Piyanist’ten Neyzen’e: Gazze müzikle direniyor…

Bir Filistinli ney üfleyerek Gazze'nin enkazı üzerinden dünyaya mesaj veriyor. Süleyman ailesi, yapımı 10 yıl süren evinin etrafında toplanarak müzisyenin taşlara işleyen hüzünlü melodilerini dinliyor

Süleyman kendi gerçekliğini anlattığı hüzünlü melodiler çalıyor (Independent Arabian - Meryem Ebu Dakka)
Süleyman kendi gerçekliğini anlattığı hüzünlü melodiler çalıyor (Independent Arabian - Meryem Ebu Dakka)
TT

Piyanist’ten Neyzen’e: Gazze müzikle direniyor…

Süleyman kendi gerçekliğini anlattığı hüzünlü melodiler çalıyor (Independent Arabian - Meryem Ebu Dakka)
Süleyman kendi gerçekliğini anlattığı hüzünlü melodiler çalıyor (Independent Arabian - Meryem Ebu Dakka)

İzzeddin Ebu Ayşe

Süleyman, İsrail savaş uçaklarının neden olduğu yıkımın ardından Gazze Şeridi'ndeki Refah şehrindeki evinin enkazı üzerinde, ney'ini üflüyor. Parmaklarıyla neyin delikleri üzerinde ustalıkla geziniyor ve güçlü bir nefesle "Hayatta Kalma" melodisini çalıyor, trajik bir hikayeyi notalarıyla ifade ediyor.

Süleyman, her çaldığı melodiden etkileniyor ve bedeni adeta dalgalanıyor, güçlü nefesiyle fısıldadığı hüzünlü melodiler, yüzündeki ifadeye tesir bırakıyor. Sonrasında, çaldığı notalar yavaşça hafifliyor ve durduğunda arkasından yükselen alkışların sesini duyuyor.

Süleyman'ın ailesi, etrafında sessizce toplanmış, Arap müziğinin diliyle çalınan ney melodilerini sessizce dinliyor. Neyzenin güçlü nefesiyle çıkardığı hüzünlü notalar, onların gözünde, on yıl süren ev inşası sırasında yaşadıkları zorlukları ve direnci anlatan bir hikayeyi yansıtıyor.

Enkazın üstünde hayat

Süleyman, İsrail'in yıkımına uğrayan evi için duyduğu hüzünle birlikte, enkaza dönüşen evini terk etmemiş ve hala yaşamını o yıkıntılar üzerinde sürdürüyor. Süleyman: "Ailemin tüm bireyleri, evimizi terk etmeyi ve mülteci çadırlarına gitmeyi reddettiler. Onlar, hayatlarını evimizin enkazı üzerinde devam ettirmekte kararlılar." diyor.

Süleyman, günlerini evinin enkazı üzerinde geçiriyor, eşyalarını toplamaya ve hayatını yeniden kurmaya çalışıyor. Ancak akşam saatlerinde ailenin yaşamı tamamen değişiyor. Süleyman o durumu şöyle anlatıyor: “Korku, akşam saatlerinde hızla içimize işler. Her gün, evime tekrar saldırı olabileceği düşüncesi beni sarar ve bu, en çok korktuğum şey. Ancak çocuklarım, ölmekten hiç korkmazlar.”

Evlerinin yıkılmasından beri Süleyman'ın ailesi son derece zor yaşam koşullarıyla karşı karşıya. Temel yaşam ihtiyaçlarına dair eksikkleri bulunmakta; su, un, elektrik gibi temel ihtiyaçlardan mahrum kalmış durumdalar. Ayrıca, alternatif enerji kaynakları da enkaz altında tahrip olmuş durumda.

Enkaz altında ney

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Süleyman, yirmi yıl önce kendi elleriyle yapmış olduğu ney'inden vaz geçmiyor. Müzik aletini enkazın arasında bulduğunu ve ona ulaşabilmek için dikkatlice enkazı kaldırmak zorunda kaldığını belirtiyor.

