Hamaney’den Küba'ya ABD’ye karşı ‘küresel koalisyon’ kurma çağrısı

İran Dini Lideri’nin internet sitesinde bugün, Ali Hamaney'in Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel'i Tahran'da kabul etmesine ilişkin fotoğraflar yayınlandı.
İran Dini Lideri’nin internet sitesinde bugün, Ali Hamaney'in Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel'i Tahran'da kabul etmesine ilişkin fotoğraflar yayınlandı.
TT

Hamaney’den Küba'ya ABD’ye karşı ‘küresel koalisyon’ kurma çağrısı

İran Dini Lideri’nin internet sitesinde bugün, Ali Hamaney'in Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel'i Tahran'da kabul etmesine ilişkin fotoğraflar yayınlandı.
İran Dini Lideri’nin internet sitesinde bugün, Ali Hamaney'in Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel'i Tahran'da kabul etmesine ilişkin fotoğraflar yayınlandı.

İran ve Küba dün ilişkilerini güçlendirme ve iki ülkenin karşı karşıya olduğu ABD yaptırımlarına karşı birlikte durma sözü verdi. İran Dini Lideri Ali Hamaney ve Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel, ABD ve Batılı zorbalık olarak adlandırdığı şeye karşı küresel bir koalisyon çağrısında bulundu.

Tahran'ı ilk kez ziyaret eden Diaz-Canel'i kabul eden Hamaney, iki ülkenin siyasi ve ekonomik kapasitelerinin ‘ABD ve Batı zorbalığına karşı aynı pozisyonu paylaşan ülkeler’ arasında bir koalisyon oluşturmak için kullanılması gerektiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İran Dini Lideri, ekonomik iş birliğine odaklanan bu koalisyonun, Filistin meselesi gibi önemli küresel konularda ortak ve etkili bir pozisyon alabileceğini ifade etti. Diaz-Canel de Filistin meselesi başta olmak üzere küresel konulardaki tutumu ile İran'ın tutumunun uyumlu olduğunu söyledi.

Hamaney, 22 yıl önce eski Küba Devlet Başkanı Fidel Castro ile yaptığı görüşmeye atıfta bulunarak, "Küba devrimi ve Castro'nun kişiliği, Castro'nun samimi devrimci pozisyonları nedeniyle İranlı devrimciler tarafından takdir edildi" dedi.

Hamaney, İslam Cumhuriyeti’nin 1979'da Şah rejimini deviren devrimin zaferine katkıda bulunan sol partilerin faaliyetlerini yasaklamasına rağmen ‘devrimci dürüstlük’, ‘devrimci kararlılık’ ve ‘devrimci ciddiyet’in Küba ve İran devrimleri arasındaki ortak özellikler olduğu görüşünde.

Bu, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin, İran ve Küba'nın ilişkilerini geliştirme konusunda ciddi bir iradesi olduğu açıklamasının ardından geldi.

Reisi, iki ülke arasındaki ortak paydanın hegemonik sisteme karşı durmaları olduğuna inanıyor.

Fotoğraf Altı: İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Kübalı mevkidaşı Miguel Díaz-Canel bugün Tahran'da mutabakat zaptı imzaladı (AFP)
 İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Kübalı mevkidaşı Miguel Díaz-Canel bugün Tahran'da mutabakat zaptı imzaladı (AFP)

ABD, 1962'den bu yana Küba'ya yaptırım uyguluyor, İran da nükleer programın yanı sıra D evrim Muhafızları'nın balistik füze programını ve insansız hava araçlarını geliştirme konusundaki faaliyetlerinin yanı sıra İran'ın bölgesel rolü ve Ukrayna'yı vurmak için kullanılan insansız hava araçlarını Rusya'ya gönderme konusundaki faaliyeti nedeniyle ABD yaptırımlara tabi.

Reisi, İran Lideri Ali Hamaney'in Tahran'a yönelik Batı yaptırımlarını etkisiz hale getirmek için uygulanmasını talep ettiği politikaya atıfta bulunarak ilişkilerin güçlendirilmesinin yaptırımların etkisiz hale getirilmesine yol açacağını kaydetti.

Diaz-Canel, Dubai'deki COP28’De katıldıktan sonra, pazar günü Tahran'a geldi. Tahran'a, ABD'nin uyguladığı ‘sert ambargoya karşı mücadelesinde’ ülkesine destek verdiği için teşekkür etti.

İki ülke arasında başta bilim, teknoloji, sağlık, tarım, enerji, madencilik, iletişim ve tıp olmak üzere çeşitli sektörlerde yedi mutabakat zaptı ve iş birliği belgesi imzalandı.

Küba, 1990'larda Sovyet desteğinin sona ermesinden bu yana en kötü ekonomik krizi yaşıyor.

Reisi, Latin Amerika turunun son durağı olan Venezuela'nın da aralarında bulunduğu ‘dost ülkeleri’ ziyaret etmek üzere geçtiğimiz haziran ayında Havana'ya gitmişti. Reisi hükümeti, Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini genişleterek eski muhafazakar Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad hükümetinin politikasını yeniden canlandırdı.



