ABD'de "zombi geyik hastalığı" alarmı: "İnsanlara da bulaşabilir"

"Stephen King romanından fırlamış gibi"

Hastalık farklı geyik türleri arasında da yayılıyor (Unsplash)
Hastalık farklı geyik türleri arasında da yayılıyor (Unsplash)
TT

ABD'de "zombi geyik hastalığı" alarmı: "İnsanlara da bulaşabilir"

Hastalık farklı geyik türleri arasında da yayılıyor (Unsplash)
Hastalık farklı geyik türleri arasında da yayılıyor (Unsplash)

ABD'de bilim insanları "zombi geyik hastalığına" karşı alarma geçti.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'un son açıkladığı verilere göre hastalık ülkede 32 eyalete, Kanada'daysa 4 bölgeye yayıldı. 

Wyoming eyaletinde 800 geyikte gözlemlenen hastalık, Kansas, Wisconsin ve Nebraska eyaletlerindeki en az 40 bölgede de tespit edildi.

Kronik zayıflama hastalığı (chronic wasting disease -CWD), bulaşıcı süngerimsi ensefalopatiler (transmissible spongiform encephalopathies) adı verilen bir grubun üyesi. 

İlk olarak 1981'de yabani geyikler arasında görülen bu beyin hastalığı, halsizlik, salya akıtma, sersemleme, zayıflama gibi semptomlarla ölüme yol açıyor. 

Minnesota Üniversitesi'nde bu hastalıkla ilgili çalışan Dr. Cory Anderson, "Ölümcül, tedavisi olmayan ve son derece bulaşıcı bir hastalıkla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı. 

Anderson, CWD bir bölgede yayılmaya başladığında hastalığın tamamen ortadan kaldırılmasının çok zor olduğuna işaret ederek, "Gerçekten endişeleniyoruz" dedi.

Hastalık, toksin ve enfekte proteinler üreten prion proteini aracılığıyla yayılıyor. Bu patojen, sığırlarda görülen deli dana hastalığının yanı sıra insanlarda sinir sistemini etkileyen Creutzfeldt-Jakob hastalığı ve Gerstmann-Sträussler-Scheinker hastalığına yol açabiliyor.

Aynı üniversiteden Dr. Michael Osterholm, 2019'daki açıklamasında, gelecekte insanlar arasında da CWD vakalarının görülebileceğini belirtmişti. Osterholm, "Stephen King bir bulaşıcı hastalık romanı yazsaydı, bunun gibi prionlarla ilgili olurdu" demişti. 

Kamusal Yaban Hayatı Birliği grubunun 2017'de yayımladığı çalışmada, insanların yılda CWD'ye yakalanmış 7 bin ila 15 bin hayvanın etini fark etmeden yediği ortaya konmuştu. Araştırmada, bu sayının gelecek yıllarda yüzde 20'ye kadar artabileceğine dikkat çekilmişti. 

Eskiden ABD Balık ve Yaban Hayatı Servisi'nde çalışan veteriner Dr. Rhomas Roffer, hastalıktan etkilenen bölgede CWD'nin ekosistem üzerindeki etkilerinin araştırılması gerektiğine dikkat çekerek, "Bu ironik şekilde iyi bir gelişme olabilir" dedi.

Independent Türkçe



Grip tedavisinde çığır açacak madde çikolatadan çıktı

 (Unsplash)
(Unsplash)
TT

Grip tedavisinde çığır açacak madde çikolatadan çıktı

 (Unsplash)
(Unsplash)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmada çikolatada yer alan bir bileşiği de içeren yeni bir ilaç kombinasyonunun, kuş ve domuz gribi de dahil çeşitli grip türlerini tedavi edebileceği saptandı.

Hakemli dergi PNAS'te yayımlanan çalışmaya göre çikolatanın bileşeni teobromin ve daha az bilinen arainosin içeren ilaç kombinasyonu, en yaygın kullanılan anti-influenza ilacı Tamiflu'dan daha iyi performans göstererek grip tedavisinde çığır açma potansiyeli taşıyor. 

Kombine tedavi, influenza virüsündeki önemli bir zayıflığı, yani virüsün çoğalıp yayılmak için kullandığı mikroskobik bir kanalı hedef alarak etki ediyor.

Bilim insanları, bu geçidin tıkanmasının virüsün hayatta kalma yeteneğini etkin bir şekilde kesebileceğini söylüyor.

Araştırmacılar bu tedavinin hem hücre kültürlerinde hem de hayvan deneylerinde, virüsün ilaca dirençli türlerine karşı bile Oseltamivir'den (Tamiflu) belirgin şekilde daha iyi performans gösterdiğini tespit etti.
 

Görsel kaldırıldı.

Grip virüsünün elektron mikroskobu görüntüsü (CDC)


Araştırmacılar bu yeni ilaç kombinasyonunu, ilk başta başka hastalıklara karşı geliştirilen ve farklı amaçlara yönelik olarak yeniden düzenlenen bileşiklerden oluşan bir kütüphaneyi tarayarak belirledi.

Çalışmanın ortak yazarı Isaiah Arkin, "Sadece daha iyi bir grip ilacı sunmakla kalmıyoruz, virüsleri hedef almanın yeni bir yolunu da sunuyoruz; bu gelecekteki pandemilere hazırlanmamıza katkı sağlayabilir" diyor.

Grip salgınları, virüsün öngörülemeyen mutasyonlar geçirerek aşılara ve mevcut ilaçlara karşı koyması nedeniyle her yıl küresel halk sağlığı sistemlerini zorluyor.

Hatta virüsün bazı türleri, 2009'da en az 284 bin kişinin ölümüne yol açan domuz gribinde olduğu gibi pandemilere dönüşüyor.

Kuş gribi virüsleri de kümes hayvancılığı endüstrilerine daha ağır faturalar çıkarırken, türler arası bulaşma sonucu bunların insanlara da geçebileceğine dair küresel korkuları tetikliyor.

Örneğin ABD'de yakın zamanda ortaya çıkan bir kuş gribi salgını 40 milyon kuşun ölümüne ve milyarlarca dolarlık ekonomik zarara yol açtı.

Öte yandan Tamiflu gibi mevcut grip tedavileri, virüs adapte oldukça etkisini yitiriyor.

Bu durum, halihazırda kullanılan çoğu ilacın sık sık mutasyona uğrayan viral bir proteini hedef alması ve tedavilerin zaman içinde daha az etkili hale gelmesinden kaynaklanıyor.

Son çalışma bu protein yerine, grip virüsünün çoğalmasında kilit rol oynayan M2 iyon kanalını hedef alıyor.

Araştırmacılar ayrıca ilaç ikilisinin, virüsün direncini ortaya çıkarma potansiyelinin "kayda değer derecede daha az" olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, "Kombine bir yaklaşımla arainosin ve teobrominin sinerjik bir bileşiminin kullanılmasının, domuz gribi ve kuş gribine karşı özellikle güçlü olduğu görüldü" diye yazıyor.

Sonuç olarak bu çalışmanın çıktısı, influenzaya karşı yeni bir potansiyel tedavi seçeneğinin yanı sıra yeterince genel ve diğer viral hedeflere kolayca uygulanabilen bir yaklaşımını temsil ediyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news