Körfez ülkeleri arasında Schengen benzeri ortak turist vizesi uygulanacak

Suudi Turizm Bakanı, bunun Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin seçkin bir küresel seyahat destinasyonu olarak konumunu güçlendireceğini söyledi

Körfez İşbirliği Konseyi'nin Doha'daki toplantısı, 5 Aralık 2023 (AFP)
Körfez İşbirliği Konseyi'nin Doha'daki toplantısı, 5 Aralık 2023 (AFP)
TT

Körfez ülkeleri arasında Schengen benzeri ortak turist vizesi uygulanacak

Körfez İşbirliği Konseyi'nin Doha'daki toplantısı, 5 Aralık 2023 (AFP)
Körfez İşbirliği Konseyi'nin Doha'daki toplantısı, 5 Aralık 2023 (AFP)

Mina el-Mencumi

Körfez ülkeleri liderleri geçtiğimiz salı günü Katar’ın başkenti Doha'da buluştu. Gündeminde altı ülke arasındaki bağları ve entegrasyonu güçlendirecek birçok ortak dosyanın yer aldığı 44. Zirve gerçekleşti. Zirvede özellikle Avrupa Birliği (Schengen) ülkelerini kapsayan giriş vizesine benzer şekilde Körfez ülkelerini kapsayan ortak vize konusu ele alındı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi resmi haber ajansı SPA’dan bildirdiğine göre, Suudi Turizm Bakanı Macid el-Hatib, bu konunun resmi olarak onaylandığını kaydetti.

Ekonomik büyümenin teşvik edilmesi

El-Hatib, Körfez İşbirliği Konseyi Yüksek Konseyi'nin ortak turist vizesini onayladığını ve altı ülkenin içişleri bakanlarına bunun uygulanması için gerekli tedbirleri alma yetkisi verdiğini belirtti.

Bakan, vizenin, gelen turist ve ziyaretçilerin Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki hareketini kolaylaştırmaya katkıda bulunacağını, bunun da turizmin ekonomik büyümenin motoru olarak rolünü güçlendireceğini ve tüm üye ülkeler için sektöre yeni yatırım fırsatları açacağını belirtti.

Bu adımın en iyi şekilde uygulanması ve koordinasyonunun sağlanması, bölgedeki turizm ve ekonomi sektörlerine hizmet verilmesi için Körfez turizm bakanlıklarının kendi aralarında iş birliği yapma konusunda istekli olduklarını vurguladı.

El-Hatib, kararı tarihi olarak nitelendirerek, “Bu adım, altı ülkenin turizm alanında ve aralarındaki çeşitli alanlarda iş birliğini güçlendirme ve bağları derinleştirme konusundaki kararlılığını yansıtıyor ve aynı zamanda bu ülkelerin küresel turizm destinasyonları olarak konumunu güçlendiriyor” dedi.

Turizmde Körfez Stratejisi

Körfez ortak turist vizesinin onaylanması, Kasım 2022'de Körfez ülkelerinin turizm bakanlarının toplantılarında onaylanan Körfez Turizm Stratejisi’nin en önemli sonuçlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.

Geçen mayıs ayında Middle East Hotelier dergisi, Bahreyn Turizm Bakanı Fatıma es-Sayrafi'nin şu sözlerini aktarmıştı: "Körfez İşbirliği Konseyi’nin, bünyesindeki ülkeleri de kapsayan ortak vize verme niyeti var."

Sayrafi, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasında bu vizenin nasıl alınacağı konusunda bakanlar düzeyinde görüşmelerin devam ettiğini de belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bunun çok yakında gerçekleşeceğini düşünüyoruz çünkü yurt dışından gelen insanların genellikle tek bir ülke yerine birkaç Körfez ülkesinde vakit geçirdiğini görüyoruz.”

Söz konusu bakan, 2022'de 8,3 milyon turisti hedefleyen Bahreyn'in BAE ve Suudi Arabistan ile birlikte ortak tanıtımdan yararlandığına dikkat çekerek, “Ama Körfez pazarlarının yanı sıra ülkemizde turizmin tanıtımına da katkıda bulunduğumuz için 9,9 milyon turiste ulaştık” dedi.

Bahreyn Turizm Bakanı, bu yıl içinde ortak vizenin yakında verileceği hakkında konuşmamıştı. BAE Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Abdullah el-Salih, bu yılın ortasında Katar'ın başkentinde düzenlenen Arabian Travel Market'in oturum aralarında yaptığı basın açıklamalarında, “Tüm Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ortak vize konusunun turizm sektörünün ekonomilerinin büyümesi için hayati önem taşıdığını düşünüyor. Altı ülkenin turizm bakanları ayrıca sektörün gayri safi yurtiçi hasılaya katkısını artırmak, vatandaş istihdamını ve rekabet gücünü yükseltmek ve sürdürülebilir bir turizm sektörü sağlamak adına birleşik bir strateji geliştirmek üzere çalıştı” dedi.

Arap Körfez ülkelerinin, Körfez Turizm Stratejisi'ni bir buçuk yıl önce kabul etmesi dikkatleri çekiyor. Söz konusu strateji, Körfez bölgesinin küresel anlamda rekabet gücünü artırmaya yönelik birçok plan ve hedefi içerdiği gibi, sürdürülebilir turizmi teşvik etmeyi, dijital altyapıya yatırımı artırmayı, ziyaretçilerin deneyimini geliştirmeyi ve turizm sektörüne daha fazla yatırım çekmek için yenilikçi teknolojiler kullanmayı da amaçlıyor.



Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
TT

Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Suudi Arabistan ve ABD kara kuvvetleri arasındaki ortak askeri tatbikat "Quincy-1" dün Fort Irwin askeri üssünde başladı.

Tatbikat, operasyonel hazırlığı artırmayı, uzmanlık alışverişinde bulunmayı ve çeşitli muharebe ortamlarında ortak operasyonların entegrasyonunu amaçlıyor.

Resim   Ortak tatbikat manevraları “Quincy-1” Fort Irwin askeri üssünde başladı, (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Yaklaşık bin 200 mil karelik bir alanı kaplayan dev Fort Irwin askeri üssü, Kaliforniya ve Nevada eyaletleri arasında, Mojave Çölü'nün kalbinde yer almaktadır.


Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
TT

Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)

ABD, Suudi Arabistan'ın 48 adet F-35 savaş jeti satın alma teklifini değerlendiriyor. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Reuters'a konuşan ABD'li yetkililer, Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) teklif üzerinde aylardır çalıştığını belirtiyor. 

Pentagon'daki politika departmanından geçen teklifin, bakanlıktaki üst düzey yetkililer tarafından değerlendirmeye alındığı ifade ediliyor. 

Diğer yandan nihai satış kararı için kabine düzeyinde ilave onaylar, Kongre'ye bildirim ve Donald Trump'ın imzası gerekecek.

Haberde, Suudi Arabistan yönetiminin, uçakları satın almak için doğrudan Trump'la iletişime geçtiği aktarılıyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 18 Kasım'da Beyaz Saray'ı ziyaret edecek. Sürecin bu görüşmeden önce hızlandırıldığı ifade ediliyor. 

Analizde, hava kuvvetlerini modernize etmek ve özellikle İran'dan gelebilecek muhtemel tehditlere karşı koymak amacıyla Riyad yönetiminin yıllardır bu savaş uçaklarını istediğine işaret ediliyor. 

Washington'ın Riyad'la savunma işbirliğini geliştirmeye açık olduğunu göstermesi üzerine Suudi Arabistan'ın jetler için tekrar teklifte bulunduğu belirtiliyor. Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri'nde Boeing yapımı F-15'ler ve Avrupa menşeli Tornado ve Typhoon savaş jetleri yer alıyor. 

Trump, mayıstaki Ortadoğu turunda Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş, iki ülke arasında 142 milyar dolarlık silah anlaşması imzalanmıştı. Beyaz Saray'ın "tarihin en büyük savunma satış anlaşması" diye nitelediği anlaşma hava ve füze sistemlerinden iletişim teknolojilerinin 

geliştirilmesine kadar birçok kalemi içeriyordu. 

Öte yandan satışın gerçekleşmesinin, ABD'nin Ortadoğu'daki politikasında önemli bir değişime işaret edeceği belirtiliyor. 

Ortadoğu'da filosunda F-35 bulunan tek ülke İsrail. Washington silah satışlarıyla İsrail'in "niteliksel askeri üstünlüğünü" sağlama politikası yürütüyor ancak bu jetlerin Suudi Arabistan'a da satılmasının, bölgedeki "askeri dengeleri değiştirebileceğine" dikkat çekiliyor. 

Israel Hayom'daki analizde de bu hamlenin "İsrail'in bölgedeki askeri hakimiyetine meydan okuma" anlamına geleceği yazılıyor. 

Riyad yönetimi, F-35'leri satın almak için eski ABD Başkanı Joe Biden'la da görüşmüştü. Suudi Arabistan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi çerçevesinde bu satışların gerçekleştirilebileceği bildirilmişti. Ancak iki ülke arasında ABD arabuluculuğunda yürütülen normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşı nedeniyle askıya alınmıştı. 

Independent Türkçe, Reuters, Israel Hayom


Aramco, üçüncü çeyrekte 26,9 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde kâr açıkladı

Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
TT

Aramco, üçüncü çeyrekte 26,9 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde kâr açıkladı

Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)

Saudi Aramco, 2025 yılının üçüncü çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Şirket, 2024 yılının aynı çeyreğinde 103,37 milyar riyal (27,56 milyar dolar) olan net gelirini, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 101,02 milyar riyal (26,94 milyar dolar) olarak bildirdi. Bu rakam, 88,8 milyar riyallik beklentileri aştı.

2025 yılının üçüncü çeyreğinde, esas olarak değer düşüklüğü ve amortismanla ilgili toplam 3,91 milyar riyal tutarındaki düzeltmelerin, gelir vergisi düzeltmeleriyle kısmen dengelenmesinin ardından, düzeltilmiş net gelir 104,92 milyar riyal (27,98 milyar dolar) olarak gerçekleşti.

Aramco'nun gelirleri, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 386,17 milyar riyal (102,98 milyar dolar) olarak gerçekleşti ve bu, 2024 yılının aynı çeyreğinde elde edilen 416,63 milyar riyal (111,10 milyar dolar) gelirine kıyasla bir düşüşe işaret ediyor. Gelirdeki bu düşüş, esas olarak rafine ve kimyasal ürün fiyatlarının düşmesi ve ham petrol fiyatları ile hacimlerinin azalması nedeniyle meydana geldi, ancak rafine ve kimyasal ürün satış hacimlerinin artmasıyla kısmen dengelendi.