Filistin'in BM Daimî Temsilcisi Riyad Mansur ‘eşi benzeri görülmemiş insani felaket’ konusunda uyardı

Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Riyad Mansur, 18 Ekim 2023'te New York'ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Ortadoğu'daki durum ve Filistin meselesiyle ilgili oturumunda konuşma yaptı. (AFP)
Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Riyad Mansur, 18 Ekim 2023'te New York'ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Ortadoğu'daki durum ve Filistin meselesiyle ilgili oturumunda konuşma yaptı. (AFP)
TT

Filistin'in BM Daimî Temsilcisi Riyad Mansur ‘eşi benzeri görülmemiş insani felaket’ konusunda uyardı

Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Riyad Mansur, 18 Ekim 2023'te New York'ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Ortadoğu'daki durum ve Filistin meselesiyle ilgili oturumunda konuşma yaptı. (AFP)
Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Riyad Mansur, 18 Ekim 2023'te New York'ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Ortadoğu'daki durum ve Filistin meselesiyle ilgili oturumunda konuşma yaptı. (AFP)

Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Riyad Mansur, Gazze'de yaşanan ‘eşi benzeri görülmemiş insani felaket’ konusunda uyarıda bulundu. İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Gilad Erdan ise Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırısına atıfta bulunarak, Hamas'ın tamamen yok edilmesini ‘bu vahşetin tekrarlanmamasını sağlamanın tek yolu’ olarak değerlendirdi.

Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli Arap Dünyası Haber Ajansı'ndan (AWP) aktardığı habere göre dün BM oturumunda konuşan Mansur şunları söyledi:

“İsrail'i öldürdüğü Filistinlilere karşı sorumluluğundan kurtaracak herhangi bir siyasi kılıf yok. Geçtiğimiz 10 günde yaşananlar bölgemizde ve dünyada önümüzdeki 10 yılı şekillendirebilir.”

CD
İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Gilad Erdan, 18 Ekim 2023'te New York'taki BM Genel Merkezi’nde İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaya ilişkin yapılan toplantıda BMGK’ye hitap etti. (Reuters)

Erdan dün, Hamas hareketinin ‘siyasi çözüm veya diyalog istemediğini ve yalnızca İsrail'in ortadan kaldırılmasına inandığını’ söyledi. Erdan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısında yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“Hamas, DEAŞ'dan hiçbir farkı olmayan bir terör örgütüdür. Bu vahşetin tekrarlanmamasını sağlamanın tek yolu Hamas'ın tamamen yok edilmesidir. Hastanenin bombalanması Hamas'ın hatasıydı. Bunu hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlayan ses kayıtlarımız var.”

EVR
Mısır'ın BM Daimî Temsilcisi Usame Abdulhalık. (BM Web TV)

Mısır'ın BM Daimî Temsilcisi Usame Abdulhalık dün yaptığı açıklamada, “İsrail'in El-Ehli Baptist Hastanesi’ni bombalaması, Filistin halkını öldürmeyi, yerinden etmeyi ve davalarını tasfiye etmeyi amaçlayan sistematik bir plan çerçevesinde işlendi” dedi.

Mısır’ın, “İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği suçları” reddettiğini vurgulayan Abdulhalık, BMGK toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Geçtiğimiz günlerde yaşanan olaylar bölgenin güvenliği açısından hayal edilemeyecek tehlikeler taşıyor. Terörizmi ve tüm sivillerin hedef alınmasını kategorik olarak reddettiğimizi bir kez daha yineliyoruz.”

Gazze'de ‘derhal ve koşulsuz’ ateşkes sağlanması ve sağlık tesislerinin hedef alınmasının derhal durdurulması çağrısında bulunan Abdulhalık, “Tüm mahkumların, rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılması ve onlara insanlık ilkelerine uygun muamele edilmesinin sağlanması için her türlü çaba gösterilmelidir” dedi.

SDCFR
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) BM Daimî Temsilcisi Lana Nuseybe, 18 Ekim 2023'te BMGK’nin Ortadoğu'daki durum ve Filistin meselesiyle ilgili oturumunda konuştu. (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) BM Daimî Temsilcisi Lana Nuseybe dün Gazze'deki insani durumun hızla kötüleştiği ve ‘uçurumun kıyısına’ yaklaştığı konusunda uyardı. Gazze'deki insani durumun anbean kötüleştiğini ifade eden Nuseybe şu ifadeleri kullandı:

“BMGK’nin ve uluslararası toplumun odağını sahadaki gerilimin ve düşmanlıkların sona ermesini sağlamaya çağırıyoruz. Tüm rehineler önkoşulsuz serbest bırakılmalı ve onlara insanca muamele garanti edilmeli. İnsani yardım sağlamakta çalışan herkesin güvenli ve engelsiz erişimi garanti altına alınmalı.”

