Babu'l Mendeb korsanları nakliye masraflarını artırıyor

Korsanların gemilere yönelik saldırılarının artması tüccarların yanı sıra nakliye ve sigorta şirketlerini endişelendiriyor. (Görsel: Axel Rangel Garcia)
Korsanların gemilere yönelik saldırılarının artması tüccarların yanı sıra nakliye ve sigorta şirketlerini endişelendiriyor. (Görsel: Axel Rangel Garcia)
TT

Babu'l Mendeb korsanları nakliye masraflarını artırıyor

Korsanların gemilere yönelik saldırılarının artması tüccarların yanı sıra nakliye ve sigorta şirketlerini endişelendiriyor. (Görsel: Axel Rangel Garcia)
Korsanların gemilere yönelik saldırılarının artması tüccarların yanı sıra nakliye ve sigorta şirketlerini endişelendiriyor. (Görsel: Axel Rangel Garcia)

Muhammed eş-Şarki

 

 

Babülmendep Boğazı ve Kızıldeniz ile Hint Okyanusu arasındaki Aden Körfezi, Afrika Boynuzu ile Yemen kıyıları arasındaki deniz korsanlarının başlıca faaliyet noktası. Okyanusta ilerleyen ticari gemilerde deniz taşımacılığının maliyeti, söz konusu bölgede gemilere el koyma girişimlerinin artmasıyla son zamanlarda yükseldi. Peki, dünyanın en önemli deniz yollarından birinde şu an neler oluyor?

 

İsrail’in geçen ekim ayında Gazze’ye yönelik savaşının başlamasından bu yana Londra pazarında sigorta sertifikaları, poliçeler ve navlun oranları yükseldi. Drewry World Container index (DrewryDünya Konteyner Endeksi), Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika arasındaki küresel ticaret yollarındaki sekiz su yoluna deniz yoluyla gönderilen konteynerler için ortalama yüzde 12 arttı. Bu, 2023 yılı boyunca fiyat ve maliyet enflasyonundaki düşüş, tedarik zincirlerinin hızının yeniden sağlanması, elektrikli otomobil endüstrilerinin faaliyetlerinin yeniden başlaması ve Tayvan ile ABD arasında kesintiye uğrayan yarı iletken çip tedarikinden sonra 16 aydaki en büyük artış oldu. Ayrıca ABD’nin sanayileşmiş eyaleti Michigan’daki üretimdeki duraklamanın ve işçi grevinin nedenlerinden biri de buydu.

 

Ancak yeni Ortadoğu savaşı, yüzde 2,5’lik uluslararası bahis oranının üzerinde yeni ve istenmeyen bir enflasyon oranı korkusunu yeniden gündeme getirdi. Bunun nedenlerinden biri de zaman zaman Yemen’in güneyinde olduğu gibi ‘Gazze’deki direniş hareketini desteklemek, İsrail’e ve onun Avrupalı ​​ve Amerikalı dostlarına baskı yapmak’ gerekçesiyle bazı ticari gemilere saldırı veya deniz yolculuğuna devam etmelerini engellemek için füze veya drone saldırısıyapılması. Bunun Gazze’yle hiçbir ilgisi olmayan bir ticaret savaşı olduğu, daha ziyade Tahran ve Tel Aviv arasındaki jeopolitik amaçlar doğrultusunda yakın ve uzak düşmanlara karşı bir vekalet çatışması olduğu biliniyor. 

Ortadoğu’nun su yolları üzerinden yapılan deniz ticareti, en tehlikeli ve dolayısıyla mal ve ticari malların nakliyesi açısından en pahalı ticaret olarak kabul ediliyor. Sigorta fiyatları, Gazze Savaşı’ndan bu yana önceki seviyelerine göre üç kat arttı.

Yüksek nakliye maliyeti

Sonuç olarak Şangay’dan Los Angeles’a nakliye konteynırlarının (40 feetkapasiteli) maliyeti yüzde 12 artarak 2 bin 322 dolara ulaştı. Çin’den Hollanda’ya (Rotterdam Limanı) taşınan her konteyner için maliyet ise yüzde 25 artışla bin 620 dolara vardı. Bu, deniz taşımacılığı maliyetinde son üç yılda yaşanan en büyük artış oldu. Ancak Bloomberg’e göre bu durum, Kovid-19 salgını sırasındaki değerinin altında kalıyor.

Sahilde yürüyen silahlı bir Husi savaşçısı ve arka planda Husilerin 5 Aralık 2023’te Yemen’in Hudeyde vilayetindeki Kızıldeniz’de bulunan es-Salif limanı açıklarında ele geçirdiği kargo gemisi Galaxy Leader (EPA)
Sahilde yürüyen silahlı bir Husi savaşçısı ve arka planda Husilerin 5 Aralık 2023’te Yemen’in Hudeyde vilayetindeki Kızıldeniz’de bulunan es-Salif limanı açıklarında ele geçirdiği kargo gemisi Galaxy Leader (EPA)

Ortadoğu rotaları üzerinden yapılan deniz ticareti, en tehlikeli ve dolayısıyla mal ve malların nakliyesi açısından en pahalı yol olarak kabul ediliyor. Marsh Sigorta Şirketi denizcilik işleri sorumlusu Marcus Baker’in belirttiğine göre Kızıldeniz’de ticari gemilere yönelik saldırıların artmasının ardından sigorta fiyatları önceki oranlarına kıyasla üç kat arttı. İran’a sadık Husi grupları, Aden Körfezi’nde Asya ile Avrupa arasında kuzeye veya güneye giden bir dizi ticari gemiye düzenlenen saldırıların arkasında olmakla suçlandı. Medyada ‘Yemenli devrimcilere’ atfedilen açıklamalarda korsanlığın ‘direnişle dayanışmayla bağlantısı bulunduğu, çünkü gemi sahiplerinin Yahudi kökenli olduğu’ belirtiliyor. Bu eylemler, deniz terörü olarak kabul edilirken, uluslararası hukuka göre cezalandırılıyor. 

Başarısız korsanlık

Şarku’l Avsat’ın Al-Majalla’danaktardığına göre son haftalarda Londra’daki Yahudi ailelere mensup iş adamlarının sahibi olduğu veya Hindistan ve diğerleri gibi İsrail’in dostu olan ülkelere doğru giden ticari gemilere yönelik saldırı girişimlerinde artış olduğu gözleniyor. Geçen ay deniz güvenlik şirketi Embry, korsanların Aden Körfezi’ndeki Yemen kıyısı yakınlarında İsrail bağlantılı bir İngiliz şirketine ait bir petrol tankerine kontrol amacıyla bindiklerini duyurdu. Şirket, olayın bölgesel siyasi faktörlerle bağlantılı olduğunu öne sürdü.

Navigasyon verileri, Central Park petrol tankerinin 12 Kasım’da Fas’ın Safi limanından Fas fosfatları ve fosforlu gübreler için ana pazar olan Hindistan’a doğru yola çıktığını gösterdi. Yerel basında çıkan kaynaklar, Cherifian Fosfat Ofisi’nin (OCP), Atlantik Okyanusu’ndaki JorfLasfar Limanı’ndan Süveyş Kanalı üzerinden Hindistan’a giden dev bir gemi aracılığıyla 100 bin mt amonyum fosfat ağırlığındaki bir sevkiyatı ihraç edebildiğini aktardı. Sevkiyatın 255 metre uzunluğunda ve 46 metre genişliğindeki Patricia Oldendorff gemisine yüklenmesi için OCP’nin Kumatam şirketi tarafından yürütülen bir dizi karmaşık hazırlık gerekiyordu. Times of India web sitesine göre dev gemi, kargosunu Hindistan’ın Adani Mundra Limanı’nda boşaltmayı başardı ve en büyük miktardaki fosfat gübresi güvenli bir şekilde ulaştırılması kutlandı.

ABD Merkez Komutanlığı, X’de yer alan bir gönderide, Strinda gemisinin, gemide yangına neden olan hasar bildirdiğini belirterek, ABD Donanması’na ait bir destroyerin, geminin imdat çağrısını duyduğunu ve yardım sağladığını duyurdu (AFP)
ABD Merkez Komutanlığı, X’de yer alan bir gönderide, Strinda gemisinin, gemide yangına neden olan hasar bildirdiğini belirterek, ABD Donanması’na ait bir destroyerin, geminin imdat çağrısını duyduğunu ve yardım sağladığını duyurdu (AFP)

Fas, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak dünyadaki ilk zorluk olan gıda üretimini iyileştirmek için tarım arazilerini gübreleme ihtiyacı nedeniyle küresel pazarda büyük talep gören bir ürün olan fosfat ve gübrenin en büyük ihracatçısı olarak kabul ediliyor.

Denizciler tarafından tutuklanan korsanlar

ABD’nin aktardığına göre, denizde konuşlanmış deniz askeri birimleri, son varış noktası olan Hindistan’a doğru yola çıkan dev bir kargo gemisini korsanlara baskın yapıp onları tutukladıktan sonra kurtarmayı başardı. Ayrıca geminin, Hindistan’a doğru yolculuğuna devam ettiği belirtildi. 

Arap ülkeleri, Cebelitarık Boğazı’ndan Babülmendep’e ve Hürmüz Körfezi’ne kadar küresel ticaret ve enerjinin yüzde 40’ını kontrol eden dört deniz yoluna sahip. Süveyş Kanalı, tek başına bu toplam ticaretin yüzde 12’sini elinde tutuyor.

Washington söz konusu suç eylemini kınadı. Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, “Ticari gemilere yapılan saldırılar kesinlikle kabul edilemez. Çünkü uluslararası ticareti ve deniz güvenliğini tehdit etmektedirler” dedi. Husilerkorsanlık eylemlerini övse de ABD ve müttefikleri, deniz yoluyla petrol ticaretinin yüzde 40’ına tanık olan Hürmüz Körfezi’nde yaşananların benzeri olan bu eylemlerden Tahran’ı sorumlu tuttu.

Tehlikeler ve alternatif ekonomik koridorlar

Tarihsel olarak, Asya ile Avrupa arasındaki ticaret bir buçuk asırdan fazla bir süre Süveyş Kanalı’ndan geçerek Hint Okyanusu’na ulaşıp geri dönüyor. Burası, Atlantik kıyısı boyunca Güney Afrika’daki Ümit Burnu’na ulaşan ve Hint Okyanusu’na doğru sola dönen diğer rotaya kıyasla en hızlı ve en ucuz rota. Ancak Gine Körfezi’nde Nijerya, Kongo ve Angola kıyılarındaki korsanların varlığı nedeniyle bu Afrika yolu, her zaman kullanılamaz. Fransız askeri birimleri, gemi korsanlığı hareketini teşvik etmeye yardımcı olan huzursuzluklara ve savaşlara tanık olan bu bölgelerdeki ticaret yolunu izlemek için 1990’dan beri sürekli olarak konuşlandırılıyor.

Hindistan, son G20 zirvesinde sunulan, Basra Körfezi ve Ortadoğu üzerinden Güney Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlamaya yönelik ekonomik koridor projesini başlatarak Çin’in İpek Yolu ile rekabet etmeyi amaçlıyor. Proje, mal ve petrol ürünlerinin taşınması için deniz, demiryolları ve kara taşımacılığını kullanarak küresel ticareti geliştirmek amacıyla biri Hindistan’ı Arap Körfezi’ne, diğeri Arap Körfezi’ni Avrupa’ya bağlayan iki ayrı koridordan oluşuyor. Hint kaynaklara göre bu, gelecek 10 yılda gün yüzüne çıkabilecek, Doğu ile Batı arasındaki küresel ticaretin haritasını değiştirebilecek bir proje.

Cebelitarık’tan Süveyş Kanalı’na

Arap ülkeleri, denizler ve okyanuslar arasındaki küresel ticaret ve enerji akışının yüzde 40’ını kontrol eden, Cebelitarık Boğazı’ndan Babülmendep Boğazı’na ve oradan da Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) Arap Körfezi’ne kadar uzanan dört deniz yoluna (girişine) sahip. Süveyş Kanalı tek başına bu ticaretin toplamının yüzde 12’sini oluşturuyor ve burası, bir buçuk asırdır Doğu ile Batı arasında en hızlı ve her iki yönde en bağlantılı deniz yolu.

Füze destroyeri USS Karni (USS Carney), Yunanistan’ın Suda Körfezi’nde. Pentagon, 3 Aralık’ta Kızıldeniz’de ABD savaş gemisine ve çok sayıda ticari gemiye saldırı düzenlendiğini, bu durumun da saldırılarda önemli bir artışa işaret edebileceğini söyledi (AP)
Füze destroyeri USS Karni (USS Carney), Yunanistan’ın Suda Körfezi’nde. Pentagon, 3 Aralık’ta Kızıldeniz’de ABD savaş gemisine ve çok sayıda ticari gemiye saldırı düzenlendiğini, bu durumun da saldırılarda önemli bir artışa işaret edebileceğini söyledi (AP)

Kızıldeniz, kuzeyde Akdeniz ile güneyde Hint Okyanusu arasında bir su bağlantısı olmasıyla karakterize ediliyor. Başta Doğu Asya’dan gelen mallar, Arap Körfezi’nden ihraç edilen enerji ve Avrupa ürünlerinin Asya kıtasına olmak üzere küresel ticaret akışının en hayati arterleri arasında yer alıyor. Ancak ticari açıdan avantajlı bu coğrafi konuma karşılık BabülmendepBoğazı ve Aden Körfezi, gemilere yönelik saldırılara karşı daha savunmasız görülüyor. Haziran 1967 savaşının doğrudan nedenlerinden biriydi. Korsanlık hareketleri, bölgede çok eskilere dayanıyor ve her zaman güvenlik boşluğuyla ve en tehlikelisi Somalili korsanlar olan iç ve bölgesel savaşlarla bağlantılı.

Diğer yandan Avrupa Birliği ülkeleri, ister tüketim malları ister enerji malzemeleri olsun, Doğu’dan gelen tedariklerin yolunu değiştiremezler. Çünkü Kızıldeniz rotası önemli. Financial Times’ın yakın zamanda yayınlanan bir haberine göre Ortadoğu petrollerinin ve sıvılaştırılmış doğal gazlarının tamamını Kızıldeniz’den sağlayan Avrupalılar için burası çok daha önemli.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafındanLondra merkezli Al-Majalladergisinden çevrildi.

 



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.