CBS, Trump yönetiminin gerçekleştirdiği toplu sınır dışı etmelerle ilgili haberin yayınlanmasını engelledi

ABD askeri personeli, ABD hükümeti tarafından El Salvador'daki bir gözaltı merkezine teslim edilen Venezuela'nın Trin de Aragua ve MS-13 çeteleri olduğu iddia edilen üyelerine eşlik ediyor (Reuters)
ABD askeri personeli, ABD hükümeti tarafından El Salvador'daki bir gözaltı merkezine teslim edilen Venezuela'nın Trin de Aragua ve MS-13 çeteleri olduğu iddia edilen üyelerine eşlik ediyor (Reuters)
TT

CBS, Trump yönetiminin gerçekleştirdiği toplu sınır dışı etmelerle ilgili haberin yayınlanmasını engelledi

ABD askeri personeli, ABD hükümeti tarafından El Salvador'daki bir gözaltı merkezine teslim edilen Venezuela'nın Trin de Aragua ve MS-13 çeteleri olduğu iddia edilen üyelerine eşlik ediyor (Reuters)
ABD askeri personeli, ABD hükümeti tarafından El Salvador'daki bir gözaltı merkezine teslim edilen Venezuela'nın Trin de Aragua ve MS-13 çeteleri olduğu iddia edilen üyelerine eşlik ediyor (Reuters)

CBS News'in yeni baş editörü, Trump yönetiminin gerçekleştirdiği kitlesel sınır dışı etmelerin yol açtığı sonuçlarla ilgili bir haberin bu hafta sonu yayınlanmasını engelledi.

Bu olay, Trump'ın CBS'nin ana şirketinin sahiplerine yakınlığı göz önüne alındığında, Trump'ın yönetiminde gerçekleşen büyük Amerikan medya kuruluşları satın alımları dalgasının ortasında yaşandı.

Araştırmacı gazetecilik programı "60 Minutes"ın pazar akşamı, mart ayında ABD yetkilileri tarafından ülkelerine değil, El Salvador'daki büyük bir yüksek güvenlikli hapishaneye sınır dışı edilen Venezuelalıların ifadelerine yer veren uzun bir bölüm yayınlaması planlanmıştı. Ancak, planlanan yayından sadece birkaç saat önce CBS, raporun ileriki bir bölümde yayınlanacağını duyurdu.

Amerikan basınının ele geçirdiği bir iç e-postada, raporu hazırlayan gazeteci Sharen Alfonsi, uzun zamandır ilerici medyanın ideolojik uyumluluğunu eleştiren Barry Weiss'ın raporun yayınlanmasını engelleme kararı aldığını söyledi. Alfonsi, konunun "gerçeklere dayalı hassas bir konu" olduğunu belirterek, "Tüm titiz iç incelemelerden sonra, şimdi geri çekmenin editoryal bir karar değil, siyasi bir karar olduğuna inanıyorum" dedi. Daha önce duyurulan bir raporun yayınlanmamasıyla "izleyicilerin (...) kurumsal sansür göreceğini" ifade etti.

CBS ise New York Times'ın haberine göre yaptığı açıklamada, konunun "daha fazla çalışma gerektirdiğini" belirtti. "60 Minutes" programının yapımcısı Tanya Simon, meslektaşlarına başlangıçta Barry Weiss'in talebine karşı çıktığını, ancak "sonunda uymak zorunda kaldığını" doğruladı. Washington Post tarafından yayınlanan ekibiyle yaptığı bir yapım toplantısının tutanağına göre Simon, "Raporu savunduk ve direndik, ancak o değişiklikler istedi" dedi.

Weiss, Ellison ailesinin (ki bu aile Donald Trump'a yakındır) sahibi olduğu Skydance'in, CBS'in ana şirketi Paramount'u satın almasından üç aydan kısa bir süre sonra, ekim ayında CBS News'in baş editörü olarak atandı.


Netanyahu: İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs ile savunma iş birliğini güçlendirme konusunda anlaştı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu: İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs ile savunma iş birliğini güçlendirme konusunda anlaştı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

Başbakan Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Yunanistan ve Kıbrıs ile güvenlik iş birliğini güçlendirme konusunda anlaştığını söyledi.

Netanyahu bu açıklamaları, Kudüs'te Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ve Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodoulides ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptı.

Netanyahu ayrıca, üç ülkenin Hindistan'ı Ortadoğu üzerinden deniz ve kara yoluyla Avrupa'ya bağlamayı amaçlayan Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru projesini ilerletme niyetinde olduğunu söyledi.


Trump: Maduro'nun istifa etmesi "akıllıca" olurdu

Trump, Florida'daki evinde bir muhabirin Maduro hakkındaki sorusuna yanıt veriyor (Reuters)
Trump, Florida'daki evinde bir muhabirin Maduro hakkındaki sorusuna yanıt veriyor (Reuters)
TT

Trump: Maduro'nun istifa etmesi "akıllıca" olurdu

Trump, Florida'daki evinde bir muhabirin Maduro hakkındaki sorusuna yanıt veriyor (Reuters)
Trump, Florida'daki evinde bir muhabirin Maduro hakkındaki sorusuna yanıt veriyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun istifa etmesinin "akıllıca" olacağını söyledi.

Florida'daki evinde gazetecilerin, Washington'un Karakas'a yönelik tehditlerinin Maduro'nun 12 yıllık başkanlığını sona erdirmeyi amaçlayıp amaçlamadığı sorusuna Trump, "Ne yapmak istediğine karar vermek ona kalmış. Bence istifa etmesi akıllıca olur" dedi.

Venezuela Devlet Başkanı ise televizyonda yayınlanan bir konuşmada Trump'a, "Başkan Trump'ın kendi ülkesindeki ekonomik ve sosyal sorunlara odaklanması (...) ve kendi işine bakması daha iyi olur" şeklinde yanıt verdi.

Daha önce ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Venezuela Devlet Başkanı'nın "gitmesi" gerektiğini söylemişti; bu, Washington'un Karakas'ta liderlik değişikliği arayışında olduğuna dair şimdiye kadarki en açık işaretlerden biriydi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump, bu ayın başlarında Venezuela'ya giden ve gelen yaptırım uygulanan petrol tankerlerine abluka ilan etti ve ABD güçleri şu ana kadar iki gemiye el koydu, üçüncüsünü ise takip ediyor.