6U7I
ABD'nin BM Daimî Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, 18 Ekim 2023'te New York’taki BM Genel Merkezi’nde gerçekleşen BMGK toplantısında İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaya ilişkin konuşma yaptı. (Reuters)

ABD'nin BM Daimî Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield ise BMGK'ye ülkesinin değerlendirmesinin, Gazze'deki hastane patlamasından ‘İsrail'in sorumlu olmadığı’ yönünde olduğunu söyledi. Thomas-Greenfield, Gazze'deki insani kriz ve acıların nedeninin Hamas'ın eylemleri olduğuna dikkat çekti.

ABD dün BMGK'de İsrail ile Hamas arasındaki savaşta ‘insani ateşkes’ çağrısında bulunan bir kararı veto etti. Zira söz konusu kararda İsrail'in kendini savunma hakkından bahsedilmiyordu.

GTHY
Birleşik Krallık'ın BM Daimî Temsilcisi Lady Barbara Woodward (solda), 18 Ekim 2023'te New York’taki BM Genel Merkezi’nde gerçekleşen BMGK toplantısında konuşma yaptı. (Reuters)

Birleşik Krallık'ın BM Daimî Temsilcisi Lady Barbara Woodward, Refah Sınır Kapısı’nın açılması, geçmek isteyen herkese güvenlik garantisi verilmesi ve insani yardımın ulaşmasının sağlanması çağrısında bulundu. Woodward açıklamasında şunları söyledi:

“Bölgede herhangi bir çatışmanın daha fazla şiddetlenmesinden kaçınılmalıdır. Bölgedeki şiddet döngüsünü kırmak için ortaklarımızla ve İsrail’le çalışmaya devam edeceğiz.”



Hamaney'in karşı çıkan konuşması ve yaklaşan ABD-İran anlaşması

 İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
TT

Hamaney'in karşı çıkan konuşması ve yaklaşan ABD-İran anlaşması

 İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)

Siyasi analizde, sonuçlara varmak için göstergeleri izlemek gerekir. İran Dini Lideri'nin rejimin kurucusu Humeyni’nin ölüm yıldönümü sırasında yaptığı son konuşmadan ve Umman Sultanlığı aracılığıyla Tahran'a sunulan son Amerikan teklifinden, iki taraf arasında kapsamlı olmayıp geçici olsa bile bir anlaşmaya varma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir. Hem de Umman himayesinde yapılan dördüncü tur görüşmelerden bu yana Tahran ve Washington arasında görülen keskin görüş farklılıklarına rağmen. Farklılığın sebebi İran'ın daha önce uranyumu 2015 nükleer anlaşmasında kabul edilen aynı seviyede, yani yüzde 3,67 oranında zenginleştirme hakkını tanıyan Amerikan pozisyonunda değişiklik olarak gördüğü son açıklamalar. Amerikan pozisyonunun, İran'ın nükleer programı barışçıl olduğu sürece zenginleştirme prensibini tamamen reddetme yönünde değiştiğini görüyoruz. Buna göre Tahran'ın uranyum zenginleştirme hakkı yok ve nükleer yakıtı yurtdışından ithal edebilir. Bu konu, sorunun çözümüne dair olumlu bir atmosfer oluşturmakta başarısız olan beşinci tura kadar uzanan görüşmelerin ilerlemesinin önündeki en büyük engeldi. Bu arada İran, kendi topraklarında kurulacak ve Suudi Arabistan ile BAE’nin de dahil olacağı bölgesel bir uranyum zenginleştirme kompleksi önerisinde bulundu; böylece topraklarında uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sürdürebilir, nükleer yakıta erişimini sürdürebilir ve komşularına karşı iyi komşuluk gösterebilir.

Öte yandan, ABD tarafının da İranlılara sunulan ve Tahran’ın kendisine yanıt olarak birkaç mesaj verdiği bir teklifi var. Bu teklif, Tahran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurması, ABD'ye ilave olarak İran, Suudi Arabistan ve diğer bazı Arap ülkelerinden oluşan bölgesel bir nükleer enerji birliği kurulması çağrısını içeriyor. Daha sonra Umman Sultanlığı'nın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın gözetiminde bölgesel bir uranyum zenginleştirme tesisi kurulmasını önerdiği söylendi. Washington, Umman'ın teklifini kabul etti ve bu ortak uranyum zenginleştirme tesisinin İran dışında bulunmasını istedi. Axios sitesi, ABD'nin, programını askıya alması karşılığında İran'ın uranyum zenginleştirme hakkını tanıdığını, topraklarında yüzde 3’e kadar uranyum zenginleştirilebileceğini kabul ettiğini bildirdi. Tahran bölgesel zenginleştirme tesisi teklifini kabul edebilir, ancak bu, onun için yurt içindeki zenginleştirme faaliyetlerine bir alternatif olmayacaktır. Kaldı ki tesisin yurt dışında değil, kendi topraklarında bulunmasını istiyor.

