Minawi’den savaşın ordunun kontrolünden çıkması konusunda uyarı

Darfur Başkanı Sudan'da barışın sağlanmasında Suudi Arabistan'ın rolünün önemini vurguladı.

Darfur Bölgesi Başkanı ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi. (Şarku'l Avsat)
Darfur Bölgesi Başkanı ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi. (Şarku'l Avsat)
TT

Minawi’den savaşın ordunun kontrolünden çıkması konusunda uyarı

Darfur Bölgesi Başkanı ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi. (Şarku'l Avsat)
Darfur Bölgesi Başkanı ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi. (Şarku'l Avsat)

Darfur Bölgesi Başkanı ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi, Sudan Ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki savaşı ülkenin tarihindeki ‘en büyük patlama’ olarak nitelendirdi. Savaşın büyük kayıplara yol açtığını, halen can almaya devam ettiğini ve ülkenin birliğini tehdit ettiğini belirten Minawi savaşın tarafların kontrolünden çıkma olasılığı konusunda da uyardı.

Minawi, Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da dün düzenlediği basın toplantısında, savaşan taraflarla, aralarında HDK Komutanı Muhammed Hamdan Daklo'nun da bulunduğu, temaslarını sürdürdüğünü doğruladı. Daklo, Minawi'nin geçtiğimiz salı günü kendisiyle temasa geçtiğini bildirdi. Minawi, savaşta tarafsızlığı sona erdirme pozisyonunun orduya yakınlaşma anlamına gelmediğini belirterek, bunu ‘vatandaşların ve kamu ve özel malların korunması’ olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ülkedeki çatışmanın geleceğine ilişkin endişelerini de dile getiren Minawi sözlerinin devamında şunları söyledi:

Sudan'ın tek bir devlet olarak mı kalacağını, eyaletlere, emirliklere veya kantonlara mı bölüneceğini bilmiyoruz. Hepimiz Sudan için tek bir geleceğe ulaşmaya çalışıyoruz çünkü savaş, savaşçıların kontrolü dışında olabilecek yönlere doğru kayabilir.

Minawi, Sudan'la ‘savaşın acısını paylaşan ve Sudanlılarla geçimini paylaşan’ komşu ülkelerin liderleriyle, ülkede barışı sağlama çabalarını birleştirmek amacıyla temaslar başlattığını belirterek şunları söyledi:

Komşu ülkelerin rolü, Suudi Arabistan Krallığı'nın rolünün gerekliliği ve Afrika Birliği (AfB) ve Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) gibi bölgesel ve uluslararası çabaların entegrasyonu ile önemli bir rol olduğu için yeniden canlandırılmalıdır.

Darfur Bölgesi Başkanı, sivil siyasi güçleri ve etkili kişileri ülkenin birliği ve egemenliği konusunda iç görüşü birleştirmeye çağırdı:

Savaş devam ederse, Somali ve Libya savaşlarından daha kötü olacaktır. Çünkü bu iki ülkeyi dil ve din birleştiriyor, Sudan ise çok yönlü.

Minawi, Eritre Devlet Başkanı Isaias Afewerki, Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir Mayardit, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ve Kenya Cumhurbaşkanı William Ruto ile yaptığı görüşmeleri açıkladı. Minawi'ye göre onlar ‘Afrika sorunlarının Afrikalı çözümü’ konusunda hemfikir. “Afrika rahmi yeni bir Afrika ülkesi doğurmasın” dedi. Ayrıca, gelecek ay IGAD zirvesi düzenleme konusunda anlaştıklarını belirtti.

Minawi ayrıca ülkenin sorunlarına kalıcı çözümler getiren kapsamlı bir ulusal diyalog çağrısında bulundu:

Sudan, sorunlarını çözmek için ulusal diyalogda şansı bulamayan tek ülkedir. Bu diyalog için uygun zaman gelmiştir. Sudan'ı anayasal olarak kurmamız gerekir.

Darfur Bölgesi Başkanı, Darfur'daki durumu ‘korkunç’ olarak nitelendirerek şunları söyledi:

Devlet yok, dört eyalet HDK’nın elinde ve ordu yok. Bu da mülteci kamplarının şehirlerden daha güvenli olmasına neden oldu. Yaklaşık dört milyon mülteci var ve başkent Fashir, büyük insan hakları ihlalleri yaşanırken büyük bir mülteci kampına dönüştü. Bu ihlallerde canlar, mallar ve mülkler gasp edildi.

Minawi, Ordu ve HDK arasındaki savaşın nedenlerini de değerlendirdi:

Ordu, HDK'nın kendisinden daha büyük olmasına izin vererek hata yaptı. Açık ve herkese açık olan askere alma, kabile ve etnik silahlanma yoluyla etnik askere almaya dönüştü. Bu da üslerin birbiri ardına düşmesine neden oldu.

Minawi, devletin çöküşüne yol açabilecek bazı senaryolar konusunda da uyardı.

