Almanya Savunma Bakanı, ülkesinde zorunlu askerliğin kaldırılmasını "hata" olarak görüyor

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, ülkesinde 2011'de zorunlu askerliğin kaldırılmasını "hata" olarak nitelendirdi

(AA)
(AA)
TT

Almanya Savunma Bakanı, ülkesinde zorunlu askerliğin kaldırılmasını "hata" olarak görüyor

(AA)
(AA)

Pistorius, Die Zeit gazetesine verdiği röportajda, ülkeyi ve (NATO) ittifakı savunma görevinin mümkün olan en iyi şekilde yerine getirebilmesi için Alman ordusunun yapısının nasıl değiştirilebileceğine dair planların 2024'ün mart sonuna kadar kendisine sunulması talimatını verdiğini söyledi.

"Zorunlu askerlik uygulaması geri gelebilir mi?" sorusu üzerine Pistorius, "Bunu (zorunlu askerliği) kaldırmak hataydı. Şimdi bunun yeniden uygulamaya konulması anayasal ve yapısal sorunlara yol açıyor ancak bu konudaki tartışmanın yeniden ivme kazanacağını düşünüyorum." dedi.

Pistorius, ekim sonunda yaptığı açıklamada, Almanya'nın savunma harcamalarını artırması ve silahlı kuvvetlerin modernize edilerek yeni güvenlik sorunlarıyla başa çıkabilecek hale getirilmesi gerektiğini belirterek "Avrupa'da bir savaş tehdidi olabileceği fikrine alışmalıyız ve bu da savaşa hazır olmamız gerektiği anlamına geliyor." ifadelerini kullanmıştı.

Almanya'nın yaklaşık 181 bin askeri bulunuyor. Bu sayının 2031'e kadar 203 bine çıkarılması hedefleniyor ancak bu sayının da ülke savunması için yeterli olmayacağı savunuluyor.

Zorunlu askerlik uygulaması, 2011'de dönemin Başbakanı Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Hür Demokrat Parti (FDP) koalisyon hükümeti tarafından kaldırılmıştı ancak Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının ardından ülkede zorunlu askerliğin yeniden uygulamaya konulmasına ilişkin tartışmalar yoğunlaşmıştı.



Columbia Üniversitesi, Filistin yanlısı protesto nedeniyle 65 öğrenciyi uzaklaştırdı

New York'taki Columbia Üniversitesi kampüsündeki Butler Kütüphanesi'nde Filistin yanlısı bir gösteri (Reuters)
New York'taki Columbia Üniversitesi kampüsündeki Butler Kütüphanesi'nde Filistin yanlısı bir gösteri (Reuters)
TT

Columbia Üniversitesi, Filistin yanlısı protesto nedeniyle 65 öğrenciyi uzaklaştırdı

New York'taki Columbia Üniversitesi kampüsündeki Butler Kütüphanesi'nde Filistin yanlısı bir gösteri (Reuters)
New York'taki Columbia Üniversitesi kampüsündeki Butler Kütüphanesi'nde Filistin yanlısı bir gösteri (Reuters)

Columbia Üniversitesi'nden bir yetkili dün, Filistinlileri destekleyen bir protesto eylemine katıldıkları için 65'ten fazla öğrencinin okuldan uzaklaştırıldığını açıkladı.

Yetkili, öğrencilerin geçici olarak okuldan uzaklaştırıldıklarını ve final sınavlarına girmelerinin yasaklandığını, kampüse sadece yurtlarına gitmek için girebileceklerini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre yetkili, Columbia Üniversitesi'nin başka üniversitelerden öğrenciler ve protestoya katılan mezunlar da dahil olmak üzere 33 kişinin kampüse girmesini yasakladığını belirtti.

Columbia Üniversitesi yetkilisi, "Kurallar ihlal edildiğinde, akademik topluluğumuz kasıtlı olarak bozulduğunda, bu kasıtlı bir tercihtir ve gerçek sonuçları vardır" dedi.

 Geçtiğimiz yıl İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşına karşı düzenlenen protesto dalgasından bu yana kampüste gerçekleşen en büyük Filistin yanlısı protesto gösterilerinden birinde, çarşamba günü üniversitenin ana kütüphanesinin bir bölümünü ele geçiren onlarca öğrenci gözaltına alındı.

New York polisi, üniversite yetkililerinin talebi üzerine protestoyu bastırmak için kampüse geldi.

Protestolar, Columbia Üniversitesi Mütevelli Heyeti ile ABD Başkanı Donald Trump yönetimi arasında müzakerelerin yürütüldüğü bir zamanda gerçekleşti. Trump yönetimi mart ayında, Filistin'i destekleyen önceki protestolar nedeniyle üniversiteye yaptırım uygulayacağını ve araştırma bursları için ayrılan yüz milyonlarca doları iptal edeceğini açıklamıştı.

Eylemcileri temsil eden öğrenci aktivistleri, öğrencilerin uzaklaştırıldığı haberine henüz herhangi bir tepki göstermedi.

Protestonun organizatörleri çarşamba günü, üniversitenin 14,8 milyar dolarlık hibe parasının, silah üreticileri ve İsrail'in Filistin topraklarındaki askeri işgalini destekleyen diğer şirketlere yatırılmasının durdurulması yönündeki eski taleplerini yineledi.