-Seleme'nin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi ile Deyrizor kırsalındaki el-Ömer petrol sahasında, geçen mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile imzalanan anlaşmanın uygulanması amacıyla bu ayın 5'inde dördüncü müzakere oturumunu gerçekleştirmesinin ardından geldi. Anlaşma, SDG güçlerinin, ona bağlı sivil kurumların ve yerel yönetim meclislerinin Suriye devlet yapısına entegre edilmesini öngörüyor.

Suriye Eğitim Bakanı Muhammed Turko, geçen ay "Özerk Yönetim" yetkilileriyle eğitim konusuna ilişkin ön mutabakatlara varıldığını açıklamıştı.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Suriye'deki savaş ve çatışmaların eğitim üzerindeki etkisine ilişkin bir raporunda uyarıda bulunduğunu belirtmekte fayda var. Raporda, çatışmalar ve savaşların eğitim altyapısını tahrip etmesi sonucu binlerce çocuğun eğitiminde ciddi aksamalarla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Raporda ayrıca, iktidardaki otoritelerin Suriye'deki öğrencilerin eğitim geleceğini kurtarmak için acil ve hızlı önlemler almaması halinde, örgütün “nesiller boyu sürecek bir felaket” olarak nitelendirdiği durumun ortaya çıkabileceği belirtildi.