İsrail, medya üzerindeki kontrolü sıkılaştırıyor

Gazeteler, televizyonlar ve sosyal medya platformlarında dolaşan içeriğin ordunun talimatlarına uygun olması yönünde direktifler verildi.

Netanyahu kabinesi ve ordu komutanları arasında Tel Aviv'de güvenlik toplantıları düzenleniyor. (İsrail Savunma Bakanlığı)
Netanyahu kabinesi ve ordu komutanları arasında Tel Aviv'de güvenlik toplantıları düzenleniyor. (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

İsrail, medya üzerindeki kontrolü sıkılaştırıyor

Netanyahu kabinesi ve ordu komutanları arasında Tel Aviv'de güvenlik toplantıları düzenleniyor. (İsrail Savunma Bakanlığı)
Netanyahu kabinesi ve ordu komutanları arasında Tel Aviv'de güvenlik toplantıları düzenleniyor. (İsrail Savunma Bakanlığı)

Halil Musa

İsrail, İngiliz yönetimi yıllarından kalma olağanüstü hal kanunları uyarınca, kendi medyasına askeri düzeyde sansür uyguluyor. Böylece İsrail medyası, güvenlikle ilgili hiçbir materyali ordu sansüründen geçmeden yayınlayamıyor.

İsrail ordusunun Askeri İstihbarat Bölümü'nün komuta kademesi, İsrail savaşları sırasında hakimiyetini sıkılaştırıyor. Savaş sırasındaki ordu, güvenlik ve hükümet toplantılarına ilişkin herhangi bir bilgi ve resim, sansürden geçmeden servis edilemiyor.  Söz konusu yasalar aynı zamanda İsrail’in ulusal arşivlerindeki gizli materyallerin en az çeyrek yüzyıl sonrasına kadar yayınlanmasını da yasaklıyor.

Filistin ve İsrail tarafları, halklarının moralini yükseltmek, yerel ve uluslararası kamuoyunu kendi lehlerine harekete geçirmek amacıyla, devam eden saha çatışmalarına paralel bir medya savaşı yürütüyor.

Yayın yasağı

Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği operasyonun ardından İsrail hükümetinin savaş hali ilan etmesiyle birlikte askeri sansür, Tek Aviv hükümetinin toplantıları veya gizli siyasi müzakereleri hakkında herhangi bir sızıntının yayınlanmasını engelledi. Dolayısıyla savaş durumuna giren ve İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşına tamamen dahil olan Tel Aviv medyasında da bu haber yer almadı.

Mevcut savaşın başlangıcından bu yana İsrail medyası, ordunun uğradığı maddi ve insani kayıpların resimlerini veya videolarını yayınlamaktan kaçındı. İsrail ordusu bunun yerine Gazze Şeridi'ndeki bölgelere yaptığı baskınları gösteren videoları ve kara kuvvetlerinin kuzey Şeridi'ne yaptığı saldırının görüntülerini servis etmek istiyor.

İsrail medyası, Hamas hareketine bağlı İzzeddin El Kassam Tugayları'nın Gazze Şeridi'nde İsrail ordusuna ait araçlara ve kuvvetlere yönelik düzenlediği saldırılarla ilgili yayın yapan medya materyallerinin gösterilmesini önlemeye çalışıyor.

İsrail medyasının ordu gözlemcisi, yayınlanmadan önce sansüre tabi tutulması gereken konuların listelerini gönderiyor.

Acil Durum Savunma Kanunu'nun 87 ve 97’inci maddeleri uyarınca, askeri sansürün kitapların yayınlanmadan önce incelemeye sunulması yönünde talimat verme hakkı bulunurken, ‘devlet güvenliği’ ile ilgili basın materyallerinin de yayınlanmadan önce incelemeye sunulması gerekiyor. Bu materyaller İsrail'de barış ve toplumsal düzenin yanı sıra Batı Şeria ve Gazze Şeridi ile Arap-İsrail ilişkilerini de içeriyor.

