Gelmiş geçmiş bütün filmleri saklayabilecek kapasiteye sahip cihaz geliştirildi

Cerabyte, tuvaletlerdeki bir malzemeyi kullanarak verileri "sonsuza kadar" depolayabileceğini iddia ediyor

Cerabyte, veri depolama sisteminin avuç içi büyüklüğünde bir kartuşta 10 bin terabayt veri saklayabileceğini belirtiyor (Unsplash)
Cerabyte, veri depolama sisteminin avuç içi büyüklüğünde bir kartuşta 10 bin terabayt veri saklayabileceğini belirtiyor (Unsplash)
TT

Gelmiş geçmiş bütün filmleri saklayabilecek kapasiteye sahip cihaz geliştirildi

Cerabyte, veri depolama sisteminin avuç içi büyüklüğünde bir kartuşta 10 bin terabayt veri saklayabileceğini belirtiyor (Unsplash)
Cerabyte, veri depolama sisteminin avuç içi büyüklüğünde bir kartuşta 10 bin terabayt veri saklayabileceğini belirtiyor (Unsplash)

Yeni bir tür veri depolama sistemi, üreticilerine göre tuvalet yapımında kullanılan malzemeden faydalanarak "bütün veriyi sonsuza kadar" saklayabilir.

Alman girişim Cerabyte, avuç içi büyüklüğündeki seramik bir kartuşta 10 bin terabayt (TB) veri saklayabilen yeni nesil CeraMemory depolama sisteminin tamamen çalışır durumdaki prototipi olduğunu iddia ettiği ürünü tanıttı.

Bu kapasite kabaca 2,5 milyon filme, yani İnternet Film Veritabanı'nda (Internet Movie Database/IMDb) listelenen tüm filmlerin 4 kat fazlasına denk geliyor. Diğer medya türleri de dahil edildiğinde, Spotify'daki bütün şarkıları ve Amazon'daki bütün kitapları da cihaza sığdırmak mümkün olabilir.

Sadece 50-100 atom kalınlığındaki seramik nanokatmanlara verileri yazmak için lazerler gerekirken, verileri okumak için de yüksek çözünürlüklü mikroskoplara ihtiyaç var.

Şirket, seramik tasarımının hem düşük maliyet hem de aşırı dayanıklılık sağlayarak "bütün veriyi sonsuza kadar depolamasına" imkan tanıyan neredeyse sınırsız bir kullanım ömrü sunduğunu belirtiyor.

Cerabyte'a göre cihazda depolanan veriler 273 ile 300 santigrat derece arasında değişen sıcaklıklara dayanabilirken, radyoaktif ve asidik ortamlara karşı da dirençli. Elektromanyetik darbe (EMP) saldırısıyla verileri silme ve bozma girişimlerinin de başarısızlığa uğrayacağı söyleniyor.

Cerabyte başarılı olması halinde teknolojisinin, 500 milyar dolarlık veri depolama pazarını yerinden oynatacak bir "depolama devrimi" yaratacağını ve bir katrilyon gigabayt (GB) ya da bir milyon trilyon megabayta (MB) eşdeğer bir saklama hacmi anlamına gelen "Yottabyte Çağı"nı müjdeleyeceğini iddia ediyor.

Firmanın internet sitesinde "Uzun vadeli veri depolamanın sürdürülebilir olması dünyamızın en acil sorunlarından biri" diye belirtiliyor.

Cerabyte, geleneksel bulut veri depolamadan kaynaklanan CO2 salımlarının yüzde 99'unu azaltmanın çözümünü sunarken... [aynı zamanda] elektronik atıkları en aza indiriyor.

Geleneksel sabit disklere kıyasla nispeten yavaş yükleme süresi bu sistemin potansiyel bir dezavantajı olabilir; cihazın mevcut ağ kapasitesi saniyede sadece 1GB'la sınırlı. Bu da 10 bin TB'lık cihazın doldurulmasının yaklaşık 120 gün sürebileceği anlamına geliyor.

Independent Türkçe



Elektrikli araçlarda mıknatıssız dönem: Karbon ayak izi yüzde 40 azalacak

Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)
Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)
TT

Elektrikli araçlarda mıknatıssız dönem: Karbon ayak izi yüzde 40 azalacak

Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)
Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)

İki otomotiv şirketi yeni bir sistemle, elektrikli araçlarda mıknatıssız motora geçişi hızlandırmayı amaçlıyor. Yeni teknolojinin karbon ayak izinde yüzde 40 düşüş sağlayacağını öne sürüyorlar. 

Bugün üretilen çoğu elektrikli aracın motorunda mıknatıs olduğu için nadir toprak elementlerine ihtiyaç duyuluyor. Ancak bu elementlerin çıkarılma sürecinin maliyetli olması sorun teşkil ediyor. 

Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla bu elementlere ihtiyacın artması beklenirken, otomotiv üreticileri farklı yollar arayışına giriyor.

Almanya merkezli Mahle, Mıknatıssız Temassız Verici (MCT) adlı tasarımıyla motorların dönen bölümlerini ifade eden rotorlarda yaygın olarak kullanılan mıknatıslara duyulan ihtiyacı gideriyor. 

Bu parçalardaki fırçalar yerine kablosuz bir vericiden gönderilen elektrikle manyetize olan bobinlerin konması, nadir toprak elementlerine bağlılığı ortadan kaldırıyor.

Şirket ayrıca MCT tasarımının, fırçaların yıpranmasından kaynaklanan onarım ve bakım maliyetini de giderdiğini ifade ediyor.

Fransa merkezli otomotiv şirketi Valeo ise motorların dönmeyen kısımları statorlar ve kontrol sistemlerini mıknatıssız şekilde geliştirmeye odaklanıyor.

Yeni bir işbirliğine imza atan iki şirket, uzmanlıklarını birleştirerek mıknatısa ihtiyaç duymayan üst sınıf araçlar üretmeyi planlıyor. Valeo ve Mahle, 220 kW ve 350 kW arasında değişen maksimum güce sahip bir mıknatıssız elektrikli aks sistemi geliştirmek üzere çalışacak.

14 Ekim Pazartesi günü yaptıkları açıklamada tanıtılan Dahili Fırçasız Elektrikli Uyarma (iBEE) adlı sistemin, mıknatıssız elektrikli motorların performansında ve verimliliğinde devrim yaratabileceği öne sürülüyor.

Ayrıca yeni bir soğutma teknolojisi üzerinde çalışan şirketler bu sayede diğer elektrikli araçlara kıyasla karbon ayak izinde yüzde 40 düşüş yaşanacağını iddia ediyor. 

Valeo Güç Bölümü CEO'su Xavier Dupont, işbirliğini "mükemmel bir eşleşme" diye niteleyerek ekliyor:

Bu ortaklık, otomotiv endüstrisinin daha yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlere doğru evrimini desteklemede kilit öneme sahip.

Valeo ve Mahle, ilk prototip testlerini 2024 sonuna kadar tamamlamayı planlıyor.

Independent Türkçe, New Atlas, Interesting Engineering, Mahle