İngiltere, rehinelerin yerini tespit etmek için Gazze Şeridi üzerinde keşif uçuşları gerçekleştirecek

Göstericiler Cumartesi günü Tel Aviv’de Gazze’de tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen gösteri sırasında pankartlar ve fotoğraflar taşıyor (AFP)
Göstericiler Cumartesi günü Tel Aviv’de Gazze’de tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen gösteri sırasında pankartlar ve fotoğraflar taşıyor (AFP)
TT

İngiltere, rehinelerin yerini tespit etmek için Gazze Şeridi üzerinde keşif uçuşları gerçekleştirecek

Göstericiler Cumartesi günü Tel Aviv’de Gazze’de tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen gösteri sırasında pankartlar ve fotoğraflar taşıyor (AFP)
Göstericiler Cumartesi günü Tel Aviv’de Gazze’de tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen gösteri sırasında pankartlar ve fotoğraflar taşıyor (AFP)

İngiltere Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İngiliz ordusu, 7 Ekim’de İsrail’e yönelik saldırısından bu yana Hamas’ın elinde bulunan rehinelerin bulunmasına yardımcı olmak amacıyla Gazze Şeridi üzerinde keşif uçuşları gerçekleştirileceğini duyurdu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısında Gazze Şeridi’ne götürülen rehin sayısının 240 civarında olduğunu tahmin ediyor.

Çatışmaların başlamasından bu yana, çoğu ateşkes sırasında olmak üzere aralarında kadın ve çocukların çoğunlukta olduğu toplam 110 rehine serbest bırakıldı.

İsrailli yetkililere göre Hamas ve ona bağlı grupların elinde hala 136 rehine bulunuyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, İngiltere Savunma Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, devam eden rehine kurtarma faaliyetlerini desteklemek amacıyla, İsrail ve Gazze hava sahasında operasyonlar da dahil olmak üzere Doğu Akdeniz üzerinde keşif uçuşları gerçekleştirileceği ifade edildi.

Bakanlık, keşif uçağının silahsız olacağını, herhangi bir savaş görevine sahip olmayacağını ve yalnızca rehinelerin yerini belirlemekle görevlendirileceğini belirtti.

Açıklamada, “Rehinelerin kurtarılmasına ilişkin bilgiler yalnızca rehinelerin kurtarılmasından sorumlu yetkili makamlara iletilecek” ifadeleri de kullanıldı.

Londra, rehin alınan İngilizlerin sayısını açıklamadı.

İngiltere, 7 Ekim’deki saldırıda en az 12 İngiliz’in öldürüldüğünü, 5 İngilizin ise kayıp olduğunu duyurdu.



Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnanlı yetkililerin, silahların devlete teslimi için ‘uygun bir fırsatlarının’ olduğunu açıkladı. Barrack'ın önümüzdeki hafta başlarında Beyrut'a giderek Lübnan'ın ABD'nin önerisine vereceği yanıtı görüşmesi bekleniyor.

Öte yandan Lübnanlı yetkililer, Hizbullah'ın görünürdeki katı tutumu ile paralel olarak, ABD’nin önerisine yanıt vermek için nihai bir formüle ulaşmada başarısız olurken, Meclis Başkanı Nebih Berri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Özellikle Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı arasında ortak bir tutum sergilemeye çalışıyoruz, ancak Barrack'ın ilettiği öneride talep edildiği gibi Hizbullah'ın tutumunu da dikkate almalıyız. Ancak şimdiye kadar Hizbullah’tan kesin bir yanıt gelmedi” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, anlaşmazlığı çözmek için yoğun bölgesel ve yerel temaslar yürütüldüğünü bildirdi. Kaynaklar, ‘kabul edilebilir bir iyimserlik’ olduğunu belirtti.

Bir diğer gelişmede Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy'ye ülkenin güneyinde, meşru güvenlik güçleri ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) dışında silahlı güç bulunmayacağını taahhüdünde bulundu.