İsrail "bebek iddialarını" desteklemek için bebek cesetleri fotoğrafları paylaştıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4602556-i%CC%87srail-bebek-iddialar%C4%B1n%C4%B1-desteklemek-i%C3%A7in-bebek-cesetleri-foto%C4%9Fraflar%C4%B1-payla%C5%9Ft%C4%B1
İsrail "bebek iddialarını" desteklemek için bebek cesetleri fotoğrafları paylaştı
(AA)
İsrail Başbakanlık Ofisi, söz konusu fotoğrafları, X sosyal medya hesabı üzerinden İsrail'deki i24 televizyonu muhabirinin "bir askerden 40 bebeğin kafasının kesildiğini" duyduğunu aktarmasından 3 gün sonra paylaştı.
Fotoğraflardan birinde vücudu kanlar içinde bir bebek, diğer ikisinde de ceset torbası içinde yanmış bir bebek görülüyor.
Başbakanlık Ofisinin X'teki paylaşımıyla aynı saatlerde İsrail gazetesi Jerusalem Post da "bebeklerin yakıldığı ve başlarının kesildiği" iddialarının doğru olduğunu teyit ettiğini açıkladı.
Jerusalem Post, fotoğrafların ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a İsrail ziyareti sırasında Başbakanlık Kamu Diplomasisi Direktörlüğü tarafından gösterildiğini de iddia etti.
Öte yandan, bugüne kadar sadece bir asker "bebeklerin kafalarının kesildiğini" gördüğünü söyledi.
2023'ün başlarında "tüm Filistin köylerini yok etme" çağrısı yapan 71. Birlik'ten David Ben Zion, 10 Ekim'de i24'e verdiği röportajda "Gazze'den gelen unsurların çocukların ve kadınların kafalarını kestiklerini" iddia etti.
Bu konudaki iddiaların geri kalanı, "askerlerden" alıntı yapılarak ortaya atılırken, bu "askerlerin" kaynağının David Ben Zion olup olmadığı bilinmiyor.
Diğer yandan, İsrail ordusu, dün Business Insider'a yaptığı açıklamada, "ölülere saygısızlık" olmasın diye "bebek iddialarıyla" ilgili soruşturma başlatmayacağını bildirdi.
Öte yandan Hamas da "İsrail işgalinin, çoğu savaş suçu ve soykırım olan suçlarını ve katliamlarını örtbas etmek için yalan ve uydurmalarla dolu propagandasına destek verilmesini" kınadığını açıkladı.
Olay yerini gören muhabirler "bebek iddialarını" doğrulamadı
İddia ilk olarak İsrail'deki i24 televizyonu tarafından ortaya atıldığında AA muhabiri, İsrail ordusuyla temasa geçti ancak ordu iddiaları doğrulayacak bilgiye sahip olmadığını belirtti.
Hamas'ın saldırdığı köylerden Kafr Aza'ya götürülen Fransız Le Monde gazetesinden muhabir Sam Forey, bebek iddialarına ilişkin, "Bırakın 40 çocuğun kafasının kesilmesini, kimse bana bu çocuklar hakkında bir şey söylemedi." dedi.
Forey, çocukların cesetlerini toplamakla görevli acil servis görevlileriyle bu konuyu görüştüğünü ancak her ikisinin de "böyle bir duruma tanık olmadığını söylediğini" ifade etti.
Köyü ziyaret eden Tel Aviv merkezli 972Mag muhabiri Oren Ziv de bölgeyi gezerken olaya ilişkin herhangi bir kanıt görmediklerini kaydetti.
Çocukların kafasının kesilmesine ilişkin iddiaları doğrulayan İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Jonathan Conricus, BBC'ye yaptığı açıklamada, bir "adli tıp doktoruna" atıfta bulunarak, doktorun olay yerini ziyaret ettiğinde "bebek iddialarını" teyit ettiğini söyledi.
Öte yandan İsrailli yetkililer, IDF'nin soruşturma başlatmayı reddetmesi nedeniyle "40 bebeğin kafasının kesildiği" iddiasını adli tıp raporlarıyla henüz gün ışığına çıkarmadı.
i24, Netanyahu ve ordu ile yakın ilişkiye sahip
İsrailli Haaretz gazetesi, hakkında çeşitli yolsuzluk suçlamaları bulunan Başbakan Netanyahu'nun kanalda "kendisinin kötü gösterilmeyecek şekilde haberler yapılması karşılığında i24 televizyonuna yayın lisansı sağladığını" kaydetti.
