Dünya aniden dönmeyi bıraksa bize ne olur?!

Dünya kendi yörüngesinde saatte 1,674 kilometre hızla dönüyor.
Dünya kendi yörüngesinde saatte 1,674 kilometre hızla dönüyor.
TT

Dünya aniden dönmeyi bıraksa bize ne olur?!

Dünya kendi yörüngesinde saatte 1,674 kilometre hızla dönüyor.
Dünya kendi yörüngesinde saatte 1,674 kilometre hızla dönüyor.

Ekvator boyunca uzanan güneşli bir sahilde yürüdüğünüzü hayal edin. Dünya saatte 1,674 kilometre hızla doğuya doğru dönüyor. Peki ya dünya aniden durursa? Science Alert internet sitesinin Business Insider’dan aktardığına göre çevrenizdeki her şey aynı hızda hareket ettiğinden, gezintiniz yavaş ve keyifli hale geliyor. Sonra dünya duruyor ve dışarı atılıyorsunuz. Newton'un birinci eylemsizlik yasası gereği, dünya başlangıçta saatte yaklaşık 1,673 kilometre hızla doğuya savrulacaktır.

İster okyanusta ister karada olsun, nereye inerseniz inin, çarpmanın gücü muhtemelen sizi öldürecektir.

Colgate Üniversitesi'nde yer ve çevre bilimleri profesörü olan Joseph Levy yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Su da bu ani ivmelenmeden ciddi biçimde etkilenecektir. Yani muhtemelen okyanusun çarpışmadan önce biraz hareket ettiğini göreceksiniz. Ağaçlar ve binalar da toprağa kök salmış olsalar bile güvende olmayacaklar. Toprak malzemeleri basınç altında güçlü, ancak gerilim altında çok zayıftır. Başka bir deyişle; bitişik tuğla bina yüzlerce insanı taşıyabilir çünkü zeminleri ve kirişleri ağırlığı altında sıkışır. Ancak zeminin aniden durmasıyla binayı doğuya doğru iten atalet, tuğlaları bir arada tutan harçtan çok daha güçlü olacaktır ve böylece tüm yapı parçalanabilir. Antarktika'daki varsayımsal kuzeniniz muhtemelen bu kazaların bazılarından kurtulacaktır. Kutuplara yakın yerlerde dönme ekseni çok daha küçük ve bu nedenle dönme hızı da çok daha düşük olacaktır. Ancak kutuplara 89,9 derece enlem ya da yaklaşık 12 kilometre mesafede çok yakın olmanız gerekir. Bu mesafede muhtemelen yürüme hızında ileriye doğru tökezlersiniz. Ancak Danimarka ya da Avustralya'daki arkadaşlarınız muhtemelen bunu yapamayacaktır. İnsanların yaşadığı çoğu yer kutuplardan o kadar uzaktır ki sakinleri saatte yüzlerce kilometre hızla uçacaktır.

Ya Dünya dönmeyi yavaş yavaş bırakırsa?

Peki ya Dünya günler ya da haftalar içinde yavaşlarsa? Levy buna şöyle cevap verdi:

"Doğal sistemlerde hiçbir şey hemen, tamamen durmaz. Kademeli yavaşlama gökyüzüne fırlamanızı engelleyebilir ancak bir kez durduğunda yine de pek çok sorunla karşı karşıya kalırsınız. Dünya Güneş'in yörüngesinde dönerken yıl boyunca gezegenin yarısı gece yarısı da tam aydınlıkta olacak. Ancak yarısı da yıl boyunca sürekli değişecek. Bir gün 12 saat yerine altı ay sürebilir. Kesintisiz güneş yakındaki ekinleri kavuracak ve yarımkürede çok fazla suyu buharlaştıracak. Belki de önümüzdeki altı ay çok daha iyi olmayacak. Işık ve sıcaklık eksikliği muhtemelen kalan birçok bitkiyi öldürecek ve buz tabakalarındaki suyu donduracak. Daha yüksek enlemler daha güvenli olabilir. Çünkü güneş ışığı kutuplara yakın yerlerde o kadar yoğun olmayacaktır. Ancak göçebe yaşam tarzına alışmanız, dünyanın her yerinde sürekli gün ışığını kovalamanız gerekir. Ayrıca bazı beklenmedik hava koşullarıyla da başa çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Dönen bir Dünya'da, güneş radyasyonunun çoğu gezegenin ekvatoruna çarpar Genel olarak sıcak hava ekvatorun üzerinde yükselir ve soğuduktan sonra kutupların üzerine iner. Okyanus akıntıları da yukarı doğru benzer bir döngü izler. Ancak gezegenin sadece yarısı birkaç ay üst üste yoğun güneş ışığı aldığında, gezegen ikinci bir yanal sıcaklık gradyanına sahip olur ve bu da hava tahminlerini daha karmaşık hale getirir. Rüzgar, soğuk havayı gece tarafından geri getirmek için ayrım çizgisi (gölge çizgisi) boyunca esecek, çünkü gündüz tarafında sıcak olacak ve yükselecektir."

Dünya gerçekten durabilir mi?

Dünya'nın dönüşü, gelgit frenlemesi adı verilen bir süreç nedeniyle yavaşlıyor. Şarku’l Avsat’ın NASA'dan aktardığına göre Ay'ın yerçekimi gezegenimizin dönüşünde çok küçük bir sürtünme yaratıyor. Bu nedenle Dünya'nın dönüşü her yüzyılda 2,3 milisaniye daha yavaşlıyor. Ancak Ay'ın Dünya'yı tamamen durdurması pek olası değil.

Levy konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

"Dünya Ay'dan çok daha büyük ve sonuç olarak çok daha büyük açısal momentuma sahip. Dünya'nın dönüşünü önemli ölçüde yavaşlatmanın bir yolu, insanlığın onu dev bir enerji kaynağı olarak ele almasıdır. Örneğin, teorik olarak Dünya'yı bir volan sistemi olarak kullanabilir, dönüşünden elde edilen kinetik enerjiyi depolayarak enerji ihtiyaçlarımıza uygulayabiliriz. Eğer gezegenin dönme momentumunu insanlığın tüm enerji ihtiyacını karşılamak için kullansaydık, gezegeni yavaşlatıp durdurmak neredeyse bir milyon yıl sürerdi. Uzaydaki herhangi bir nesnenin Dünya'nın dönüşünü bu süreden önce durdurması neredeyse imkansızdır. Dünya'nın açısal momentumu, tam bir felaketten başka bir şeyle yavaşlatılamayacak kadar büyüktür."



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news