Makas Çavuş

İsrailli Bilgi Özgürlüğü Hareketi tarafından hazırlanan bir rapora göre, 2011 - 2016 yılları arasında askeri sansür iki bin medya materyalinin yayınlanmasını yasakladı. Rapora göre aynı dönemde 14 bin medya materyalinde ‘güvenlik açısından yayına uygun’ hale getirilecek şekilde değişiklik yapıldı. Medya materyallerinin yüzde 20'si ise mutlak yasaklama ya da değişiklik yoluyla sansürün ‘makasına’ maruz kaldı.

Rapora göre askeri sansür, altı yıl boyunca medyadan habersiz yayınlanan ve ‘güvenlik açısından hassas’ olduğu tespit edilen 256 medya materyalinin silinmesini talep etti. Ayrıca askeri sansür, hassas güvenlik niteliğindeki medya materyallerinin yüzde 40'ının sosyal medya sitelerinde yayınlandığını, geleneksel medyanın ise bu materyallerin yüzde 60'ını servis ettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre bu nedenle askeri sansür, Facebook'taki onlarca sayfadan ve Twitter'daki hesaplardan, yayınlamadan önce güvenlik niteliğindeki materyalleri kendisine sunmalarını istedi.

İsrail meseleleri üzerine araştırmacı Antoine Shalhat, İsrail'deki askeri sansürün savaşlar sırasında etkisini ikiye katladığı görüşünde. Araştırmacı, ‘İsrail medyasının savaşla ilgili tüm haberlerinin, yayınlanmadan önce bu sansürden geçtiğini’ vurguladı.

Medya belirsizliği

Shalhat, İsrail'in ‘savaşın maddi ve insani kayıpları nedeniyle İsrail toplumunda huzursuzluk yaratmamak amacıyla şu anda medyada yanlış bilgilendirmenin önünü açan bir belirsizlik politikası uyguladığını’ belirttiği açıklamasının devamında İsrail ordusundaki ölümlerle ilgili tüm haberlerin, ‘yayınına izin verilir’ ibaresi altında askeri sansür tarafından onaylanması gerektiğine dikkat çekti.

İsrail meseleleri uzmanı Adil Şedid, her türden İsrail medyasının ‘şu an tamamen Tel Aviv ordusunun arkasında yer aldığını’ belirterek İsrailli gazetecilerin sanki cephedeymiş gibi çalıştıklarını kaydetti. İsrail medyasının ‘savaşın büyüklüğü veya günlüğü ne olursa olsun, savaşla ilgili hiçbir bilgiyi askeri sansürden geçirmeden yayınlamadığını’ ifade etti.

Şedid, savaş zamanlarında basının Yahudi toplumunu ordunun arkasında bir arada tutmak ve savaşı desteklemek amacıyla İsrail askerlerinin ve İsrail iç cephesinin moralini yükseltmede rol oynadığını söyledi. Şedid, medyanın ‘İsraillilerin moralini gündeme getiren haberler yayınlamak için çalıştığını’ ve topluluğunun onu desteklemediğini düşünürse bir askerin savaşamayacağını vurguladı.

Yönlendirilen haberler

İsrail politikaları konusunda uzman olan Şedid, İsrail medyasının iç cephelerini parçalamak, aralarında kaos yaratmak, direnişi kışkırtmak ve hayal kırıklığını körüklemek amacıyla Filistinlilere ve Araplara yönelik haberler yayınlamaya istekli olduğuna dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:

“İsrail, şehirlerine düşen füzelerden kaynaklanan kayıplarla ilgili hiçbir şey yayınlamıyor. İsrail medyası bu füzeleri fırlatanları engellemek ve toplumda terör yaratmamak için bu konuda karartma uyguluyor.”

Siyasi analist İsmet Mansur, İsrail tanklarının birkaç gün önce Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Selahaddin Caddesi'ne saldırısına ilişkin Filistin ve uluslararası medya tarafından servis edilen görüntülerin askeri sansür tarafından onaylanıncaya kadar yayınlanmadığına dikkat çekti.

Mansur, İsrail basınının ‘Tel Aviv hükümetinin oturumlarından sızıntılar elde etse bile, tüm enerji savaşa hizmet etmek için harcanırken bunları yayınlamadığını’ kaydetti.



