Zelenskiy kış aylarında Rusya ile savaşta yeni bir aşamaya geçileceğini bildirdi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, kış döneminde Ukrayna- Rusya savaşında, hem sivilleri hem de tahıl ihracatını etkileyecek yeni bir aşamaya geçileceğini belirtti.

AA
AA
TT

Zelenskiy kış aylarında Rusya ile savaşta yeni bir aşamaya geçileceğini bildirdi

AA
AA

Associated Press'e (AP) konuşan Zelenskiy, Rusya ile savaş ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Rusya ile olan savaşın kış aylarında "yeni bir döneme" geçeceğinin altını çizen Zelenskiy, bu durumun yalnızca cepheyi değil, aynı zamanda sivilleri ve hatta tahıl ihracatını da etkileyeceğini ifade etti.

Zelenskiy, bahar aylarından beri Rusya ordusuna karşı sürdürülen saldırının beklenen sonucu vermediğini, bunun başlıca nedeninin de "Ukrayna'nın müttefiklerinden umduğu silahları alamaması" olduğunu vurguladı.

Yoğun bir Rus hava saldırısının yeniden başlayacağı tahmininde bulunan Zelenskiy, savunmayı sürdürmenin yanı sıra sivil bölgeleri de savunmanın kış harekatını özellikle zorlaştıracağını aktardı.

İsrail'in Filistin'e saldırıları

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Zelenskiy, söz konusu saldırıların "kritik bir dönemde dikkatleri Ukrayna'daki çatışmadan başka yöne çekme tehdidi" yarattığını söyledi.

Zelenskiy, "Buradaki savaş tam ölçekli, karmaşık, büyük ve küresel. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan en büyük savaş. Dolayısıyla müttefiklerimizin dikkatinin başka yerlere dağılmasının ne gibi zorluklara yol açabileceğini anlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Ukrayna kendi silahlarını üretmek istiyor

Dışarıya bağımlı olmak yerine Ukrayna'nın yerli silah üretimini artırmak istediğini vurgulayan Zelenskiy, Batılı müttefiklerin Ukrayna'ya, kendi silahlarını üretebilme ve tamir edebilme lisansı vereceğini umduğunu söyledi.

Ukrayna'daki seçimler

Zelenskiy, Ukrayna'da 31 Mart 2024'te yapılması beklenen devlet başkanlığı seçimlerine de değinerek Rusya'nın saldırılarının seçmenlere tehlike oluşturması nedeniyle söz konusu seçimin yapılamayacağını söyledi.

Çevrim içi oylama konusunda ise anayasada değişiklik yapmak gerekeceğini ve "Rusya tarafından işgal edilmiş bölgelerde" oy verme problemi olduğunu kaydeden Zelenskiy, Ukrayna istikrara kavuşur kavuşmaz seçimlerin gerçekleşmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Zelenskiy, ABD'lilerin neredeyse yarısının Ukrayna'ya gönderilen yardımları onaylamadığı sonuçlarına ilişkin ise Ukrayna'nın, ABD ve diğer ülkelerin uzun vadede yararı için mücadele ettiğinin ve Rusya'nın kazanmasının Avrupa'da istikrarı tehlikeye atacağının altını çizdi.



İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Hüda Rauf

İran ile ABD arasındaki müzakereler, her iki müzakereci ve arabulucu tarafın iyimser ve olumlu açıklamalarıyla ilerleyen üç turdan sonra durdu. Dördüncü turun ertelenmesi, ABD-İran arasında geçici veya kalıcı bir anlaşmaya varılma şansı konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Donald Trump'ın göreve gelmesinden bu yana tüm göstergeler, hem İran hem de Amerikan tarafının bir anlaşma imzalamaya hazır ve niyetli olduğuna işaret etse de, şimdilik görüşmelerin üçüncü turda durmasının -ama bu geçici ve yakında dördüncü turla devam edecek gibi görünüyor- her bir tarafın istediği şeyin teknik ayrıntılarından ibaret olmayan başka nedenleri de vardı. Nitekim Washington'daki bazı taraflar İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılmasından bahsederken, diğerleri ise sıfır zenginleştirmeden bahsediyor ve İran her ikisini de reddediyor.