ABD merkezli bağımsız gözlemci basın kuruluşu MintPress News'ten İngiliz-Iraklı aktivist Kareem Dennis, i24'ün "İsrail ordusundan en az 35 gaziyi personel olarak istihdam ettiğini" iddia etti.
Dennis, daha sonra askeri personelden çeşitli isimleri ve İsrail ordusuyla olan bağlarını açıklamayı sürdürerek, bazı isimleri paylaştı.
Birinin "kanalın sosyal medya editörlüğünden İsrail ordusuna geçen sonra da i24News için çalışan muhabir Channa Rifkin olduğunu" söyleyen Dennis, kanalda çalışan başka bir ismin de Amerikan-İsrail Kamu İşleri Komitesinin (AIPAC) bölge yöneticisi ve İsrail ordusunda eski çavuş David Matlin olduğunu ileri sürdü.
Dennis, kanalda muhabir olarak çalışan başka bir kişinin de daha önce İsrail Donanması'nda istihbarat başkanı olarak görev alan Eyal Pinko, bir diğerinin de İsrail ordusunda sosyal medya yöneticisi olarak görev yaptıktan sonra kanala katılan eski i24 gazetecisi Daniel Tsemach olduğunu iddia etti.
Biden'ın açıklamasına Beyaz Saray'dan "ters yanıt"
Tel Aviv hükümeti, ABD Başkanı Joe Biden'ın konuya ilişkin, "Teröristlerin çocukların kafasını kestiği fotoğrafları göreceğimi ve teyit edeceğimi hiç düşünmezdim" sözünün ardından CNN'e yaptığı açıklamada "bebeklerin kafalarının kesildiğini doğrulayamayacağını" söylemişti.
Biden'ın sözlerine hızla "açıklık" getiren Beyaz Saray, Biden'ın söz konusu fotoğrafları görmediğini ya da bunu doğrulamadığını söylemiş, yorumlarının "medya haberlerine" dayandığını belirtmişti.
CNN'in yayınına katılarak "bebeklerin ve küçük çocukların kafaları kesilmiş halde bulunduğunu" söyleyen Netanyahu'nun sözcülerinden biri ise X'te bir kullanıcı tarafından bu iddianın kaynağı olarak gösterildiğinde "Bunun askerlerin ifadelerine dayandığını söylediğimizi dikkate alın." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Ortadoğu'nun yeniden şekillenmesi ve yeni bir gerçekliği dayatan cesur stratejihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5162631-ortado%C4%9Funun-yeniden-%C5%9Fekillenmesi-ve-yeni-bir-ger%C3%A7ekli%C4%9Fi-dayatan-cesur-strateji
Ortadoğu'nun yeniden şekillenmesi ve yeni bir gerçekliği dayatan cesur strateji
ABD Özel Harekât Kuvvetleri, askeri görev için savaş uçağına binmeye hazırlanırken (US Air Force)
Zaman aleyhimize işliyor. Onlarca yıldır bölgenin istikrarını bozan İran artık eli kolu bağlı durumda. Şu an Ortadoğu'nun yeni haritasını kalıcı bir gerçeklik olarak çizmek için tarihi fırsat var. Ancak İsrail'in İran’a karşı ezici askeri üstünlüğü, Hizbullah’ı zayıflatması, Hamas'ı yok etmesi, Husileri köşeye sıkıştırması ve Suriye'yi stratejik müttefik olarak geri çekmesi, İran liderliğini nükleer silaha sahip olmanın İsrail ile askeri dengeyi yeniden sağlamak için kaçınılmaz bir seçenek olduğunu kabul etmeye itti. Bu yüzden İran rejiminin şu anda Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Kudüs Gücü ve vekillerini yeniden yapılandırmaya çalıştığına ve çökmüş nükleer programını yeniden inşa etmek için gizlice uranyum zenginleştirmeye başlayacağına dair büyük beklentiler olduğu sonucuna varılmalı.
