İşitme cihazı takmak erken ölüm riskini azaltabilir mi?

İşitme cihazı kullanmak erken ölüm riskini yüzde 24 azaltır (Reuters)
İşitme cihazı kullanmak erken ölüm riskini yüzde 24 azaltır (Reuters)
TT

İşitme cihazı takmak erken ölüm riskini azaltabilir mi?

İşitme cihazı kullanmak erken ölüm riskini yüzde 24 azaltır (Reuters)
İşitme cihazı kullanmak erken ölüm riskini yüzde 24 azaltır (Reuters)

ABD’de yürütülen yeni bir çalışma, işitme kaybının işitme cihazı takılarak tedavi edilmesinin, erken ölüm riskini yüzde 24 oranında azalttığını ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığı habere göre, Güney Kaliforniya Üniversitesi Keck Tıp Fakültesi tarafından yapılan çalışmada, yaklaşık bin 800’ü ileri derecede işitme kaybı olan 10 bin kişiden elde edilen veriler incelendi.

Ayrıca, 1999 ile 2012 arasındaki dönemde katılımcılar arasındaki ölüm oranları takip edildi.

İşitme kaybı yaşayanların 237’si haftada en az bir kez işitme cihazı kullandığını belirtirken, bin 483 kişi ise hiç işitme cihazı kullanmadığını bildirdi.

Araştırmaya göre yaş, etnik köken, gelir, eğitim, tıbbi geçmiş ve işitme kaybının derecesi gibi faktörlerden bağımsız olarak işitme cihazı kullananlarda ölüm riski daha düşüktü.

Keck Tıp Fakültesi’nde klinik kulak burun boğaz ve baş boyun cerrahisi alanında yardımcı doçent olan Dr. Janet Choi tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi;

Bulduğumuz şey, işitme cihazı kullanan kişilerde ölüm riskinin yüzde 24 daha düşük olduğuydu. Bu sonuçlar, işitme kaybı ile uzun ömürlülüğün bağlantılı olduğu anlayışına destek sağlıyor. Ancak bunun sebebine dair hala sorular bulunuyor. Bu bir ilişkilendirme çalışmasıdır. Bu ilişkilerin ardındaki mekanizmaya bakmadık.

Dr. Choi, önceki çalışmaların işitme kaybı ile kırılganlık arasında bir bağlantı olduğunu gösterdiğini ve tedavi edilmeyen işitme kaybının sosyal izolasyonu, demansı ve fiziksel aktivite ile bilişsel işlevlerdeki düşüşleri etkileyebileceğine dair kanıtlar bulunduğunu söyledi.

Geçen yıl yayınlanan bir çalışma, işitme cihazlarının bilişsel gerileme ve demansı önleme çabalarında önemli bir araç olabileceğini gösterdi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünya genelinde 430 milyondan fazla insanın işitme kaybı yaşadığını belirterek, bu sayının 2050 yılında çoğu düşük ve orta gelirli ülkelerde olmak üzere 700 milyona çıkabileceğini kaydetti.



Kate Winslet, vücudu hakkında yapılan yorumları anlatırken gözyaşlarına boğuldu

Kate Winslet, vücuduyla ilgili aldığı eleştirilerin "kesinlikle dehşet verici" olduğunu söyledi (Reuters)
Kate Winslet, vücuduyla ilgili aldığı eleştirilerin "kesinlikle dehşet verici" olduğunu söyledi (Reuters)
TT

Kate Winslet, vücudu hakkında yapılan yorumları anlatırken gözyaşlarına boğuldu

Kate Winslet, vücuduyla ilgili aldığı eleştirilerin "kesinlikle dehşet verici" olduğunu söyledi (Reuters)
Kate Winslet, vücuduyla ilgili aldığı eleştirilerin "kesinlikle dehşet verici" olduğunu söyledi (Reuters)

Kate Winslet yakın zamanda, 1997 yapımı klasik film Titanik' (Titanic) kusur bulanlar tarafından "şişman olduğu için utandırıldığını" anımsayarak gözyaşlarına boğuldu.

Filmde Rose DeWitt Bukater karakterini canlandıran 49 yaşındaki oyuncu, CBS'in 60 Minutes adlı programının 1 Aralık'taki bölümünde kaba eleştirilerin hedefi olmak üzerine konuştu.

Winslet "Bu kesinlikle dehşet verici" dedi.

Nasıl biri sadece yolunu bulmaya çalışan genç bir aktrise böyle bir şey yapar ki?

CBS'in yayında paylaştığı bir kesitte Winslet, 1998 Altın Küre Ödülleri'nin kırmızı halısında, siyah beyaz dantelli bir elbiseyle Titanik'teki rol arkadaşı Leonardo DiCaprio'nun yanında görülüyor.

Videoda daha sonra, bir muhabir Winslet'e elbisenin içine "biraz eritilip dökülerek" girmiş gibi göründüğünü söylüyor. Sunucu, Winslet'in "iki beden daha büyük" bir elbise giymesi gerektiğini de belirtiyor.

Winslet'e göre bunlar, Titanik vizyona girdikten sonra aldığı birçok yorumdan yalnızca ikisiydi. Hollywood ikonu, vücudunu eleştirenleri hiç açıkça azarlamasa da bazılarını saygılı bir şekilde utandırdığını söyledi.

Winslet "Onlara ağzının payını verdim. 'Umarım bu hayatın boyunca senin peşini bırakmaz' dedim. Harika bir andı. Harika bir andı çünkü yalnızca benim için değildi" diye açıkladı.

O boyutta bir tacize maruz kalan herkes içindi. Korkunçtu, gerçekten çok kötüydü.

Winslet, kariyerinin başlarındayken vücudundan utandırılmaya başlamıştı. Uyumsuz'un (Divergent) yıldızı oyunculuk öğretmeninin kendisine "şişman" olmakla barışması gerektiğini söylediğini anımsadı.

Winslet, öğretmenin "Şimdi, beni dinle Kate. Sana söylüyorum canım, eğer böyle görüneceksen şişman kız rolleriyle yetinmen gerekecek" dediğini anlattı.

Aktris "Hiçbir zaman şişman bile değildim" diyerek devam etti.

'Gösteririm size' diye düşündüm, sessizce.

Winslet'in yalnızca vücudu alay konusu olmamıştı; görünüşü de tamamen eleştirilmişti. Tatil'in (The Holiday) yıldızı 60 Minutes'a birçok kişinin kendisine Titanik'te nasıl göründüğü konusunda küçümseyici yorumlar yaptığını söyledi.

Winslet "İnsanlar 'Ah bu rolü canlandırdığın için çok cesurdun' diyor. 'Makyaj yapmadın. Kırışıklıkların vardı'" dedikten sonra eğlence sektörünün kadınlar için gerçekçi olmayan beklentilerine dikkat çekti.

Erkeklere 'Ah, bu rolü canlandırdığın için çok cesurdun. Sakal bıraktın' diyor muyuz? Hayır. Demiyoruz. Bu cesaret değil. Bu rolünü oynamak.

Kariyerinde 33 yılı geride bırakan Oscar ödüllü oyuncu, artık kamuoyunun kendisi hakkındaki düşüncelerini dinlemekten bıktığını çünkü bunun çok "yorucu" olduğunu söyledi.
Independent Türkçe