Pakistan'da Müslümanlar ile Hristiyanlar, ağustosta yaşanan olayları el ele atlatıyor

Ülkede 16 Ağustos'ta Jaranvala şehrinde yaşanan olaylar sonrası zedelenen sosyal dokunun inşası için büyük bir çaba sarf ediliyor

Rahip Rizvan Malik (sağda) ile Müslüman kanaat önderlerinden Mevlana İskender Zeki (solda) bir arada (AA)
Rahip Rizvan Malik (sağda) ile Müslüman kanaat önderlerinden Mevlana İskender Zeki (solda) bir arada (AA)
TT

Pakistan'da Müslümanlar ile Hristiyanlar, ağustosta yaşanan olayları el ele atlatıyor

Rahip Rizvan Malik (sağda) ile Müslüman kanaat önderlerinden Mevlana İskender Zeki (solda) bir arada (AA)
Rahip Rizvan Malik (sağda) ile Müslüman kanaat önderlerinden Mevlana İskender Zeki (solda) bir arada (AA)

Pakistan'da ağustosta bir Hristiyan'ın, Kur'an-ı Kerim'e saygısızlık yapmasıyla başlayan olaylar sonrası zedelenen sosyal doku, Müslümanlar ve Hristiyanların el ele vermesiyle birlikte onarılıyor.

Pencap eyaletinin Jaranvala şehrinde 16 Ağustos'ta bir Hristiyan'ın Kur'an-ı Kerim'e saygısızlık yapması sonrası kiliselere ve Hristiyan azınlıkların evlerine yönelik saldırılar, kentteki sosyal dokuyu zedeledi.

Ancak Pakistan hükümeti, bölgedeki Müslüman kanaat önderlerinin de desteğiyle zedelenen sosyal dokuyu yeniden inşa etmek için büyük çaba sarf ediyor.

Yaşanan olaylarda, bölgedeki Müslümanların, Hristiyanları evlerine alması ve onları kendi çabalarıyla koruması, toplumsal uyumun yeniden sağlanmasında önemli bir etken oldu.

Hükümetten evleri zarar gören Hristiyanlara 200 bin lira destek

AA, Pakistan hükümetinin davetiyle Jaranvala şehrinde kiliseleri ve Hristiyan ailelerin evlerini ziyaret etti, bölge halkıyla görüştü.

Jaranvala'nın İsa Nagri Mahallesi'nde saldırılar sırasında yanan bir kilisede görevli Rahip Maşuk Masih, polis ve yönetimin kendilerini koruduğuna işaret ederek, şehirdeki rehabilitasyon sürecinin devam ettiğine dikkati çekti.

Aynı mahallede yaşayan Rauf Masih, saldırılarda evinin bir kısmının yanmasından üzüntü duyduğunu belirterek, diğer yandan hükümetin de kendilerine 2 milyon rupi (yaklaşık 200 bin lira) destekte bulunduğunu ve bunun kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.

Müslümanlar, Hristiyanları evlerine alarak korudu

İsa Nagri Mahallesi'nde yaşayan Hristiyan Şahbaz Masih, 16 Ağustos’taki olaylarda Müslüman komşusu Şahbaz Ali tarafından kurtarıldı.

Ali, Şahbaz Masih’i kendi evine götürdüğünü anlatarak, “Eve gelen saldırganlara, onun Müslüman olduğunu söyledim. İncil'i de evimdeki Kur’an-ı Kerimlerin arasına sakladım. Böylece onun Müslüman olduğunu düşünerek gittiler.” ifadesini kullandı.

"Müslümanlar, evlerini, camilerini bize açtı"

Bir başka rahip Rizvan Malik ise yönetimin ağustostaki hadiselerde kontrolü eline aldığına dikkati çekerek, “16 Ağustos, karanlık bir gündü. Yönetimden olumlu bir davranış gördük. Müslümanlar, bize yardımcı oldu, evlerini, camilerini açtı.” diye konuştu.

Malik’e kilisedeki konuşmasında eşlik eden Müslüman kanaat önderlerinden Mevlana İskender Zeki de Hristiyan ahalinin güvende hissetmesi için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini ve bunu sürdüreceklerini vurguladı.

Yaşanan olaylarda, bölgedeki Müslümanların, Hristiyanları evlerine alması ve onları kendi çabalarıyla koruması, toplumsal uyumun yeniden sağlanmasında önemli bir etken oldu (AA)
Yaşanan olaylarda, bölgedeki Müslümanların, Hristiyanları evlerine alması ve onları kendi çabalarıyla koruması, toplumsal uyumun yeniden sağlanmasında önemli bir etken oldu (AA)

Hasar gören kiliseler onarıldı

Jaranvala Emniyet Müdürü Ali Ziya, olayların yaşandığı 16 Ağustos'ta polisin hızlı müdahalesiyle herhangi bir ölüm veya yaralanma yaşanmadığını belirterek, "Eğer böyle bir şey yaşansaydı elbette bu durumu onarmak daha zor olurdu. Binalar yeniden inşa edilir ancak giden canlar geri gelmez." dedi.

Gerek güvenlik güçleri gerekse yönetim olarak sosyal dokunun inşası için her türlü çabanın gösterildiğinin altını çizen Ziya, "Şehirdeki 73 kilisenin 23'ü saldırılarda zarar gördü. Bunlardan 21'i onarıldı. Geriye kalan 2 kilisenin onarımı da önümüzdeki günlerde tamamlanacak." diye konuştu.

Ziya, kiliselerin eski hallerinden daha iyi duruma getirildiğini aktararak, güvenlik kamerası, müzik aletleri ve gerekli tüm eşyaların Pakistan devlet tarafından karşılandığını dile getirdi.

Kiliselerin yanı sıra Hristiyan toplumunun da evlerine yönelik saldırıların gerçekleştiğini belirten Ziya, "Toplamda 80 Hristiyan ailenin evi hasar aldı. Bu ailelere 2 milyon rupi (yaklaşık 200 bin lira) destek verildi." dedi.

300 kişi gözaltında

Olaylara karışan 300 kişinin gözaltına alındığını bildiren Ziya, soruşturmaların devam ettiğini ancak bu olayın planlı şekilde gerçekleştirildiğine inandıklarını vurguladı.

Ziya, herhangi bir yabancı devletin bu işin arkasında olup olmadığıyla ilgili soruya ise cevap vermedi.

"Toplumsal uyumun yeniden sağlanması için doğru yolda ilerliyoruz"

Olayların ardından güvenlik endişesi nedeniyle şehirden ayrılan 20-25 ailenin çoğunun geri döndüğünü aktaran Ziya, "Toplumsal uyumun yeniden sağlanması için doğru yolda ilerliyoruz ancak bu zaman alacak." değerlendirmesinde bulundu.

Jaranvala’daki üst düzey yöneticilerden Abdul Hanan Han da 16 Ağustos'un ardından polisin kilise çevrelerinde ve Hristiyanların yaşadığı mahallelerde güvenliği artırdığına işaret ederek, sosyal dokunun inşası için barış komitesi kurulduğunu, Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında spor müsabakaları düzenlendiğini ve Hristiyan toplumunun evlerine emniyet güçlerince ziyaretler yapıldığını kaydetti.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.