Arap (Basra) Körfezi sularının ötesinde, bugün Arap ülkeleri için 7 Ekim 2023 tarihinden önce söz konusu olmayan olağanüstü bir fırsat söz konusu. İran, son on yılların en zayıf stratejik dönemini yaşıyor. İran rejimi iktidarı elinde tutsa da ‘İsrail'in ajanlarını takip etme’ bahanesiyle içeride takiplerle ve muhalif sesleri bastırmakla meşgul. Körfez Arap ülkeleri, uzun süredir çözülemeyen iki bölgesel sorunu kökten çözerek bu tarihi anı değerlendirmeli. Bunlardan birincisi, Gazze'deki İsrail-Filistin çatışmasını sona erdirmek üzere kapsamlı vizyon oluşturmak için kararlı bir liderlik gerekiyor. ABD, İsrail'i askeri operasyonları durdurmaya ikna etme gücüne sahip olsa da en büyük zorluk, İsrail'in ateşkes sonrası döneme ilişkin net bir vizyonunun olmaması. Filistin meselesine kapsamlı bir siyasi çözümün gecikmesi, İran destekli milislerin yeniden canlanmasına yol açmakla kalmayacak, aynı zamanda ikinci stratejik hedefin gerçekleştirilmesini de engelleyecek.
İsrail savaş uçaklarının Tahran’a düzenlediği bombardıman sonrası arka planda alevler ve dumanlar yükselirken, bir petrol tesisinde dalgalanan İran bayrakları, 15 Haziran 2025 (Reuters)
İkinci olarak ise Körfez Arap ülkelerinin İran'ın olası tehditlerine karşı koyabilecek entegre bir Arap caydırıcılığı oluşturmak amacıyla, mevcut askeri sistemlerin yeniden yapılandırılmasına dayanan kapsamlı ve cesur bir savunma stratejisi benimsemeleri gerekiyor. Bu strateji, İsrail'in 2023 yılında Gazze Şeridi’ne karşı başlattığı savaşta hedeflerine ulaşmasından çıkarılan derin derslerin yanında, Ukrayna deneyiminde etkinliği kanıtlanmış yenilikçi taktiklere de dayanmalı.
Sadece bu iki yolu ciddiyetle ve tam bir kararlılıkla uygulayarak, Körfez Arap ülkeleri İran'ın bölgesel hakimiyetini yeniden kazanma girişimlerini engelleyebilirler.
Bu noktaya nasıl geldik?
7 Ekim 2023’ten sonra yaşanan gelişmeler Ortadoğu’nun görünümünü kökünden değiştirdi ve güç dengesinde büyük bir değişime yol açarak, İran ve onun ‘direniş ekseni’ olarak bilinen müttefiklerinden uzaklaşmaya neden oldu. İsrail, Hamas’ın askeri yeteneklerini tamamen etkisiz hale getirerek herhangi bir tehdit teşkil etmesini engelledi. Ayrıca Hizbullah’ın komuta yapısına da ağır bir darbe indirerek, gelişmiş füze cephaneliğini kullanılmadan etkisiz hale getirdi.
İsrail’in askeri operasyonları, Hizbullah saflarında daha önce eşi ve benzeri görülmemiş bir istihbarat sızıntısı ile öne çıktı. İsrail, Hizbullah’ın lojistik ağlarını ve iletişim sistemlerini hedef alan hassas saldırılar düzenledi. Bu saldırılar, Hizbullah'ın üst düzey liderlerinin ortadan kaldırılmasına yol açarken, İsrail istihbaratının komuta ve kontrol ağına ne kadar sızdığını ortaya koydu. Sonuç olarak, Hizbullah, İran ile on iki gün süren savaş boyunca İsrail'e tek bir füze bile fırlatamadı.
Arap Körfezi ülkeleri, mevcut askeri sistemlerin yeniden yapılandırılmasına dayanan kapsamlı ve cesur bir savunma stratejisi benimsemeli ve İran'ın olası tehditlerine karşı koyabilecek entegre bir Arap caydırıcılık gücü oluşturmalı.
Öte yandan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve Suriyeli muhalif gruplar, Beşşar Esed rejimini deviren ani bir saldırı düzenleyerek, 50 yıllık aile yönetimine son verdi. Yemen'de ise ABD, Husilerin Kızıldeniz'deki deniz trafiğine yönelik saldırılarını durdurmak için birkaç ay süren bir askeri harekat düzenledi. Harekat, Husilerin saldırı kapasitesinin zayıflatılması ve bazı komutanlarının öldürülmesinin ardından ateşkes anlaşmasıyla sona erdi.
Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre İran cephesinde ise 12 gün süren eşit olmayan savaş sonucu, İran'ın topyekûn bir yenilgiye uğramasıyla birlikte belirleyici bir dönüşüm yaşandı. İsrail istihbaratı, gelişmiş askeri teknolojiler ve hassas istihbarat araçları kullanarak, İran ordusunun komuta ve kontrol sistemlerini benzeri görülmemiş bir şekilde ele geçirmeyi başardı. Bu operasyonlar, İran'ın hava savunma sistemlerinin insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen saldırılarla yok edilmesiyle sonuçlandı. Saldırılar, Mossad birimleri tarafından İran topraklarının derinliklerinden yönetildi ve İsrail'e hayati stratejik koridorlar üzerinde, hızlı bir hava üstünlüğü sağladı.
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da İran ile nükleer anlaşmadan çekildiğini açıkladı, 8 Mayıs 2018 (AFP)
İsrail bu üstünlüğünü, DMO ve Kudüs Tugayları liderlerine, nükleer bilim adamlarına ve nükleer programın önde gelen yetkililerine yönelik yoğun saldırılar düzenlemek için kullandı. Aynı zamanda bu saldırılar, İran’ın balistik füzeler ve İHA’larla saldırı düzenleme imkanlarını, komuta merkezlerini, askeri üretim tesislerini ve gerekli ikmal hatlarını hedef alarak felce uğrattı.
İran'ın nükleer programı da bazı bilim insanlarının tasfiyesi, uranyum zenginleştirme tesislerinin ve bileşen üretim fabrikalarının imha edilmesi ve programın dayandığı tedarik ağlarının devre dışı bırakılmasıyla ağır bir darbe aldı. Önemli bir gelişme olarak İsrail, Washington'un sahip olduğu gelişmiş silahları kullanarak, Fordo Nükleer Tesisi’ne yönelik stratejik bir saldırı gerçekleştirmek için ABD'den doğrudan destek aldı.
Bu saldırıların etkilerinin kapsamlı değerlendirmesi halen devam etse de kesin veriler nükleer programın altyapısının neredeyse tamamen tahrip edildiğini ve sadece marjinal unsurların kaldığını gösteriyor.
Arap ülkeleri için riskler daha büyük
7 Ekim 2023’ten çıkarılan dersine iyi çalışan İsrail, ikinci bir ani saldırıya izin vermeyecektir. İsrail, İran'ın nükleer programını yeniden inşa etmeye çalıştığına dair herhangi bir işaret görürse hemen harekete geçmeye hazır olsa da Arap ülkeleri risklerle karşı karşıya kalmaya devam ediyor.
İsrail ile İran arasında 12 gün süren savaş, İran'ın İsrail'e ulaşabilecek füzelerini yok etmede başarılı olsa da İran halen Arap Körfezi ülkelerini hedef alabilecek binlerce füzeye ve İHA’ya sahip. Olaylar, İran'ın son birkaç yıl içinde, doğrudan veya vekilleri aracılığıyla, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Irak ve Suriye olmak üzere beş Arap ülkesine balistik füzeler fırlattığını gösteriyor.
İran tarafından fırlatılan balistik füzelerin bir kısmı önlenirken, diğerlerinin hedeflerine ulaşmayı başarması ve İran'ın bu saldırılar karşısında herhangi bir askeri sonuç veya caydırıcı tepkiyle karşılaşmaması dikkati çekti.
İran'ın tehditlerine karşı caydırıcılık sağlamak, bölgedeki ekonomik büyüme için temel bir koşul ve bunun için İran'ın Körfez ülkelerindeki hedeflere karşı herhangi bir askeri harekât gerçekleştiremeyeceğinin garanti edilmesi gerekiyor.
Gazze'deki Filistinlilerin geleceği için net bir yol haritası çizilmesi, özellikle İsrail'in bu konuda net bir vizyona sahip olmaması nedeniyle acil bir ihtiyaç haline geldi.
Gazze'deki Filistinlilerin geleceği için net bir yol haritası çizilmesi, özellikle İsrail'in bu konuda net bir vizyona sahip olmaması nedeniyle acil bir ihtiyaç haline geldi. Önerilen çözümlerin belirsizliğine rağmen, Suudi Arabistan ve BAE’nin liderlik rolü, bu çatışmayı çözmek için herhangi bir yolun çizilmesi ve uygulanmasında belirleyici olmaya devam ediyor.
