Lübnan Genelkurmay Başkanı’nın görev süresinin uzatılmasına yönelik prosedürler araştırılıyor

Lübnan Genelkurmay BaşkanıBakanlar Kurulu kararıyla veya Temsilciler Meclisi yasama oturumunda onay verildi.

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn, Güney Lübnan’daki Uluslararası Güçler (UNIFIL) Komutanı Aroldo Lazaro ile bir araya geldi (Ordu Komutanlığı internet sitesi)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn, Güney Lübnan’daki Uluslararası Güçler (UNIFIL) Komutanı Aroldo Lazaro ile bir araya geldi (Ordu Komutanlığı internet sitesi)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı’nın görev süresinin uzatılmasına yönelik prosedürler araştırılıyor

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn, Güney Lübnan’daki Uluslararası Güçler (UNIFIL) Komutanı Aroldo Lazaro ile bir araya geldi (Ordu Komutanlığı internet sitesi)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn, Güney Lübnan’daki Uluslararası Güçler (UNIFIL) Komutanı Aroldo Lazaro ile bir araya geldi (Ordu Komutanlığı internet sitesi)

Bakanlar Kurulu aracılığıyla Başbakan Mikati’nin gündem dışından onaya sunduğu öneriyle, ya da bir dizi temsilci tarafından yasama oturumunda onaylanmak üzere sunulan bir yasa teklifiyle General Joseph Avn’ın Genelkurmay Başkanlığı’nın uzatılması kararının uygulamaya konması bekleniyor. Özellikle parlamento yeter sayısının Şii İkili’nin (Hizbullah ve Emel) desteğiyle sağlanacağı garanti edilirken, hükümetin bu süreyi güvenli bir şekilde uzatma konusunda ilerleme kaydedememesi durumunda Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, bu konuda adım atma sözü verdi. Meclis Başkanı ve Hizbullah liderliğiyle iletişim kuran siyasi güçler de kararlarını verdiklerini ve bundan geri dönüş olmadığını belirtiyor.

Bu çerçevede General Avn’ın görev süresinin uzatılmasına hükümetin girişimi eşlik edecek. Başbakan Mikati ise bir Genelkurmay Başkanı ile İdare ve Genel Müfettişlik müdürlerinin atanması yoluyla Askeri Şura’nın toplanması için yeterli çoğunluğun sağlanması yönünde taahhütte bulundu. Çünkü bu atamalarla gerçekleştirilmeden, askeri kurumun aktif hale getirilmesi ve Genelkurmay Başkanlığı’ndaki boşluğu dolduracak, Ordu Komutanının yokluğunda adına hareket edecek birinin sağlanması için uzatma yeterli değil.

İletişim görevi, (Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP) Genel Başkanı Teymur Velid Canbolat tarafından yürütülüyor. Canbolat, müttefik ve muhalif tüm siyasi güçlerle iletişim kurarak siyasi çıkmazı kırmak başlığı altında, parti genel başkanlığına seçildiğinden bu yana en geniş kapsamlı toplantıyı gerçekleştirecek. Çünkü başta ‘cumhurbaşkanını seçme ufkunun tıkanması ve askeri kurumun boşluğa girmesinin engellenmesi’ olmak üzere ülkenin tanık olduğu istisnai koşullar, farklılıkları örgütleme konusunda bile iletişimi gerektirdiğinden, öne çıkan siyasi konulara yaklaşımda bakış açılarını yakınlaştırmaya çalışmak amacıyla koşulsuz bir diyaloğa girmeyi gerektiriyor. Ordu Komutanı General Joseph Avn’ın 10 Ocak’ta emekli olması beklenirken, emekliliğin uzatılması için gerekli ortamın hazırlanarak bundan kaçınılması amaçlanıyor.

Canbolat’ın sürdürdüğü toplantıların, kapsamlı olması isteniyor. İSP’den bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Canbolat’ın herkesle en iyi iletişimi kurabilen isim olduğunu ve zaman zaman tanık olunan olumsuzlukları ortadan kaldırmak için ortamın soğutulması ve rakipleriyle ilişkilerinin normalleşmesine, müttefikleriyle ise güçlendirilmesinin gerekliliğine bağlı olduğunu söyledi.

Kaynak, Canbolat’ın toplantılarını gelecek hafta (Maruni Hristiyan) Ketaib Partisi Başkanı Sami Cemayel, Bağımsızlık Hareketi lideri Milletvekili Mişel Muavvad ve diğerleriyle yapacağı toplantıyla tamamlayacağını açıkladı. Kaynak, Demokratik Toplantı üyesi temsilcilerle aralarındaki mevcut koordinasyon çerçevesinde Değişim Güçleri’ne mensup bazı temsilcilerle, ortak parlamento komitelerinin gündeminde yer alan mevzuat konularıyla ilgili temaslarını kesmediğini söyledi.

Kaynak ayrıca Canbolat’ın siyasi güçlerle iletişimin, Meclis Başkanı Berri ile doğrudan görüşmeler yoluyla ya da İSP’nin eski Genel Başkanı Velid Canbolat’ın yaptığı görüşmeler aracılığıyla kendisine açık olmasından kaynaklandığını belirtti.

(Dürzi) İSP ile (Şii) Hizbullah arasındaki görüş ayrılıklarının örgütlenmesinin hala var olduğunu ve sona ermediğini söyleyen kaynak, partinin eski lideri Gazi el-Aridi’nin, Velid Canbolat ve partinin koordinasyon ve irtibat yetkilisi Vefik Safa ile zaman zaman kurduğu iletişimin yanı sıra partinin Genel Sekreteri siyasi asistanı Hüseyin Halil ile olan iletişimi yoluyla bu görevi üstlendiğini söyledi. Kaynağa göre Milletvekili Vail Ebu Faur da acil siyasi ve geçim sorunlarına ve bunlara mümkün olduğunca çok çözüm sunma gerekliliğine ayak uydurmak için geçici Başbakan Necib Mikati ile iletişimden sorumlu.

Canbolat’ın geçen salı günü Milletvekili Süleyman Franciyye ile kayınpederi iş insanı Muhamed Zindan’ın daveti üzerine uzun bir görüşme gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Toplantıya eski Milletvekili Aladdin Taro ve Canbolat’ın eski danışmanı Hüssam Harb’ın yanı sıra milletvekilleri Vail Ebu Faur ve Faysal es-Saye’nin da katıldığı belirtildi.

Toplantının Canbolat ve Franciyye ile sınırlı bir dinleme içerdiği, atmosferinin olumlu olduğu ve başkanlık dosyasına yaklaşımdaki farklarının Canbolat ve Franciyye aileleri arasındaki tarihsel ilişkinin derinliğini değiştirmediği belirtildi. Ayrıca kaynak, askeri kurumda istikrarın sağlanması, General Avn’ın görev süresinin uzatılması ve Genelkurmay Başkanı ile Genel İdare ve Genel Müfettişlik direktörlerinin atanması yoluyla Askeri Konsey’de yeterli çoğunluğun sağlanması gerektiği konusunda uzlaşı sağlandığını söyledi.

İSP kaynağına göre askeri kurumda istikrarı korumayı amaçlayan çabaları desteklemeyi ve İsrail’in kendisini hedef alan saldırganlığı nedeniyle Lübnan’ın yaşadığı istisnai koşullar ışığında bu kurumun yeteneklerini felce uğratmama konusunda da anlaştılar.

Aynı kaynak ayrıca, General Avn’ın bazı dost ve bağışçı ülkelerin daveti üzerine yurtdışına çalışma ziyaretleri yaptığı için özür dilediğini ortaya koydu. Kaynağa göre General ayrıca, Genelkurmay Başkanlığı’ndaki boş kadroya atıfta bulunarak, kendisi adına birisinin yokluğundan dolayı Kuveyt’i ziyaret ettiği için de özür diledi.

Kaynak, Canbolat’ın Güçlü Cumhuriyet bloğunu temsil eden parlamento heyetiyle yaptığı görüşmede oluşan olumlu atmosfere değindi. Kaynak ayrıca General Avn’ın görev süresinin uzatılmasında herhangi bir sorun olmadığını, Lübnan Kuvvetleri’nin bu uzatmayı İç Güvenlik Kuvvetleri Genel Müdürü Tümgeneral İmad Osman’ın görev süresinin uzatılmasıyla ilişkilendirme gereği görmediğini, çünkü bu konuya girmek için henüz çok erken olduğunu, Tümgeneral Osman’ın Mayıs ayında emekli olacağını açıkladı.

Ancak Lübnan Kuvvetleri, İSP’nin yasama oturumlarını zorunluluktan dolayı reddetme tavrını yeniden gözden geçirme talebine yanıt vermezken, çünkü parlamentonun işlevinin bozulmasına izin verilemeyeceğini söyledi.