Trump’ın ekibi içinde ideolojilerdeki farklılıklar bölünmeye neden oluyor

Trump yönetiminin üyeleri Beyaz Saray'da bir araya geldi, 30 Nisan 2025 (Reuters)
Trump yönetiminin üyeleri Beyaz Saray'da bir araya geldi, 30 Nisan 2025 (Reuters)
TT

Trump’ın ekibi içinde ideolojilerdeki farklılıklar bölünmeye neden oluyor

Trump yönetiminin üyeleri Beyaz Saray'da bir araya geldi, 30 Nisan 2025 (Reuters)
Trump yönetiminin üyeleri Beyaz Saray'da bir araya geldi, 30 Nisan 2025 (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci dönemindeki ekibinde yer alan isimler, ilk başkanlık döneminde seçtiği isimlerden daha uyumlu görünüyor.

Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz gibi geleneksel Cumhuriyetçi simalardan Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance gibi ‘Amerika’yı Yeniden Harika Yap’ (Make America Great Again/MAGA) hareketinden yüzlere kadar, bu kez ekibini ilk döneminde rahatsızlık yaratan skandallar, sızıntılar, kovulmalar ve ayrılmalar gibi olaylardan kaçınmak için dikkatle seçti.

Ancak bu temkinlilik, özellikle hassas konuların ele alınışındaki radikal anlaşmazlıklardan kaynaklanan rahatsızlıkları engelleyemedi. İlk kurban, kısa süre önce görevinden alınan Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz oldu. Rubio, Waltz’ın sorumluluklarını geçici olarak devralarak New York Times (NYT) gazetesinin ifadesiyle ‘Her Şeyin Bakanı’ oldu.

Şarku’l Avsat gazetesi ve Al Sharq (eş-Şark) televizyon kanalı işbirliğiyle hazırlanan Washington Report adlı programda Trump’ın ekibindeki ideolojik bölünmelerin yurtiçi ve yurtdışındaki hassas konuları nasıl etkilediği, Waltz'ın kovulmasının etkileri, Rubio'nun artan sorumlulukları ve Witkoff'un artan nüfuzu ele alındı.

Waltz görevden mi alındı terfi mi etti?

‘Sinyal’ adlı mesajlaşama uygulamasındaki mesajların sızdırılmasıyla patlak veren skandal, bir tartışma fırtınası yaratırken Trump’ın ekibinin farklı bir kriz yönetimi tarzını da ortaya koydu. Bu olay Waltz'un Ulusal Güvenlik Danışmanlığı kariyerinin sonunun başlangıcı olsa da, bazı haberlere göre İran gibi diğer meseleler Waltz'un görevden alınması ve ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi olarak aday gösterilmesi kararının alınmasında kilit rol oynadı.

ascdfvgrth
Trump’ın ikinci dönemindeki yönetiminin ilk kurbanı Mike Waltz oldu (AFP)

Trump yönetimi, bu hamlenin Waltz için bir terfi olduğunu savunurken, aralarında The Cohen Group'un kıdemli danışmanı, eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Biden'ın Libya Büyükelçiliğine aday gösterdiği Jennifer Gavito'nun da bulunduğu bazı isimler, bu görüşe katılmıyor. Waltz'un çeşitli hükümet birimleri arasında dış politikayı koordine eden üst düzey bir pozisyondan Trump yönetiminin sürekli olarak küçümsemeye çalıştığı uluslararası bir kuruluş olan BM’de temsilcilik pozisyonuna getirildiğini belirten Gavito, buna karşın “Başkan, yönetiminde artık istemediği kişileri kovmaktan çekinmedi. Dolayısıyla Waltz'un başka bir pozisyona getirilmesi, yönetimin kendisine halen bir tür güven duyduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetçi Ulusal Komite'nin eski İletişim Direktörü ve Temsilciler Meclisi eski Cumhuriyetçi Çoğunluk Lideri'nin İletişim Direktör Yardımcısı Douglas Hay, Waltz'ın kovulmasının zamanlamasının şaşırtıcı olduğunu belirtti.

Hay, şunları söyledi:

Trump başkanlığının ilk 100 gününde ekibinde herhangi bir değişiklik yapmak istemedi çünkü medyaya ya da Demokratlara koz vermek istemiyordu. Bu yüzden 101’inci güne kadar bekledi ve ardından Mike Waltz'ı başka bir göreve getirdi.

