Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı seçilmesiyle, partide 13 yıllık Kılıçdaroğlu dönemi sona erdi

CHP Genel Başkanı seçilen Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu (EPA)
CHP Genel Başkanı seçilen Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu (EPA)
TT

Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı seçilmesiyle, partide 13 yıllık Kılıçdaroğlu dönemi sona erdi

CHP Genel Başkanı seçilen Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu (EPA)
CHP Genel Başkanı seçilen Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu (EPA)

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 38. Olağan Kurultayı’nın ikinci tur oylamasında, Manisa Milletvekili Özgür Özel genel başkan seçildi.

CHP eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki başarısızlığının ardından parti içinde oluşan ‘değişim’ hareketini savunanlardan olan Özel, CHP’nin sekizinci genel başkanı oldu.

Partiyi 13 yıl boyunca yöneten Kılıçdaroğlu (74), cumhurbaşkanlığı adaylığı nedeniyle son milletvekili seçimlerinde aday olmadığı ve dolayısıyla milletvekili olamadığı için sadece parti üyesi olarak siyasi çalışmalara devam edecek.

Haziran 2015’ten Mayıs 2023’e kadar partisinin grup başkanvekili olarak CHP’nin TBMM'deki çalışmalarını yönlendiren Özel (49), Mayıs ayında da CHP’nin ilk ‘genel başkan olmayan grup başkanı’ oldu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan yenilgi ve parlamento seçimlerinde beklenen sonucun alınmamasının ardından, Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve partiden diğer öne çıkan isimlerle birlikte değişim ve Kılıçdaroğlu’nun istifasını talep eden yeni bir harekete öncülük etti.

Özel, parti genel başkanlığını kazandığını açıkladıktan sonra yaptığı kısa teşekkür konuşmasında, “Grubumuz Pazartesi sabahından itibaren Plan Bütçe Komisyonu'ndaki mücadelesine tek yumruk olarak devam edecek. Yerel seçim sürecine odaklanacağız.  Buradan 1.5 milyon üyemize diyorum ki; yaşadığımız üzüntüyü telafi etmek, ikinci yüzyıla zaferle girmek için yarından itibaren seferberlik ilan ediyorum” dedi.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP