ABD'li petrol devi, Venezuela'ya kafa tutuyor: "Esequibo'dan çıkmayacağız"

Teksas merkezli ExxonMobil, bölgede günde 600 bin varil petrol üretiyor

Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndaki haritada, Esequibo da ülke sınırları içinde gösterilmişti (AP)
Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndaki haritada, Esequibo da ülke sınırları içinde gösterilmişti (AP)
TT

ABD'li petrol devi, Venezuela'ya kafa tutuyor: "Esequibo'dan çıkmayacağız"

Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndaki haritada, Esequibo da ülke sınırları içinde gösterilmişti (AP)
Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndaki haritada, Esequibo da ülke sınırları içinde gösterilmişti (AP)

ABD'li petrol devi ExxonMobil, Esequibo ihtilafı nedeniyle Venezuela'nın yaptığı baskıya rağmen Guyana'dan çekilmeyeceklerini duyurdu.

Firmanın Facebook hesabından pazartesi günü yapılan açıklamada, "Hiçbir yere gitmiyoruz. Guyana hükümetiyle anlaşmamız uyarınca kaynakları verimli ve sorumlu şekilde geliştirmeye odaklanmayı sürdüreceğiz" dendi. 

Venezuela'nın hak iddia ettiği Esequibo bölgesindeki 40 noktada kuyuya sahip şirket, günde 600 bin varil petrol üretiyor. 

Teksas merkezli ExxonMobil, Guyana'daki faaliyetlerini artırmayı planladıklarını da duyurdu. Firma söz konusu bölgede üç noktada daha kuyu açmak için yaptığı başvuruların sonuçlanmasını bekliyor.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, petrol ve doğalgaz açısından zengin Esequibo bölgesinin ülke sınırlarına dahil edilmesi için 3 Aralık'ta referandum düzenlenmiş, katılımcıların yüzde 95'inden destek almıştı.

Bunun üzerine mecliste 5 Aralık'ta açıklanan kararla, Esequibo'nun Karakas yönetimine bağlı özerk bir bölge haline getirileceği duyurulmuştu. Esequibo'da faaliyet gösteren şirketlere bölgeyi terk etmeleri için de üç ay süre tanınmıştı. 

Amerikan petrol devi pazartesi günkü açıklamasıyla, Maduro'nun çağrısına tepki gösteren ilk firma oldu. İspanya'nın önde gelen gazetelerinden El Pais'in aktardığına göre Esequibo'daki altın ve elmas madenlerinin çoğunu Kanadalı firmalar işletiyor. Ayrıca bölgede Çin merkezli kereste fabrikaları da faaliyet gösteriyor.

Guyana Devlet Başkanı İrfan Ali ve Maduro, bölgeyle ilgili durumu görüşmek için yarın bir araya gelecek. Toplantı, Karayipler'deki Saint Vincent ve Grenadinler'de gerçekleşecek. Maduro, dün yaptığı açıklamada Esequibo sorununu diyalogla çözmek istediklerini ve barıştan yana olduklarını söylemişti.

Esequibo ihtilafı

Venezuela'yla Guyana arasındaki Esequibo anlaşmazlığı, Guyana'nın 1831-1966'da Birleşik Krallık sömürgesi olduğu döneme dayanıyor. 

Guyana'nın yüzde 75'ini oluşturan bölge Yunanistan'dan daha büyük yüzölçümüne sahip. 

Birleşmiş Milletler'in yargı organı Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), referandumdan önce 1 Aralık'ta açıkladığı kararda, Venezuela'dan Guyana idaresindeki bölgelerde mevcut durumu değiştirecek eylemlerden kaçınmasını istemişti.

Venezuela, tartışmalı referandumun ardından ihtilaflı bölgenin yakınına askeri yığınak yapmaya başlamış, ABD ise 7 Aralık'ta Guyana'yla ortak askeri operasyon düzenlemişti. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, "Guyana'nın egemenliğini destekliyoruz" demişti.

Independent Türkçe, El Pais, AA



İsrail, Ortadoğu'da imparatorluk mu kurmak istiyor?

Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
TT

İsrail, Ortadoğu'da imparatorluk mu kurmak istiyor?

Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)

İsrail'in tanınmış gazetelerinden Haaretz, Tel Aviv yönetiminin Ortadoğu politikasını masaya yatırdı.

Haberde, İsrail'in son dönemdeki hamleleriyle Ortadoğu'da "imparatorluk inşa ettiği" izlenimi yaratmaya başladığı belirtiliyor.

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) öncülüğündeki rejim karşıtlarının Beşar Esad yönetimini devirmesinin ardından İsrail ordusunun Golan Tepeleri'ndaki tampon bölgeye girdiği hatırlatılıyor. 

İsrail, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgal altında tutuyor. İsrail'le Suriye arasında 1974'te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'yla tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti. 

Ancak Esad'ın devrilmesinin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun talimatıyla İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) 1974'ten bu yana ilk kez tampon bölgeye girmişti. Birleşmiş Milletler hamleyi kınarken, ABD ve İsrail bunun "geçici bir hareket" olduğunu savunmuştu. 

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, 13 Aralık'ta yaptığı açıklamada, tampon bölgede yer alan ve 7 Aralık sonrası Hermon Dağı'nda işgal edilen bölgede, kış aylarında kalınması için talimat verdiğini belirtmişti.

Bunlara ek olarak İsrail ordusunun Şam'a 25 kilometre kadar yaklaştığı bildirilmişti.

"İsrail gerçekten Ortadoğu'da bir imparatorluk mu kuruyor?" başlıklı analizde, İsrail ordusunun Gazze işgali ve Lübnan'da Hizbullah'la çatışmalarına da dikkat çekilerek, şu ifadelere yer veriliyor: 

İsrail'in 42 yıl önce Lübnan'ı işgal etmesinden bu yana ilk kez başka ülkelerin egemenlik alanlarını ele geçirmesi ya da işgal etmesi hâlâ şoke edici geliyor. Ancak İsrail'in Gazze üzerindeki planlarını daha az korkunç hale getirmek pek mümkün değil. Toplu sürgün ve Gazze Şeridi'nin kuzeyin neredeyse tamamen yok edilmesi, ganimet beklentisiyle sınırlarda kamp kuran yerleşimciler artık dünün haberleri.

Aylar süren çatışmaların ardından İsrail ve Lübnan arasında 27 Kasım'da 60 günlük ateşkes anlaşması imzalanmıştı. 

Ancak analizde, İsrail'deki radikal sağcı yerleşimcilerin Lübnan sınırını işgal ettiğine dikkat çekiliyor. Uri Tzafon (Uyan Kuzey) adlı yerleşimci grup, aralıkta İsrail'in kuzeyinden Lübnan'a girmiş ve burada çadırlar kurmuştu. 

IDF başta haberleri yalanlamış daha sonraysa yerleşimcilerin Lübnan'a girdiğini doğrulamıştı. Ordu yetkilileri daha sonra yerleşimcilerin buradan çıkarıldığını bildirmişti. 

Independent Türkçe, Haaretz, Times of Israel