Amerikan pozisyonunun yüzde 3 zenginleştirme etrafında dönmesi durumunda, bunun Washington'un pozisyonundan geri adım attığı anlamına geldiği iddia edilebilir. Washington, önceki iki görüşme turunda İran'ın topraklarında zenginleştirme faaliyetlerini sürdürmesini engellemekte ve yurtdışından nükleer yakıt ithal etmesinde ısrar etmişti. Bu nedenle, Tahran'ın küçük bir oranda bile olsa ülke içinde zenginleştirmeye devam etmesi, bir yandan Washington ile yaptırımları kaldıracak, diğer yandan ABD'nin topraklarında uranyum zenginleştirme hakkını tanımasını garantileyecek bir anlaşmaya varana kadar, orta yol olarak kabul edebileceği bir teklif olacaktır.

Dolayısıyla Amerikalıların önerdiklerine ve İran'ın cevabına göre, altıncı turun yakında yapılması ve daha sonra bir anlaşmaya varılması muhtemel. Amerikan teklifi, ABD'nin uranyum zenginleştirmenin tamamen durdurulması talebi ile İran'ın ülke içinde zenginleştirmeyi sürdürme ısrarı arasındaki uçurumu küçültecek bir uzlaşma olabilir. Hal böyle iken, İran Dini Lideri Ali Hamaney neden iki gün önce buna karşı çıkan ve Washington'a düşmanca yanıt veren, İran'ın pozisyonundan geri adım atmadığını vurgulayan açıklamalar yaptı? Konuşmasında, “Ülkesinin tam bir nükleer yakıt döngüsüne sahip olmakta başarılı olduğunu, nükleer endüstrinin sadece enerji için olmadığını, aynı zamanda tüm endüstrilerin temeli ve ulusal bağımsızlığın sembolü olduğunu, uranyum zenginleştirmenin nükleer meselenin anahtarı olduğunu ve İran'ın düşmanlarının zenginleştirmeyi kontrol altına almak istediklerini” söyledi. Hamaney böylece bir yandan ülkesinin anlaşma için can atmadığını ve ülkenin en yüksek otoritesinin buna bir ölçüde karşı çıktığını göstermeye çalıştı. Diğer yandan, bu konuşma içeriye dönüktü, çünkü Tahran'ın topraklarında uranyum zenginleştirme hakkından mahrum bırakılmayı reddettiğini duyuruyordu. Böylelikle Tahran, Donald Trump'ın sunduğu teklifi kabul etse bile, Dini Lider'in muhalif konuşması tekliften birkaç gün önce yapılmış olacaktı. Trump’ın teklifi uranyumu 2015 anlaşmasındakine yakın düşük bir seviyede zenginleştirmeyi içerdiğinden, Tahran, bunu İran direnişi karşısında Washington'un geri çekilmesi ve teklifin onu içeride zenginleştirme hakkından mahrum bırakmadığı şeklinde pazarlayabilir.

Konuşma ayrıca İran ve Washington'un kamuoyu önünde düşmanca açıklamalar yapma, ancak perde arkasında, aralarındaki boşlukları kapatmak için anlaşma ve ardından bunu açıklama alışkanlığının çerçevesine girebilir. Tahran'a ABD’ye pozisyonunda geri adım attırmakla övünme fırsatı verecek olan Trump, İran zihniyetini ve nükleer meselenin nasıl bir ulusal gurur meselesi, ulusal kimlik ve egemenliğin bir parçası olduğunu incelemiş olmalıydı. Öyle ki hükümet, öğrenciler için nükleer tesislere okul gezileri düzenliyor. Tahran rejimi ayrıca yaptırımlara ve kısıtlamalara rağmen ileri nükleer teknoloji seviyelerine ulaşma yeteneği ile övünüyor. Bu nedenle İran, topraklarında uranyum zenginleştirmekten mahrum bırakılmasını reddederdi. Yine özellikle bir yandan bilimsel ve nükleer ilerlemenin bir sembolü olduğu, diğer yandan da kendisinden vazgeçmesinin Washington veya Tel Aviv’in kendisine yönelik askeri bir saldırısını kolaylaştıracağına inandığı bir kart olduğu için yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyumundan vazgeçmeyi reddederdi.

*Bu analiz Şarku'l Avsat tarfından Independent Arabia sitesinden çevrilmiştir.