İranlı eski yetkili İsveç mahkemesinin verdiği ömür boyu hapis cezasına itiraz edecek

İran, İsveç'in Tahran Maslahatgüzarını bakanlığa çağırdı

1988 infazlarına karışmakla suçlanan Hamid Nuri'nin 23 Kasım 2021'de Stockholm'deki duruşması sırasında çizilen bir resmi (Reuters)
1988 infazlarına karışmakla suçlanan Hamid Nuri'nin 23 Kasım 2021'de Stockholm'deki duruşması sırasında çizilen bir resmi (Reuters)
TT

İranlı eski yetkili İsveç mahkemesinin verdiği ömür boyu hapis cezasına itiraz edecek

1988 infazlarına karışmakla suçlanan Hamid Nuri'nin 23 Kasım 2021'de Stockholm'deki duruşması sırasında çizilen bir resmi (Reuters)
1988 infazlarına karışmakla suçlanan Hamid Nuri'nin 23 Kasım 2021'de Stockholm'deki duruşması sırasında çizilen bir resmi (Reuters)

İran'da siyasi tutukluların toplu infazında oynadığı rol nedeniyle, İsveç'te ömür boyu hapis cezasına çarptırılan eski bir İranlı yetkilinin avukatı, müvekkilinin mahkumiyetine Yüksek Mahkeme'de itiraz etmeyi planladığını söyledi.

İsveç’teki bir temyiz mahkemesi, İran eski yargı yetkilisi Hamid Nuri'nin cinayet ve uluslararası hukuka arşı ciddi suçlar işlemesi nedeniyle mahkumiyetini ve ömür boyu hapis cezasını bu hafta başında onadı.

Reuters, Hamid Nuri'nin avukatı Thomas Bodstrom’ın " Yüksek mahkeme önünde karara itiraz edeceğiz…Eğer onlarca yıl önce yönetici veya gardiyan olarak çalışan kişileri takip ediyor olsaydık, İsveç'e adım atmaları halinde ömür boyu hapis cezasına çarptırılma riskiyle karşı karşıya kalacak çok sayıda İranlı olurdu.” ifadelerine yer verdi.

Nuri, 1988 yılında İran'ın Kerec şehrindeki Gevherdeşt Hapishanesinde meydana gelen toplu idamlarla ilgili olarak şu ana kadar yargılanan tek kişi. İran, Humeyni’nin fetvasına dayanarak siyasi muhaliflerin yanı sıra, “ Halkın Mücahitleri Örgütü’nün cezaevinde bulunan diğer üyeleri hakkında da toplu idam kararı vermişti.

İnsan hakları grupları, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin de üyesi olduğunu iddia ettikleri "ölüm komiteleri"nin yayınladığı bir dizi karara göre en az 5.000 mahkumun idam edildiğini tahmin ediyor. İsveç yasaları mahkemelerin, İsveç vatandaşlarının ve diğer vatandaşların yurtdışında uluslararası hukuka karşı işlenen suçlardan dolayı yargılamasına izin veriyor.

Bodstrom, 2019 yılında İsveç'te tutuklanan müvekkilinin karardan hayal kırıklığına uğradığını belirterek, İsveç'in mahkeme sistemini şiddetle eleştirdiğini söyledi.

Temyiz mahkemesinin bu hafta verdiği karar, mahkeme dışında toplanan yüzlerce protestocu tarafından memnuniyetle karşılandı ancak İran ile İsveç arasında ciddi bir sürtüşmeye neden oldu.

İran mahkemesi çarşamba günü,  Avrupa Birliği için çalışan ve 2022 yılında ülkede tatildeyken tutuklanan bir İsveçlinin duruşmasına yeniden başladı. Johan Floderus, İsrail adına casusluk yapmak ve ölümle cezalandırılabilecek " yolsuzluk" suçlamalarıyla karşı karşıya. İsveç, Floderus’un  derhal serbest bırakılmasını talep ediyor ve gözaltının keyfi olduğunu söylüyor.

Tahran, çarşamba günü, İsveç mahkemesinin Nuri'ye verilen ömür boyu hapis cezasını onayan kararını protesto etmek amacıyla İsveç’in Tahran Maslahatgüzarı’nı dışişleri bakanlığına çağırdı.

Resmi IRNA haber ajansına göre  İran Dışişleri Bakanlığı İsveçli diplomata, ülkesinin mahkemelerinden birinin İran vatandaşı Hamid Nuri'ye karşı verdiği son karar nedeniyle protesto muhtırası verdi.

xg5g
İran yargısına bağlı Mizan Ajansı tarafından dağıtılan Flodderos davasından bir fotoğraf

Bakanlık web sitesinde yayımlanan bildiririnin arapça versiyonunda yer alan açıklamaya göre İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani, “İsveç mahkemesinin bu olumsuz kararı vermesi, adil yargılama standartlarını dikkate almadan yapılmış bir karar olarak maalesef üzücüdür” dedi.

İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "İslam Cumhuriyeti,Temyiz Mahkemesinin İran vatandaşı Sayın Hamid Nuri hakkındaki kararını temelde kabul edilemez buluyor ve şiddetle kınıyor." ifadeleri yer aldı.

İsveç mahkemesinin kararı, İran'daki İsveçli mahkumların, özellikle de 600 günden fazla tutuklu bulunan Avrupalı ​​diplomat Johan Floderus’un kaderini etkileyebilir.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Tahran'ın Nuri'nin serbest kalması için  ülkesinin tüm hukuki kapasitesi ve imkanlarını kullanarak, vatandaşlarının haklarına korumaya yönelik çabalarını sürdüreceğini vurguladı.



Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.


Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
TT

Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)

ABD yetkilileri dün, ülkelerinin Ukrayna'ya NATO'nun sağladığına benzer güçlü güvenlik garantileri sunduğunu ve Rusya'nın bunları kabul edeceğinden emin olduklarını açıkladı; Washington bunu savaşı sona erdirme yolunda bir atılım olarak nitelendirdi.

ABD yetkilileri, pazar günü ve dün Berlin'de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile devam eden görüşmeleri olumlu olarak nitelendirerek, Ukrayna'nın da anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini ve bu anlaşmanın, bir müttefike yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılmasını öngören NATO anlaşmasının 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlayacağını belirtti.

Zelenskiy ise Berlin'de Ukraynalı ve Amerikalı müzakereciler arasında yapılan görüşmenin ardından şunları söyledi: "Özellikle toprakla ilgili olanlar olmak üzere karmaşık konular var (...) Açık konuşalım, pozisyonlarımız hâlâ farklı."