Trump yönetiminin İran ile müzakerelerdeki temsilcisi Steve Witkoff, Tahran'ın uranyumu yüzde 3.67 oranında zenginleştirme hakkı olduğunu söylese de, ertesi gün İran'ın uranyum zenginleştirmemesi gerektiğini açıkladı. Ardından Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın uranyum zenginleştiren tek nükleer olmayan ülke olmak istediğini söyledi.

Öte yandan İran'ın yüzde 3.67 oranında uranyum zenginleştirme imkânına sahip olması durumunda bu oranın barışçıl amaçlarla uyumlu olmadığı belirtiliyor. Zira birkaç hafta içinde yüzde 20, sonra yüzde 60 ve en sonunda da yüzde 90 zenginleştirme oranına ulaşabilir ki bu da silah üretmek için gereken oran.

Her iki taraftan gelen belirsiz açıklamalara rağmen İran ve Washington'un çok yakında bir anlaşmaya varma noktasında olduğu kesin. Ancak görüşmelerdeki duraklamanın bölgesel bir başka gelişmeyle bağlantılı olduğu anlaşılıyor. İran'da Recai Limanı’nda ağır kayıplara yol açan ve etkileri halen devam eden bir patlama meydana gelirken, Husilerin İsrail hedeflerine yönelik saldırısı gerçekleşti. Husilere ait bir insansız hava aracı İsrail'deki enerji merkezini çevreleyen köprünün yakınına düşerek geniş çaplı bir hasara yol açtı. İsrail güvenlik birimlerinin yaptığı değerlendirmelerde, Husilerin Ben Gurion Havalimanı'na yeni tip bir füze fırlattığı belirtiliyor. Saldırı üzerine İsrail, İran’ı hedef alma ve eleştirme bahanesi bulma fırsatını kaçırmayarak, Tahran’ı Husi saldırısının arkasında olmakla suçladı.

İran'ın yıllardır Husilere askeri, mali ve lojistik destek sağladığı biliniyor. Ancak İsrail, bu olayı İran'ı eleştirmek ve Washington ile yürüttüğü müzakereler kapsamında ona baskı yapmak için kullandı. Öte yandan İran da Husi saldırılarını, Washington'u Kızıldeniz'deki saldırıları durdurmaları için Husileri etkileme gücüne sahip olduğuna ikna etmek amacıyla kullanıyor ve bu, İran'ın bilinen meseleleri birbirine bağlama politikasıyla örtüşüyor.

Daha sonra üçüncü tur görüşmelerin ardından müzakereler durdu, ama dördüncü tur görüşmeler yakın. Trump da Husiler ile Kızıldeniz'de ABD gemilerine yönelik saldırıların durdurulması ve ABD’nin Yemen'deki Husilere yönelik saldırılarının durması konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu.

Bilhassa saldırılardan zarar gören Mısır ve Suudi Arabistan gibi Kızıldeniz'e kıyısı olan bölge ülkeleri olduğu için, iki taraf arasındaki saldırıların durması, bölgede sükunetin sağlanması ve gerginliğin azalması için olumlu bir gösterge. Suudi Arabistan, Yemen'de gerginliğin azaltılması ve Yemen krizinin barışçıl bir şekilde çözülmesi amacıyla bu anlaşmaya mutlaka destek verecektir. Ancak anlaşma diğer yandan, Trump'ın övünebileceği herhangi bir başarı elde etmek isteyen Washington'a baskı yaparak, İran ve İsrail'in çıkarları doğrultusunda birbirlerini nasıl kullandıklarını da ortaya koydu.

Kaldı ki Washington ile Husiler arasındaki anlaşmaya ilişkin soru işaretleri de gündemde; anlaşma Trump'ın bölge ziyareti bitene kadar geçici mi olacak, yoksa devam mı edecek? Yemenli isyancılar sadece İsrail gemilerine saldırmaya devam ederse ne olacak? Bu durum İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durmasına yol açacak mı? Tüm bunlar önümüzdeki ziyaretten sonra cevapları daha da netleşebilecek sorular.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre İran, İsrail ve Husiler, mevcut süreçte çıkarlarını korumak için Amerikan rolünü kullanmayı, ondan faydalanmayı başardılar. Ancak gelişmeler henüz şekillenme aşamasında ve bunların kısa sürede çökecek geçici düzenlemelerle mi yoksa daha uzun süre devam edecek düzenlemelerle mi sonuçlanacağı belirsiz.