Özgür Yurtsever Hareket lideri Milletvekili Cibran Basil’in Canbolat ile görüşmesiyle ilgili olarak ise Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Canbolat, Genelkurmay Başkanının görev süresinin uzatılmasını desteklediğinin dolaylı olarak kendisine bildirilmesinin ardından Basil’in Batroun’da görüşme davetine olumlu yanıt verdi. Ancak Canbolat, bu uzatmanın bir ordu komutanı ile idare ve müfettişlik direktörlerinin atanmasıyla ilişkilendirilmesi karşısında şaşkınlık yaşadı. Bu durum, toplantının sivil barışı ve bir arada yaşamayı sürdürmek amacıyla atmosferi temizlemek ve gerginlik düzeyini azaltmak için Cebel-i Lübnan’ın şehir ve kasabalarındaki ortak komitelerin çalışmalarını teşvik etmekle sınırlı kalmasına yol açtı.



ABD'nin "Gazze gücü" projesi rezervasyonlarla kuşatılmış durumda

Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
TT

ABD'nin "Gazze gücü" projesi rezervasyonlarla kuşatılmış durumda

Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)

Gazze'de en az iki yıl süreyle uluslararası bir güç kurulmasını öngören BM Güvenlik Konseyi kararının yapısı ve yetkileri konusundaki çekinceler askıda kaldı. Bazı taraflar önerinin hükümlerinin açıklığa kavuşturulmasını talep ederken, kaynaklar, anlaşmazlıkların Güvenlik Konseyi'nin güç hakkında bir karar almasını engelleyebileceği endişesini dile getirdi.

ABD, pazartesi günü Güvenlik Konseyi'nin birkaç üyesine Gazze'de uluslararası bir güç kurulmasını öngören bir karar taslağı gönderdi. Güç, 2027 yılı sonuna kadar Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere geniş bir yetkiye sahip ve bu yetkinin uzatılma olasılığı da olacak. ABD'li bir yetkili, Axios'a yaptığı açıklamada, bu gücün "barışı koruma gücü değil, uygulama gücü" olacağını ve "Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılmasını sağlayarak Gazze'deki güvenlik ortamının istikrarına katkıda bulunacağını" söyledi.

Arabulucu bir ülkeden bilgili bir kaynak Şarku'l Avsat'a, anlaşmazlıkların devam etmesi halinde Güvenlik Konseyi kararı olmadan Washington'un kararıyla bu güçlerin oluşturulma olasılığından endişe duyduğunu belirtti. Bu, İsrail'in tercih ettiği formül olup, arabulucu ülkeler veya garantörler tarafından kabul edilmemekte.

Konuyla ilgili bilgi sahibi Filistinli kaynaklar, Şarku'l Avsat'a, Filistin Yönetimi'nin Amerikan tasarısını Arap grubuyla görüşerek metinde değişiklik talep edeceğini söyledi.


Eritre Cumhurbaşkanı: Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinden kıyısındaki ülkeler sorumlu

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Eritre Cumhurbaşkanı: Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinden kıyısındaki ülkeler sorumlu

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, Kızıldeniz bölgesinde askeri üslerin kurulmasına izin vermenin istikrarsızlık için bir bahane olduğunu ve bölgedeki halkların, dış güçlerin bu rolü üstlenmesine gerek kalmaksızın, bu hayati uluslararası su yolunda seyrüsefer güvenliğini sağlamaktan kendilerinin sorumlu olduğunu söyledi.

Afwerki dün akşam Mısır ziyareti sırasında Mısır’da yayın yapan ‘Kahire el-İhbariyye’ televizyon kanalına verdiği röportajda şunları söyledi:

“Kızıldeniz’e kıyısı olan ülkeler arasındaki entegrasyon son derece önemli. İş birliğini güçlendirmek için ortak mekanizmaların kurulması gerekiyor.”

Somali'nin kıyılarını koruma kabiliyetinin yanı sıra Eritre, Yemen, Cibuti ve Sudan'ın da kıyılarını koruma kabiliyetine sahip olduğunu vurgulayan Eritre Cumhurbaşkanı, bölgenin karmaşıklığının, yerel çabaları güçlendirmek yerine dış alternatiflere başvurmaktan kaynaklandığını belirtti.

