Dikkat çekici bir gelişme ile, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey’e (Abdulaziz el-Hılu liderliğindeki) bağlı Halk Ordusu güçleri, Güney Kordofan vilayetinin Dilling kentine girerek burada konuşlandı. Yerel medyaya göre kent sakinleri askerleri sıcak bir şekilde karşılarken, kentte bulunan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’a bağlı Sudan ordu gücü, Halk Ordusu güçlerinin girişine göz yumdu. Bu, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) vilayetin Hebila tarım alanına (Dilling’in doğusu) girip burayı tahrip etmesinden sonra gerçekleşti.
Halk Ordusu güçlerinin, ordunun hiçbir itirazı olmadan Dilling şehrine girmesi, Güney Kordofan’daki ittifaklarda bir değişiklik olduğunu gösteriyor. Nitekim ‘Abdulaziz el-Hılu güçleri’ olarak da anılan bu güçler, Sudan ordusuyla uzun bir savaşa girmiş ve hükümetle barış anlaşması yapmayı reddetmişti. Müstahkem dağlık Kauda bölgesinde (Güney Kordofan) ayrılıkçı bir merkez kuran bu güçler burada bir hükümeti yönetiyor ve nüfuz alanını ‘kurtarılmış bölge’ olarak adlandırıyor.
Halk Ordusu üyeleri Dilling şehrine varmadan önce HDK, Hebila’nın stratejik tarım alanının kontrolünü ele geçirmişti ve ülkenin resmi ordusunun güçlerini içeren Dilling’e ilerlemesi bekleniyordu. Ancak Halk Ordusu, HDK’den önce davranıp şehre geldi.
Sudan Halk Kurtuluş Hareketi, Sudan-Güney Sudan iç savaşında, John Garang liderliğindeki güneyi destekleyen Sudanlılar tarafından kuruldu. Güney Sudan’ın ayrılmasının ardından 9. ve 10. tümenler Sudan’da kaldı ve 2011 yılında Sudan ordusuyla yeni bir savaşa girdiler. Savaş sonucunda müstahkem dağlık Kauda bölgesinin kontrolünü ele geçirdiler, ayrılıkçı bir hükümet kurdular ve nüfuz alanlarına ‘kurtarılmış bölge’ adını verdi.
Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey ile Sudan ordusu arasındaki savaş, 2019 yılında eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in liderliğindeki İslamcı rejimin yıkılmasına kadar devam etti. Savaştan sonra hareket, kendisinden ayrılan mevcut Geçiş Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akar liderliğindeki grup gibi hükümetle bir barış anlaşması imzalamadı. Akar liderliğindeki grup geçiş hükümetiyle 2020 yılında Sudan barışı için Cuba Anlaşması’nı imzalamıştı.
Yerel raporların aktardığına göre ismi açıklanmayan askeri kaynaklar “Halk Ordusu güçleri kentte konuşlanırken ordunun, Dilling’de bir tugay komutanını HDK ile iş birliği yaptığı ve vilayetin Hebila tarım bölgesinin düşmesine neden olduğu şüphesiyle gözaltına aldığını” söylediler.
Sosyal medya platformlarındaki hesaplar, Dilling’deki yerel sakinlerin öfkelerini gösteren ve bölgedeki askeri liderliği ünlü Hebila tarım alanını HDK’ye bırakmakla suçlayan videoları ve konuşmaları aktardı.
Ayrıca Sudanlı bir subayın askerleri “fitneden kaçınmaya ve ordunun milliyetçiliğine bağlı kalmaya” çağırdığı ve “başlarına gelebilecek ihanetlerden kaçınmak için çok sayıda askerin kışladan ayrılmasını” kınadığı bir video da dolaşıma girdi.
Bu arada Sudan’ın El-Kadarif vilayetinin valisi Muhammed Abdurrahman Mahcub dün yaptığı açıklamada, HDK’nin ilerleyişini engellemek için vilayetteki tüm vatandaşların silahlanacağını duyurdu. Sudan Haber Ajansı’na göre, vali aynı zamanda silahlı kuvvetleri desteklemek için toplanan vatandaşlara “topraklarını ve şereflerini korumak ve son askere kadar savaşmak için silahlarını ve özel, kayıtlı ve kayıtsız dört tekerlekten çekişli araçlarını çıkarmaları” çağrısında bulundu.
Mahcub, HDK ve onu destekleyen taraflarla herhangi bir müzakere yapılmayacağını vurguladı ve “tüm mahallelere güvenlik hücreleri konuşlandırarak, gizlenen ve iftiracı paralı askerlere karşı teyakkuzda olunması” çağrısında bulundu.
Öte yandan, Sudan Dışişleri Bakanlığı, ülkede ateşkese ulaşılmasının ve HDK ile kapsamlı bir barış sürecine girilmesinin, HDK’nin “şehirlerden çekilmesi ve El-Cezire vilayetini boşaltması” da dahil olmak üzere Cidde Bildirgesi’ndeki insani yükümlülükleri ve sorumlulukları yerine getirmesine bağlı olduğunu vurguladı.
Sudan Dışişleri Bakanlığı, HDK Komutanı Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) gerçekleştirdiği Afrika turuna sert eleştiriler yönelterek bunu, “milisleri yeniden pazarlamaya çalışmayı” amaçlayan “aldatıcı bir propaganda kampanyası” olarak değerlendirdi.
Dışişleri Bakanlığı’nın Şarku’l Avsat’ın edindiği dünkü açıklamasında “Hamideti’nin Afrika ve dışına yaptığı tur, terörist milislerin liderliğini yeniden pazarlamaya yönelik aldatıcı bir propaganda kampanyasıdır” ifadeleri kullanılarak HDK “Ruanda soykırımından bu yana kıtadaki en kötü uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku ihlallerinin sorumlusu” olarak nitelendirildi.
HDK ile Sivil Demokratik Güçler Koordinasyonu (Tekaddum) arasında imzalanan Addis Ababa Bildirgesi’ne de değinilen açıklamada “Hamideti’nin bu anlaşmayla ateşkes yapmaya hazır olduğu duyurusu, aslında kendisini destekleyen Sudanlı siyasi bir grupla geldi” ifadelerine yer verildi.
Dışişleri Bakanlığı, hükümetin barışın sağlanmasına yönelik kararlılığını yineledi. Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, geçen cumartesi Sudan’ın doğusundaki Cebeyit bölgesinde yaptığı konuşmada HDK ile “uzlaşma veya anlaşmayı her şekilde” reddetmişti. Burhan, kesin bir dille, “Ordunun işi sahadakilerle olacak ve düşmanı yok edip işini bitirene ya da kendisi bitene kadar savaşmaya devam edecek” demişti.