Ancak Hay, Waltz'ın başına gelenlerin Signal'deki konuşmalara katılan ekibinin geri kalanı için bir uyarı niteliğinde olabileceğinin altını çizdi.

fgtrhy
Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Waltz Fransa Cumhurbaşkanı'nın Beyaz Saray ziyareti sırasında, 24 Şubat 2025 (AFP)

ABD'nin eski Honduras Büyükelçisi, George W. Bush döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi'nin eski yetkilisi ve Trump döneminde ABD'nin Afganistan'daki misyonunun eski direktörü olan Hugo Lawrence ise Waltz'ın görevden alınmasında politika görüşlerindeki farklılığın önemli bir rol oynadığını düşünüyor. Waltz'un İran konusunda şahin bir Cumhuriyetçi olarak bilindiğini ve Trump'ın diplomasiyi öne çıkardığı bir dönemde Tahran'a karşı askeri harekatla ilgili fikirler öne sürmeye çalıştığını belirten Lawrence, ayrıca Waltz'ın güvenilirliğini sarsan Signal skandalının MAGA hareketi içindeki siyasi rakiplerini ortaya çıkardığını da sözlerine ekledi. Lawrence, Waltz'ın ABD’nin BM Daimi Temsilcisi olarak aday gösterilip tamamen görevden alınmamasıyla ilgili olarak bunun Waltz'ın kendi eyaleti Florida'da sahip olduğu nüfuzdan kaynaklandığını öne sürdü.

Trump'ın buradaki tabanını kızdırmak istemediğini düşünen Lawrence, “Bu terfi sadece ismen oldu. Bu gerçek bir terfi değil, bir uzlaşma” ifadelerini kullandı.

Rubio ve dört görev

Waltz'un görevden alınmasıyla birlikte Dışişleri Bakanı Marco Rubio, aralarında ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Yöneticiliği ve Ulusal Güvenlik Danışmanlığının da bulunduğu Dışişleri Bakanlığı’ndaki dört görevi geçici olarak devraldı. Birçok kişi, bu durumun Rubio'nun performansını etkileyeceğini söylüyor. Gavito, Henry Kissinger'ın uzun süre Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı görevlerini yürüttüğünü belirtirken, Rubio'nun Waltz'un görevini geçici olarak devralmasının Trump'ın ‘Ulusal Güvenlik Konseyi'nin rolünü önemli ölçüde azaltmaya çalıştığının’ bir göstergesi olduğu yorumunda bulundu. Gavito, “Ulusal Güvenlik Konseyi'nin politika koordinasyon rolünün çöktüğünü görüyoruz” diye ekledi.

u7ı8o9
Rubio, Witkoff'un Beyaz Saray'daki yemin töreni sırasında, 6 Mayıs 2025 (Reuters)

Gavito’ya göre bu durum, Trump'ın dış politika yürütme tarzından ve birçok görev verdiği Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da dahil olmak üzere ‘ABD dış politikasını onun vizyonu doğrultusunda uygulayan’ birkaç kişiye güvenme eğiliminden kaynaklanıyor.

zxsc
Witkoff ve Trump Beyaz Saray'da tokalaşırken, 6 Mayıs 2025 (AP)

Hay ise Rubio'nun ABD Senatosu'ndaki Cumhuriyetçilerin ve Demokratların güvenine sahip olduğunu hatırlatarak Trump yönetiminde oybirliğiyle onaylanan tek aday olduğunu ve bunun ‘ileriye dönük Trump yönetimi için çok önemli olduğunu’ belirtiyor. Witkoff ya da onaylanan diğer adaylar için durumun aynı olmadığını ifade eden Hay, “Rubio, Demokratların Senato desteğine ihtiyaç duyulan dış politika konularında ilerleme için gerekli güvenilirliğe sahipken diğerleri için bu güvenilirlik söz konusu değil” yorumunda bulundu.

Lawrence ise kesin ifadelerle şunları söyledi:

Bu yüzyılın diplomasisinde bir kişinin hem dışişleri bakanlığı hem de ulusal güvenlik danışmanlığı görevlerini üstlenmesi mümkün değil. Waltz'dan boşalan koltuk başka biri tarafından doldurulabilir.

