İsrail, Gazze'de sivil savunma araçları ve kurtarma ekipmanlarının yüzde 80'ini imha etti

İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde sivil savunma araçları ve kurtarma ekipmanlarının yüzde 80'ini imha ettiği bildirildi

(AA)
(AA)
TT

İsrail, Gazze'de sivil savunma araçları ve kurtarma ekipmanlarının yüzde 80'ini imha etti

(AA)
(AA)

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail saldırılarında hedef alınan Sivil Savunma ve Acil Yardım ve Kurtarma ekiplerine bağlı araç ve ekipmanlara ilişkin bilgi verildi.

Açıklamada, İsrail'in Gazze saldırılarında sivil savunma araçları ve kurtarma ekipmanlarının yüzde 80'ini imha ettiği belirtilerek, bu nedenle enkaz altındaki kişileri kurtarma çalışmalarının kısıtlı imkanlarla yapıldığı kaydedildi.

Enkaz altındaki cesetler haftalarca çıkarılamıyor

İsrail'in kurtarma araçlarının çoğunu hedef alıp imha etmesi ve geri kalan araçlardaki yakıt sıkıntısı sebebiyle katliam yapılan bölgelere ulaşılamadığı belirtilen açıklamada, bu imkansızlıklar yüzünden bazı enkazların haftalarca kaldırılamadığı ve cesetlerin çıkarılamadığı belirtildi.

Açıklamada, "bölgede insani durumun felaket bir düzeye ulaştığı, işgal ordusunun onlarca evi eş zamanlı olarak bombaladığı" kaydedilerek, "ABD Başkanı Joe Biden ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in temsil ettiği ABD yönetimi başta olmak üzere işgal güçleri ve uluslararası toplum, İsrail'e yeşil ışık yakarak onay verdikleri bu soykırımdan sorumludur." denildi.

İslam dünyasına "geç olmadan Gazze'yi kurtarın" çağrısı

Bu soykırımın içinde kurtarma çalışmaları yapabilmek için bölgeye yardım ve malzeme taşıyan günlük bin tırın ve günlük bir milyon litre yakıtın girmesi istenen açıklamada, İslam ve Arap dünyasına geç olmadan Gazze'yi kurtarmaları çağrısı yapıldı.

Açıklamada, İsrail'in soykırım saldırılarında en derin acıyı yaşayan on binlerce hasta ve yaralının kurtarılması için acilen tıbbi donanımlı sahra hastanelerine ihtiyaç duyulduğuna işaret edilerek, ağır yaralıların da Arap ve İslam dünyasındaki hastanelere nakledilmesi gerektiği vurgulandı.

Yüzlerce sivil savunma aracı ve kurtarma ekipmanlarına ihtiyaç var

Yüzbinlerce ev, okul, hastane, cadde ve sokağın yıkılması nedeniyle enkaz altında kalanların çıkarılması ve enkazların kaldırılması için yüzlerce sivil savunma aracı ve kurtarma ekipmanlarına ihtiyaç duyulduğu vurgulanan açıklamada, Gazze'nin kan ağladığı, her gün hızla ölüme yaklaştığı ve dünyanın belki de bu mesajı zamanı geçtikten sonra anlayacağına vurgu yapıldı.



Gambiya'daki kadın sünneti tartışmalarının beklenmedik bir sonucu oldu

Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)
Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)
TT

Gambiya'daki kadın sünneti tartışmalarının beklenmedik bir sonucu oldu

Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)
Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)

Gambiya'da kadın sünneti yasağını kaldırmaya yönelik çabalar ilginç bir sonuç doğurdu: Afrika ülkesinde kadınların cinsel hazzı artık daha fazla önemseniyor.

Kadın sünneti, klitoris ve labia minora gibi kadınların dış cinsel organlarının, tıbbi bir gereklilik olmadan tamamen veya kısmen çıkarılmasını ifade ediyor.

Kadınların cinsel hazzını azaltan bu işlemin enfeksiyon, şiddetli ağrılar, kısırlık ve hatta ölüm gibi sonuçları olabiliyor. 

Gambiya'da 2015'te yasaklanan kadın sünnetini uygulayanlar para ve hapis cezasına çarptırılabiliyor. 

Birleşmiş Milletler'e göre Afrika ülkesinde 15-49 yaşındaki kadın ve kız çocuklarının yüzde 76'sı bu işleme maruz kaldı. 

Yasağı kaldırma amacıyla parlamentoya yasa tasarısı sunulmuş ancak teklif geçen yıl temmuzda reddedilmişti.

"Hiç bu kadar açık konuşulmamıştı"

Washington Post'un haberine göre Gambiya'da kadınların cinsel yaşamında bu süreçte önemli değişimler yaşandı. 

26 yaşındaki Seray Sidibeh, ülkedeki çoğu kadının seksin zevk almak için yapıldığını düşünmediğini ancak son zamanlarda bu durumun değiştiğini söylüyor. 

Kadın hakları aktivisti Fatoumata Sanneh de "Her zaman erkekleri memnun etmek ve onların hoşuna giden şeyler önemliydi" diyerek ekliyor: 

Daha önce kadınlar hakkında onları kontrol etmekten başka bir şey konuşulmuyordu. Ama bu tartışmalar sayesinde bu değişiyor; ülke olarak büyüyoruz, ilerliyoruz.

Kadın sünnetini savunanlar uygulamayı kültürel, dini ve sağlık gerekçeleriyle desteklerken, karşı çıkanlar bunun yarattığı tehlikelere dikkat çekiyor.

Aktivist Fallu Sowe, yasağı kaldırmak isteyenlerin bunun kadınların arzularını kontrol etme amacı taşıdığını söyleyerek cinsellikle ilgili daha rahat konuşulmasına zemin hazırladığını ifade ediyor.

27 yıldır kadın sünnetine karşı mücadele eden Sowe, bu meselenin "hiçbir zaman şimdiki kadar açıkça konuşulmadığını" ekliyor.

Erkekler de sorunu fark etmeye başladı

Pozitif maskülenliği teşvik eden bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi Modou Lamin Davies de erkeklerin, kadın sünnetinin yatak odasındaki etkilerini yeni yeni anlamaya başladığını belirtiyor. 

Erkekler, sünnet edilmiş kadınların seks yaparken keyif almakta zorlandığını fark ederek partnerlerini memnun etme yolları aramaya başlamış. 

Sünnet işlemini gerçekleştiren 65 yaşındaki Mariam Njie de kadınların bu şikayetlerinin yakın zamanda ortaya çıktığını söylüyor. Ancak Njie uygulama "nesillerdir" devam ettiği için kadınlara inanmadığını ekliyor.

Washington Post ayrıca genç bir kadının sosyal medyadan seks oyuncakları satmaya başladığını ve bir ay içinde yüzlerce kadın müşterisi olduğunu aktarıyor.

Diğer yandan ismi açıklanmayan kadın, çoğu müşterisinin oyuncakları gizlice aldığını ve önlerinde uzun bir yol olduğunu söylüyor.

Davies yasağı kaldırma tartışmaları hakkında "Her ne kadar korkunç olsa da gizli bir lütuftu" diyor: 

Daha önce hasıraltı edilen pek çok meseleyi gün yüzüne çıkardı.

Independent Türkçe, Washington Post, CNN, Reuters, UNICEF