Kızıldeniz'in jeopolitik öneminin, herhangi bir dış müdahaleyi haklı çıkarmayacağını ve Eritre ile Mısır'ın bu konudaki vizyonlarının tamamen uyumlu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Afwerki, “Devletler arasında yakınlaşan görüşler, hükümetlerin, cumhurbaşkanlarının veya siyasi partilerin tercihleri değil, bölgedeki halkların çıkarlarını yansıtmaktadır. Her hükümet, bu temel ilkeyi korumak ve bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesine katkıda bulunmak için kendi yetenekleri konusunda net bir vizyona sahip olmalı” ifadelerini kullandı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz perşembe günü Mısır'ı ziyaret ederek Büyük Mısır Müzesi'nin açılışına katıldı. Cumhurbaşkanı Afwerki bu ziyaret kapsamında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi. Görüşmede, Kızıldeniz'in güvenliğini sağlamak ve bu hayati su yolundaki seyrüseferi etkilememek için iş birliğinin güçlendirilmesinin önemi vurgulandı.

Mısır Cumhurbaşkanı, bölgedeki güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesine katkıda bulunmak için Mısır ile Eritre arasında ve komşu Arap ve Afrika ülkeleriyle koordinasyonun yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Afwerki, Kahire el-İhbariyye kanalına verdiği röportajda Afrika Boynuzu ülkelerinin, kendilerine bu konuda alan tanınırsa ve etnik veya kabile ayrımlarına ya da başarısız politikalara sürüklenmeden sorunları ele almak için bilinçli yaklaşımlar benimsenirse, sorunlarını yerel olarak çözebileceklerini vurguladı. Eritre Cumhurbaşkanı, bölge halklarının bu bölünmeler nedeniyle egemen kurumlara sahip devletler kurmakta zorluk yaşadıklarını ifade etti.

Afrika Boynuzu bölgesindeki ülkeler arasında ikili ve kolektif iş birliğinin büyüme, refah ve istikrarın sağlanması için gerekli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Afwerki, Mısır ile Eritre arasındaki ilişkilerin, bölgedeki kriz ve kargaşa durumunu değiştirmek amacıyla entegrasyon ve kapsamlı iş birliğine yönelik özel stratejik ilişkiler olduğunu vurguladı.

Afwerki’nin bu açıklamalarından birkaç gün önce, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in Etiyopya parlamentosunda yaptığı konuşmada Nil Nehri havzası ülkeleri Etiyopya, Sudan ve Mısır arasında Büyük Etiyopya Rönesans Barajı konusunda iş birliği yapılması ve karayla çevrili ülkesine denize erişim sağlamak için Eritreye koordinasyon çağrısında bulundu.

Sudan’ın Darfur eyaletinin Faşir şehrinde kontrolün Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçmesinin ardından ülkedeki son gelişmelere de değinen Eritre Cumhurbaşkanı, Sudan'daki istikrar ve güvenliğin Afrika Boynuzu'nda denge ve güvenliğin sağlanması için hayati önem taşıdığını, buradaki herhangi bir karışıklığın komşu ülkelerdeki gerilimleri tırmandırabileceğini ve bölgesel güvenliği doğrudan etkileyebileceğini belirtti.


Gazze İstikrar Gücü... Yapısı ve görevleri konusundaki anlaşmazlıklar BM yetkisini tehdit ediyor

Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) araçlarının yanında nöbet tutan Hamas mensupları (AFP)
Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) araçlarının yanında nöbet tutan Hamas mensupları (AFP)
TT

Gazze İstikrar Gücü... Yapısı ve görevleri konusundaki anlaşmazlıklar BM yetkisini tehdit ediyor

Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) araçlarının yanında nöbet tutan Hamas mensupları (AFP)
Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) araçlarının yanında nöbet tutan Hamas mensupları (AFP)

ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze Şeridi'nde en az iki yıl süreyle uluslararası bir güç kurulmasına ilişkin karar taslağının kabul edilmesi için yürüttüğü faaliyetler sürerken, arabulucular ve garantörler arasında istişareler devam ediyor. Bu, Mısır, Katar, ABD ve Türkiye'nin arabuluculuğunda geçen ayın 10'unda yürürlüğe giren Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının şartlarına uygun olarak gerçekleştiriliyor.

ABD medyasında dün yer alan bu istişareler, iki gün önce arabulucu Bishara Bahbah tarafından Şarku'l Avsat'a açıklanmıştı. Bahbah, BM Güvenlik Konseyi’nin yapısı ve görevleri konusunda dört anlaşmazlık olduğunu ve bunun özellikle beş daimî üye ülke olan Birleşik Krallık, Fransa, ABD, Rusya ve Çin arasında güçlere ilişkin karar taslağını destekleme konusunda zorluklara yol açabileceğini belirtti.

