Maduro, ihtilaflı Esequibo bölgesi sorununu "diyalogla" çözmek istediklerini belirtti

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Guyana ile ihtilaflı Esequibo bölgesi gerilimini, diyalog yoluyla çözmek istediklerini bildirdi

Nicolas Maduro (AA)
Nicolas Maduro (AA)
TT

Maduro, ihtilaflı Esequibo bölgesi sorununu "diyalogla" çözmek istediklerini belirtti

Nicolas Maduro (AA)
Nicolas Maduro (AA)

"Maduro ile daha fazla" isimli programda, gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Maduro, mevkidaşı Guyana Devlet Başkanı Irfaan Ali ile 14 Aralık'ta planlanan yüz yüze görüşmeye ilişkin memnuniyetini dile getirdi.

Nicolas Maduro, iki ülke liderlerinin bir araya gelmesi için arabuluculuk yapan Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) ve Karayip Ortak Pazarına (CARICOM) teşekkür etti.

1899 Paris Tahkim Kararı'nı tanımadıklarını bir kez daha hatırlatan Maduro, Esequibo bölgesi sorununun çözümü için 1966 Cenevre Anlaşması'nı işaret etti.

Maduro, Guyana Devlet Başkanı Ali ile yapacakları yüz yüze görüşmeye ev sahipliği yapması beklenen Saint Vincent ve Grenadinler Başbakanı Ralph Gonsalves'e mektup yazarak memnuniyetini ilettiğini belirtti.

Guyana'nın, Esequibo anlaşmazlığını Uluslararası Adalet Divanına (ICJ) taşıma kararını eleştiren Maduro, "Taraflar arasında halihazırda üzerinde anlaşmaya varılan karşılıklı mutabakat ilkesi ihlal edildi ve bu hadise mevcut durumu gerginleştiren en büyük faktörlerden biriydi." ifadesini kullandı.

ABD'li enerji devi Exxon Mobil'e tepki

Maduro, ABD'li enerji şirketi Exxon Mobil'in, Venezuela ile Guyana arasındaki tartışmalı bölgede "uluslararası hukuka aykırı şekilde" petrol faaliyetleri yaptığını vurgulayarak, bu duruma sessiz kalmayacaklarını yineledi.

ABD Güney Komutanlığının, Guyana'daki askeri faaliyetlerine değinen Maduro, Guyana Devlet Başkanı Ali ile yapacakları görüşmede, bu konuyu gündeme getireceklerini söyledi.

Nicolas Maduro, her zaman barıştan yana olduklarını belirterek, Bolivarcı Barış Diplomasisi doktrini çerçevesinde hareket edeceklerine dikkati çekti.

Tarafların, Karayipler'de ada ülkesi Saint Vincent ve Grenadinler'de, Başbakan Ralph Gonsalves'in ev sahipliğinde 14 Aralık'ta yüz yüze görüşeceği bildirilmişti.

Venezuela'da yapılan ve Esequibo bölgesinin bu ülkeye ait olduğu yönünde sonuçlanan referandumun ardından harekete geçen Venezuela yönetimi, Guyana'nın yaklaşık 4'te 3'üne karşılık gelen bölgeyi kontrolü altına alma tehdidinde bulunmuştu.

(AA)

Esequibo uyuşmazlığı

Venezuela ile Guyana arasındaki Esequibo bölgesi anlaşmazlığı, Guyana'nın bağımsızlığından önceki döneme dayanıyor.

Guyana'nın İngiliz sömürgesi olduğu dönemde, 1899 tarihli sınır tahkimi kararına göre, Esequibo Nehri, Guyana'nın batı sınırı olarak belirlenmişti.

Ancak bağımsızlığını 1966'da kazanan ve 1970'te İngiliz Milletler Topluluğuna dahil olan Guyana, bu sınırı tanımayarak Esequibo'nun kendisine ait olduğunu ilan etmişti.

Halihazırda, Esequibo bölgesi veya Guyana Esequiba olarak bilinen bölge, Guyana'nın ortalarında bulunan Esequibo Nehri'nin batısında, ülkenin ise kuzeyinde yer alıyor.



İsrail, Ortadoğu'da imparatorluk mu kurmak istiyor?

Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
TT

İsrail, Ortadoğu'da imparatorluk mu kurmak istiyor?

Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)

İsrail'in tanınmış gazetelerinden Haaretz, Tel Aviv yönetiminin Ortadoğu politikasını masaya yatırdı.

Haberde, İsrail'in son dönemdeki hamleleriyle Ortadoğu'da "imparatorluk inşa ettiği" izlenimi yaratmaya başladığı belirtiliyor.

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) öncülüğündeki rejim karşıtlarının Beşar Esad yönetimini devirmesinin ardından İsrail ordusunun Golan Tepeleri'ndaki tampon bölgeye girdiği hatırlatılıyor. 

İsrail, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgal altında tutuyor. İsrail'le Suriye arasında 1974'te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'yla tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti. 

Ancak Esad'ın devrilmesinin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun talimatıyla İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) 1974'ten bu yana ilk kez tampon bölgeye girmişti. Birleşmiş Milletler hamleyi kınarken, ABD ve İsrail bunun "geçici bir hareket" olduğunu savunmuştu. 

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, 13 Aralık'ta yaptığı açıklamada, tampon bölgede yer alan ve 7 Aralık sonrası Hermon Dağı'nda işgal edilen bölgede, kış aylarında kalınması için talimat verdiğini belirtmişti.

Bunlara ek olarak İsrail ordusunun Şam'a 25 kilometre kadar yaklaştığı bildirilmişti.

"İsrail gerçekten Ortadoğu'da bir imparatorluk mu kuruyor?" başlıklı analizde, İsrail ordusunun Gazze işgali ve Lübnan'da Hizbullah'la çatışmalarına da dikkat çekilerek, şu ifadelere yer veriliyor: 

İsrail'in 42 yıl önce Lübnan'ı işgal etmesinden bu yana ilk kez başka ülkelerin egemenlik alanlarını ele geçirmesi ya da işgal etmesi hâlâ şoke edici geliyor. Ancak İsrail'in Gazze üzerindeki planlarını daha az korkunç hale getirmek pek mümkün değil. Toplu sürgün ve Gazze Şeridi'nin kuzeyin neredeyse tamamen yok edilmesi, ganimet beklentisiyle sınırlarda kamp kuran yerleşimciler artık dünün haberleri.

Aylar süren çatışmaların ardından İsrail ve Lübnan arasında 27 Kasım'da 60 günlük ateşkes anlaşması imzalanmıştı. 

Ancak analizde, İsrail'deki radikal sağcı yerleşimcilerin Lübnan sınırını işgal ettiğine dikkat çekiliyor. Uri Tzafon (Uyan Kuzey) adlı yerleşimci grup, aralıkta İsrail'in kuzeyinden Lübnan'a girmiş ve burada çadırlar kurmuştu. 

IDF başta haberleri yalanlamış daha sonraysa yerleşimcilerin Lübnan'a girdiğini doğrulamıştı. Ordu yetkilileri daha sonra yerleşimcilerin buradan çıkarıldığını bildirmişti. 

Independent Türkçe, Haaretz, Times of Israel