NASA, Mars ufkunun çarpıcı görüntüsünü yayımladı

"Mars'ın yörüngesinde astronotlar olsaydı manzaraları bu olacaktı"

Mars'ın ince atmosferi, içinde asılı duran bulut ve tozun yarattığı etkiyle puslu görünüyor (NASA)
Mars'ın ince atmosferi, içinde asılı duran bulut ve tozun yarattığı etkiyle puslu görünüyor (NASA)
TT

NASA, Mars ufkunun çarpıcı görüntüsünü yayımladı

Mars'ın ince atmosferi, içinde asılı duran bulut ve tozun yarattığı etkiyle puslu görünüyor (NASA)
Mars'ın ince atmosferi, içinde asılı duran bulut ve tozun yarattığı etkiyle puslu görünüyor (NASA)

NASA'nın Odyssey yörünge aracı, Mars ufkunun çarpıcı görüntüsünü yayımladı.

Söz konusu görüntü, koordine edilmesi aylar süren bir çalışma sonucunda yakalandı. Üstelik bilim insanları bunların, Mars ve Dünya'yı karşılaştırmaya olanak sağlayacağını söylüyor.

2001'de fırlatılan ve Kızıl Gezegen'in yörüngesine yerleşen Odyssey, görüntüyü yaklaşık 400 kilometre yükseklikten kaydetti.

Bu mesafe 1990'lardan beri Dünya'nın yörüngesinde dönen Uluslararası Uzay İstasyonu'nun (UUİ) yeryüzüne uzaklığıyla aynı.

ABD'deki Arizona Eyalet Üniversitesi'nden gökbilimci Jonathon Hill, "Mars'ın yörüngesinde astronotlar olsaydı manzaraları bu olacaktı" dedi.

Gökbilimci, "Daha önce Mars'taki hiçbir uzay aracı bu tür bir manzarayı kaydetmemişti" diye ekledi.

Görüntü, Odyssey'nin Termal Emisyon Görüntüleme Sistemi (THEMIS) sayesinde kaydedildi. Bilim insanları uzay aracının gövdesine sabitlenmiş bu cihazın, söz konusu manzarayı kaydedecek konuma gelmesi için beklemek zorunda kaldı.

THEMIS aslında Mars yüzeyinin haritasını çıkarmak için kullanılıyor.

Dünya'daki bilim insanları, Mars ufkunu görme amacıyla Odyssey yörünge aracının gövdesinin tamamını 90 derece eğmek ve THEMIS cihazını ufku işaret edecek konuma getirmek için çeşitli komutlar gönderdi.

Ekip ayrıca, uzay aracını günlerce bu konumda tutmak zorunda kaldı. Zira THEMIS cihazı, bu panaromayı oluşturmak için toplamda 10 fotoğraf çekti. Bu fotoğraflardan her biri, Mars ufkunun farklı bölümlerine odaklanıyor.

Görüntüyü kaydetmek için en elverişli konumda uzay aracının anteninin Dünya'dan uzağa bakması gerekti.

Bu da uzay aracının Dünya'yla iletişiminin kesilmesine neden oldu. Bilim insanları araçla saatlerce temas kuramadı.

THEMIS aynı zamanda bir termal kamera olduğu için nesnelerin sıcaklığını ortaya çıkarabilir. Bu da Kızıl Gezegen'deki bulutların incelenmesini sağlayabilir.

Mars'ta, tıpkı Dünya'da olduğu gibi, su buzundan oluşan bulutlar mevcut. Ancak aynı zamanda atmosferik koşullar uygun olduğunda ortaya çıkan ve karbondioksit buzundan oluşan bulutlar da var. Bunları incelemek Mars atmosferinin nasıl işlediğini anlama fırsatı sunabilir.

Bu bilgiler, gelecekte Mars'a gitmesi ve burada kendi kendini sürdüren bir üs kurması planlanan astronotlar için elzem olacak.

Independent Türkçe



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging