Moritanyalılar işsiz kalmamak için kuryelik yapıyor

Yetkililer şu ana kadar 110 bin 163 geçici iş sağladıklarını açıkladı.

Moritanya'daki gençlerin çoğunluğu iş imkânlarının olmamasından şikayetçi. (AFP)
Moritanya'daki gençlerin çoğunluğu iş imkânlarının olmamasından şikayetçi. (AFP)
TT

Moritanyalılar işsiz kalmamak için kuryelik yapıyor

Moritanya'daki gençlerin çoğunluğu iş imkânlarının olmamasından şikayetçi. (AFP)
Moritanya'daki gençlerin çoğunluğu iş imkânlarının olmamasından şikayetçi. (AFP)

Moritanyalı genç Muhammet Mahmut, mühendislik eğitiminin kendisine iş imkanı sağlayacağına inanıyordu. Ancak bir gün Moritanya'nın başkenti Nuakşot’ta taksi şoförü olarak çalışacağını asla hayal etmemişti.

Muhammet Mahmut yıllarca iş aradıktan sonra, aracı olmadan iş bulamayacağı acı gerçeğiyle yüzleşti. Zira kendisi, Moritanya hükümetinin verilerine göre koronavirüs salgını sırasında daha da kötüleşen ve 2022 ve 2023'te rekor seviyelere ulaşan işsizlik yükü altında ezilen binlerce Moritanyalıdan yalnızca biri.

Yaşadığı zor koşullar nedeniyle eğitimiyle ilgisi olmayan bir iş aramaya başlayan Muhammet Mahmut, iş bulmak için çaldığı tüm kapılar yüzüne kapatıldıktan sonra taksi şoförlüğü yapmak zorunda kaldığını söyledi. Mahmut, Arap Dünyası Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Daha iyi bir geleceği güvence altına almak için çalıştım çabaladım ancak iş imkanlarının azlığı ve yüksek yaşam maliyeti bana taksi şoförü olarak çalışmayı düşündürdü. Moritanya'daki kırılgan ekonomik durum, temel eşya ve gıda maddelerinin yüksek fiyatları, üniversiteden mezun olan gençleri taksi şoförlüğü yapmaya itti. Taksi şoförü olarak çalışmayı seçtim çünkü bu iş çalışana para getiriyor ya da en azından ona geçimini garanti ediyor. Taksi şoförlüğü sayesinde, gün boyu süren mücadele ve yorgunluğun ardından biriktirdiğim, ailemin masraflarını karşılayabilecek günlük bir gelirim var.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Moritanya'da iş imkanlarının azlığı nedeniyle kurye olarak çalışmak son yıllarda gençlerin tercihi haline geldi. Bunların arasında 2020 yılında bir motosiklet satın almaya ve yabancıların tekelinde olan kurye sektöründe çalışmaya karar veren Sidi Muhammet de var. Sidi Muhammed, bu sektörde yıllarca çalıştıktan sonra onlarca Moritanyalıya iş imkânı sağlayan bir kurye şirketi kurmayı başardı. Yaptığı açıklamada ‘teknolojinin gelişmesinin ve internet üzerinden alışverişin yaygınlaşmasının gençlere iş imkânları sağladığını, kurye hizmetinin gelişen sektörler arasında yer aldığını ve istikrarlı bir gelir kaynağı olarak güvenilebileceğini’ ifade etti. Muhammet “Döndüğümde cüzdanımda alın terimle topladığım kağıtlar olması rahat uyumamı sağlıyor” diyerek çalışabilmekten duyduğu sevinci dile getirdi.

Sidi Muhammet, Arap Dünyası Haber Ajansı'na verdiği röportajda, gençleri pek cezbetmeyen bir iş olmasına rağmen, hayat pahalılığındaki artış ve iş imkanlarının olmayışının kendisini kurye hizmeti alanına yönelttiğini ve daha iyi bir gelecek arzuladığını söyledi.

Moritanya hükümeti, 2024 yılına kadar 100 bin iş imkânı sağlama planı kapsamında gençlere iş imkânları sağlamayı ve onlara yönelik projeleri finanse etmeyi amaçlayan programlar başlattı. Hükümet, şu ana kadar 48 bin 718 kalıcı ve 110 bin 163 de geçici iş imkânı sağladığını açıkladı.



Witkoff'un önerisi: Hamas arabuluculara cevabını ‘notlarla’ iletti

Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
TT

Witkoff'un önerisi: Hamas arabuluculara cevabını ‘notlarla’ iletti

Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)

Hamas kaynakları bugün, hareketin ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un 60 günlük ateşkes önerisiyle ilgili cevabını arabuluculara ilettiğini doğruladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, Hamas'ın ortak bir Filistin pozisyonu oluşturmak amacıyla Katar'da ve Beyrut dahil diğer başkentlerde Filistinli grupların liderleriyle yoğun temaslarda bulunduğunu ve toplantılar düzenlediğini bildirdi.

Kaynaklar, Hamas liderliği ve gruplar açısından cevabın olumlu olarak nitelendirilebileceğini, ancak İsrail işgaline karşı açık bir önyargı taşıyan teklifin taşıdığı tüm olumsuzluklara rağmen, uygulanmasının başarılı olması için bazı notların da eklenmesi gerektiğini belirtti.

Kaynaklar, teklifle ilgili yapılan tüm düzenlemelerin oybirliğiyle kabul edildiğine dikkat çekerek, İsrail'e baskı yapma konusunda samimi bir Amerikan iradesi olması halinde teklifin kabul edileceğini ifade ettiler.

Kaynaklar, yanıtta yer alan notlardan birinin, İsrailli esirlerin Witkoff belgesinde belirtildiği gibi ilk hafta sadece iki gün içinde teslim edilmesini önlemeyi, bunun yerine son anlaşmada olduğu gibi aşamalı olarak iki ay boyunca anlaşmanın tam olarak etkili olmasını sağlamayı amaçladığını açıkladı.

Hareket kaynakları dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, teklife ilişkin yorumlarla birlikte olumlu bir yanıt verileceğini belirttiler.

Filistinli bir kadın, Cuma günü Gazze Şehri'ne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından çığlık atıyor (Reuters)Filistinli bir kadın, Cuma günü Gazze Şehri'ne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından çığlık atıyor (Reuters)

Kaynaklar o dönemde teklifin birçok ‘tuzak’ taşıdığını ve birçok koşulunun Filistinliler için durumu daha da karmaşık hale getirdiğini ifade etmişti. Kaynaklar, 60 günlük sürenin ateşkes anlaşmasını açıkça bağlayıcı hale getirmemesi ve İsrail'i buna bağlamadan, hatta başarılı olması halinde süreyi uzatmadan gevşek bir şekilde ortaya koyması da dahil olmak üzere, sunulan metinde birçok ikilemin belirgin olduğuna dikkat çekti. Bu durum, İsrail'in kalan esirlerin teslimi için belirlenen yedinci günden sonra istediği zaman Gazze'de Lübnan tarzı saldırılar gerçekleştirmesine ve altmış günün ardından savaşı tamamen yeniden başlatmasına açıkça izin verecektir.

Teklif ayrıca esir takası için üzerinde anlaşmaya varılmış herhangi bir kriter olmaksızın belirli bir sayı belirliyor ve sadece 125 müebbet ve yüksek cezalı mahkûmun serbest bırakılmasını öngörüyor ki bu sayı hayatta kalan ve ölen İsraillilerin sayısıyla orantılı olmadığı gibi bir önceki ateşkes aşamasında kullanılan kriterlere bile ulaşmıyor.

Kaynaklar o dönemde Hamas liderliğinin teklifin metnini inceledikten sonra, canlı ve ölü esirlerin serbest bırakılmasının bedeli konusunda bile İsrail'in ateşkes vizyonunu benimsediğini gördüklerini söyledi.

Kaynaklar, teklifte savaşı sona erdirecek net bir garantiden bahsedilmediğini, konunun müzakerelerin kaderine bırakıldığını, bunun da esasen savaşı sona erdirmek istemeyen ve herhangi bir anlaşmaya uymayı reddeden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elinde kalacağı anlamına geldiğini açıkladı.

Anlaşma metninin İsrail'in çekilmesi ve hatta yardım girişinin devam etmesi konusunda da herhangi bir garanti vermediğini belirten kaynaklar, insani yardım maddesinin de bir önceki anlaşmada kabul edilen insani yardım protokolünün uygulanmasına atıfta bulunmadığına, bunun yerine müzakereler ve anlaşmanın uygulanması sırasındaki gelişmelere göre devreye sokulmasını öngördüğüne dikkat çekti. Başka bir deyişle anlaşma metni, tüm ihtiyaçları karşılamadan ve enkazı kaldırmak için ağır ekipman ve diğerlerini getirmeden, İsrail'in bu insani dosyada üstünlüğünü korumasına izin veriyor.

İsrailli siyasi kaynaklar anlaşma metninin ne savaşın sona ermesini ne İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini ne de insani yardımın serbestçe girişine izin verdiğini doğruladı.

Hamas kaynakları, teklifin herhangi bir anlaşma için İsrail'in ve Netanyahu hükümetinin koşullarını öne sürdüğünü, Filistinlilere ise hiçbir şey garanti etmediğini ve sadece hareketten net bir ödül olmaksızın esirleri teslim etmesini istediğini söylüyor.

Yeni anlaşma ateşkesin 60 gün sürmesini, ABD Başkanı Donald Trump'ın taraflara bu süre zarfında taahhütte bulunma garantisi vermesini ve ilk gün 5 İsrailli esir ile 9 cesedin, yedinci gün de aynı sayıda kişinin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Anlaşma, insani yardımın iki tarafın üzerinde mutabık kalacağı bir anlaşma yoluyla yapılmasını ve sadece Birleşmiş Milletler (BM) ve Kızılay gibi mutabık kalınan kanallar aracılığıyla dağıtılmasını, yani özel sektöre hiçbir malın verilmemesini öngörüyor.