İsrail, esir takası anlaşmasının hareketlenmesi karşılığında şartlı yardımların girişine izin veriyor

Buna göre insani yardım ve malların taşınması için Kerem Ebu Salim Kapısı açıldı ve Şifa Hastanesi'ne tıbbi malzeme yardımında bulunuldu

İsrail, savaşın başladığı günden bu yana ilk kez Kerem Ebu Salim Ticaret Kapısı'nı yeniden açmayı kabul etti (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
İsrail, savaşın başladığı günden bu yana ilk kez Kerem Ebu Salim Ticaret Kapısı'nı yeniden açmayı kabul etti (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
TT

İsrail, esir takası anlaşmasının hareketlenmesi karşılığında şartlı yardımların girişine izin veriyor

İsrail, savaşın başladığı günden bu yana ilk kez Kerem Ebu Salim Ticaret Kapısı'nı yeniden açmayı kabul etti (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
İsrail, savaşın başladığı günden bu yana ilk kez Kerem Ebu Salim Ticaret Kapısı'nı yeniden açmayı kabul etti (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

İsrail Kabinesi, İsrail ve Hamas arasındaki beklenen takas anlaşmasını hızlandırmak ve Gazze'deki yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla büyük ve nitelikli bir insani yardım paketini ilk kez onayladı.

Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından dikkatle incelenen bu insani yardım paketi, 4 ana madde içeriyor:

Kerem Şalom Ticaret Kapısı'nın belirli amaçlar için yeniden açılması

İnsani yardımların akışının artırılması

Özel sektörün mal girişine imkan tanınması

Şifa Hastanesi için tıbbi malzemelerin sağlanması

Kerem Ebu Salim kapısı açılıyor

Detaylara gelince, İsrail Hükümeti, Mısır, İsrail ve Gazze sınırında bulunan Kerem Ebu Salim Kapısı'nı insani yardım malzemelerini girişten önce denetleme koşuluyla yeniden açmayı kabul etti.

Böylelikle İsrail, Kerem Ebu Salim Kapısı'nı, 7 Ekim'de Gazze'deki taraflar arasındaki çatışmanın başladığı günden bu yana ilk kez açmış olacak.

Bu geçit, Gazze'ye giren malların ve ihtiyaçların yüzde 60'ını sağlıyordu ve çatışmadan önceki durumuna dönmek önemli bir adım olarak kabul ediliyor. 

Kerem Ebu Salim Kapısı'nın açılması, Gazze'deki özel ticaret sektörüne malzeme ulaştırıyor, bu da ekonominin tekrar canlanmasını sağlıyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Kerem Ebu Salim Kapısı'nın açılması, Gazze'deki özel ticaret sektörüne malzeme ulaştırıyor, bu da ekonominin tekrar canlanmasını sağlıyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

İsrail hükümetinin Filistin topraklarındaki "operasyonlarının" koordinatörü Gassan Alyan "Kerem Ebu Salim geçidini, Gazze'ye yönelik yardımların güvenlik denetimleri yapılacak şekilde 19 Aralık Salı günü açtık. Bu adım, Gazze'deki sivil halkın yaşamını kolaylaştırmak amacıyla gerçekleştirildi" dedi.

Alyan, "Kerem Ebu Salim'deki çalışmalar, su, gıda, tıbbi malzemeler ve barınma malzemelerini içeren yardım paketlerinin miktarını artıracak ve İsrail'in günde 200 yardım kamyonunun girişine belli şartlar dahilinde izin verilecek. Bu şartlar, ilk rehine anlaşması sırasında kararlaştırıldı" şeklinde konuştu.

Ticaret sektörü için malzemeler

Aslında, Kerem Abu Salim geçidi üzerinden girecek olan yardımlar, Mısır'ın el-Ariş şehrine gelen yardımlar.

İsrail sınır kapısı, Refah kapısı ile birlikte çalışacak ve günlük olarak Gazze'ye yardım konvoyları geçecek.

Tel Aviv'in günlük olarak mal ve emtia yüklü yaklaşık 100 kamyonun Gazze'ye girmesine izin vermesi bekleniyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Tel Aviv'in günlük olarak mal ve emtia yüklü yaklaşık 100 kamyonun Gazze'ye girmesine izin vermesi bekleniyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Öncelikle İsrail'in kolaylık önlemi gereği, Tel Aviv yetkililerinin günlük olarak yaklaşık 100 kamyon malzemenin Gazze'ye girişine izin vermesi gerekiyor.

Mevcut bilgilere göre, bu malzemeler savaşın başlangıcında Tel Aviv tarafından uygulanan abluka nedeniyle İsrail topraklarında iki aydan fazla bir süre boyunca beklemekteydi.

Bu malzemeler, savaştan önce tüccarlar tarafından satın alınmış ve İsrail limanlarına ulaşmıştı, ancak savaşın başlamasıyla Tel Aviv'in girişine izin vermemişti.

Kuzeye tıbbı yardım

İsrail, ticaret ve insani yardım kamyonlarının girişine izin vermek için yeni bir önlem paketi onayladı. Filistin Sınır Hizmeti tarafından günlük olarak yayınlanan sınır geçişleri takip raporuna göre Refah Sınır Kapısı'ndan 102 yardım kamyonu, Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan 82 insani yardım konvoyunun yanında ticaret sektöründe kullanılmak üzere 40 kamyon giriş yaptı. 

Aynı bağlamda, Dünya Sağlık Örgütü, Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'ne ilaç ve tıbbi malzemeler içeren tıbbi yardım konvoyu göndermeyi başardı.

Hastane, Gazze'nin kuzey kesimindeki yoğun savaş ve çatışma bölgesinde bulunuyor.

Ancak şu anda İsrail, Güney Gazze'ye günde 200 kamyonun girişine izin veriyor. Bu sayı, savaş öncesi döneme göre oldukça düşük.

İsrail'in bu yeni önlem paketini uygulamaya başlamasıyla, Birleşmiş Milletler ve diğer yardım kuruluşları, özellikle yakıt dahil olmak üzere daha fazla yardımın girişine izin verilmesi gerektiğini belirterek savaş bölgesindeki insani krizi hafifletmek için çağrıda bulundular.

Bugün Gazze Şeridi'ne gelen yakıt, ihtiyaçların her geçen gün artması nedeniyle yetersiz kalıyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Bugün Gazze Şeridi'ne gelen yakıt, ihtiyaçların her geçen gün artması nedeniyle yetersiz kalıyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Her gün 1000 kamyon

Gazze Şeridi'nin, devam eden İsrail saldırılarının etkilerinden kurtulabilmesi için günde 1000 yardım kamyonuna ihtiyaç duyduğunu ifade eden Gazze Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite "Bu sayının altında kalan sayılar, artan insani krizi iyileştirmeye yetersiz" dedi.

İnsani yardımların az bir artış göstermesine rağmen, Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin Filistin'deki koordinasyon şefi Lynn Hastings, "Gazze sakinlerine yardım ulaştırma koşulları son derece zorlu ve güneyde imkanları kısıtlı barınma merkezleri ve çökmüş bir sağlık sistemi bulunuyor" şeklinde açıklamada bulundu.

Diğer taraftan, Birleşmiş Milletler Filistin Mülteciler Yardım ve İşletme Ajansı (UNRWA) sözcüsü Kazım Ebu Halef, "Gazze'ye ulaşan insani malzemeler ve yakıtın, ihtiyaçların hızla arttığı bir dönemde kesinlikle yetersiz olduğunu" ifade etti.

Ekonominin çarkı

Halef, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Gazze Şeridi'ne tahminen 138 ton yakıt girişi yapılıyor ve bu miktar yeterli değil. Bu, Gazze Şeridi'nin ortalama günlük ihtiyacını karşılamıyor. Gazze'nin başına gelen savaş ve yıkımın getirdiği büyük insani zorluklar var.

Şu anda 200 kamyonun girmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Ebu Halef, savaştan önce olduğu gibi sadece 500 kamyonun girmesinin bile yetersiz olduğunu belirterek, Gazze'nin temel ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için 1000'den fazla yardım kamyonun girmesi gerektiğini belirtti.

Ekonominin çarklarını döndürecek malların ticari sektöre girmesinin önemli bir adım olduğunu söyleyen Ebu Halef, 40 tırın yeterli olmadığını belirtti ve bu miktarın 15 kat arttırılması gerektiğinin söyledi.

Ancak bu şekilde Gazze halkının mal fiyatlarında gözle görülür bir iyileşme görebileceğini belirtti. 

Bu konumdan bağımsız olarak İsrail, bu kolaylık paketini iyi niyet göstergesi olarak sundu ve bunun, yaklaşan esir değişim anlaşması müzakerelerine olumlu bir katkı sağlamasını umuyor.

Knesset üyesi Benny Gantz, "Sivil halkın yaşam koşullarını iyileştirmek için çaba göstereceğiz ve aynı zamanda esir değişim anlaşması için müzakerelere devam edeceğiz, çünkü bu iki dosya birbirine bağlı" dedi.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Hizbullah'ın askeri cephaneliği, Güney Lübnan'dan çekilmesiyle birlikte azalıyor

Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında Hizbullah mensupları (Arşiv – AP)
Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında Hizbullah mensupları (Arşiv – AP)
TT

Hizbullah'ın askeri cephaneliği, Güney Lübnan'dan çekilmesiyle birlikte azalıyor

Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında Hizbullah mensupları (Arşiv – AP)
Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında Hizbullah mensupları (Arşiv – AP)

Lübnan hükümetinin önümüzdeki salı günü ‘silahların devletin elinde toplanmasını’ onaylamak için yaptığı çağrı, uzmanların, Ekim 2023 ile Kasım 2024 arasında İsrail ile yaşanan savaşın yanı sıra İsrail'in sürekli saldırıları ve Güney Litani bölgesindeki Hizbullah tesislerinin yıkılması nedeniyle aşındığını söylediği Hizbullah’a ait askeri cephanelik hakkında sorular gündeme getirdi.

Lübnan hükümeti, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyindeki askeri mevzilerinin çoğundan çekildiğini, tesislerinin ve fırlatma merkezlerinin yüzde 90'ından fazlasının yoğun İsrail saldırılarına maruz kaldığını ve Lübnan ordusunun diğer tesisleri de yıktığını söylüyor. Bu arada Hizbullah, askeri yeteneklerini tanıtmaya ve gerektiğinde savaşı genişletme tehdidinde bulunmaya devam ediyor.

Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde duran Hizbullah mensupları (AP)Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde duran Hizbullah mensupları (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan askeri uzmanlar, bu söylemin arkasında ‘Hizbullah’ın muharebe yapısındaki derin boşlukların ortaya çıktığına’ inanıyor. Uzmanlar, ‘Hizbullah'ın lojistik avantajlarını kaybettiği ve stratejik derinliğinin zedelendiği, İsrail'in gözetleme kabiliyetlerinin ise eşi benzeri görülmemiş seviyelere ulaştığı’ konusunda hemfikir.

Saha gerilemesine rağmen Hizbullah, İsrail'in derinlerine ulaşabilecek orta ve uzun menzilli füzelere sahip olduğunu vurgulamaya devam ediyor. Ancak saha gelişmeleri ciddi şüpheler uyandırıyor: Bu cephanelik halen etkili mi? Hava kontrolünün sıkı olduğu bir ortamda kullanılabilir mi?

Açıkta bulunan ve etkisiz hale getirilebilen füzeler

Uzmanların değerlendirmesine göre, bu füzeler fiilen hizmet dışı kalmış durumda. Emekli Tuğgeneral Halil el-Halu, ‘Hizbullah’ın kışkırtıcı söyleminin operasyonel kapasitesindeki büyük gerilemeyi gösterdiğini’ düşünüyor. Şarku’l Avsat’a konuşan el-Halu, “Bu tür füzeler, zaman ayarlı ekipmanlar ve sabit veya yarı sabit platformlar gerektirir; bu da onları İsrail hava gözetleme sistemleri için kolay hedefler haline getirir” dedi.

İsrail teknolojisinin üstünlüğü

El-Halu sözlerini şöyle sürdürdü: “Güney Lübnan artık fırlatma için güvenli bir ortam değil ve Bekaa Vadisi’nin kuzeyi de hassas vuruşlar aldı. Dolayısıyla, bu silahın ciddi bir saldırı görevi yerine getiremeyeceği kesinleşmiştir. Bu füzelerin bir kısmı kalmış olsa bile, yoğun hava gözetimi altında çalıştırılması, anında tespit edilmeden veya önleyici bir saldırıya maruz kalmadan ateşlenmesi imkânsız.”

İsrail hava savunma sistemi, Ağustos 2024'te İsrail'in kuzeyinde Hizbullah'a ait bir insansız hava aracını (İHA) etkisiz hale getirdi. (AFP)İsrail hava savunma sistemi, Ağustos 2024'te İsrail'in kuzeyinde Hizbullah'a ait bir insansız hava aracını (İHA) etkisiz hale getirdi. (AFP)

‘Tel Aviv'in insansız hava araçları (İHA), uydular ve biyometrik sensörlere dayanan, görsel ve termal sinyalleri analiz edebilen yapay zekâ sistemleriyle desteklenen üstün bir gözetim ağı geliştirdiğini’ belirten el-Halu, “Bu ağ, herhangi bir füze hareketi, fırlatıcıların nakliyesi veya platformların donatılması gibi adımları riskli hale getiriyor” dedi.

El-Halu, “İsrail, Demir Kubbe ile birlikte lazerle önleme teknolojilerini kullanmaya başladı. Bu da Hizbullah'ın kalan füze kapasitesinin etkinliğini azaltıyor ve silahlarını caydırıcı olmaktan çok bir yük haline getiriyor” ifadelerini kullandı.

Suriye artık güvenli bir geçit değil

Emekli Tuğgeneral Nizar Abdulkadir, Hizbullah'ın askeri gerçekliğini inkâr ettiğini ve uzun menzilli füze fırlatma tehditlerinin sahadaki gerçekliği yansıtmadığını vurguladı.

Abdulkadir, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi: “Hizbullah’ın füzelerini fırlatmak için Litani'nin güneyinde konuşlanmasına gerek olmadığını düşünüyordum. Bekaa'ya yönelik İsrail saldırıları bu yeteneğin ciddi şekilde kısıtlı olduğunu kanıtladı. Artık füzelerini açığa çıkmadan veya hedef alınmadan fırlatma esnekliği kalmadı.”

İsrail ordusu, kasım ayında Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'a ait tanksavar füzeler de dahil olmak üzere pek çok mühimmat ele geçirdi. (AP)İsrail ordusu, kasım ayında Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'a ait tanksavar füzeler de dahil olmak üzere pek çok mühimmat ele geçirdi. (AP)

Abdulkadir, “Suriye üzerinden kaçakçılık yolları felç oldu, kara geçişleri ve deniz limanları sıkı denetim altına alındı. Bu da füzelerin veya bunların üretim ekipmanlarının İsrail saldırılarına maruz kalmadan ülkeye sokulmasını neredeyse imkânsız hale getiriyor” şeklinde konuştu.

Abdulkadir, Hizbullah'ın bugün ağır silahlarına sarılmasının ‘askeri yararından değil, siyasi sembolizminden kaynaklandığını’ düşünüyor ve “Cephaneliğin geri kalanı askeri amaçlarla kullanılmıyor, iç ve dış baskı aracı olarak kullanılıyor” diyor.

Cephanelikten geriye ne kaldı?

Birkaç gün önce İsrail Kuzey Komutanlığı'ndan gelen bir açıklama da dahil olmak üzere, birbiriyle kesişen askeri tahminler, füze cephaneliğinden geriye kalanların son savaşın patlak vermesinden önceki boyutunun yüzde 30'unu geçmediğini gösteriyor.

El-Halu, “Hizbullah artık herhangi bir saldırıyı püskürtmeyi amaçlayan yerel bir strateji kapsamında, önleyici saldırılar gerçekleştirmek yerine, hafif taşınabilir silahlar ve savunma zırhlarına karşı silahlar kullanıyor” dedi.

Caydırıcılıktan yük haline

Hizbullah’ın medyadaki söylemi değişmemiş olsa da güç dengeleri değişti. El-Halu ve Abdulkadir’e göre ‘on yıl önce Tel Aviv'i tehdit eden füze, bugün yapay zekanın merceği altında.’

Bu bağlamda el-Halu şu ifadeleri kullandı: “Hizbullah’ın Litani Nehri'nin güneyinden çekilme ve Lübnan'ın iç kesimlerinde askerî açıdan açık hale gelmesiyle birlikte saldırı başlatma kabiliyeti azaldı. Uzun menzilli füzeleri, artık bir enkaz gibidir. Ağır caydırıcı silahlara duyulan güven ise eskisi gibi bir güç kartı olmaktan çıkıp siyasi ve askeri bir yük haline geldi.”