Süleyman, neyi, İsrail'in neden olduğu travmalardan koruyan kalkan olarak görüyor ve aynı zamanda, ailesiyle birlikte yaşadığı karmaşık gerçekliği kabullenmekte yardımcı olan bir kurtuluş aracı olarak değerlendiriyor. Ailesiyle birlikte yıkılmış evinin duvarları üzerinde oturarak ve hüzünlü melodilerini dinleyerek geçirdiği zamanlar, yaşadığı zorlu gerçekliği kabullenmesine katkıda bulunmakta.

Süleyman, kararlılığın bir mesajı olarak evini Filistin kefiyesiyle kapladı (Independent Arabian - Meryem Ebu Dakka)
Süleyman, kararlılığın bir mesajı olarak evini Filistin kefiyesiyle kapladı (Independent Arabian - Meryem Ebu Dakka)

Süleyman hayatın acı gerçekleriyle baş etmede neyin sıkıntılarını gideren bir kaynak olduğunu söylüyor. Ney, yıkılmış evinin sessiz duvarlarını delip geçen tek ses olarak, onun sevdiği ve üzerinde hüzünlü ve anlamlı melodiler çaldığı tek enstrümandır. Melodilerinde güzel duygular yüklü.

Hayatta kalma melodisi

Ne güzeldir çalgıcının nağmeleri; bazen onu ağlatan, bazen ruhunu tekrar sevindiren. Basit enstrümanın ağzından dökülen melodiye hüzünlü duyguları bıraktığı anda etrafındakiler "Hayatta Kalma" melodisine kulak kesilir. Bu melodi, Süleyman'ın zorlu yaşam koşullarına özel olarak bestelediği bir eser.

Süleyman: “Yıkıcı savaş, her saatte bize yürek parçalayan haberler ulaştırır. Ancak umutsuzluğun hayatımıza hakim olmasına izin veremeyiz. Uçakların ve bombalarının bize hiçbir şey yapamayacağını düşünüp umursamıyoruz. Bu yüzden günlük hayatımdan anları çalmaya ve gerçeğe uygun bir melodi üretmeye çalışıyorum. Eserime “Hayatta Kalma” adını verdim.” diyor.

Süleyman için “Hayatta Kalma” melodisi, İsrail'e ve tüm dünyaya güçlü bir müzikal mesaj taşıyor. Bu mesaj, hüzünlü Gazze halkının bu topraklarda durma kararlılıklarını, enkaz altından kalkmayı başaracaklarını ve Tel Aviv ordusunun sürgün emirlerine boyun eğmeyeceklerini ifade ediyor.

Dünyaya mesaj

Süleyman, mesajını iletmek için müziği seçti çünkü müzik, tüm halkların anlayabileceği evrensel bir dil. Bu yolla dünyaya Gazze'nin savaşlar, yıkım ve saldırılara rağmen hala yaşam dolu olduğunu ve İsrail saldırıları nedeniyle istikrardan mahrum bırakılmış insanların istikrara olan aşkını anlatmak istiyor.

Süleyman, geceleyin uyurken yanında tuttuğu neyin ona acı veren her şeye rağmen umut hissetmesini sağlayan tek şey olduğunu söylüyor. Süleyman kuşatma koşullarına rağmen onurlu bir şekilde yaşayan Gazze sakinlerinin yaşam tarzında kararlılık ve azmi ifade ediyor.

Süleyman, Filistin kufiyyesini bir yandan kendi giyerken bir başka kufiyyeyi de evinin enkazının üstüne örtüyor. Gazze'deki olayları ve acı gerçekleri haber yapmak üzere gelen herhangi bir gazeteci geldiğinde, Süleyman hemen onunla buluşuyor ve evinin enkazı üzerinde siyah-beyaz Filistin kufiyyesi ile fotoğraf çekilmeyi talep ediyor.

Süleyman’ın işgal ve katliamlara karşı ney üflemesi Piyanist filmini akıllara getirdi. Polonyalı ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman’ın kendi anılarından uyarlanan filmde 2. Dünya Savaşı'nda Nazilerin zorbalıklarına ve Holokost’a karşı hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bu dokunaklı biyografik drama, Adrien Brody'nin En İyi Erkek Oyuncu dalında kazandığı ödül dâhil üç Oscar kazandı.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.