“Bunlar, herhangi bir tarafın diğer tarafa galip gelmesi veya müzakere yoluyla bir anlaşmaya varılması senaryoları. HDK’nın galip gelmesi durumunda, devletin çökeceğini söyledi. HDK bir devlet değil, devlete destek veren bir güçtür. Devleti ortadan kaldırırlarsa, birçok hükümet olacaktır”

Ancak Minawi aynı zamanda HDK’ya karşı ordunun zaferinin bunun devleti parçalayabilecek baskı durumu fikrini yenilemek için destekçilerinin baskı ve ajitasyonuna dayanarak halkın iradesine dayatılan bir devlet ile sonuçlanacağına işaret etti. HDK ve Ordu, silahı kuşanan taraflar olarak iktidarı paylaşmak için müzakere etmelerinin ‘diktatör bir hükümete yol açacağı’ konusunda uyararak, ateşkesin durdurulmasını sağlayacak bir müzakerenin başlaması gerektiğini ve ardından ülkenin birliğini ve egemenliğini koruyacak bir siyasi sürecin başlatılması gerektiğini vurguladı.

Darfur Bölge Başkanı, önceki rejimin destekçilerinin ülkenin kontrolünü ele geçirmesi hakkında şunları söyledi:

Eski rejim destekçileri (kalıntılar) üç gruba ayrıldı. Merkez Kalıntılar, Usame Abdullah ve diğerleri, ordunun yanında yer aldı. Kurdufan ve Darfur kalıntıları, HDK’nın yanında saf tuttu. Geri kalan küçük bir grup ise Özgürlük ve Değişim ile saf tuttu. Savaş şu an iddia edildiği gibi kalıntılara karşı değil.

Minawi, ihlallerin büyük kısmından 'HDK’yı sorumlu tuttu. Ordunun da ihlalleri olduğunu, topçu ve uçaklarla bombardıman yaptığını, ancak en büyük ihlallerden sorumlu olanın HDK olduğunu' söyledi Darfur'da bir çatışmadan kaçındıklarını ve her iki tarafı da ateşi kesmeye ikna etmeye çalıştıklarını belirterek “Ancak vatandaşlar saldırıya uğrarsa tarafsız kalmayacağız, saldırıların gerçekleşmemesini umuyoruz” dedi.



Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı

Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı
TT

Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı

Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgede 500'den fazla mevzi ve silah deposunu imha ettiğini belirterek, ‘İsrail saldırganlığının gölgesinde istikrarın sağlanamayacağını’ vurguladı.

Yeni hükümetin kuruluşunun 100’üncü günü münasebetiyle konuşan Selam, ‘devletin otoritesini dayatmak’ için çalışmaya devam etme sözünü yineledi. Selam, “Kurtuluş ancak gerçek bir reform süreci başlatarak ve Arap kardeşlerimizin güvenini yeniden kazanarak sağlanabilir… Lübnan tarihinin önemli bir aşamasında” ifadelerini kullandı.

“Refik Hariri Uluslararası Havaalanı yolundaki tüm partizan resimler ve sloganlar kaldırıldı. Bu yolda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) unsurlarına saldıranlar gözaltına alındı” diyen Selam, yerinden edilmiş Suriyelilerin güvenli bir şekilde geri dönüşünü kolaylaştırmak için çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

Selam, hükümetin 100 gün içinde gerçekleştirdiklerinden bahsederek şunları söyledi: “Bugün bir yük haline gelen bankacılık gizliliği yasasını çıkardık. Hedefimiz modern ve iyileşen bir bankacılık sistemi kurmak. Zira insanların mevduatlarını geri kazanmanın yolu bu.”

Uluslararası Para Fonu (IMF) ile devam eden müzakerelerde kaydedilen ilerlemeye işaret eden Selam, “Ben mevduatların silinmesi fikrinden vazgeçilmesinden yanayım” dedi.

“Biri yeniden yapılanma diğeri de yatırım için olmak üzere iki konferans düzenleyeceğiz” diyen Selam, hükümetin yeniden yapılanmaya öncelik verdiğini, bu amaçla 250 milyon dolarlık bir kredi sağlandığını ve dört yıllık bir plana göre eğitim, sağlık ve diğer sektörleri desteklemek için 350 milyon dolardan fazla değerde projeler üzerinde çalışıldığını vurguladı.

“Gerçek büyümenin tüm bölgeleri kapsaması gerektiğini” vurgulayan Selam, bu nedenle güney, kuzey ve Bekaa Vadisi'ni ziyaret ederek bu bölgelerin ihtiyaçlarını yerinde gördü.

Hükümetin reformları bağlamında, ‘performansı arttırmak ve hizmet seviyesini yükseltmek için liyakat ve rekabetçiliğe dayalı yeni bir işe alım mekanizmasının benimsenmesinin’ yanı sıra telekomünikasyon sektörünün geliştirilmesine, elektrik sektöründe reform yapılmasına ve yenilenebilir enerji projelerine odaklanılmasına işaret etti.