Zeytinyağının cildi besleyen ve nemlendiren 5 şaşırtıcı faydası

Zeytinyağının cildi besleyen ve nemlendiren 5 şaşırtıcı faydası
TT

Zeytinyağının cildi besleyen ve nemlendiren 5 şaşırtıcı faydası

Zeytinyağının cildi besleyen ve nemlendiren 5 şaşırtıcı faydası

Kış mevsimiyle birlikte cildimiz genellikle sert havanın yükünü taşır, kurur, pul pul olur ve ekstra bakıma ihtiyaç duyar. Derinlemesine nemlendirme ve besleme sağlama konusunda zamana meydan okuyan doğa iksirlerinden biri de zeytinyağı.

Şarku’l Avsat’ın sağlık web portalı onlymyhealth’ten aktardığı habere göre cilt için 5 sağlık yararını kanıtlandı. Zeytinyağının mutfakta kullanımının yanı sıra cilt için de sayısız faydası vardır ve bu da onu kış cilt bakım rutininizin olmazsa olmazı haline getirir.

1. Yoğun nemlendirme

Antioksidanlar, vitaminler ve sağlıklı yağlar açısından zengin olan zeytinyağı kuru ciltler için mükemmel bir nemlendiricidir. Moleküler yapısı cilde derinlemesine nüfuz etmesine, kaybolan nemi yenilemesine ve daha fazla su kaybını önlemek için koruyucu bir bariyer oluşturmasına olanak tanır. Düzenli zeytinyağı kullanımı, en sert kış koşullarında bile cildinizi yumuşak ve iyi nemlendirilmiş bırakabilir.

2. Besin açısından zengin

Zeytinyağı E vitamini, polifenoller ve yağ asitleri gibi temel besinlerle doludur. Zeytinyağı cildi içeriden besler. E vitamini güçlü bir antioksidan görevi görür ve cildi yaşlanmayı hızlandırabilecek serbest radikallerden korur. Polifenoller yağın anti-enflamatuar özelliklerine katkıda bulunurken, tahriş olmuş cildi rahatlatır ve kızarıklığı azaltır.

Buna karşılık, zeytinyağında bulunan yağ asitleri cildin doğal lipit bariyerini korumaya yardımcı olur, bu da nem kaybını önler ve sağlıklı, parlak bir cildi destekler.

3. Soğuk kışın etkileriyle mücadele edin

Kış mevsimi, soğuk ve kuru hava nedeniyle egzama, sedef hastalığı ve dermatit gibi cilt sorunlarına neden olur. Zeytinyağının anti-enflamatuar ve antimikrobiyal özellikleri bu durumlardan kurtulmayı sağlayabilir, tahriş olmuş cildi yatıştırır ve iyileşmeyi destekler.

Ayrıca, yağın nazik yapısı onu hassas ciltler için uygun hale getirir ve kışla ilgili cilt sorunlarına eğilimli olanlar için doğal bir çözüm sağlar.

4. Çok yönlü uygulama

Zeytinyağının avantajlarından biri de çok yönlülüğüdür.

İster tek başına nemlendirici olarak kullanılsın, ister yüz maskesi oluşturmak için diğer doğal bileşenlerle karıştırılsın ya da en sevdiğiniz cilt bakım ürünlerine eklensin, zeytinyağı rutininize sorunsuz bir şekilde entegre olur; komedojenik olmayan yapısı nedeniyle tüm cilt tipleri için uygundur.

5. Yaşlanma karşıtı etkiler

Zeytinyağının kolajen üretimini artırma ve yaşlanma etkilerine karşı cilt elastikiyetini iyileştirme özelliği bulunur.

Düzenli kullanım ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltarak cildinizin genç ve yenilenmiş görünmesini sağlayabilir.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe