Devrim Muhafızları komutanlarından Musevi'yi kim, neden öldürdü?

İsrail, Musevi'nin ölümüyle ilgisini ne doğruladı ne de yalanladı

Musevi'nin ölümünün ardından Kasım Süleymani ile çekilen bir fotoğrafı paylaşıldı (Reuters)
Musevi'nin ölümünün ardından Kasım Süleymani ile çekilen bir fotoğrafı paylaşıldı (Reuters)
TT

Devrim Muhafızları komutanlarından Musevi'yi kim, neden öldürdü?

Musevi'nin ölümünün ardından Kasım Süleymani ile çekilen bir fotoğrafı paylaşıldı (Reuters)
Musevi'nin ölümünün ardından Kasım Süleymani ile çekilen bir fotoğrafı paylaşıldı (Reuters)

İran Devrim Muhafızları'nın üst düzey komutanlarından Seyid Rıza Musevi, pazartesi günü Suriye'de düzenlenen bir hava saldırısında öldürüldü.

Musevi'nin öldürülmesi, Ocak 2020'da ABD'nin drone saldırısıyla öldürülen Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani'ye yönelik suikastı hatırlattı.

İran devlet medyası, Süleymani'ye yakın isimlerden biri olduğu belirtilen Musevi'nin, Devrim Muhafızları'nın Suriye'deki en eski komutanlarından biri olduğuna dikkat çekti.

Riyad merkezli Uluslararası İran Çalışmaları Merkezi'ne başkanlık eden Dr. Muhammed el-Sulami, Arap News'e yaptığı açıklamada, "Musevi'nin ikinci Kasım Süleymani olduğunu söyleyebilirim. Herkesi tanıyordu ve sahadaki kişilerle iyi ilişkileri vardı. Dolayısıyla bu İran için büyük bir kayıp ve İran güçlerinin Suriye'deki varlığını azaltmak isteyenler için büyük bir başarı" diye konuştu.

Sulami, Musevi'nin Suriye sahasının gerçekliğiyle ilgili en çok bilgi sahibi olan kişi olduğunu aktardı.

İran'ın Suriye Büyükelçisi, Musevi'nin diplomat sıfatıyla elçilikte çalıştığını ve Şam'ın güneyindeki bir kasabada İsrail'in füze saldırısıyla öldürüldüğünü söyledi.

İran Devrim Muhafızları'na yakın kaynaklar ise Musevi'nin tuğgeneral rütbesinde olduğunu, yaklaşık 30 yıldır Suriye'de yaşadığını ve Suriye Savunma Bakanlığı'nda bir ofisi olduğunu bildirdi.

İsrail ise Musevi'nin ölümüyle ilgisini ne doğruladı ne de yalanladı.

Sulami, Seyid Rıza Musevi'nin Suriye'deki öneminin istihbarat servisleri tarafından öğrenilmesinin sürpriz olmadığını söyledi.

Sulami konuyla ilgili şöyle konuştu:

Birleşik Krallık, ABD ve daha önemlisi İsrail'in istihbarat teşkilatları, bu tip insanların Suriye'deki önemini çok iyi biliyor. Bu kişiler göze batmamaya ve çok sakin bir hayat sürmeye çalışsalar bile. Birçok istihbarat örgütünün sahada kendi kaynağı var. Suriye'de gizlilik yok ve Musevi en az 30 yıldır orada. Orada Devrim Muhafızları'yla ve Afganistan, Irak ve Pakistan gibi ülkelerden gelen gruplarla irtibattaydı.

Sulami, Musevi'nin öldürülmesinin Suriye'deki İran destekli gruplar içinde kopuşlara neden olabileceğine dikkat çekti.

Bağımsız Ortadoğu analisti Kyle Orton, "Musevi eğer İsrail tarafından öldürüldüyse, bu durum daha önce sadece Devrim Muhafızları'nın altyapısını hedef alan ülke için büyük bir değişim" diye konuştu.

Musevi'nin ölümünün Suriye'deki İran varlığını nasıl etkileyeceğini değerlendiren Orton, "İranlılar, Suriye'de 10 yıldan uzun süredir çok yoğun şekilde İslami devrim modelini uyguluyor. Musevi'nin kişisel varlığı bunu tasdik etse de bu program bundan uzun süredir uygulanıyor" dedi.

Independent Türkçe



Çin Rüyası bitti mi?

Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)
Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)
TT

Çin Rüyası bitti mi?

Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)
Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)

Dünyanın hegemonik gücü olma yolunda ilerleyen Çin'de gençler, sınıf atlamanın artık mümkün olmadığından yakınıyor.

Onlarca yıldır okulda ve işte sıkı çalışarak daha rahat yaşamlar sürme hayali kuran gençler artık bu rüyaya pek inanmıyor. 

Halbuki 1980'lerden beri 800 milyonu aşkın Çinli yoksulluktan kurtuldu. Önceden ülkede orta sınıfın emaresi yokken artık bu kesim, 400 milyon kişiye ulaştı. 

Ailelerinde üniversiteye giden ilk kişi olanların sayısı, on milyonlarla ifade ediliyor. 

Ancak artık işçi sınıfından çıkmaya çalışan gençler; ekonomik büyümenin yavaşlaması, iş kıtlığı ve artmayan maaşlardan şikayetçi. 

New York Times, Çin Rüyası'nı yaşayamayan bir kişinin hikayesini aktardı.

Boris Gao'nun ebeveynleri devlet fabrikalarındaki işlerinden çıkarıldıktan sonra annesi ev hanımı, babasıysa taksici olmuş.  

Zar zor geçinen bu ailede büyüyen Gao, 2016'da üniversiteden mezun olduktan sonra biriktirdiği paralarla Hong Kong'da yüksek lisans yapmış.

2024'ten beri doğru düzgün iş bulamadığını anlatıyor. Bir şirket, deneme süresince maaş veremeyeceğini belirtmiş. 

Bir başka firma iki ay maaş vermeyince Boris Gao işten ayrılmış. 

Üçüncü bir şirketse Gao'nun Çin anakarası dışında eğitim almasını şüpheli bulmuş. 

Boris Gao, Çin'de sıklıkla görüldüğü gibi bir iş mülakatında "Ebeveynlerin ne iş yapıyor?" sorusuna maruz kalıp yanıt verince "Ailenin sosyal statüsü düşük" denerek reddedilmiş:

Onlar için azimli olmak bir kusur. Mücadele etmek zorundaysanız yeterince iyi olmadığınızı düşünüyorlar.

Çin'de işçi sınıfının en önemli şikayetlerinden biri, elitlerin çocuklarına servetleriyle birlikte prestijli işleri de miras bırakması. 

Varlıklı kesimlerin çocukları hem iyi eğitim alıyor hem de önemli pozisyonlarda tanıdıklara sahip oluyor. 

Köylü ve işçilerin çocuklarıysa cam tavanlara çarpıyor. Bu şikayetler, internette de dile getiriliyor. 

25-49 yaşlarındaki 5 Çinli erkeğin hikayelerini dinleyen New York Times muhabiri Li Yuan, "Daha iyi bir hayata erişilemiyor" ifadesini kullandı.

Devlet ya da özel sektör fark etmeksizin bu sorunların görüldüğü vurgulandı. 

Amerikan gazetesindeki haberde, benzer durumların ABD gibi gelişmiş ülkelerde de yaşandığına işaret ediliyor. 

Independent Türkçe, New York Times, AP