Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Brezilya Devlet Başkanı ile görüştü: Çeşitli alanlarda işbirliğinin geliştirilmesi vurgulandı

Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Lula da Silva (SPA)
Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Lula da Silva (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Brezilya Devlet Başkanı ile görüştü: Çeşitli alanlarda işbirliğinin geliştirilmesi vurgulandı

Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Lula da Silva (SPA)
Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Lula da Silva (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz dün (Salı), Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva ile görüştü. Görüşmede, iki ülke arasındaki mevcut ilişkiler ve çeşitli alanlarda işbirliğini geliştirmek için ortak koordinasyon sağlama konusu gözden geçirildi.

Görüşme, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin Brezilya Devlet Başkanı'nı Riyad'daki Yemame Sarayı'nda kabul etmesinden sonra gerçekleştirildi. Taraflar, her iki ülkede ortak çıkarlara ulaşmak için umut verici yatırım fırsatlarını, bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ortak çıkarları ilgilendiren konuları ve bunlara yönelik yapılan çalışmaları ele aldı.

dcefrre4h
Prens Muhammed bin Selman, Lula da Silva'yı Riyad'daki Yemame Sarayı'nda kabul etti (SPA)

Ayrıca taraflar iki ülke arasında enerji alanında ikili mutabakat zaptı imza törenine de tanık oldular. Anlaşma, Suudi Arabistan tarafında Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, Brezilya tarafında ise Maden ve Enerji Bakanı Alexander Silveira tarafından imzalandı.

Gözlemciler, Lula’nun ziyaretinin iki ülke arasındaki 55 yılı aşkın süredir devam eden tarihi ilişkilerin derinliğine ve ülkesinin Suudi Arabistan'la pozisyon ve vizyonlarını koordine etme konusundaki istekliliğine dayanarak gerçekleştiğine dikkati çekti. Suudi Arabistan ve Brezilya, iki ülke arasındaki çeşitli alanlardaki ortaklığı güçlendirmenin, ekonomik ve kalkınma iş birliğini 2030 Vizyonu’nun sunduğu fırsatlar ışığında ortak çıkarları sağlayacak şekilde geliştirmek istiyor.

xsac
Taraflar, iki ülke arasındaki çeşitli alanlardaki ortaklığı geliştirmenin yollarını tartıştı (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin bölgenin güvenliğini ve istikrarını artırma çabalarının taktir edildiği görüşmede gözlemciler ayrıca bölgesel ve uluslararası arenada son yaşanan gelişmelerinde ele alındığını belirtti. Çatışmaların sona erdirilmesi, sivillerin korunması, Gazze Şeridi'ndeki ablukanın kaldırılması, insani yardımın ulaştırılmasına izin verilmesi, zorla yerinden etme politikasının durdurulması ve uluslararası insani hukuka saygı gösterilmesine vurgu yapılan toplantıda ‘İsrail'in Gazze'deki saldırıları konusunda iki ülke arasındaki pozisyonların benzer olduğuna’ dikkat çekildi.



Suudi Arabistan vurguladı: Filistin devleti kurulmadan İsrail'le ilişki olmaz

Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)
Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan vurguladı: Filistin devleti kurulmadan İsrail'le ilişki olmaz

Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)
Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın bir Filistin devleti kurulmadan İsrail ile ilişki kurmayacağını belirterek, Krallığın bu konudaki tutumunun değişmez olduğunu ve “müzakere ya da teklife tabi olmadığını” vurguladı.

Açıklamada, Prens Muhammed bin Selman'ın Suudi Arabistan'ın, “başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için gayretli çalışmalarını durdurmayacağını ve bu olmadan İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmayacağını” vurguladığı ifade edildi.

Açıklamada, Suudi Arabistan'ın “İsrail'in yerleşim politikaları, Filistin topraklarının ilhakı ya da Filistin halkını topraklarından sürme çabaları yoluyla, Filistin halkının meşru haklarından taviz verilmesini kategorik olarak reddettiği” vurgulandı. Bugün uluslararası topluma düşen görev, topraklarına sahip çıkmaya devam edecek ve topraklarını terk etmeyecek olan Filistin halkının çektiği ağır insani acıları hafifletmek için çalışmaktır” denildi.

Açıklama, Krallığın “bu kesin pozisyonun müzakere ya da teklife tabi olmadığını ve Filistin halkı uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak meşru haklarını elde etmeden, kalıcı ve adil bir barışa ulaşılamayacağını ve bunun önceki ABD yönetimine ve mevcut yönetime zaten açıkça ifade edildiği” şeklinde son buldu.