Tunus’ta su rezervi kritik düzeyde

Yetkililer içme suyu dağıtımında kota sistemi uygulamaya başladılar.

Tunuslu bir kadın, Nablus şehrinde içme suyunun kesilmesinden sonra bir bidona su dolduruyor (Reuters)
Tunuslu bir kadın, Nablus şehrinde içme suyunun kesilmesinden sonra bir bidona su dolduruyor (Reuters)
TT

Tunus’ta su rezervi kritik düzeyde

Tunuslu bir kadın, Nablus şehrinde içme suyunun kesilmesinden sonra bir bidona su dolduruyor (Reuters)
Tunuslu bir kadın, Nablus şehrinde içme suyunun kesilmesinden sonra bir bidona su dolduruyor (Reuters)

Tunus'ta son yağışlarla birlikte barajların doluluk oranı Kasım ayına göre (yüzde 22,5 doluluk oranından şimdilerde yüzde 27'ye yükseldi) Aralık ayında artış gösterdi. Tunus'ta uzun süren kuraklığın ardından geçtiğimiz ay yaşanan yağışlara rağmen rezervler hala kritik düzeyde kaldı. Ulusal Tarım Gözlemevi'nin verilerine göre, doluluk oranının yüzde 31,3'ü aştığı kuzey bölgelerdeki barajlarda durum, yüzde 9,5'i aşmayan güney bölgelerine göre daha iyi durumda. Bugüne kadarki su rezervlerinin hacmi 625,8 milyon metreküpe ulaştı; bu, son üç yılın aynı döneminde kaydedilen 889,4 milyon metreküp seviyesinin çok daha altını temsil ediyor.

deve
Geçen yaz çekilen bir fotoğraf, Nablus şehrini vuran kuraklığın boyutunu gösteriyor (EPA)

İklim değişikliğinin etkileri ve uzun süren kuraklık nedeniyle Akdeniz bölgesinde su kıtlığı tehlikesiyle karşı karşıya kalan ülkeler arasında yer alan Tunus, yaz aylarında maksimum 50 dereceye kadar ulaşan rekor sıcaklıklara tanık oldu. Bu sebeple geçtiğimiz yaz Tarım Bakanlığı içme suyuna kota sistemi getirerek içme suyunun tarım arazilerinde kullanımını 30 Eylül'e kadar yasaklamıştı. Bakanlık içme suyunun arabaların yıkanmasında, yeşil alanların sulanmasında, sokakların ve halka açık yerlerin temizlenmesinde kullanılmasının yasaklandığını, bu kuralı ihlal edenlerin cezalandırılacağını açıkladı.

Su Kanunu'na göre bu yasayı ihlal edenler para cezası ve altı günden altı aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılıyor. Yasa aynı zamanda yetkililere, Safakes şehrinin çeşitli bölgelerinde protestolara yol açan, devlete ait su dağıtım şirketi tarafından sağlanan içme suyu bağlantısını kesme hakkı da veriyor. Ancak uzmanlar, en kötü durumdan kaçınmak ve su için doğru çözüm üretmekten başka bir yol olmadığı konusunda yetkililere uyarıda bulundu.



BM: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ‘savaş suçu’ anlamına geliyor

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bir binayı bombalaması sonucu yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bir binayı bombalaması sonucu yükselen dumanlar (AFP)
TT

BM: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ‘savaş suçu’ anlamına geliyor

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bir binayı bombalaması sonucu yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bir binayı bombalaması sonucu yükselen dumanlar (AFP)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sivil hedeflere yönelik saldırılarının ‘hukuk dışı olduğu ve savaş suçu teşkil ettiği’ uyarısında bulundu.

Açıklamada İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yönelik saldırılarının son bir hafta içinde hızlandığı belirtildi.

Açıklamanın devamında, Gazze Şeridi'ndeki gıda yardımı stoklarının hızla tükendiği ve bu durumun Gazzelileri açlık riskiyle karşı karşıya bıraktığı ifade edildi.

Bir buçuk yıldan uzun bir süre önce başlayan savaşta yaklaşık iki aylık ateşkesi ihlal eden İsrail, 18 Mart'ta Gazze Şeridi'ne havadan ve ardından karadan saldırılarına yeniden başladı. Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı tarafından dün açıklanan rakamlara göre o tarihten bu yana en az bin 978 Filistinli hayatını kaybetti.

Sağlık Bakanlığı'na göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki toplam vefat sayısı en az 51 bin 355'e yükseldi.