Mısır Dış İlişkiler Konseyi Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Muhammed el-Arabi, bu tahminlere katıldığını belirtti. Aynı görüş, Şarku’l Avsat’a ayrı ayrı demeç veren bir Amerikalı strateji uzmanı tarafından da teyit edildi. Her iki taraf da mevcut engeller ışığında sürecin biraz zaman alacağını öngördü.

Bu arada, arabuluculuk yapan bir ülkeden bilgi sahibi bir kaynak Şarku'l Avsat'a, anlaşmazlıklar devam ederse bu uluslararası güçlerin BM Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın Washington'un kararıyla oluşturulmasının muhtemel olduğunu söyledi. Bu, İsrail'in tercih ettiği ancak arabuluculuk yapan ülkeler veya garantörler tarafından kabul edilmeyen bir formül.

Gazze anlaşması ilk aşamasında durma noktasında kalırken, Hamas rehine cesetlerinin tümünü teslim edemedi. Bu arada arabulucular, ikinci aşamaya geçilmesi için çaba gösteriyor. Söz konusu ikinci aşama, uluslararası güç de dahil olmak üzere güvenlik düzenlemelerini ve Gazze Şeridi’ni yönetmekle görevli bir yürütme komitesinin seçimi gibi idari düzenlemeleri kapsıyor.

Dört tartışma noktası

Axios internet sitesi dün, ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nin bazı üyelerine, en az iki yıl süreyle Gazze Şeridi’nde bir uluslararası güç kurulmasına ilişkin karar taslağı gönderdiğini aktardı. Bu girişimin, BM Güvenlik Konseyi üyeleri arasında önümüzdeki günlerde yapılacak müzakerelere dayanacağı ve ilk birliklerin ocak ayı itibarıyla Gazze Şeridi’ne konuşlandırılmasının hedeflendiği belirtildi.

u7ı8
Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) araçlarına yakın bir noktada nöbet tutan bir Hamas mensubu (AFP)

Pazar günü Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda Bahbah, Gazze anlaşmasının tarafları arasında devam eden istişarelerin ayrıntılarını açıkladı ve şunları söyledi: “İki haftadır, bu konuyla ilgili bir karar taslağının BM Güvenlik Konseyi'ne sunulması konuşuluyor, ancak görüş ayrılıkları nedeniyle bu konuda zorluklar yaşanıyor.” Bahbah, karar taslağının bu hafta veya önümüzdeki hafta BM Güvenlik Konseyi'ne sunulmasını bekliyor.

Karar taslağıyla ilgili dört anlaşmazlık noktasına değinen Bahbah, “Birinci anlaşmazlık, bu güçlerin rolüyle ilgilidir; İsrail, bu güçlerin BM barış gücü statüsünde olmasını istemiyor, sadece BM Güvenlik Konseyi’nin onayıyla kurulmasını istiyor. İkinci anlaşmazlık, Gazze anlaşmasının dayandığı Trump barış planının karar tasarısına dâhil edilmesi konusundadır; İsrail bunu istemiyor ve plana uluslararası bir statü kazandırılmasına karşı çıkıyor. Üçüncü anlaşmazlık, İsrail’in Türk güçlerinin Gazze Şeridi’ne gönderilmesini reddetmesiyle ilgilidir. Dördüncü anlaşmazlık ise, bazı tarafların bu güçlerin görev alanına Hamas’ın silahsızlandırılmasını da dâhil etmek istemesiyle ilgilidir; bu madde tasarıda yer alıyor, ancak Hamas ve diğer bazı taraflar bunu reddediyor” ifadelerini kullandı.

Axios internet sitesinin dün aktardığı karar taslağı, görünüşe göre İsrail’in bazı taleplerine de yanıt veriyor. Taslakta, uluslararası güvenlik gücünün ‘barışı koruma gücü değil, yaptırım gücü’ olması öngörülüyor ve bu gücün, ‘Gazze Şeridi’nin silahsızlandırılması sürecini güvence altına alarak Gazze’deki güvenlik ortamının istikrarına katkıda bulunması’ hedefleniyor.

Taslağa göre, uluslararası güvenlik gücü Gazze’nin İsrail ve Mısır sınırlarını güvence altına almak, sivilleri ve insani koridorları korumak, görevinde kendisine eşlik edecek yeni bir Filistin polis gücünü eğitmek ve geçiş süreci boyunca Gazze’de güvenliği sağlamakla görevlendirilecek. Bu geçiş döneminde İsrail, Gazze Şeridi’nden aşamalı olarak çekilecek. Ayrıca Filistin Yönetimi’nin, uzun vadede Gazze’nin kontrolünü üstlenmesini sağlayacak reformlar yapması öngörülüyor.