Trump'ın dosyaları yönetme konusunda kendine has bir tarzı olduğunu kabul eden Lawrence, bunun bir ulusal güvenlik danışmanı olmayan eski Başkan Harry Truman'dan Henry Kissinger ile Beyaz Saray'dan işleri yürütmek isteyen Richard Nixon'a kadar diğer başkanlar için de geçerli olduğunu belirterek, “Trump'ın durumunda, başkanın kiminle rahat ettiğiyle ilgili benzersiz bir liderlik tarzı var. Anlaşmalar yapıyor ve bunun Ortadoğu’dan Ukrayna’ya kadar dış politika dosyalarını Witkoff'a teslim etmesine de yansımasını istiyor” dedi.

Witkoff ve birikmiş görevler

Öte yandan Witkoff'a özellikle Ortadoğu temsilciliğinin verilmesiyle ilgili uyaran Gavito, bu tür müzakerelerde yer alan bir kişinin bu karmaşık bölge hakkında daha derin bir bilgi birikimine sahip olması gerektiğini söyledi. Deneyim ve anlaşma yönetiminin önemli olduğunu, ancak hassas ayrıntıları gerçekten anlayan bir ekibe sahip olmanın da aynı önemde olduğunu vurgulayan Gavito, İran ile müzakereleri örnek vererek, ABD ekibinin aksine İran müzakere ekibinin ABD ile ilişkiler konusunda onlarca yıllık deneyime sahip olduğunu belirtti. Gavito, “Müzakere masasında ABD heyetinde gerçek uzmanlar olmadan, ABD'nin en iyi anlaşmayı elde edemeyeceği bir duruma düşeceğinden korkuyorum” diye ekledi.

vfdgthy
Witkoff Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü, 25 Nisan 2025 (AP)

Gavito’nun yaklaşımına katılan ve İran ya da Ukrayna'da başarılı müzakerelerin dışişleri ve savunma bakanlıkları ile istihbarat teşkilatlarının koordinasyonunu gerektireceğini vurgulayan Lawrence, “Witkoff başarı şansı elde etmek istiyorsa, başta Dışişleri Bakanı olmak üzere tüm kurumlarla yakın iş birliği içinde çalışmalı” yorumunda bulundu.

ABD’de 2016 yılında yapılan seçimlerde Rubio ile Trump arasındaki oldukça gergin olan ilişkiyi ve dış politika konularındaki radikal farklı görüşlerini hatırlatan Lawrence, “Rubio, Trump ile ilişkilerini onarmak için çok zaman harcadı ve dış politika yönelimini ‘Önce Amerika’ gündemine daha yakın olacak şekilde kökten değiştirdi. Siyasi olarak çok hırslı ve gelecekte başkanlığa aday olmayı planladığı aşikar. Bu yüzden Başkan’ı memnun etmek için çaba gösterecektir” dedi.

xcsdvfgthy
Witkoff, Beyaz Saray'da Rubio karşısında yemin ederken, 6 Mayıs 2025 (AP)

Öte yandan başkanlık yarışı sırasında rakipler arasında gerginlik yaşanmasının son derece normal olduğunu düşünen Hay, Barack Obama ve Hillary Clinton, George H. Bush ve Ronald Reagan arasındaki sürtüşmeleri hatırlatarak Trump'ın Rubio ile yakın çalışmasının ‘şaşırtıcı olmadığını’ söyledi. Ancak özellikle Trump Küba'ya açılmaya karar verirse, Rubio ile Latin Amerika konularında anlaşmazlık yaşayabileceğini düşünen Hay, “Tüm kariyerini Küba'dan kaçmak ve komünizmle mücadele üzerine kuran Marco Rubio böyle bir durumda ne yapacak?” diye sordu.

Geleneksel Cumhuriyetçiler ve MAGA destekçileri arasındaki farklı ideolojiler nedeniyle Trump ve Rubio arasında zaman içinde başka sorunlar yaşanabileceğini düşünen Lawrence, “Trump'ın liderlik tarzının kaosa, sürprizlere ve herkesi diken üstünde tutmaya dayanıyor” şeklinde konuştu.

Lawrence, son olarak şunları söyledi:

Marco Rubio'nun önümüzdeki üç yıl boyunca görevde kalıp kalamayacağını göreceğiz. Çünkü Başkan Trump ile çalışmak kolay değil.