Hartum'da ordu ile HDK arasındaki şiddet hız kazandı

Dünya Sağlık Örgütü, El Cezire eyaletindeki faaliyetlerini geçici olarak askıya aldı.

Sudan savaşı ülkenin birçok bölgesini etkiledi. (Reuters)
Sudan savaşı ülkenin birçok bölgesini etkiledi. (Reuters)
TT

Hartum'da ordu ile HDK arasındaki şiddet hız kazandı

Sudan savaşı ülkenin birçok bölgesini etkiledi. (Reuters)
Sudan savaşı ülkenin birçok bölgesini etkiledi. (Reuters)

Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Hartum’da devam eden çatışmaların şiddeti artarken, şehrin çeşitli yerlerinden patlama sesleri duyuldu. Ordu, başkentin güneyindeki HDK mevzilerini bombalarken, HDK de Zırhlı Kolordu Karargâhı bölgesini ve Ordu Genel Komutanlığı çevresini hedef alan top mermileri attı.

Bölgesel ve uluslararası sükûnet çağrılarına rağmen, savaşın iki tarafı arasındaki çatışmalar geçtiğimiz nisan ayından bu yana devam ediyor.

Sudan ordusu, Omdurman'ın bazı bölgelerinde hayatın normale döndüğünü duyurdu. Diğer yandan HDK, El Cezire eyaletindeki Vad Medeni şehrinin birçok bölgesinde varlığını güçlendirdi ve savaş araçları ana caddelere devriye gezdi.

Ordu tarafından dün yapılan açıklamada ‘Omdurman şehrinde bir dizi eksende ilerleme kaydedildiği, Özel Harekat Kuvvetleri’nin, Eski Omdurman'daki HDK güçlerine can ve ekipman kaybı yaşattığı, araçlara, silahlara ve mühimmatlara el koyarak şehir merkezine doğru ilerlemeye devam edildiği’ ifade edildi.

Ordu, Omdurman'da hayatın normale döndüğünü ve ‘polisin Nil şehrinde çalışmalarını sürdürdüğünü’ duyurdu. Ayrıca ‘Vadi Seyyidna İstihbarat Birimi’nin vatandaşlardan çalınan ve yağmalanan mallara el koyarken, bunları milislerden (HDK) ve ajanlarından ele geçirerek sahiplerine iade ettikleri’ belirtildi.

Hartum'un güneyindeki Soba bölgesinde dumanların yükseldiği görüldü. Görgü tanıkları bunun savaşın iki tarafı arasındaki karşılıklı bombalamaların sonucu olduğunu aktardı.

HDK, Vad Medeni'de kara limanı ve şehir merkezindeki Nil Caddesi başta olmak üzere birçok bölgede varlığını güçlendirdi. Havaya ağır ateşler açtı ve savaş araçları şehrin birçok ana ve tali yolunda dolaştı.

Vad Medenili vatandaşlar Şarku'l Avsat'a şu açıklamada bulundu:

“Çarşamba sabahı askeri uçaklar Polis Köprüsü yakınındaki ve Vad Medeni ile Hartum'u birbirine bağlayan kara yolunun etrafındaki bazı HDK üslerini hedef aldı. Bu, HDK'nin şehri ele geçirmesinden bu yana orduya ait savaş uçaklarının her gün gerçekleştirdiği hava bombardımanı operasyonlarının devamı niteliğinde gerçekleşti. Vad Medeni ve banliyölerinde hayat neredeyse normale dönmeye başladı. Bazı mağazalar faaliyete geçti, iç pazarlarda gözle görülür bir yurttaş hareketi yaşandı, bazı sağlık tesisleri ise yeniden faaliyete geçti.”

Ancak tanıklar, HDK üyelerini El Cezire eyaletindeki köylere saldırılarını sürdürmekle ve ‘öldürme operasyonlarıyla, evleri yağmalamakla ve halk pazarlarına baskın yapmakla’ suçladı.

Vatandaşlar, HDK'ye ait onlarca silahlı aracın Vad Medeni'den Hartum'a dönüş yolunda görüldüğüne dikkat çekti. HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), El Cezire eyaletindeki güçleri arasında asilerin varlığını kabul etti ve onları sorumlu tutacağına söz verdi.

Dünya Sağlık Örgütü

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus dün yaptığı açıklamada, WHO’nun güvenlik kaygıları nedeniyle Sudan'ın El Cezire eyaletindeki faaliyetlerini geçici olarak askıya aldığını duyurdu.

Ghebreyesus, WHO’nun X platformu hesabı üzerinden yayınladığı açıklamada, çatışmaların yoğunlaşması nedeniyle El Cezire eyaletinde son bir ayda yaklaşık 500 bin kişinin yerinden edildiğini söyledi. El Cezire eyaletinin son döneme kadar Hartum'da devam eden çatışmaya karşı güvenli bir sığınak ve WHO operasyonlarının merkezi olduğunu belirtti.

Fotoğraf Altı: Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif Hastanesi'nde, imkansızlıklara rağmen hastaların tedavisine devam ediliyor. (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif Hastanesi'nde, imkansızlıklara rağmen hastaların tedavisine devam ediliyor. (AFP)

Ghebreyesus, açıklamasının devamında “Güvenlik endişeleri nedeniyle WHO, El Cezire eyaletindeki faaliyetlerini geçici olarak askıya aldı” dedi.

Dokuz aydır süren çatışmalarla birlikte genel olarak Sudan'daki durumun kötüleşmeye devam ettiğine de dikkat çeken Ghebreyesus, “Artan şiddet, kitlesel yerinden edilme, kolera gibi hastalıkların yayılması, güvensizlik ve yağma, WHO ve ortaklarının hayat kurtarmaya yönelik çalışmalarına zarar veriyor” ifadesini kullandı.

Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey

Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey'in (SPLM-N) Medya Ofisi Başkanı Adil Şaluka geçtiğimiz günlerde, hareketin Güney Kordofan eyaletinin en büyük şehirlerinden biri olan Dilling şehrinin kontrolünü ele geçirdiğini yalanladı. Şaluka, Sudan ordusunun halen şehirde bulunduğunu ve görevlerini yerine getirdiğini doğruladı.

Şaluka, Arap Dünyası Haber Ajansı'na (AWP) dün yaptığı açıklamada “Sudan ordusu, Dilling şehrinde bulunuyor. Bu bölgeyi henüz kontrol altına alamadık” ifadelerini kullandı.

Şaluka ayrıca, hareketin şehirde ihlallerde bulunduğunu inkâr ederken, orada meydana gelen huzursuzluk ve çatışmalardan HDK’yi sorumlu tuttu. HDK’nin ‘Dilling'deki vatandaşlara saldıran ve bölgeyi kontrol etmeye çalışan faaliyetler yürüttüğünü ve Dilling içindeki bölgelere saldırdığını’ söyledi.

Şaluka sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu güçlere bir karşılık verilmesi doğaldır. Çünkü vatandaşları hedef alıyorlar, savunmasız sivilleri ve onurlarını hedef alıyorlar. Dilling şehrinde henüz resmi bir çalışma yürütmüyoruz. Şu an şehirde yaşananlar vatandaşlar ile HDK arasındaki çatışmalar. SPLM-N bunlara katılmıyor.”



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.