Söz konusu uluslararası güç katılımcı ülkelerden gelen askerlerden ve ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlığını üstleneceğini açıkladığı Gazze Barış Konseyi ile istişare edilerek oluşturulacak.

‘Başarı dönüşüm gerektirir’

Muhammed el-Arabi, BM Güvenlik Konseyi'ne bir karar taslağı sunmanın beş daimî üyenin onayını gerektirdiğini açıkladı. Sızan bilgilere göre, BM Güvenlik Konseyi'nin tam konsensüsünü sağlamak zor olacak ve şu ana kadar en çok Birleşik Krallık, Fransa ve ABD'nin desteğinin alınması muhtemel görünüyor.

El-Arabi, herhangi bir ülkede askeri bir gücün konuşlandırılmasının mutlaka BM Güvenlik Konseyi kararıyla desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, böyle bir gücün Gazze Şeridi’nde faaliyetlerine ilişkin bazı maddelerin, özellikle askeri varlığın ayrıntıları, yapısı, yetki kapsamı ve bu gücün çatışmalara müdahale edip etmeyeceği ya da yalnızca gözlemle mi yetineceği konularının, daimî üyelerden bazılarının veto hakkını kullanmasına yol açabileceği endişesini dile getirdi. Bunun da ‘güç oluşturulması sürecinde bir engel’ teşkil edebileceğini ifade etti.

Amerikalı stratejik ilişkiler uzmanı Irina Tsukerman da, Washington’un BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu karar taslağının bazı engellerle karşılaşacağını öngörüyor. Tasarının Fransa ve Birleşik Krallık tarafından desteklenmesi, ancak Rusya ve Çin tarafından reddedilmesi bekleniyor. Ayrıca Tsukerman’a göre Hamas da bu girişimin önünde bir engel oluşturuyor; çünkü söz konusu tasarının uygulanması, hareketin siyasal açıdan dışlanmasının başlangıcı anlamına gelecektir.

Tsukerman, ‘pratik başarı için bölgesel pozisyonlarda ve Hamas'ın davranışlarında bir değişiklik olması gerektiğini, ancak bu değişikliğin şu ana kadar Washington'un ulaşabileceği bir şey olmadığını’ vurguladı.

İstanbul toplantısı

İsrail’in istikrar gücünde Türk birliklerinin yer almasına karşı çıktığına dair haberler eşliğinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze anlaşması ve uluslararası güç konularını görüşmek üzere bir araya gelen çeşitli ülkelerin toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, BM’nin Gazze Şeridi’nde istikrarı sağlamak amacıyla bir güç gönderilmesine ilişkin karar üzerinde çalışmaların hâlen sürdüğünü belirtti. Fidan, Türkiye’nin ve bazı diğer ülkelerin, bu gücün tanımının içeriğine göre asker gönderip göndermeme kararını vereceklerini ifade etti.

El-Arabi, İstanbul toplantısında uluslararası vesayetin reddedildiğini ve açık yetkilere sahip bir Filistin gücünün kurulmasında ısrar edildiğini açıkladı. Bu durum, İsrail'in Türkiye'nin bu güce katılımını reddetmesi ve bu tür güçlere karşı temel muhalefetinin yanı sıra, beş ülkeden birinin bu gerekçeyle projeye itiraz etmesine neden olabilir, ki bu da işleri karmaşıklaştıracaktır.

El-Arabi, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası güçler konusunda bir konsensüse varmasının muhtemelen zaman alacağını düşünüyor ve Mısır'ın bu tür kararların BM kararıyla alınmasını ‘kesinlikle tercih ettiğini’ belirtiyor.

Tsukerman'a göre İsrail’in itirazları ve Hamas’ın endişeleri ışığında, arabulucular (bunların arasında Mısır, Katar ve Türkiye de bulunuyor) bu sorunu karma modeller önererek gidermeye çalışacak. Ancak her öneri, bir taraf veya diğer tarafça şüpheyle karşılanıyor; bu durum da uzlaşmanın sağlanmasını bir süre geciktirecek.

Tsukerman, uluslararası gücün Gazze'ye başarılı bir şekilde konuşlandırılması halinde, bu gücün yerel aktörler tarafından yetkilendirilmesi ve kabul edilmesi şartıyla, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasının başlangıcı olacağı sonucuna vardı.