Gazze’nin istikrarlı ve güvenli bir geleceğe kavuşması, Arap ülkelerinin İsrail'in İran üzerindeki üstünlüğünü kendi lehlerine kullanmalarını, Arap caydırıcılık sisteminin inşasını hızlandırmalarını ve bölgedeki stratejik konumlarını güçlendirmelerini sağlayacağı da bir gerçek.
Ukrayna ve İsrail'in son çatışmalarda edindikleri deneyimler, yapay zeka (AI), otonom sistemler, uzay ve istihbarat alanlarının entegrasyonu, caydırıcı ve etkili bir askeri güç oluşturmak için gereken zamanı ve maliyeti önemli ölçüde azaltabileceğini kanıtladı. Zafer artık en büyük veya en kalabalık orduya sahip olanların tekelinde değil, teknolojik ve dijital üstünlük belirleyici rol oynuyor.
Suriye'nin Halep kırsalındaki Şii köyü Nebel'deki bir benzin istasyonunda Suriye’nin eski devlet başkanları Hafız ve Beşşar Esed, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney'in bir arada olduğu yırtık bir fotoğraf (Reuters)
Örneğin Ukrayna, kayda değer bir deniz filosuna sahip olmamasına rağmen, yapay zeka teknolojilerini ve akıllı sistemleri yenilikçi bir şekilde kullanarak Karadeniz'deki Rus filosunun büyük bir bölümünü yok etmeyi başardı. İsrail ise yapay zeka sistemleri ile siber savaşı, gelişmiş istihbarat ağlarını, yüksek eğitimli hava kuvvetlerini ve gelişmiş füze savunma sistemlerini stratejik olarak birleştirerek askeri üstünlüğünü sağladı.
Suudi Arabistan ve BAE, tüm bunlardan ders çıkararak savunma reformlarını yeniden yapılandırmak ve gelecekte olası bir İran saldırısına karşı etkili caydırıcılık sistemi ve entegre hava-füze savunma sistemi oluşturmak için ortak bir Arap çabasına öncülük etmek için kullanabilirler.
Bu çaba, etkinliği kanıtlanmış yeni savaş modeline dayanmalı ve İsrail'in İran karşısında sahip olduğu açık üstünlüğünden yararlanmalı.
Tüm bunlar aynı zamanda Suudi Arabistan ve BAE’nin yapay zeka, otonom sistemler ve uzay alanlarında gerçekleştirdiği büyük ticari ve savunma yatırımlarıyla tamamen uyumlu.
Kısacası Körfez Arap ülkeleri için İran'ın artık bölgedeki baskın güç olmaması nedeniyle, yeni Ortadoğu'nun özelliklerini belirme konsunda eşsiz ama geçici bir fırsat var. Ancak zaman çok önemli faktör, çünkü İran kaybettiği şeyleri hızla yeniden inşa etmeye çalışacak ve sırlarını daha iyi korumak için şüpheci bir yaklaşım benimseyecek.
İyi haber ise bu sürecin zaman alacağı ve Suudi Arabistan ve BAE başta olmak üzere Körfez Arap ülkeleri bu süreyi, Gazze'deki savaşı sona erdirmek için hızlı bir Arap planı uygulamak için kullanabilirler. Bunun yanında bazı Körfez Arap ülkeleri savunma reformu girişimlerini yeniden şekillendirmekte ve İran'ın Arap ülkeleri aleyhine gelecekte herhangi bir saldırı girişimini engelleyecek etkili bir caydırıcı güç oluşturmakta öncülük edebilirler.
Bu çaba, etkinliği kanıtlanmış yeni savaş modeline dayanmalı ve İsrail'in İran karşısında sahip olduğu açık üstünlüğünden yararlanmalı. Daha da önemlisi, mevcut imkanlar ve teknolojilerle, bunların entegrasyonunu güçlendirerek, eğitimi iyileştirerek ve yapay zekadan yararlanarak, kara, hava ve deniz kuvvetlerinin yeteneklerini artırmak için uzun vadeli operasyonlara gerek kalmadan, güvenilir bir caydırıcı güç oluşturulabilir.